Sabah Gazetesi müellifi Dilek Güngör, BDDK'nın özel bankaların kredi vermemek için geriden dolandıklarını argüman ettiği yazısında, bir bankanın süreç gören eurobondunu geri çağırdığını, öbür bir bankanın ise hatırı sayılır müşterilerini arayıp spot kredi açma teklifinde bulunduğunu argüman ettiği yazısında, "Kimse "ticari bankalar hayır kurumları mı?" vesaire diye edebiyat da yapmasın. Bankacılık tüm dünyada regüle bir bölümdür. Bankaların ne kadar sermaye tutması gerektiğine, ne kadar borç alabileceğine, ne kadar likit varlıkları olması gerektiğine, kimleri yönetici olarak atayabileceğine, yöneticilerine ne tip primler ödeyebileceğine, ne vakit temettü dağıtabileceğine kadar her şeye devlet karışır. Bankalar, diğer kesimlerde olmayan sıkı regülasyona tabidir. Başlarına nazaran iş yapamazlar." diye yazdı.
Dilek Güngör, "Özel bankalar geriden dolanıyor!" başlıklı yazısını, "Çünkü, ülkenin kaynaklarını toplayıp dağıtmak manasında kendilerine bir lisans ve ayrıcalık verilmiştir. Elektrik firması nasıl elektrik, besin firması ise besin akışını sağlamak zorundaysa, banka da kredi sistemini aktif çalıştırmak zorundadır.
NOKTA..." sözleriyle sonlandırdı.
Yazının tamamı için tıklayın...