Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Sizin Sorduklarınız > "Ganioğlu" İsmini Kullanmak Doğru mudur?

Sizin Sorduklarınız > "Ganioğlu" İsmini Kullanmak Doğru mudur?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
GANİOĞLUİSMİNİ KULLANMAK DOĞRU MUDUR?


SORU:


Öğrendiğime göre; bir kişi açtığı işyerine Ganioğlu Ticarethanesiadını verecekmiş Ve Ganikelimesinin Allah'ın isimlerinden birisi olduğunu söyleyerek, farklı ve güzel bir isimlendirme olduğunu söylüyor
Bu şekilde isim verme İslâm'a uygun mudur?


CEVAP:


Konuya Giriş:

Ganioğluşeklinde isim verme doğru mudur, inceleyelim Tabii ki, işin başında Ganikelimesi ile Allah'ın sıfatı olan elĞanî kastediliyorsa; bu anlamda bu kelimeyi bir kimse yada bir şey için kullanmak asla doğru olmaz Çünkü bu durumda, bu kelimenin anlamı; elĞanî'nin oğlu yani Allah'ın oğlu demek olur ki bu ifade Tevhid akidesine aykırıdır

Tekrar edelim Sorudan anlaşıldığı kadarıyla, eğer bu isimlendirmede Allah'ın ismi olan elĞanî kullanılmış ve kastedilmiş ise bu isim İslâm'a aykırı bir muhteva taşımaktadır Şimdi, konuyu izah ederek açıklığa kavuşturalım


GanîKelimesinin Anlamı:

Bu soruya biraz daha detaylı cevap vererek, konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayalım Öncelikle bu kelime, ne anlama geliyor, ona bakalım Ganioğlukelimesi, lügat anlamı itibariyle zenginin oğludemektir Bu konunun detaylarına girmeden önce, Zengin, ihtiyaçsız, muhtaç olmayan anlamındaki Ganikelimesini tanımamız gerekmektedir

Türkçe'mizde ganî(??????) diye söylenen bu kelime, zengin olmak ve başkasına muhtaç olmamak anlamına gelen gınâmasdarından gelir Harfi tarif ile kullanılışında, Allah'ın elEsmâu'l Hüsnâ'sından (güzel isimlerinden) birisi olur elĞanî ismi, Kur'an'da yedi kez Allah için kullanılmıştır Bu kelime; el takısı dediğimiz, harfi tarifle geldiğinde Allah'ın esmâsından birisi olur Allah'ın Ganî olması; zât ve sıfatları itibariyle başkalarından müstağni olması ve hiçbir şeye muhtaç olmaması anlamındadır Gerek zât, gerek sıfatlarında ve gerekse fiillerinde hiçbir şekilde hiçbir şeye muhtaç olmayan ve herkesin kendisine muhtaç olduğu tek zengin ancak O'dur Allah'ın, insanların ve cinlerin kendisine ibadet etmelerine de ihtiyacı yoktur İnsanların kendisine iman edip, ibadet etmeleri ve her hususta emirlerine uymaları O'na bir yarar sağlamadığı gibi; inanmamaları ve kendisine itaat etmemeleri de O'na hiçbir şekilde zarar vermez Bu nedenle kul, Rabbine ibadet ederken O'na muhtaç olduğunu asla hatırından çıkarmamalı, her hususta yardımı ancak O'ndan beklemeli ve tüm ihtiyaçlarında O'na yönelmelidir

En'âm: 133'de Yüce Rabbimiz kendisi hakkında şöyle buyurmaktadır:
Rabbin, hiçbir şeye muhtaç olmayan (elĞanî)'dir, rahmet sahibidir

İnsanlar Fakirdir, Allah Zengindir:


Rabbimiz yine şöyle buyurur:

??? ???????? ???????? ??????? ???????????? ????? ??????? ????????? ???? ?????????? ??????????

Ey insanlar, Allah'a muhtaç olan sizlersiniz Allah ise; O, kimseye muhtaç olmayandır, her hamde layık olandır(Fâtır: 15)

Yüce Yaratıcımız bu ayette, kullarının fakirliğinin ve kendisine muhtaçlığının onların ayrılmaz bir parçası ve onların zâtî sıfatları olduğunu; kendi zâtının ise elĞânî ve elHamîd olduğunu belirtmektedir Allah'ın, elĞânî yani müstağni ve zengin olması ile her türlü hamde layık oluşu sonradan yada bir sebepten dolayı var olan ve kazanılan sıfatlar değil; bizzat O'nun zâtında var olan sıfatlarıdır Kulların ve diğer varlıkların muhtaç olması da, kendi varlıklarının bir gereğidir İnsanlar için, fakirlik ve muhtaçlık hali, zâti bir durumdur Bu nedenle kul, kendi zâtının ve yaratılış özelliğinin bir gereği olarak, kendisini yaratan Rabbine muhtaçtır

Yukarıdaki ayetten de anlıyoruz ki; insan bu dünyada ne kadar mal ve para biriktirirse biriktirsin yine de fakirdir Onun zenginliği dünyalıktır, sonradandır, geçicidir ve Allah'ın imtihan gerekçesiyle kendisine verdiği bir durumdur Bazı insanlar, mal sahibi olunca kendilerinin kimseye muhtaç olmadıklarını sanırlar ve kibre kapılıp azgınlaşırlar

Rabbimiz bu durumu şöyle açıklar:
(Okumamaktan) Sakın! Çünkü insan gerçekten kendisini ihtiyaçtan kurtulmuş görünce azar Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir(Alak: 68)

Rabbin buyruklarını okumayan, cahil kalan ve ilim ehline, alimlere sorup danışmayan bir kimse mutlaka nefsinin yoluna girecektir ve nefsi ile şeytanlar ne derse onları yapacaktır Rabbimiz, az önce hatırlattığımız ayetler demetine Kellâyani vahye göre hareket etmemekten, Rabbden gelenleri okumamaktan sakın, diye başlayarak; insanların servetle ve zenginlikle denenirlerken neden haddi aştıklarını ve azgınlaştıklarını da bizlere açıklamış olmaktadır İman eden ve Kur'an okuyan bir kimse bilir ki; zenginlik gururlanılacak, kibirlenilecek bir hal değildir Şükretmeyen, cimrilik eden, kibirlenen ve kendini müstağni gören bir zenginden; sabreden bir fakir daha hayırlıdır Yine Kur'an okuyan bilir ki; hayır, mal sahibi olmak değil; elinde emanet olan mallarla Allah'ın rızasını arama yarışına girmektir Allah'a şükreden zengin; çevresinde, muhitinde yani kendisini tanıyan kimselerce de cömert bilinir Çevresindeki insanlarca cimri bilinen bir kimse, gerçekte de cimridir Çünkü herkes öncelikle kendi çevresine karşı mesuldür Eğer bir kimse cömert zengin ise, zaten etrafındakiler onun cömertliğine şahittir ve onu cömert bilirler Aslında samimi olan zenginler, çevresindekilerin kendisi hakkında ne düşündüklerini bir şekilde öğrenip, ona göre kendisini düzeltmeye çaba sarf etmelidir Ama ne yazık ki, pek çok insan mal belasının başlarını döndürmesinden dolayı, nasihat dinlemez ve gerçekleri akletmez hale gelmektedirler Bu durumun sebebi, ayette de zikredildiği gibi; zengin olması, kendini yeterli görüp, kimseye muhtaç olmadığını düşünmesidir Ama Allah, böyle bir hayat yaşayıp, kendini müstağni gören kimselerin zenginlikle imtihanı kaybettiklerini insan gerçekten azarifadesiyle belirtir Sonraki ayette de hiç şüphesiz dönüş ancak Allah'adırbuyurarak bu tür insanları tehdit eder O halde hayat devam ederken; bu gerçekleri görelim ve kendimize gelelim, halimizi düzeltelim

İşte bu azgınlıktan kurtulmanın İlâhi reçetesi:
Artık kim (infâk edip) verir ve sakınırsa ve elHüsnâ'yı (Kelimei Tevhid'i) tasdik ederse; Biz de ona kolay olanı kolaylaştırırız(Leyl: 57)

Ayetler çok açık İman edip, infâk etmek ve Allah'tan sakınmak Devam eden ayetler konuyu bütünlüyor Az önce, Alak: 68 ayetleri ve tefsiri üzerinde söylediklerimizden sonra, yine vecîz ve etkili bir İlâhi anlatımla bu açıklamayı sonlandıralım

Amma kim cimrilik eder ve kendisini müstağni görür ve o elHüsnâ'yı da yalanlarsa; Biz de ona en zor olanı (isyanı) kolaylaştırırız(Leyl: 810)


Türkçe'de GanioğluDiye Yazılan Bu Tabirin Tahlili:

Ganioğlu kelimesi, Gani'nin oğludemektir Peki bu kelime ne ifade ediyor? Ganî kelimesini yukarıda açıkladık Bu kelime, Kur'an'da yedi yerde geçmektedir ve hepsinde de Allah için kullanılmıştır, Rabbimiz tarafından Dolayısıyla şunu net olarak söyleyebiliriz Bu kelime, harfi tarifle (?????????) elĞanîşeklinde kullanıldığında Allah kastedilir Bu terkibin Arapça söylenilişine bakalım ????? ?????????? yani ibnu'l Ğanî, anlamı ise elĞanî'nin oğludemektir elĞanî'de Allah'ın bir ismi olduğuna göre; bu kelime yerine Rabbimizin tüm isim ve sıfatlarının anlamlarını câmi (toplayan) Allahismini koyduğumuzda anlamı; Hâşâ Allah'ın oğlu (İbnu'llah) olmaktadır

Allah’a Çocuk İsnadı:

Bu isimlendirme de Kur'an'ın bize haber verdiğine göre Hristiyan ve Yahudilerin bir isimlendirme şeklidir

Yahudiler: Uzeyr Allah'ın oğludur (ibnu'llah), dediler Hristiyanlar da: Mesih Allah'ın oğludur, dediler Bu, onların ağızlarında dolaşan sözleridir ki, daha önce kâfirlerin söyledikleri sözlerine benzetiyorlar Allah kahretsin onları! Nasıl da (hak'dan batıla) döndürülüyorlar!(Tevbe: 30)

“Allah’ın çocuk edinmesi olacak bir şey değildir O bundan münezzehtir Bir işe hükmettiğinde ona yalnızca ‘Ol’ der O da oluverir (Meryem: 35)

“ ‘Rahmân çocuk edindi dediler’ (Onlara de ki: ) “Andolsun ki siz pek çirkin bir şey söylediniz Bundan dolayı neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılarak yıkılacak; Rahmâna evlad isnad ettiler diye Halbuki Rahmâna evlad edinmek yaraşmaz Göklerde ve yerde kim varsa, hepsi Rahmânın huzuruna ancak kul olarak gelecektir (Meryem: 8893)

Rahmâna çocuk isnadı karşısında neredeyse gökler çatlayacak, yerler yarılacak ve dağlar paramparça olup tuz buz olacaktır Cansız ve akılsız varlıkların durumu bu iken; akıl ve irade taşıyan insanlar bu gerçekten nasıl olur da, câhil ve gâfil olabilirler? Allah’a çocuk isnadının mahiyeti ne olursa olsun; bu inanıştan sakınmalıdır insanlık Hristiyanlar yada Yahudiler Allah’a çocuk isnad ederlerken, “Allah –hâşâ çocuk doğurdu demek istemiyorlar, onlar da biliyor ki, Allah doğmamıştır ve doğurmaz! Doğurganlık, yaratılmışlığın bir gereğidir Aslında evlad edinme iddiasıyla Allah’a iftira edenler “Allah çocuk edindi demektedirler Yani hâşâ, “Allah evlatlık edindi demek isterler ve evlatlık olan bir kimseyi de babasının varisçisi kabul ederek, o çocuğa da kudsiyet atfederler ve böylece ona da kulluk ederler! Oysa Allah, kendisini bu fiilden tenzih ediyor ve buna muhtaç olmadığını belirtiyor Allah ne çocuğa ve ne de başka bir şeye muhtaçtır Muhtaç olmak, mahlukatın yaratılıştan gelen zâti bir sıfatıdır Allah yaratılmış değil, yaratandır ve hiçbir şeye muhtaç değildir Rabbimiz gönderdiği Kitabında insanların bile evlad edinmelerini yasaklamıştır “Muhammed sizin adamlarınızdan kimsenin babası değildir Fakat o Allah’ın Rasûlü ve peygamberlerin sonuncusudur buyurarak Peygamberimizin, Zeyd b Hârise’nin babası olmadığını belirtmiş ve câhiliyye düzenlerinde var olan “evlad edinme adetini yasaklamıştır Her kim, hangi babadan olmuşsa o, o adamın evladıdır; başkasının değil! Allah, kulları arasında bile evlad edinme adetini yasaklarken; kendisi nasıl evlad edinebilir!!

Bu açıklamalardan Allah’a evlad isnadının korkunçluğu ortaya çıkmaktadır Bu isnaddan sakınılması gerektiği gibi; bu anlamı çağrıştıran her türlü söylemden de şiddetle sakınmak icap eder Konumuzla alâkalı olarak zikri geçen “Ganioğlu ifadesi de açık şekilde bu anlamla doğrudan ilişkilidir Allah’ın kulları, yaratıcılarına karşı sonsuz saygı ve huşû içerisinde olmalıdırlar ki, O’nun rahmetini ümid edebilsinler

Demek ki, bu terkip şeklindeki ismi, kişi yada kuruma vermek akideye zıddır

Şimdi, sorudaki isimlendirme şeklinin neden câiz olmadığını bir kaç cümleyle özetleyerek açıklamalarımızı bitirelim


Konunun Özeti:

Meselenin câiz olmayan iki boyutu vardır:

1) Ganioğlu şeklindeki isim, Allah'ın oğluanlamına geldiği için; müslüman bir kişi böyle bir ismi, ne isim ve ne de sıfat olarak kullanmak ister Böylesi bir isim verme şeklinden şiddetle sakınılmalıdır!

2) Ganioğlu ifadesinin mecâzen kullanıldığını farz etsek, yine câiz olmaz Çünkü bu durumda da bu ifade, kibrin ve riyâkârlığın bir ifadesi olur Yani bu durumda Zenginin oğluanlamında kullanmış olurlar Bu isimlendirme şeklinde, atalarla, babalarla, servetle ve zenginlikle gururlanma vardır Benim babam zengin, ben de zenginin oğlu olarak; onun varisiyim yani zenginimmesajı vardır bu mezmum ifadede

Zenginlik ve zengin olmak Allah'a yaraşır Kullar fakirdirler

Yukarıda açıkladığımız gibi; elĞanî, Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacının olmaması, mutlak zengin olması ve her şeyin kendisine muhtaç olması anlamındaki zâti sıfatlarından birisidir Allah'ın zâtına ait olan bir sıfatı kullar taşıyamaz, o sıfata ortaklık iddia edemez Allah'ın ihtiyaçsızlığını ikrar etmek, Allah'a karşı bir hamd ve bir ibadettir Tüm mülkün sahibi O'dur Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyin mirası işin başında da sonunda da sürekli O'nundur Bu nedenle övülmeyi hak edendir Kullar, Rabbimizin bu azameti karşısında acizliğini anlar ve tüm ihtiyaçlarını O'na sunar, O'ndan ister İmtihan için kendisine ne verilirse ve ne kadar verilirse verilsin; verilen şeylerle şımarmaz, böbürlenmez, kibirlenmez Aksine her nimet, muttaki kulların Allah'a bağlılığını ve şükrünü artırır O nimetlerden hesaba çekileceği korkusu ve şuuru içerisinde tevazuları artar Daha çok tefekkür ederler, daha çok ağlarlar, daha çok merhamet ederler, daha çok infâk ederler, daha az gülerler Onlar asla Allah'ın kulları karşısında kendilerini büyük görmezler Bilakis onlar bilirler ki, üstünlük ancak takvâ iledir, mal ile değil Allah'ın kullarına karşı kardeşlik vazifelerini tam olarak yerine getirmeye çalışırlar ama yine de kendilerini hayırlar bakımından yeterli görmezler Ne kadar zengin olurlarsa olsunlar, kendilerini müslüman kardeşlerinden küçük görerek manen yücelmeye çalışırlar ve böylece mütevazi, cömert müslümanlardan olurlar

Bu anlatılanlardan sonra konu anlaşılmıştır inşâallah


Sünnete Uygun İsim Verme Şekli:

Ancak Sünnet'e uygun isim verme şeklinin ne olduğunu söylemeden bitirmeyelim Allah'ın isimlerinin direkt olarak, çocuklara isim olarak verilmesi uygun değildir En uygun şekli; Allah'ın isimlerinden önce Abdyani kulanlamına gelen kelime kullanılmalıdır Yani Abdullah, Abdurrahman, Abdulhamid, Abdulaziz gibi Bu isimler; Allah'ın kulu, Rahmân'ın kulu, elHamid'in kulu, elAziz'in kulu anlamlarına gelir Peygamberimiz daha çok Abdullah ve Abdurrahman isimlerini tavsiye ederdi

Abdullah b Ömer'den rivâyet edildiğine göre; Peygamberimiz şöyle buyurdu:

Allah'a en sevimli olan isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır
(Müslim, Âdâb; Tirmizî, Edeb, Ebû Dâvud, Edeb)

En güzel isimlerin Allah'ın kuluanlamına gelecek şekilde; abdön ekiyle kullanılan isimler olduğunda şüphe yoktur O halde bizler de, bu şekildeki isimlere ağırlık vermeliyiz İsimler, moda veya demode kabul edilmelerine göre değil, Allah'ın rızası gözetilerek konulmalıdır Kamuoyunun rızası ve sempatisi için isim konulmaz! Farklı, değişik olsun, kimsede olmasın yada herkeste olan olmasın diye isim konulmaz! İnsanlar ahirette isimleriyle çağırılacaklardır; bu bakımdan isim koyma çok önemlidir Şirk ve isyan içeren isimlerden kaçınmak gerekir Peygamberimiz, müslüman olduktan sonra anlamları kötü olduğu için, pek çok sahabinin isimlerini değiştirmiştir Çirkin anlamı olan isimlerin, peygamberimizin Sünnetine uyularak mutlaka değiştirilmesi gerekir

Unutulmamalı ki, kâfir ve müşrikler kendi inançlarına uygun isimler taşırlar Müslüman da kendi inancına göre isim almalı ve isim vermelidir

Dolayısıyla, Hristiyan ve Yahudilerin dedikleri tarzda; Ğanî'nin oğludiye isim belirlemek yada bir ticarethaneye bu ismi vermek yerine, İslâm'a uygun isim bulmak gerekir Bu konuda bilgisi yetersiz olanlar ilmi olanlara sormalı yada istişare etmelidirler Matlup olan, Ğanî'nin oğlu ifadesi değil; Ğanî'nin kulu (?????? ??????????) ifadesidir Bizler Allah'ın oğlu değil, kullarıyız zira



Not: Bilmediğiniz isimleri, çocuklara koymadan ve müesseselere vermeden önce araştırınız ve bilenlere sorunuz!


Yusuf Semmak



(Allah rızası için, kaynak belirterek forumlarda yayınlayabilirsiniz)

 
858,505Konular
982,695Mesajlar
33,053Kullanıcılar
gakgunSon üye
Üst Alt