Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

SÜnnet’İ Muhafaza Hassasİyetİ,[b]sÜnnet’İn DÎnİmİzdekİ Yerİ[/b]

SÜnnet’İ Muhafaza Hassasİyetİ,[b]sÜnnet’İn DÎnİmİzdekİ Yerİ[/b]

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
SÜNNET’İ MUHAFAZA HASSASİYETİ


Saf müslümanların zihinlerini karıştırmak için Sünnet düşmanlarının ortaya attıkları kuru bir iddiâ vardır Peygamber Efendimiz söylemişse, doğrudur Ama bu sözlerin peygamber efendimize âit olduğunu nereden bilelim

Bu suâle doğru cevap verebilmek, Selefi sâlihînin, sünnetin muhâfazası için yaptığı çalışmayı ve dolayısıyla bundan bahseden Usûli Hadîs ilmini iyi bilmeye bağlıdır

Peygamber Efendimizle berâber vahye şâhid olmuş ve “Size iki şey bıraktım Onlara uyduğunuz müddetçe dalalete düşmezsiniz, onlar: Kitabullah ve benim sünnetimdir sözünü düstûr edinmiş olan Sahâbei Kirâm’ın, sünneti muhâfaza için nasıl hareket ettiklerini, hep berâber, târihin sayfalarını çevirerek görelim

İslâm güneşi her geçen gün yükseliyor, bu yüce nûr ile nice beldeler aydınlanıyordu Kur’ânı Kerîm henüz cem’ olunmamıştı Âyeti celîleler ile hadîsi şerîflerin, bilmeyenler tarafından karıştırılma ihtimâli vardı Bu sebeple Hulefâi râşidîn ve bilhâssa Hz Ömer (ra) hadîsi şerîflerin, peygamber efendimizden işitildiği kat’î olarak bilinenler hâriç, rastgele çoğaltılmasına şiddetle karşı çıkıyorlardı Hâl böyle olunca, sahâbei kirâm çok şey duydukları hâlde, çok az rivâyet ediyordu Aşerei Mübeşşere’den olan Hz Saîd bin Zeyd gibi, hiçbir hadîsi şerîf rivâyet etmeyen sahâbîler de mevcuttu

Hattâ, Sahâbei Kirâm, Peygamber Efendimizden hadîs rivâyet etmeyi, tehlikesi sebebiyle yıldırım çarpmasının insana vereceği zarara benzetiyor, “Benim üzerime yalan isnâd eden cehennemdeki oturacağı yerini hazırlasın (İbni Mâce 110) tehdîdinin ağırlığıyla, Peygamber Efendimizin sözlerini söylerken dahi “Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu demekten son derece kaçınıyorlardı

Amr bin Meymûn (ra) anlatıyor: “İbni Mes’ûd (ra) Peygamber Efendimizin sözlerine son derece hürmet eder, bir hata yaparım diye hiçbir zaman “Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu demezdi Günlerden bir gün, kendisini ziyârete gitmiştim Sözünün bir yerinde bu ifâdeyi kullandığını farkettim Ne zaman ki «Kâle Rasûlullah» (sav) dedi, yaptığı rivâyetin ağırlığından başını aşağıya doğru eğdi Damarları şişti, gözleri yerinden fırlayacak gibi oldu Elbisesinin düğmelerini kopartacak kadar aklı başından gitmiş bir vaziyette ayakta dona kaldı (Es’Sünnet Kable’tTedvin 6667) İşte sahâbei kirâmın hassâsiyeti Bir de çokça hadîs rivâyet etmiş olan ashâbın dikkatlerini inceleyelim Acabâ onlar, her duyduğunu söyledikleri için mi, çok hadîs rivâyet etmişlerdir

Bu zâtlardan üçüncü sırada bulunan Enes bin Mâlik (ra)’in sözlerine kulak verelim: “Eğer hata yapmaktan korkmasaydım, size Rasûlullah’tan duyduğum daha bir çok hadîsi şerîfi rivâyet ederdim

Ya en çok hadîsi şerîf rivâyet etmiş olan Ebû Hüreyre (ra) Onun ölçüsü de şu mübârek hadîsi şerîfti: “Kişiye yalan olarak, her duyduğunu söylemesi yeter (Sahîhi Müslim18)

İşte, Dört büyük halîfe devrinde bu hassâsiyetten aslâ uzaklaşılmamış, uydurma hadîslerin önüne geçmek için büyük gayret sarfedilmişti Bu husûsta Hz Osman (ra)’ın halîfeliği sırasında minbere çıkarak, halkına yaptığı hitâbet, numune teşkil eder: “Ey insanlar! Hz Ebu Bekir ve Hz Ömer zamanında benim duymadığım bir hadîsi şerîfi rivâyet etmeyi hiç kimseye helâl görmem (Es’Sünnet Kable’tTedvin 6667)



SÜNNET’İN DÎNİMİZDEKİ YERİ



Dînî hükümlerin kendisinden çıkartıldığı deliller vardır Bunlar: Kitap, sünnet, icmâı ümmet ve kıyâsı fukahâ olmak üzere dört ana kısma ayrılır

Sünnet; Peygamber efendimizin söylediği sözler, işlediği fiiller, başkası yaptığında da takrir buyurup, hoş gördüğü şeylere denir Hadis lafzı ise, sünnet mânâsına geldiği gibi, daha çok sünneti kavliyede yani peygamberimizin sözlerinde kullanılır

Vahiy, Zâhir ve Bâtın olmak üzere iki kısma ayrılır Vahyi zâhir: Kur’ânı Kerîm, Hadîsi kudsî ve Hadîsi şeriflerdir Vahyı Bâtın ise; Peygamber Efendimizin içtihadlarıdır (Mir’âtu’lUsul fi Şerhi Mirkatil Vusul 224)

Cenâbı Hak, yollarını şaşırıp, sırâtı müsteakîminden ayrılmasınlar diye, kullarına kitaplar gönderdiği gibi, gönderdiği kitaplardaki hükümleri tatbik


Kaynak: Muhtasar ilmihalden, fazilet takvimi

Allah (cc) razı olsun ellerine saglik dotum
 
858,500Konular
982,380Mesajlar
32,975Kullanıcılar
yazaraliSon üye
Üst Alt