Peygamber Efendimiz (sav) diğer din mensuplarına karşı, bir insan olmaları itibariyle he sevgi ve hoşgoru ile muamelede bulunmuştur
İnsanlığın iftihar tablosunun hayatı seniyyeleri, baştan sona hep af ve musamaha yorungelidir O (sav), hayatı boyunca kendisine turlu turlu eziyet eden Ebu Sufyan'a bile af ve musamaha ile davranmıştır O kadr ki, Mekke fethedildiği sırada, Ebu Sufyan'ın hala kafamda bir sur şuphe vardemesine karşılık, Allah Resulu (sav) Kabe'ye sığınan emniyette olduğu gibi, Ebu Sufyan'ın evine sığınan da emniyettedirbuyurarak, Ebu Sufyan'ın evini emniyet ve sığınma bakımındn Kabe ile beraber zikretmiştir Nebiler Serveri'nin (sav) bu hoşgorulu davranışı; gururu, kendni beğenmişliği ve reislik duyguları tabiatının bir parcası haline gelmiş, 70 yaşlarındaki Ebu Sufyan icin tonlarla altın vermekten daha kıymetli, daha değerli olmuştur
Musamaha ve hoşgorunun kaynağı, dinimizin de kaynağı Kur'an olduğu ve bu duşunce coşkun bir ırmak halinde Kur'an'ın tebliğcisi Efendimiz'den akıp geldiği icin bizim bu konuda farklı duşunmemiz mumkun değildir Zira tersi bir dşunce, Kur'an'ı ve Resulullah'ı (sav) tanımama dmektir Bu acıdn hoşgoru ve diyalog, kaynakları itibariyle Kur'an ve Sunnet'e dayandığından Musluman'ın tabii ahlakıdır ve bu itibarla da kalıcıdır
İnsanlığın iftihar tablosunun hayatı seniyyeleri, baştan sona hep af ve musamaha yorungelidir O (sav), hayatı boyunca kendisine turlu turlu eziyet eden Ebu Sufyan'a bile af ve musamaha ile davranmıştır O kadr ki, Mekke fethedildiği sırada, Ebu Sufyan'ın hala kafamda bir sur şuphe vardemesine karşılık, Allah Resulu (sav) Kabe'ye sığınan emniyette olduğu gibi, Ebu Sufyan'ın evine sığınan da emniyettedirbuyurarak, Ebu Sufyan'ın evini emniyet ve sığınma bakımındn Kabe ile beraber zikretmiştir Nebiler Serveri'nin (sav) bu hoşgorulu davranışı; gururu, kendni beğenmişliği ve reislik duyguları tabiatının bir parcası haline gelmiş, 70 yaşlarındaki Ebu Sufyan icin tonlarla altın vermekten daha kıymetli, daha değerli olmuştur
Musamaha ve hoşgorunun kaynağı, dinimizin de kaynağı Kur'an olduğu ve bu duşunce coşkun bir ırmak halinde Kur'an'ın tebliğcisi Efendimiz'den akıp geldiği icin bizim bu konuda farklı duşunmemiz mumkun değildir Zira tersi bir dşunce, Kur'an'ı ve Resulullah'ı (sav) tanımama dmektir Bu acıdn hoşgoru ve diyalog, kaynakları itibariyle Kur'an ve Sunnet'e dayandığından Musluman'ın tabii ahlakıdır ve bu itibarla da kalıcıdır