Şiddetin Eğitim Amaçlı Kullanılması Bebeklik, çocukluk gençlik çağında belirtilen davranışları önlemek için anne babanın, çevre ve toplumun korkutma, korkutma gibi zor kapsayan davranışları eğitim amacıyla kullanması, zamanla koşullara bağlı davranışların genelleşmesine yol açar Ebeveynin, gencin giyeceğine, yiyeceğine, eve geliş gidiş saatine karışması; kendi isteklerini yaptırmak için korku, korkutma, güç taşıyan yöntemler kullanması, gençte kırgınlık ve öfke meydana getirir Bu kırgınlık ve öfkeye bağlı davranışlar, her türlü karşısında çıkma ve karışma durumunda ortaya çıkarsa, şartlanmanın genelleşmesinden söz edilebilir Saldırganlık ve kuvvet içeren uyaranların sürmesi, bunlara karşı ortaya çıkan kırgınlık ve öfke, agresif davranışlar ve güç eylemleri gibi şartlı davranışların sönmesine; bir vakit daha sonra kendiliğinden veya aynı uyaranla geri gelmesine yol açar Olur olmaz sebeple kızıp öfkelenen, bağırıp çağıran, vurup kıran halk müziği, içinde bulundukları toplumsal ortamda başkalarıyla ilişkilerinde saldırganlık ve güç taşıyan davranışları sürdürürler Bunlara karşısında ortaya çıkan kırgınlık ve hiddet, kavgacı davranışlar ve şiddet eylemleri gibi koşullara bağlı davranışların pekişmesine, arada sönse bile, bir vakit sonra kendiliğinden ortaya çıkmasına sebep olurlar Ödül ve ceza yoluyla öğrenme, çocuğun ve gencin eğitiminde, bir davranışın kazanılması ve pekişmesinde önemli rol oynar İnsanın çağına, yaşına, konumuna, durumuna, rolüne, yerine kadar ödül ve cezanın niteliği değişir Gençlerle buluğ çağı, çocukluk dönemlerinde ortaya meydana çıkan zalim, katı, bariz, kırıcı, sert, zıt davranışların; kabadayılık taslayan, vuran kıran şiddet eylemlerinin erkeklik vasfı olarak hoşgörüyle karşılanması, kabul edilmesi, aileden, çevreden, toplumdan kavrayış ve yardım görmesi olumlu pekiştirici rolü oynar Test yanılma yoluyla öğrenmede, öğrenme sürecinde kazanılan davranış kalıpları mekanik olarak kullanılarak, karşılaşılan engellerin aşılması, sorunların çözülmesi denenir Denemeler başarılı olursa kullanılan davranış kalıpları benimsenir Denemeler başarısız kalırsa yeni tavır kalıpları araştırılır Engel aşmada, sorun çözmede kavgacı davranışları, zorlama eylemlerini deneyen ahali, gruplar ve toplumlar bunların etkili ve geçerli olduğunu gördükçe her fırsatta tekrarlayıp günlük hayatın ayrılmaz bölümü durumuna getirirler Maç sırasında yenik takımın yandaşları bağırıp çağırarak; hakeme ya da karşısında takıma sövüp sayarak; sahaya para, şişe, sopa, taş atarak; korkutarak, yıldırarak hakemin kararlarını etkileyip, takımlarının galibiyetini sağlayabilirlerse, veya maç tekrarlanırsa ödüllendirilmiş olurlar Saldırganlık ve güç öğeleri taşıyan davranışları pekiştirip tüm maçlarda, hatta diğer durumlarda kullanmayı alışkanlık durumuna getirirler Örnek alarak öğrenme, başkalarının eylemlerini gözleyerek, kazanılan tavır kalıplarından oluşan öğrenme biçimidir Bu tip öğrenmeye ?gözleyerek öğrenme?, ?taklit ederek öğrenme?, ?toplumsal öğrenme? adları da verilir Millet, her çağda ve yaşta toplumsal öğrenmeyle değişik ve yeni tavır kalıpları kazanırlar Bilhassa çocukların ve gençlerin davranışları, tutumları, eylemleri; misal alarak ya da toplumsal öğrenme sonucu oluşur Teorik olarak çocuk ve genç kişiliğini, anneden, babadan, yakın ve uzakta çevreden, toplumdan gelen örneklerle kazanır, geliştirir Bu örneklerin kavgacı davranışlar ve zor eylemleri içermesi, aynı tavır kalıplarını kullanan kuşakların yetişmesine yol açar Agresif davranışları ve zorlama eylemlerini taşıyan örneklerin, idareli ve kültür düzeyi düşük olan toplum kesimlerinde bulunan erkekler arasında daha fazla bulunduğu gözlenmiştir Bu düzeyler yükseldikçe, bu örneklerin azaldığı, ancak insanlar arası iletişim bozan mimik, hareket, laf gibi saldırgan davranışların arttığı görülmüştür Saldırgan davranışlara ve baskı eylemlerine ilişkin örnekler çoğaldıkça, bunların etkinliği görüldükçe, bireylerin bunları benimsemesi, toplumsal boyutlara ulaşması, genelleşmesi, yayılması artar Toplum, kavgacı davranışlar ve güç eylemleriyle ilişki kuran, bunların yolunu, yöntemini meydana getiren, eğitimini, öğrenimini veren bir mektep durumuna kazanç Kişiliğin değişme, gelişme ve olgunlaşma sürecinde onu yaratıcı katmanlarda yer alan olumsuz etkenler kişilik bozukluğuna yol açar Kişilik bozukluğu belirten halk müziği, ruhsal hayatlarındaki çatışma nedeniyle insanlarla, içinde bulundukları aile çevre, toplum ve kültürle sağlıklı ilişki kuramazlar Toplumun tutum kalıplarına, davranış örneklerine düzen sağlayamazlar İçgüdülerden, dürtülerden kaynaklanan davranışları bastıramazlar, denetleyemezler Bu sebeple zorunlu gereksiz, yerli düşüncesiz kızıp öfkelenirler Doğaya, insanlara, nesnelere yönelik saldırılar yapar, güç eylemlerinde bulunurlar