Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gonderdik
(elEnbiya SUresi, 107)
l HZ MUHAMMED (SAS)’İN COCUKLUK DONEMİ
1 DOĞUMU:
Hz Muhammed (sas) Miladdan sonra 571 senesi, Fil Yılı’nda, 12 Rebiulevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke’nin doğusunda bulunan “Haşimoğulları Mahallesinde, babasından kendisine miras kalan evde doğdu Arapların takvim başı olarak kullandıkları “Fil Vak’ası, Peygamberimiz (sas)’in doğumundan 52 gun kadar once olmuştu(18)
Abdulmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyafette cocuğun adını soranlara:
“Muhammed adını verdim Dilerim ki, gokte Hakk, yeryuzunde halk, O’nu hayırla yadetsinler… cevabını verdi
Annesi de “Ahmed dedi (Muhammed, ustunluk ve meziyetleri anılarak cok cok ovulup sena edilen; Ahmed de Cenabı Hakk’ı yuce sıfatları ile oven, hamdeden kimse demektir(19) İslam tarihcileri, Peygamberimiz (sas)’in doğduğu gece bir takım olağanustu olayların meydana geldiğini naklederler O gece İran Kisrası (Hukumdarı)’nın Medayin şehrindeki sarayının 14 sutUnu yıkılmış, mecUsilerin İran’da Istahrabat şehrinde bin yıldan beri yanmakta olan “ateşgedeleri sonmuş, Save (Taberiyye) golu yere batmış, bin yıldan beri kurumuş olan Semave deresi’nin suları taşmış, mecUsilerin buyuk bilgini MUdiban korkunc bir ruya gormuş, Kabe’deki putların yuz ustu devrildikleri gorulmuştu Gercekten O’nun doğması ile butun dunyada hukum surmekte olan cehalet ve kufur ateşi sonmuş, putperestlik yıkılmış, zulmun baskısı son bulmuştur
2 SOYU (NESEBİ)
Peygamberimiz HzMuhammed (sas)’in babası, Abdulmuttalib’in oğlu Abdullah; annesi ise Vehb’in kızı Amine’dir Babası Abdullah, Kureyş Kabilesinin Haşimoğulları kolundan, annesi Amine ise Zuhreoğulları kolundandır Her ikisinin soyu, bir kac batın yukarıda, “Kilabda birleşmektedir Her ikisi de Mekke’lidir
Peygamber (sas) Efendimiz, Hzİbrahim’in buyuk oğlu Hz İsmail’in neslindendir Soyu Adnan’a kadar kesintisiz bellidir(20) Adnan ile Hzİsmail arasındaki batınların sayısında neseb bilginleri ihtilaf etmişlerdir(21)
Peygamber (sas) Efendimizin soyu, cok temiz ve cok şerefli bir neseb zinciridir Bir hadisi şerifte RasUli Ekrem Efendimiz:
“Ben devirden devire, (nesilden nesile, aileden aileye) secilerek intikal eden Ademoğulları soylarının en temizinden naklolundum, sonunda icinde bulunduğum ‘Haşimoğulları’ ailesinden neş’et ettim, buyurmuştur(22)
Diğer bir hadisi şerifte bu secilme işi şoyle anlatılmıştır
“Allah, Hz İbrahim’in oğullarından Hz İsmail’i, İsmailoğullarından Kinaneoğullarını, Kinaneoğullarından Kureyşi, Kureyşden Haşimoğullarını, Haşimoğullarından da beni secmiştir (23)
Bir başka hadisi şerifinde de RasUli Ekrem Efendimiz şoyle buyurmuştur:
“Allah beni, daima helal babaların sulbunden, temiz anaların rahmine naklederek, sonunda babamla annemden ızhar etti Adem’den, annebabama gelinceye kadarki nesebim icinde nikahsız birleşen olmamıştır (24)
Hz Muhammed (sas)’in doğumundan iki ay kadar once babası Abdullah, Suriye seyahatinden donerken Yesrib (Medine)’de hastalanarak 25 yaşında vefat etmiş ve orada defnedilmişti Peygamberimiz (sas)’e, babasından miras olarak beş deve, bir suru koyun, doğduğu ev ve kunyesi Ummu Eymen olan Habeşli Bereke adlı bir cariye kalmıştır(25)
3 HZ MUHAMMED (SAS) SUT ANNE YANINDA
Başlangıcta cocuğu (3 veya 7 gun) annesi Amine emzirdi(26) Sutu yetmediği icin, daha sonra amcası EbU Leheb’in azatlı cariyesi Suveybe tarafından emzirildi(27)
Fakat Hz Muhammed (sas)’in devamlı sut annesi Hevazin Kabilesinin Sa’doğlulları kolundan Halime oldu
Mekke’nin havası ağır olduğu icin, Mekkeliler yeni doğan cocuklarını colden gelen sut annelere verirlerdi Col ikliminde cocuklar hem daha gurbuz yetişiyor, hem de bozulmamış (fasih) Arapca oğreniyorlardı Hz Muhammed (sas)’de bu adete gore sut annesi Halime’ye verildi Halime, yetim bir cocuğu emzirmenin karlı bir iş olmayacağı duşuncesiyle, başlangıcta tereddut gostermişse de, daha sonra bu cocuğun evlerine uğur ve bereket getirdiğini gormuş ve O’nu oz cocuklarından daha cok sevmiştir Sut kardeşi Şeyma da bakımında annesine yardımcı olmuştur(28)
HzMuhammed (sas) sut annesi ve sut kardeşleri ile sonraki yıllarda daima ilgilenmiştir Halime kendisini ziyarete geldiği zaman onu “anacığım diyerek karşılamış, altına elbisesini ya*****, saygı gostermiştir(29)
Hz Muhammed (sas) dort yaşına kadar, sut annesinin yanında colde kaldı Dort yaşında Halime cocuğu Mekke’ye goturerek annesine teslim etti İslam tarihcileri, bu esnada “şakkı sadr (goğus acma) olayının meydana geldiğini, cocukta gorulen bu gibi olağanustu hallerin Halime’yi endişelendirdiğini, bu yuzden cocuğu annesine teslime mecbUr kaldığını naklederler(30)
4 MEDİNE ZİYARETİ
Hz Muhammed (sas) dort yaşından altı yaşına kadar, oz annesi Amine ile kaldı, O’nun şefkat ve ihtimamı ile yetişip buyudu Altı yaşında iken, babasının Medine’de bulunan kabrini ziyaret etmek uzere, annesi ve sadık hizmetcileri Ummu Eymen’le beraber Medine’ye gittiler Medine’deki akrabaları Neccaroğullarında bir ay kadar misafir kaldılar Donuşte, Medine’nin 23 mil guneyinde Ebva Koyu’nde Amine hastalandı(31) Henuz doğmadan babasından yetim kalmış olan Hz Muhammed (sas) altı yaşında iken annesinden de oksuz kalıyordu Bu acıyı butun varlığı ile hisseden anne, oğlunu şefkat dolu gozlerle suzdu Bağrına basıp uzun uzun optu
MasUm yuzune bakarak
“Her yeni eskiyecek, her fani yok olup gidecek,
Ben de oleceğim, fakat buna gam yemem,
Namımı ebedi kılacak hayırlı bir halef bırakıyorum… anlamına bir şiir soyledi Bu sozlerden sonra vefat etti(32)
Annesinin olumunden sonra cocuğu Ummu Eymen Mekke’ye goturup dedesi Abdulmuttalib’e teslim etti
Altı yaşından sekiz yaşına kadar, cocuğa dedesi Abdulmuttalib baktı Abdulmuttalib seksen yaşını gecmiş bir ihtiyardı Peygamber (sas) Efendimiz sekiz yaşında iken dedesi de oldu Olurken, on oğlu icinden Hz Muhammed (sas) Efendimizin yetiştirilmesini, oz amcası EbU Talib’e bıraktı(331)
Yıllar sonra, Hicret’in 6′ıncı yılı Hudeybiye Barışı donuşunde RasUlullah (sas) Efendimiz, annesinin kabrini ziyaret edip, teessurle gozyaşı doktu
Annemin bana olan şefkatini hatırla***** ağladım, buyurdu (332)
BİR GECE
Ondort asır evvel, yine boyle bir geceydi,
Kumdan, ayın ondordu bir Oksuz cıkıverdi!
Lakin, o ne husrandı ki: Hissetmedi gozler;
Kac bin senedir, halbuki bekleşmedelerdi!
Nerden gorecekler? Goremezlerdi tabii
Bir kerre, zuhUr ettiği col, en sapa yerdi
Bir kerre de, mamUrei dunya, o zamanlar,
Buhranlar icindeydi, bugunden de beterdi
Sırtlanları gecmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevza butun afakına sarmıştı zeminin
Salgındı, bugun Şark’ı yıkan, tefrika derdi
Derken buyumuş, kırkına gelmişti ki Oksuz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı O Masum,
Bir hamlede kayserleri, kisraları serdi!
Aczin ki, ezilmekti butun hakkı, dirildi;
Zulmun ki, zeval aklına gelmezdi, geberdi!
Alemlere rahmetti, evet, şeri mubini,
Şehbalini, adl isteyenin yurduna gerdi
Dunya neye sahipse, O’nun vergisidir hep;
MedyUn O’na cem’iyyeti, medyUn O’na ferdi
MedyUndur O masUm’a butun bir beşeriyyet…
Yarab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret
Mehmed Akif ERSOY
(elEnbiya SUresi, 107)
l HZ MUHAMMED (SAS)’İN COCUKLUK DONEMİ
1 DOĞUMU:
Hz Muhammed (sas) Miladdan sonra 571 senesi, Fil Yılı’nda, 12 Rebiulevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke’nin doğusunda bulunan “Haşimoğulları Mahallesinde, babasından kendisine miras kalan evde doğdu Arapların takvim başı olarak kullandıkları “Fil Vak’ası, Peygamberimiz (sas)’in doğumundan 52 gun kadar once olmuştu(18)
Abdulmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyafette cocuğun adını soranlara:
“Muhammed adını verdim Dilerim ki, gokte Hakk, yeryuzunde halk, O’nu hayırla yadetsinler… cevabını verdi
Annesi de “Ahmed dedi (Muhammed, ustunluk ve meziyetleri anılarak cok cok ovulup sena edilen; Ahmed de Cenabı Hakk’ı yuce sıfatları ile oven, hamdeden kimse demektir(19) İslam tarihcileri, Peygamberimiz (sas)’in doğduğu gece bir takım olağanustu olayların meydana geldiğini naklederler O gece İran Kisrası (Hukumdarı)’nın Medayin şehrindeki sarayının 14 sutUnu yıkılmış, mecUsilerin İran’da Istahrabat şehrinde bin yıldan beri yanmakta olan “ateşgedeleri sonmuş, Save (Taberiyye) golu yere batmış, bin yıldan beri kurumuş olan Semave deresi’nin suları taşmış, mecUsilerin buyuk bilgini MUdiban korkunc bir ruya gormuş, Kabe’deki putların yuz ustu devrildikleri gorulmuştu Gercekten O’nun doğması ile butun dunyada hukum surmekte olan cehalet ve kufur ateşi sonmuş, putperestlik yıkılmış, zulmun baskısı son bulmuştur
2 SOYU (NESEBİ)
Peygamberimiz HzMuhammed (sas)’in babası, Abdulmuttalib’in oğlu Abdullah; annesi ise Vehb’in kızı Amine’dir Babası Abdullah, Kureyş Kabilesinin Haşimoğulları kolundan, annesi Amine ise Zuhreoğulları kolundandır Her ikisinin soyu, bir kac batın yukarıda, “Kilabda birleşmektedir Her ikisi de Mekke’lidir
Peygamber (sas) Efendimiz, Hzİbrahim’in buyuk oğlu Hz İsmail’in neslindendir Soyu Adnan’a kadar kesintisiz bellidir(20) Adnan ile Hzİsmail arasındaki batınların sayısında neseb bilginleri ihtilaf etmişlerdir(21)
Peygamber (sas) Efendimizin soyu, cok temiz ve cok şerefli bir neseb zinciridir Bir hadisi şerifte RasUli Ekrem Efendimiz:
“Ben devirden devire, (nesilden nesile, aileden aileye) secilerek intikal eden Ademoğulları soylarının en temizinden naklolundum, sonunda icinde bulunduğum ‘Haşimoğulları’ ailesinden neş’et ettim, buyurmuştur(22)
Diğer bir hadisi şerifte bu secilme işi şoyle anlatılmıştır
“Allah, Hz İbrahim’in oğullarından Hz İsmail’i, İsmailoğullarından Kinaneoğullarını, Kinaneoğullarından Kureyşi, Kureyşden Haşimoğullarını, Haşimoğullarından da beni secmiştir (23)
Bir başka hadisi şerifinde de RasUli Ekrem Efendimiz şoyle buyurmuştur:
“Allah beni, daima helal babaların sulbunden, temiz anaların rahmine naklederek, sonunda babamla annemden ızhar etti Adem’den, annebabama gelinceye kadarki nesebim icinde nikahsız birleşen olmamıştır (24)
Hz Muhammed (sas)’in doğumundan iki ay kadar once babası Abdullah, Suriye seyahatinden donerken Yesrib (Medine)’de hastalanarak 25 yaşında vefat etmiş ve orada defnedilmişti Peygamberimiz (sas)’e, babasından miras olarak beş deve, bir suru koyun, doğduğu ev ve kunyesi Ummu Eymen olan Habeşli Bereke adlı bir cariye kalmıştır(25)
3 HZ MUHAMMED (SAS) SUT ANNE YANINDA
Başlangıcta cocuğu (3 veya 7 gun) annesi Amine emzirdi(26) Sutu yetmediği icin, daha sonra amcası EbU Leheb’in azatlı cariyesi Suveybe tarafından emzirildi(27)
Fakat Hz Muhammed (sas)’in devamlı sut annesi Hevazin Kabilesinin Sa’doğlulları kolundan Halime oldu
Mekke’nin havası ağır olduğu icin, Mekkeliler yeni doğan cocuklarını colden gelen sut annelere verirlerdi Col ikliminde cocuklar hem daha gurbuz yetişiyor, hem de bozulmamış (fasih) Arapca oğreniyorlardı Hz Muhammed (sas)’de bu adete gore sut annesi Halime’ye verildi Halime, yetim bir cocuğu emzirmenin karlı bir iş olmayacağı duşuncesiyle, başlangıcta tereddut gostermişse de, daha sonra bu cocuğun evlerine uğur ve bereket getirdiğini gormuş ve O’nu oz cocuklarından daha cok sevmiştir Sut kardeşi Şeyma da bakımında annesine yardımcı olmuştur(28)
HzMuhammed (sas) sut annesi ve sut kardeşleri ile sonraki yıllarda daima ilgilenmiştir Halime kendisini ziyarete geldiği zaman onu “anacığım diyerek karşılamış, altına elbisesini ya*****, saygı gostermiştir(29)
Hz Muhammed (sas) dort yaşına kadar, sut annesinin yanında colde kaldı Dort yaşında Halime cocuğu Mekke’ye goturerek annesine teslim etti İslam tarihcileri, bu esnada “şakkı sadr (goğus acma) olayının meydana geldiğini, cocukta gorulen bu gibi olağanustu hallerin Halime’yi endişelendirdiğini, bu yuzden cocuğu annesine teslime mecbUr kaldığını naklederler(30)
4 MEDİNE ZİYARETİ
Hz Muhammed (sas) dort yaşından altı yaşına kadar, oz annesi Amine ile kaldı, O’nun şefkat ve ihtimamı ile yetişip buyudu Altı yaşında iken, babasının Medine’de bulunan kabrini ziyaret etmek uzere, annesi ve sadık hizmetcileri Ummu Eymen’le beraber Medine’ye gittiler Medine’deki akrabaları Neccaroğullarında bir ay kadar misafir kaldılar Donuşte, Medine’nin 23 mil guneyinde Ebva Koyu’nde Amine hastalandı(31) Henuz doğmadan babasından yetim kalmış olan Hz Muhammed (sas) altı yaşında iken annesinden de oksuz kalıyordu Bu acıyı butun varlığı ile hisseden anne, oğlunu şefkat dolu gozlerle suzdu Bağrına basıp uzun uzun optu
MasUm yuzune bakarak
“Her yeni eskiyecek, her fani yok olup gidecek,
Ben de oleceğim, fakat buna gam yemem,
Namımı ebedi kılacak hayırlı bir halef bırakıyorum… anlamına bir şiir soyledi Bu sozlerden sonra vefat etti(32)
Annesinin olumunden sonra cocuğu Ummu Eymen Mekke’ye goturup dedesi Abdulmuttalib’e teslim etti
Altı yaşından sekiz yaşına kadar, cocuğa dedesi Abdulmuttalib baktı Abdulmuttalib seksen yaşını gecmiş bir ihtiyardı Peygamber (sas) Efendimiz sekiz yaşında iken dedesi de oldu Olurken, on oğlu icinden Hz Muhammed (sas) Efendimizin yetiştirilmesini, oz amcası EbU Talib’e bıraktı(331)
Yıllar sonra, Hicret’in 6′ıncı yılı Hudeybiye Barışı donuşunde RasUlullah (sas) Efendimiz, annesinin kabrini ziyaret edip, teessurle gozyaşı doktu
Annemin bana olan şefkatini hatırla***** ağladım, buyurdu (332)
BİR GECE
Ondort asır evvel, yine boyle bir geceydi,
Kumdan, ayın ondordu bir Oksuz cıkıverdi!
Lakin, o ne husrandı ki: Hissetmedi gozler;
Kac bin senedir, halbuki bekleşmedelerdi!
Nerden gorecekler? Goremezlerdi tabii
Bir kerre, zuhUr ettiği col, en sapa yerdi
Bir kerre de, mamUrei dunya, o zamanlar,
Buhranlar icindeydi, bugunden de beterdi
Sırtlanları gecmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevza butun afakına sarmıştı zeminin
Salgındı, bugun Şark’ı yıkan, tefrika derdi
Derken buyumuş, kırkına gelmişti ki Oksuz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı O Masum,
Bir hamlede kayserleri, kisraları serdi!
Aczin ki, ezilmekti butun hakkı, dirildi;
Zulmun ki, zeval aklına gelmezdi, geberdi!
Alemlere rahmetti, evet, şeri mubini,
Şehbalini, adl isteyenin yurduna gerdi
Dunya neye sahipse, O’nun vergisidir hep;
MedyUn O’na cem’iyyeti, medyUn O’na ferdi
MedyUndur O masUm’a butun bir beşeriyyet…
Yarab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret
Mehmed Akif ERSOY