nicebayan
FD Üye
		- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
HAMMÂD BİN MÜSLİM DEBBÂS
Bağdât'ta yetişen büyük velîlerden Seyyid Abdülkâdiri Geylânî'nin tasavvuf ilmini öğrendiği hocalarındandır Aslen Şamlı olup, hayâtı Bağdât'ta geçti Doğum târihi bilinmemektedir 1131 (H525) senesinde vefât etti Kabri Şunûzî Kabristânındadır Şam'da Bâbı Mûsul kabristânında olduğu söyleniyorsa da, açıkçası Bağdat'ta olduğudur
Hammâd bin Müslim Debbâs, talebelerini en hoş terbiye ile yetiştiren âlimlerdendi Keşf ve kerâmet sahibi evliyânın ilk kez gelenlerindendir Zamânında yaşamış evliyâ ve âlimler kendisine bağlıydılar Abdülkâdiri Geylânî, bu hocasını çok över, kerâmetlerini anlatırdı Yeniden evliyânın büyüklerinden TâcülÂrifîn Ebü'lVefâ hazretleri Bağdat'a geldiğinde onun evinde kalır ve fazla hürmet ederdi Ebû Necîb Sühreverdî; Hammâd bin Müslim, benim karşılaştığım Bağdât velîlerinin büyüklerinden idi Onun büyüklüğünü, talebesi Seyyid Abdülkâdiri Geylânî'ye bakarak anlayışlı olmak mümkündür Abdülkâdiri Geylânî, hocasının büyüklüğünü anlatan en büyük delildirbuyurdu
Hammâd hazretlerinin lakabı Debbâs (pekmez kaynatıcısı)tır Pekmez kaynatırken yanında arı sinek hiç birisi gelip konmazdı Fazla kerâmetleri görüldü Hoş halleri ve sözleri meşhurdur
Hammâd bin Müslim hazretleri yapılması haram olan bir şeyle karşılaşsa veya başkaları kadar yapılan bir haram işi görse, hatâyı kendisinde bulur, tövbe ve istigfâr ederdi Bir gün yolda bu arada, bir evden çalgı ve şarkı söyleyen bir kadının sesini işitti Hemen pişmanlık ve istigfâr ederek evine gelip evdekilere, Biz hangi günâhı işledik de, bugün yolda bir günah ile karşılaştım?diye sordu Âilesi de, Akşam eve, içinde canlı resmi olan bir tabak armağan getirmişlerdidedi Tabağı getirip kırdıktan sonradan; yeniden böyle bir şey kabûl etmeyinizbuyurdu
Hammâd bin Müslim'in tasavvufa âit pek değerli sözleri vardır Buyurdu ama:
Allahü teâlâya kavuşmanın en yakın yolu, O'nun sevgisidir İnsan, İslâmiyetin emirlerini yapıp huzûr ve sükûna kavuşmadıkça hakîkî Allah sevgisini tadamaz
Fenâ makâmına kavuşmayı dileyen, yâni Allahü teâlâdan diğer her şeyin sevgisinin değil olmasını isteyen, O'ndan gelen her şeye, tasa ve belâlara râzı olmalıdır
ElKeymanî elBezzâz ve Ebü'lHasan Ali şöyle nakletmektedirler:
Hammâd bin Müslim hazretlerinin vefâtından bir vakit daha sonra şeyhimiz Abdülkâdir, yanında çoğu âlimler olduğu halde Şunûzî kabristanını ziyâret etti Şeyh Hammâd bin Müslim'in kabrinde arkasındaki cemâatle birlikte oldukça durdu Ayrılıp giderken güldü, neşeliydi Sebebini soranlara şu cevâbı verdi:
1106 yılı Şâban ayının ortasında bir Cumâ günü Şeyh Hammâd'ın talebeleri ile birlikte Cumâ namazınıResafe'de kılmak maksadıyla Bağdât'tan çıktık Şeyh de berâberimizdeydi Nehrin kenarına geldiğimizde Şeyh beni tuttuğu gibi nehrin içerisine fırlatıp attı Anında Cumâ guslüne amaç ettim Üzerimde yünden bir cübbe elimde de başka bir cübbe vardı Beni bırakıp gittiler Sudan çıktım, cübbeyi sıktım ve onları tâkib ettim Haddinden pozitif üşümüştüm Yanımdaki insanlardan bâzıları beni ısıtmak istedilerse de Şeyh râzı olmadı, onları bu hareketten men etti ve; Ben onu imtihân için yapıyorum Çünkü o kımıldatılamayan bir dağ gibidirdedi
Acilen ise onu kabrinde, üstünde cevher işlemeli nurdan bir elbise, başında yakuttan bir tâc, ellerinde altın bileziği, ayaklarında altından kundura olduğu halde gördüm Yalnız sağ eli yoktu, sebebini sordum Seni o elimle nehre atmıştım O gün çok eziyet çektin değil mi?diye sordu Evetdedim Şimdi Allahü teâlâya duâ et de o elimi bana geri versinbuyurdu
Bunun üzerine ellerimi semâya kaldırıp, Allahü teâlâya duâ etmeye başladım Beş bine yakın velî de kabirlerinden kalkıp Şeyhin elinin geri verilmesi için benimle duâ etti Nihâyet Allahü teâlâ duâlarımızı kabûl ederek, ona elini geri verdi Şeyh ferahladı ve çok sevindi Yüzümde gördüğünüz bu mutluluk ve neşe alâmetlerinin sebebi işte budur
SÖZ KULAK VERMEK
Ebû Necîb Sühreverdî anlattı: Halîfe Müsterşid'in hizmetçilerinden birisi, Hammâd bin Müslim'i ziyâret etti Hammâd bin Müslim o kimseye, Sen, yüksek derecelere kavuşacak kâbiliyette bir kimsesin Dünyâya gönül bağlama, âhirete yönel de, sonunda pişmân olmayasınbuyurdu Hizmetçi bu sözü kabûl etmedi Çünkü kendisinin, halîfe Müsterşid'in yanında büyük bir yeri vardı Başka bir gün, o hizmetçi Hammâd bin Müslim'i ziyâret etti Hizmetçiye, aynı sözleri yine buyurdu Hizmetçi, bu içten sözü dinlemekten kaçınınca, Allahü teâlâ, seni daha yüksek derecelere hariç tutmak için, dilediğim şekilde hareketi bana bildirdi Şâyet kabûl etmezsen, seni baras hastalığına uğratmakla emrolundumbuyurdu
Ebû Necîb der ama: Vallahi, Hammâd Debbâs'ın sözü daha bitmiş olmamıştı fakat, hizmetçinin vücûdunu baras hastalığı kapladı Hizmetçi kalktı, halîfenin huzûruna gitti Halîfe doktorları çağırdı Onu tedâvî için toplandılar Lakin tedâvîsi mümkün olmadı Halîfe, hizmetçinin saraydan çıkarılmasını emretti Hizmetçi saraydan çıkarılınca, doğru Hammâd bin Müslim'e geldi Ne emrederse yapacağını ve sâdık bir talebe olacağına laf verdi Bunun üzerine hizmetçinin gömleğini çıkarttırıp, Ey baras! Bu vücuttan çıkıp, dilediğin yere git!buyurunca, hizmetçi bir ânda sıhhate kavuştu ve ölünceye değin Hammâd bin Müslim'in talebesi olmakla şereflendi Dünyâyı bırakıp, âhiretini kazandı
1) TabakâtülKübrâ; c1, s135
2) KalâidülCevâhir; s81
3) Câmiu KerâmâtilEvliyâ; c1, s409
4) Sefînetü'lEvliyâ; s42
5) Nefehâtü'lÜns; s587
6) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c6, s221 *
	
		
			
		
		
	
			
			Bağdât'ta yetişen büyük velîlerden Seyyid Abdülkâdiri Geylânî'nin tasavvuf ilmini öğrendiği hocalarındandır Aslen Şamlı olup, hayâtı Bağdât'ta geçti Doğum târihi bilinmemektedir 1131 (H525) senesinde vefât etti Kabri Şunûzî Kabristânındadır Şam'da Bâbı Mûsul kabristânında olduğu söyleniyorsa da, açıkçası Bağdat'ta olduğudur
Hammâd bin Müslim Debbâs, talebelerini en hoş terbiye ile yetiştiren âlimlerdendi Keşf ve kerâmet sahibi evliyânın ilk kez gelenlerindendir Zamânında yaşamış evliyâ ve âlimler kendisine bağlıydılar Abdülkâdiri Geylânî, bu hocasını çok över, kerâmetlerini anlatırdı Yeniden evliyânın büyüklerinden TâcülÂrifîn Ebü'lVefâ hazretleri Bağdat'a geldiğinde onun evinde kalır ve fazla hürmet ederdi Ebû Necîb Sühreverdî; Hammâd bin Müslim, benim karşılaştığım Bağdât velîlerinin büyüklerinden idi Onun büyüklüğünü, talebesi Seyyid Abdülkâdiri Geylânî'ye bakarak anlayışlı olmak mümkündür Abdülkâdiri Geylânî, hocasının büyüklüğünü anlatan en büyük delildirbuyurdu
Hammâd hazretlerinin lakabı Debbâs (pekmez kaynatıcısı)tır Pekmez kaynatırken yanında arı sinek hiç birisi gelip konmazdı Fazla kerâmetleri görüldü Hoş halleri ve sözleri meşhurdur
Hammâd bin Müslim hazretleri yapılması haram olan bir şeyle karşılaşsa veya başkaları kadar yapılan bir haram işi görse, hatâyı kendisinde bulur, tövbe ve istigfâr ederdi Bir gün yolda bu arada, bir evden çalgı ve şarkı söyleyen bir kadının sesini işitti Hemen pişmanlık ve istigfâr ederek evine gelip evdekilere, Biz hangi günâhı işledik de, bugün yolda bir günah ile karşılaştım?diye sordu Âilesi de, Akşam eve, içinde canlı resmi olan bir tabak armağan getirmişlerdidedi Tabağı getirip kırdıktan sonradan; yeniden böyle bir şey kabûl etmeyinizbuyurdu
Hammâd bin Müslim'in tasavvufa âit pek değerli sözleri vardır Buyurdu ama:
Allahü teâlâya kavuşmanın en yakın yolu, O'nun sevgisidir İnsan, İslâmiyetin emirlerini yapıp huzûr ve sükûna kavuşmadıkça hakîkî Allah sevgisini tadamaz
Fenâ makâmına kavuşmayı dileyen, yâni Allahü teâlâdan diğer her şeyin sevgisinin değil olmasını isteyen, O'ndan gelen her şeye, tasa ve belâlara râzı olmalıdır
ElKeymanî elBezzâz ve Ebü'lHasan Ali şöyle nakletmektedirler:
Hammâd bin Müslim hazretlerinin vefâtından bir vakit daha sonra şeyhimiz Abdülkâdir, yanında çoğu âlimler olduğu halde Şunûzî kabristanını ziyâret etti Şeyh Hammâd bin Müslim'in kabrinde arkasındaki cemâatle birlikte oldukça durdu Ayrılıp giderken güldü, neşeliydi Sebebini soranlara şu cevâbı verdi:
1106 yılı Şâban ayının ortasında bir Cumâ günü Şeyh Hammâd'ın talebeleri ile birlikte Cumâ namazınıResafe'de kılmak maksadıyla Bağdât'tan çıktık Şeyh de berâberimizdeydi Nehrin kenarına geldiğimizde Şeyh beni tuttuğu gibi nehrin içerisine fırlatıp attı Anında Cumâ guslüne amaç ettim Üzerimde yünden bir cübbe elimde de başka bir cübbe vardı Beni bırakıp gittiler Sudan çıktım, cübbeyi sıktım ve onları tâkib ettim Haddinden pozitif üşümüştüm Yanımdaki insanlardan bâzıları beni ısıtmak istedilerse de Şeyh râzı olmadı, onları bu hareketten men etti ve; Ben onu imtihân için yapıyorum Çünkü o kımıldatılamayan bir dağ gibidirdedi
Acilen ise onu kabrinde, üstünde cevher işlemeli nurdan bir elbise, başında yakuttan bir tâc, ellerinde altın bileziği, ayaklarında altından kundura olduğu halde gördüm Yalnız sağ eli yoktu, sebebini sordum Seni o elimle nehre atmıştım O gün çok eziyet çektin değil mi?diye sordu Evetdedim Şimdi Allahü teâlâya duâ et de o elimi bana geri versinbuyurdu
Bunun üzerine ellerimi semâya kaldırıp, Allahü teâlâya duâ etmeye başladım Beş bine yakın velî de kabirlerinden kalkıp Şeyhin elinin geri verilmesi için benimle duâ etti Nihâyet Allahü teâlâ duâlarımızı kabûl ederek, ona elini geri verdi Şeyh ferahladı ve çok sevindi Yüzümde gördüğünüz bu mutluluk ve neşe alâmetlerinin sebebi işte budur
SÖZ KULAK VERMEK
Ebû Necîb Sühreverdî anlattı: Halîfe Müsterşid'in hizmetçilerinden birisi, Hammâd bin Müslim'i ziyâret etti Hammâd bin Müslim o kimseye, Sen, yüksek derecelere kavuşacak kâbiliyette bir kimsesin Dünyâya gönül bağlama, âhirete yönel de, sonunda pişmân olmayasınbuyurdu Hizmetçi bu sözü kabûl etmedi Çünkü kendisinin, halîfe Müsterşid'in yanında büyük bir yeri vardı Başka bir gün, o hizmetçi Hammâd bin Müslim'i ziyâret etti Hizmetçiye, aynı sözleri yine buyurdu Hizmetçi, bu içten sözü dinlemekten kaçınınca, Allahü teâlâ, seni daha yüksek derecelere hariç tutmak için, dilediğim şekilde hareketi bana bildirdi Şâyet kabûl etmezsen, seni baras hastalığına uğratmakla emrolundumbuyurdu
Ebû Necîb der ama: Vallahi, Hammâd Debbâs'ın sözü daha bitmiş olmamıştı fakat, hizmetçinin vücûdunu baras hastalığı kapladı Hizmetçi kalktı, halîfenin huzûruna gitti Halîfe doktorları çağırdı Onu tedâvî için toplandılar Lakin tedâvîsi mümkün olmadı Halîfe, hizmetçinin saraydan çıkarılmasını emretti Hizmetçi saraydan çıkarılınca, doğru Hammâd bin Müslim'e geldi Ne emrederse yapacağını ve sâdık bir talebe olacağına laf verdi Bunun üzerine hizmetçinin gömleğini çıkarttırıp, Ey baras! Bu vücuttan çıkıp, dilediğin yere git!buyurunca, hizmetçi bir ânda sıhhate kavuştu ve ölünceye değin Hammâd bin Müslim'in talebesi olmakla şereflendi Dünyâyı bırakıp, âhiretini kazandı
1) TabakâtülKübrâ; c1, s135
2) KalâidülCevâhir; s81
3) Câmiu KerâmâtilEvliyâ; c1, s409
4) Sefînetü'lEvliyâ; s42
5) Nefehâtü'lÜns; s587
6) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c6, s221 *
 Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır. 
						 
 
		 
 
		 
 
		 
 
		 
     
     
									
								 
 
		 
 
		