Tekstilciler: Eylem Yapabiliriz

Tekstilciler: Eylem Yapabiliriz İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, taleplerinin yerine getirilmemesi halinde eylem yapacaklarını söyledi Türkiye Dokuma ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Ortak Idare Kurullarının İzmir'de yaptığı görüşme ardından iki taraflı bildiri yayınladı Bildiriyi okuyan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, ihracatçılar olarak enflasyonla uğraş programının yarattığı tüm maliyetleri yüklenmelerine karşın eleştirilere maruz kaldıklarını belirterek, mevcut ekonomik gidişatla ilgili haklı ve realist önerilerinin hiç hak etmediği bir şekilde karşılandığını veya duymazdan gelindiğini kaydetti 25 milyar dolar ihracat yapan, 2,5 milyon insanı istihdam eden, dünya markaları yaratan bir sektör için “Batıyor, bitiyor denildiğini anımsatan Tanrıverdi, maliyetlerin önce sabır sonradan da zihin sınırlarını aştığına dikkat çekti Tanrıverdi, “Ne üretirseniz üretin üstüne rekabet edecek fiyat yazmamız olası yok Çılgın Türkler olarak üretmeye devam ettik O halde ihracat yapmaya hiç gerek yok Çünkü bir ay sonradan elinize geçen para kur farkı yüzünden ödeyeceğiniz vergiyi, kullandığınız elektriği bile karşılamaya yetmez Peki biz niye çalışıyoruz? Ne edinmek istiyoruz diye konuştu Iş yerlerini kapatıp sahil kasabasına yerleşemeyeceklerini, “Ben ithalatçı oldum diyemeyeceklerini dile getiren Tanrıverdi, “Bu ülke bizim de ülkemiz, kimse kusura bakmasın bırakıp da gidemeyiz dedi hurriyetcom “BİRŞEY YAPILMAZSA SANAYİ ÜRETİMİ DURACAK Zamanında tekerini döndürenlerin her şeyin yolunda olduğunu zannettiğini gösteren Tanrıverdi, herkesin açılış noktasına geri döndüğüne dikkat çekti Türkiye sanayi üretiminin ayağını gazdan çektiğini vurgulayan Tanrıverdi, şöyle devam etti: “Acil bir şeyler yapılmazsa azıcık daha gidip tamamen duracak Ilk Kez bu gerçekle yüzleşmeliyiz Kağıt üzerinde yapılan hesap oyunlarıyla ölmek üzere olan sanayi üretimini canlıymış gibi gösteremeyiz Kendinden başkasına aleyhinde sorumluluğu olmayan ekonomi yorumcularının görüşlerine aldanıp “ya sıcak para kaçarsa duygusuyla hareket edemeyiz Ekonomimizi Batı ekonomileriyle bir tutup pazarımızı korumasız bırakamayız Dostlar alışverişte görsün tavrıyla hazırlanmış teşvik düzenlemeleriyle kendimizi kandıramayız Suçu başkasının üstüne atarak sorumluluktan kurtulamayız Gelinen noktadan geri dönülebilmesinin yolu bu dürüst ve cesur yüzleşmeden geçiyor “EKONOMİ YÖNETİMİNDEN TAVSIYE YOK YARDIM BEKLİYORUZ 37 milyar dolar dış ticaret açığı bahşedilen 2008 yılının birincil daha alçak aylık döneminde 7 milyar dolarlık dış ticaret fazlasıyla ekonominin “güvenlik sibobu görevini gören dokuma ve hazır giyim sektörünün sonuna kadar desteklenmesini isteyen Tanrıverdi, tekstil ve konfeksiyon sektörünün ekonomi yönetiminden öğüt değil yardim beklediklerini vurguladı Anadolu’da mevcut imal havzalarının desteklenmesi gerektiğini kaydeden Tanrıverdi, “Bu destekler aracısız yatırımları kapsadığı değin öteki illerden gelecek işletmelerin taşınma masraflarının da ucuz krediler yoluyla kapsamalıdır bununla beraber doğal küme modellerinin desteklenmesi ve özendirilmesi gereklidir Minimum ücretin kaldırılması veya bölgesel en az vergi uygulamasına geçilmesi bir durum haline geldi diye konuştu En Az ücretin toptan kaldırılması veya bölgesel en düşük vergi uygulamasına geçilmesinin daha artı ertelenmemesi, üretimin üzerindeki enerji maliyetleri bir an önce dünya standardına çekilmesini, seçilecek imal havzalarına göre kademelendirilmiş fiyat uygulamaları veya bir takım vergilerden arındırılmış kaliteli fiyatlar belirlenmesi gerektiğini dile getiren Tanrıverdi, enerji alanında yapılan hatalardan doğan maliyetlerin tescil altındaki ihracatçıya ödettirilmesi haksızlık olduğunu söyledi “DOKUMA VE HAZIR GİYİM HASSAS SEKTÖR BILDIRI EDİLMELİ Sosyal güvenlik payında patron yükünün OECD ortalamasına hemen indirilmesi gerektiğine uyarı çeken Tanrıverdi, “Tekstil ve hazırlanmış giyim sektörünün Avrupa Birliği ve DTÖ normlarına uygun bir şekilde acilen alingan sektör ilan edilmelidir Keza, Eximbank ile ilgili düzenlemeler yaparak daha etkin olması sağlanmalıdır Bu haklı ve realist taleplerin toz duman aralarında kaybolması durumunda ihracatçının elinde kendisini izah etmek için eylemden diğer yol kalmayacaktır dedi Üretimi ve ihracatı destekleyen yalnızca enflasyona endeksli değil cari açığı düşürmeye ve büyümeye endeksli yeni bir program olması ve bununla birlikte da Merkez Bankası’nın rezervleri 140 milyar doların üstüne çıkarması gerektiğini vurgulayan Tanrıverdi, “Dokuma sektörünün bütün bunlarla uğraşması yetmezmiş gibi ihracat artışlarının yarattığı aldatıcı görünüş da canımızı yakıyor Artan Bir Şekilde değerlenen YTL ile sağladığımız girdiler aleyhinde elde ettiğimiz döviz geliri gün gün eriyor İhracat gelirlerimizin girdilerle karşılaştırma edilerek kamuoyuna açıklanmasına başlanmalıdır diye konuştu