iltasyazilim
FD Üye
Kur'ân'daki Hidayetinsan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasıdır
İhtar ve Uyarılar » Kur'ân'daki Hidayetinsan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasıdır
Kur'ân'daki Hidayetinsan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasıdır
Bugün İslâm âleminin önündeki en büyük tuzaklardan biri, Ruh insana hayat verir Ruh vücuttan çıkarsa kişi ölüranlayışıdır Bu anlayış, dînimize sonradan sokulmuş, Kur'ânı Kerim'e tamamen aykırı bir bid'attir Öyle ki bu korkunç bid'at sebebiyle Kur'ân'daki hidayetin üzeri örtülmüş, insanlar Allahû Tealâ'nın teslim emirlerinden bîhaber bırakılmışlardır
İşte bu yazımızda sizlere, Allahû Tealâ'nın ruhu insana nasıl emanet olarak verdiğini ve emanetini neden geri istediğini Kur'ânı Kerim âyetleri ışığında açıklamak istiyoruz
Hidayete ermek mi? Dalâlette kalmak mı?
Kur'ânı Kerim boyunca Allahû Tealâ insanları hidayette olanlar ve dalâlette olanlar olmak üzere ikiye ayırmıştır Hidayet üzere olanlar, Allah’ın kanunu gereğince kurtuluşa erecek olanlardır Dalâlette kalanları ise hazin bir son beklemektedir
Hidayet, insan ruhunun yaşarken Allah'a ulaştırılmasıdır
Kur'ânı Kerim’e göre bir kişinin hidayet üzere olabilmesi, o kişinin serbest iradesiyle yapacağı bir tek dileğine, bir duasına bağlıdır Hidayetin gizlenmesi ise toplumu bütünüyle cehenneme mahkûm etmek demektir Bugünkü İslâmî tatbikatta hidayeti bilerek veya farkına varmaksızın gizleyenlerin Kur'ânı Kerim'e aykırı olmasına rağmen dayandığı 2 tez vardır
1 bid'at: Ruh insana hayat verir, ruh vücuttan ayrılırsa kişi ölür
2 bid'at: 1400 yıl boyunca İslâm'da ruhun Allah'a ulaşması yer almamıştır
Aşağıda bölüm1 ve bölüm2 başlıklarıyla ele aldığımız bu iki kavram da ne yazık ki dîne sonradan dahil edilmiş hurafelerdir; İslâm âleminin önüne çekilmiş iki karanlık settir İşte bu iki karanlık setin Kur'ân âyetleri ışığında bir an evvel yok edilmesi gerekmektedir Bid'atlerle örülmüş bir dîn tatbikatının insanlığı kurtuluşa erdirmesi asla mümkün değildir Asrın insanı, Allah'ın dînini yegâne Furkan olan Kur'ânı Kerim'den öğrenmeli ve bir an evvel hayatına geçirmelidir
1 RUH VÜCUTTAN AYRILIRSA İNSAN ÖLÜR MÜ?
İRCİÎ EMRİ BİR ÖLÜM EMRİ MİDİR?
Ruh vücuttan ayrılırsa kişi ölüranlayışı, dînimize sonradan girmiş bir büyük hurafedir, iblisin insanlığa bir büyük tuzağıdır Allahû Tealâ Kur'ânı Kerim'inde Hayatı veren de öldüren de bizizbuyurmaktadır (Hicr23, Mulk2)
15HİCR23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne)
Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz Ve Biz öldürürüz Ve varis olanlar da Biziz
67MULK2: Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve huvel azî zul gafûr(gafûru)
Sizin hanginizin en güzel ameli yapacağınıimtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur Ve O; Aziz'dir, Gafûr'dur
Ruhun insana hayat verdiğine dair tek bir âyeti kerime mevcut değildir Kaldı ki, ruh insanda Allah'ın bir emanetidir Allahû Tealâ'nın insanı eşrefi mahlûkat kılması da, sadece ve sadece Allah'ın ona üfürdüğü ruh sebebiyledir İnsandan başka hiç bir varlık, Allah'ın ruhunu bünyesinde taşıma yetkisinin sahibi değildir (Secde9)
32SECDE9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem'a vel ebsâre vel ef'ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne)
Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı Ne kadar az şükrediyorsunuz
Ruhumuz Allah'tan gelmiştir ve mutlaka Allah'a geri dönecektir Allahû Tealâ bizlere emanet olarak verdiği ruhu, insandan başka hiç bir yaratılmışın üstlenmediğini de Kur'ânı Kerim'inde açıkça ifade etmektedir
33AHZÂB72: İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen)
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik) Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular Ve insan onu yüklendi Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir
Allahû Tealâ emanet olarak verdiği ruhunu biz bu dünya hayatını yaşarken geri istemektedir (Nisa58)
4NİSÂ58: İnnallâhe ye'murukum en tueddûl emânâti ilâ ehlihâ ve izâ hakemtum beynen nâsi en tahkumû bil adl(adli), innallâhe niımmâ yeızukum bih(bihî), innallâhe kâne semîan basîrâ(basîran)
Muhakkak ki Allah, emanetleri sahibine teslim etmenizi ve insanlar arasında hakemlik yaptığınız zaman adaletle hükmetmenizi emreder Muhakkak ki Allah, onunla (bununla) size ne güzel öğüt veriyor Ve muhakkak ki Allah, en iyi işiten ve en iyi görendir
Kur'ânı Kerim'e göre bütün insanlık İrciîemrinin muhatabıdır
89FECR28: İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten)
Rabbine dön (Allah'tan) razı olarak ve Allah'ın rızasını kazanmış olarak!
Fecr Suresinin 28âyeti kerimesinde Allahû Tealâ ruha seslenerek, İrciî ilâ rabbiki; Rabbine geri dönemrini vermektedir Ölüm halinde ruhu Allah'a ulaştıracak olan vazifeli ölüm melekleri vardır Kur'ân'ı Kerim intiharı yasak kıldığı cihetle, Allahû Tealâ'nın insana ölemri vermesi de mümkün değildir
Her kim kendi eliyle hayatına son verirse onun gideceği yer cehennemdir Buradaki İrciîemri ruhun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasını ihtiva etmektedir Ruhun Allah'a geri dönüşü, kişinin Allah'a ulaşmayı dileyerek Allah'ın vazifeli kıldığı hidayetçiye tâbiiyetiyle başlayan ve 7 tane gök katı aşarak Allah'ın Zat'ına ulaşması ile gerçekleşen bir vetiredir
Dînin yegâne kaynağı Kur'ânı Kerim'e göre dünya hayatını yaşarken ruhun Allah'a ulaşması farzdır Peygamber Efendimiz (SAV) de; Ölmeden evvel ölünüzhadîsi şerifiyle ruhun Allah'a ulaşmasının farziyetini dile getirmiştir 14 asır evvel bütün sahâbe bu emri yerine getirerek hidayete ulaşmışlardır (Zumer17,18)
39ZUMER17: Vellezînectenebût tâgûte en ya'budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi)
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar) Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler) Onlara müjdeler vardır Öyleyse kullarımı müjdele!
39ZUMER18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi)
Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar İşte onlar, Allah'ın hidayete erdirdikleridir Ve işte onlar; onlar ulûl'elbabtır (daimî zikrin sahipleri)
Bütün bu âyeti kerimelerden de anlaşılıyor ki; İrciîemri bir ölüm emri değildir
Ne yazık ki Peygamber Efendimiz (SAV)'den 14 asır sonra bugün İslâm katledilmiş, ruhun Allah'a ulaşma farziyeti yok edilmiştir
Sevgili kardeşlerimiz! Dünya hayatında ruhun Allah'a ulaşması yoktur, iddiası dînimize sonradan girmiş bir büyük hurafedir İblisin insanlığa bir büyük tuzağıdır
Allahû Tealâ'nın Şûrâ suresinin 13, R'ad suresinin 21, Bakara suresinin 120 ve Ali İmran suresinin 73 âyeti kerimelerinde Allahû Tealâ'nın ne dediğine dikkatlice bakalım!
42Şura13: Allah dilediğini Kendisine seçer Ve seçtiklerinden kim Allah'a ulaşmayı dilerse, onları Kendisine ulaştırır
13R'ad21: Onlar, Allah'ın Kendisine ulaştırmasını istedikleri şeyi, O'na ulaştırırlar
2Bakara120: Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (Allah'ın kendisine ulaştırması) işte o, hidayettir
3Ali İmran73: Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah'a ulaşmasıdır)
Acaba Allah'ın Kendisine ulaştırılmasını istediği şey nedir?
O Allah ki, en sevgili mahlûkunu sadece ve sadece Kendi Zat'ına davet etmektedir Ve O Allah ki Kur'ânı Kerim'inde Her şey aslına rücû ederbuyurmaktadır
Nasıl ki fizik vücut topraktan yaratılmıştır, toprağa dönecektir
Nasıl ki nefsimiz berzah âlemine aittir, Allah'a dönmesi söz konusu bile değildir
O halde söyler misiniz bizlere Allah'a ulaşemrinin muhatabı kimdir sevgili kardeşlerimiz? Değil mi ki Allahû Tealâ Kur'ânı Kerim'inde Sana ruhtan sorarlar De ki: ruh Rabbinin emrindendirbuyuruyor
O halde Allah'a ulaşma yetkisi sadece ruhumuza ait değil midir; ne diyorsunuz?
SEVGİLİ DÎN ADAMLARI! SİZLERİ BİR KEZ DAHA DOĞRUYU ORTAYA KOYMAK ÜZERE BİR BİRLİKTELİĞE DAVET EDİYORUZ LÜTFEN SÖZLERİMİZE KULAK VERİNİZ
Kur'ânı Kerim sizler için de Furkan değil midir?
Allahû Tealâ Kur'ânı Kerim'inde; Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadıkbuyurmuyor mu?
Ve dahi Öldüren de hayatı veren de bizizdemiyor mu?
YETMEZ!
Biz ona ruhumuzdan üfürdük, İnsandan başkası emaneti yüklenmekten kaçındıbuyurmuyor mu?
O halde biz sizlere sormaz mıyız ki;
İnsanın dışındaki diğer canlılar nasıl oluyor da hayatlarını sürdürebiliyorlar sevgili kardeşlerimiz? Söyler misiniz bize ruhları olmadığı halde, onlara hayat veren kim?
Hanginiz hayvanlarda ruh olduğuna dair bir tek âyeti kerime gösterebilirsiniz bize?
Unutmayınız ki hayatın ve ölümün kaynağı şüphesiz Allahû Tealâ'dır Öyleyse ruh insana hayat veririfadesi, Kur'ânı Kerim'e tamamen aykırı bir bid'attir; dîne sonradan sokulmuş bir hurafedir
2 Ruhun Allah'a ulaştırılması farziyetini dile getiren İslâmî eserler toplatılmakta ve bu eserlere ulaşmanıza engel olunmaktadır
Hidayeti yani insan ruhunun Allah'a ulaştırılmasını konu edinen eserler toplatılarak insanların bu eserlere ulaşması engellenmektedir
14 yüzyıllık İslâm tarihinde, bir eser kaleme alan hemen her ermiş evliya hidayetten yani insan ruhunun yaşarken Allahû Tealâ'ya ulaştırılmasının farziyetinden bahsetmiştir Ancak bu eserler tespit edildiğinde her seferinde en kısa sürede piyasadan toplatılmış ve hidayetin gizlenmesi amacına hizmet edenler vazifelerini yerine getirmişlerdir
Ne buyuruyordu 13asrın müceddidi Saidi Nursi Hazretleri? Toplatılan ve gizlenen Tılsımlar mecmuası adlı eserinde buyuruyordu ki:
Fâniyim fâni olanı istemem
Acizim aciz olanı istemem
Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim
Gayrısını istemem
Sh(Tls:93)
Öyleyse sizlere sormaz mıyız ki; Ruh hayat veriyor olsaydı eğer; Beddiüzzaman, ölmeden evvel ruhunu Rahmân'a teslim edebilir miydi?sevgili kardeşlerimiz?
Peki ya; Zübdetül Hakayık kitabında, Aynül Küzâti Hemadanî'nin, Eğer mezhebi bir kişiyi Hakk'a ulaştırmıyorsa, o kişi Müslüman değildir Ben beni Hakk'a götürmeyen mezhebi ateşe verir yakarım Benim arzum ne dîndir, ne de mezheb, ben senin yolunu, seni istiyorumsözleri size bir şeyler söylemiyor mu?
Peki ya Lâ mekâna kavm olan Yunus? Yunus nasıl teslim etti ruhunu Allah'a; ne diyorsunuz?
Allah'ın her devirdeki evliyaları nasıl ki ruhlarını Allah'a ulaştırmışlar ve eserlerinde daim ölmeden evvel Allah'a ulaşmaktan bahsetmişlerse, o halde insana hayatı veren gerçekten de ruh mudur ne diyorsunuz?
Eğer ön yargılarınızı, sizlere el yazması kitaplardan öğretilen o faydasız ilmi bir tarafa bırakıp, Kur'ânı Kerim'i hakkıyla incelerseniz, biz inanıyoruz ki bu aldanış, İblisin bu sonu gelmeyen tuzağı sizlerin sayesinde gün ışığına çıkacak
Bırakın bütün iç kavgalarınızı bir yana Gururunuzu, makamınızı, ününüzü bırakın sevgili kardeşlerim…
Ey sevgili dîn kardeşlerimiz! Faydasız ilmin karanlığından kurtarın kendinizi artık ve dahi sizden ilim alan binlercesini, bu kör karanlığın içinden çekip çıkarın
Biz sizi Allah'a ve Kur'ân'a davet ediyoruz sevgili kardeşlerimiz Başka bir şey değil istediğimiz Araştırın ve Kur'ân âyetlerinin gerçek muhtevasına inin O zaman göreceksiniz Allah'ın güzelliklerini bütün boyutlarıyla ve kalbinizi yepyeni bir sevginin sarmaladığını, içinizin bambaşka bir aşkla kıpırdadığını hissedeceksiniz Bütün korkularınız bitecek o zaman Sizi siz yapan diplomalarınızın ağırlığından kurtulup, yalnız Allah için olmanın zevkine varacaksınız sevgili kardeşlerimiz
Ne kaybedersiniz bir inceleseniz Sizleri bir parça düşünmeye davet ediyoruz Ve diyoruz ki;
Allahû Tealâ'nın yarattığı mahlûkatın içerisinde sadece insana ruhundan üfürdüğü
Her şeyin aslına rücû edeceği
Allah'ın davetinin Allah'ın Zat'ına olduğu
Ve dahi intihar eden kişinin gideceği yerin cehennem olacağı Kur'ânı Kerim ile kesinlik kazanmışken
Allahû Tealâ Fecr Suresindeki İrciîemriyle, insana ölmeyi mi (intiharı mı) emrediyor, ne diyorsunuz?
SONUÇ
Hem bu dünya hem sonsuz ahiret mutluluğuna erişmek için Allah'a ulaşmayı dilemek yeterlidir!
Bizim sizden ricamız odur ki; Allah'ın üzerinizdeki emaneti olan ruhunuzu ölmeden önce Allah'a ulaştırmayı dileyiniz Peygamber Efendimiz (SAV) Ölmeden önce ölünüzhadîsi şerifini, işte bu farz emre istinaden söylemiştir Ruhunuz Allah'ın sizdeki emanetidir, onu Allah'a ölmeden önce teslim etmek durumundasınız Kaldı ki İslâm Teslimdemektir Kim Allah'a ruhunu ölmeden önce ulaştırırsa ona erendenir, ermiş evliyadenir Bu kişi nereye ermiştir? Allah'a ermiştir Nesi ermiştir? Ruhu ermiştir İşte ruhun Allah'a ermesinin Kur'ânı Kerim'deki adı, hidayete ermektir
O Allah, bizi sadece ve sadece Kendisine davet eden… Bakın ki O, ne buyuruyor tüm zamanlara kılavuz olarak gönderdiği hayat kitabında?
2Bakara120: Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (Allah'ın kendisine ulaştırması) işte o, hidayettir
3Ali İmran73: Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah'a ulaşmasıdır)
Bir küçücük dilek sevgili kardeşlerim!
Ey yüce Allah'ım! Nasıl onca ermiş (Allah'a ermiş) evliyan var ise, ne olur benim de ruhumu ölmeden evvel Sana ulaştır Beni de ermiş kulların arasına al Amin
İşte böyle bir dileği yapan kişi, Kur'ânı Kerim standartlarına göre hem dünya mutluluğuna, hem de sonsuz ahiret mutluluğuna adım atmıştır
Bir insanın yaşarken ruhunu Allah'a ulaştırmayı dilemesi, o insan ile Allahû Tealâ arasında kurulacak kopmaz bir bağı (urvetul vuska) teşkil etmektedir
Allahû Tealâ'nın hepimizi hidayetine erdirdiği kullarından eylemesi dilek ve dualarımızla
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
İhtar ve Uyarılar » Kur'ân'daki Hidayetinsan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasıdır
Kur'ân'daki Hidayetinsan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasıdır
Bugün İslâm âleminin önündeki en büyük tuzaklardan biri, Ruh insana hayat verir Ruh vücuttan çıkarsa kişi ölüranlayışıdır Bu anlayış, dînimize sonradan sokulmuş, Kur'ânı Kerim'e tamamen aykırı bir bid'attir Öyle ki bu korkunç bid'at sebebiyle Kur'ân'daki hidayetin üzeri örtülmüş, insanlar Allahû Tealâ'nın teslim emirlerinden bîhaber bırakılmışlardır
İşte bu yazımızda sizlere, Allahû Tealâ'nın ruhu insana nasıl emanet olarak verdiğini ve emanetini neden geri istediğini Kur'ânı Kerim âyetleri ışığında açıklamak istiyoruz
Hidayete ermek mi? Dalâlette kalmak mı?
Kur'ânı Kerim boyunca Allahû Tealâ insanları hidayette olanlar ve dalâlette olanlar olmak üzere ikiye ayırmıştır Hidayet üzere olanlar, Allah’ın kanunu gereğince kurtuluşa erecek olanlardır Dalâlette kalanları ise hazin bir son beklemektedir
Hidayet, insan ruhunun yaşarken Allah'a ulaştırılmasıdır
Kur'ânı Kerim’e göre bir kişinin hidayet üzere olabilmesi, o kişinin serbest iradesiyle yapacağı bir tek dileğine, bir duasına bağlıdır Hidayetin gizlenmesi ise toplumu bütünüyle cehenneme mahkûm etmek demektir Bugünkü İslâmî tatbikatta hidayeti bilerek veya farkına varmaksızın gizleyenlerin Kur'ânı Kerim'e aykırı olmasına rağmen dayandığı 2 tez vardır
1 bid'at: Ruh insana hayat verir, ruh vücuttan ayrılırsa kişi ölür
2 bid'at: 1400 yıl boyunca İslâm'da ruhun Allah'a ulaşması yer almamıştır
Aşağıda bölüm1 ve bölüm2 başlıklarıyla ele aldığımız bu iki kavram da ne yazık ki dîne sonradan dahil edilmiş hurafelerdir; İslâm âleminin önüne çekilmiş iki karanlık settir İşte bu iki karanlık setin Kur'ân âyetleri ışığında bir an evvel yok edilmesi gerekmektedir Bid'atlerle örülmüş bir dîn tatbikatının insanlığı kurtuluşa erdirmesi asla mümkün değildir Asrın insanı, Allah'ın dînini yegâne Furkan olan Kur'ânı Kerim'den öğrenmeli ve bir an evvel hayatına geçirmelidir
1 RUH VÜCUTTAN AYRILIRSA İNSAN ÖLÜR MÜ?
İRCİÎ EMRİ BİR ÖLÜM EMRİ MİDİR?
Ruh vücuttan ayrılırsa kişi ölüranlayışı, dînimize sonradan girmiş bir büyük hurafedir, iblisin insanlığa bir büyük tuzağıdır Allahû Tealâ Kur'ânı Kerim'inde Hayatı veren de öldüren de bizizbuyurmaktadır (Hicr23, Mulk2)
15HİCR23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne)
Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz Ve Biz öldürürüz Ve varis olanlar da Biziz
67MULK2: Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve huvel azî zul gafûr(gafûru)
Sizin hanginizin en güzel ameli yapacağınıimtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur Ve O; Aziz'dir, Gafûr'dur
Ruhun insana hayat verdiğine dair tek bir âyeti kerime mevcut değildir Kaldı ki, ruh insanda Allah'ın bir emanetidir Allahû Tealâ'nın insanı eşrefi mahlûkat kılması da, sadece ve sadece Allah'ın ona üfürdüğü ruh sebebiyledir İnsandan başka hiç bir varlık, Allah'ın ruhunu bünyesinde taşıma yetkisinin sahibi değildir (Secde9)
32SECDE9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem'a vel ebsâre vel ef'ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne)
Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı Ne kadar az şükrediyorsunuz
Ruhumuz Allah'tan gelmiştir ve mutlaka Allah'a geri dönecektir Allahû Tealâ bizlere emanet olarak verdiği ruhu, insandan başka hiç bir yaratılmışın üstlenmediğini de Kur'ânı Kerim'inde açıkça ifade etmektedir
33AHZÂB72: İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen)
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik) Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular Ve insan onu yüklendi Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir
Allahû Tealâ emanet olarak verdiği ruhunu biz bu dünya hayatını yaşarken geri istemektedir (Nisa58)
4NİSÂ58: İnnallâhe ye'murukum en tueddûl emânâti ilâ ehlihâ ve izâ hakemtum beynen nâsi en tahkumû bil adl(adli), innallâhe niımmâ yeızukum bih(bihî), innallâhe kâne semîan basîrâ(basîran)
Muhakkak ki Allah, emanetleri sahibine teslim etmenizi ve insanlar arasında hakemlik yaptığınız zaman adaletle hükmetmenizi emreder Muhakkak ki Allah, onunla (bununla) size ne güzel öğüt veriyor Ve muhakkak ki Allah, en iyi işiten ve en iyi görendir
Kur'ânı Kerim'e göre bütün insanlık İrciîemrinin muhatabıdır
89FECR28: İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten)
Rabbine dön (Allah'tan) razı olarak ve Allah'ın rızasını kazanmış olarak!
Fecr Suresinin 28âyeti kerimesinde Allahû Tealâ ruha seslenerek, İrciî ilâ rabbiki; Rabbine geri dönemrini vermektedir Ölüm halinde ruhu Allah'a ulaştıracak olan vazifeli ölüm melekleri vardır Kur'ân'ı Kerim intiharı yasak kıldığı cihetle, Allahû Tealâ'nın insana ölemri vermesi de mümkün değildir
Her kim kendi eliyle hayatına son verirse onun gideceği yer cehennemdir Buradaki İrciîemri ruhun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasını ihtiva etmektedir Ruhun Allah'a geri dönüşü, kişinin Allah'a ulaşmayı dileyerek Allah'ın vazifeli kıldığı hidayetçiye tâbiiyetiyle başlayan ve 7 tane gök katı aşarak Allah'ın Zat'ına ulaşması ile gerçekleşen bir vetiredir
Dînin yegâne kaynağı Kur'ânı Kerim'e göre dünya hayatını yaşarken ruhun Allah'a ulaşması farzdır Peygamber Efendimiz (SAV) de; Ölmeden evvel ölünüzhadîsi şerifiyle ruhun Allah'a ulaşmasının farziyetini dile getirmiştir 14 asır evvel bütün sahâbe bu emri yerine getirerek hidayete ulaşmışlardır (Zumer17,18)
39ZUMER17: Vellezînectenebût tâgûte en ya'budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi)
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar) Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler) Onlara müjdeler vardır Öyleyse kullarımı müjdele!
39ZUMER18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi)
Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar İşte onlar, Allah'ın hidayete erdirdikleridir Ve işte onlar; onlar ulûl'elbabtır (daimî zikrin sahipleri)
Bütün bu âyeti kerimelerden de anlaşılıyor ki; İrciîemri bir ölüm emri değildir
Ne yazık ki Peygamber Efendimiz (SAV)'den 14 asır sonra bugün İslâm katledilmiş, ruhun Allah'a ulaşma farziyeti yok edilmiştir
Sevgili kardeşlerimiz! Dünya hayatında ruhun Allah'a ulaşması yoktur, iddiası dînimize sonradan girmiş bir büyük hurafedir İblisin insanlığa bir büyük tuzağıdır
Allahû Tealâ'nın Şûrâ suresinin 13, R'ad suresinin 21, Bakara suresinin 120 ve Ali İmran suresinin 73 âyeti kerimelerinde Allahû Tealâ'nın ne dediğine dikkatlice bakalım!
42Şura13: Allah dilediğini Kendisine seçer Ve seçtiklerinden kim Allah'a ulaşmayı dilerse, onları Kendisine ulaştırır
13R'ad21: Onlar, Allah'ın Kendisine ulaştırmasını istedikleri şeyi, O'na ulaştırırlar
2Bakara120: Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (Allah'ın kendisine ulaştırması) işte o, hidayettir
3Ali İmran73: Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah'a ulaşmasıdır)
Acaba Allah'ın Kendisine ulaştırılmasını istediği şey nedir?
O Allah ki, en sevgili mahlûkunu sadece ve sadece Kendi Zat'ına davet etmektedir Ve O Allah ki Kur'ânı Kerim'inde Her şey aslına rücû ederbuyurmaktadır
Nasıl ki fizik vücut topraktan yaratılmıştır, toprağa dönecektir
Nasıl ki nefsimiz berzah âlemine aittir, Allah'a dönmesi söz konusu bile değildir
O halde söyler misiniz bizlere Allah'a ulaşemrinin muhatabı kimdir sevgili kardeşlerimiz? Değil mi ki Allahû Tealâ Kur'ânı Kerim'inde Sana ruhtan sorarlar De ki: ruh Rabbinin emrindendirbuyuruyor
O halde Allah'a ulaşma yetkisi sadece ruhumuza ait değil midir; ne diyorsunuz?
SEVGİLİ DÎN ADAMLARI! SİZLERİ BİR KEZ DAHA DOĞRUYU ORTAYA KOYMAK ÜZERE BİR BİRLİKTELİĞE DAVET EDİYORUZ LÜTFEN SÖZLERİMİZE KULAK VERİNİZ
Kur'ânı Kerim sizler için de Furkan değil midir?
Allahû Tealâ Kur'ânı Kerim'inde; Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadıkbuyurmuyor mu?
Ve dahi Öldüren de hayatı veren de bizizdemiyor mu?
YETMEZ!
Biz ona ruhumuzdan üfürdük, İnsandan başkası emaneti yüklenmekten kaçındıbuyurmuyor mu?
O halde biz sizlere sormaz mıyız ki;
İnsanın dışındaki diğer canlılar nasıl oluyor da hayatlarını sürdürebiliyorlar sevgili kardeşlerimiz? Söyler misiniz bize ruhları olmadığı halde, onlara hayat veren kim?
Hanginiz hayvanlarda ruh olduğuna dair bir tek âyeti kerime gösterebilirsiniz bize?
Unutmayınız ki hayatın ve ölümün kaynağı şüphesiz Allahû Tealâ'dır Öyleyse ruh insana hayat veririfadesi, Kur'ânı Kerim'e tamamen aykırı bir bid'attir; dîne sonradan sokulmuş bir hurafedir
2 Ruhun Allah'a ulaştırılması farziyetini dile getiren İslâmî eserler toplatılmakta ve bu eserlere ulaşmanıza engel olunmaktadır
Hidayeti yani insan ruhunun Allah'a ulaştırılmasını konu edinen eserler toplatılarak insanların bu eserlere ulaşması engellenmektedir
14 yüzyıllık İslâm tarihinde, bir eser kaleme alan hemen her ermiş evliya hidayetten yani insan ruhunun yaşarken Allahû Tealâ'ya ulaştırılmasının farziyetinden bahsetmiştir Ancak bu eserler tespit edildiğinde her seferinde en kısa sürede piyasadan toplatılmış ve hidayetin gizlenmesi amacına hizmet edenler vazifelerini yerine getirmişlerdir
Ne buyuruyordu 13asrın müceddidi Saidi Nursi Hazretleri? Toplatılan ve gizlenen Tılsımlar mecmuası adlı eserinde buyuruyordu ki:
Fâniyim fâni olanı istemem
Acizim aciz olanı istemem
Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim
Gayrısını istemem
Sh(Tls:93)
Öyleyse sizlere sormaz mıyız ki; Ruh hayat veriyor olsaydı eğer; Beddiüzzaman, ölmeden evvel ruhunu Rahmân'a teslim edebilir miydi?sevgili kardeşlerimiz?
Peki ya; Zübdetül Hakayık kitabında, Aynül Küzâti Hemadanî'nin, Eğer mezhebi bir kişiyi Hakk'a ulaştırmıyorsa, o kişi Müslüman değildir Ben beni Hakk'a götürmeyen mezhebi ateşe verir yakarım Benim arzum ne dîndir, ne de mezheb, ben senin yolunu, seni istiyorumsözleri size bir şeyler söylemiyor mu?
Peki ya Lâ mekâna kavm olan Yunus? Yunus nasıl teslim etti ruhunu Allah'a; ne diyorsunuz?
Allah'ın her devirdeki evliyaları nasıl ki ruhlarını Allah'a ulaştırmışlar ve eserlerinde daim ölmeden evvel Allah'a ulaşmaktan bahsetmişlerse, o halde insana hayatı veren gerçekten de ruh mudur ne diyorsunuz?
Eğer ön yargılarınızı, sizlere el yazması kitaplardan öğretilen o faydasız ilmi bir tarafa bırakıp, Kur'ânı Kerim'i hakkıyla incelerseniz, biz inanıyoruz ki bu aldanış, İblisin bu sonu gelmeyen tuzağı sizlerin sayesinde gün ışığına çıkacak
Bırakın bütün iç kavgalarınızı bir yana Gururunuzu, makamınızı, ününüzü bırakın sevgili kardeşlerim…
Ey sevgili dîn kardeşlerimiz! Faydasız ilmin karanlığından kurtarın kendinizi artık ve dahi sizden ilim alan binlercesini, bu kör karanlığın içinden çekip çıkarın
Biz sizi Allah'a ve Kur'ân'a davet ediyoruz sevgili kardeşlerimiz Başka bir şey değil istediğimiz Araştırın ve Kur'ân âyetlerinin gerçek muhtevasına inin O zaman göreceksiniz Allah'ın güzelliklerini bütün boyutlarıyla ve kalbinizi yepyeni bir sevginin sarmaladığını, içinizin bambaşka bir aşkla kıpırdadığını hissedeceksiniz Bütün korkularınız bitecek o zaman Sizi siz yapan diplomalarınızın ağırlığından kurtulup, yalnız Allah için olmanın zevkine varacaksınız sevgili kardeşlerimiz
Ne kaybedersiniz bir inceleseniz Sizleri bir parça düşünmeye davet ediyoruz Ve diyoruz ki;
Allahû Tealâ'nın yarattığı mahlûkatın içerisinde sadece insana ruhundan üfürdüğü
Her şeyin aslına rücû edeceği
Allah'ın davetinin Allah'ın Zat'ına olduğu
Ve dahi intihar eden kişinin gideceği yerin cehennem olacağı Kur'ânı Kerim ile kesinlik kazanmışken
Allahû Tealâ Fecr Suresindeki İrciîemriyle, insana ölmeyi mi (intiharı mı) emrediyor, ne diyorsunuz?
SONUÇ
Hem bu dünya hem sonsuz ahiret mutluluğuna erişmek için Allah'a ulaşmayı dilemek yeterlidir!
Bizim sizden ricamız odur ki; Allah'ın üzerinizdeki emaneti olan ruhunuzu ölmeden önce Allah'a ulaştırmayı dileyiniz Peygamber Efendimiz (SAV) Ölmeden önce ölünüzhadîsi şerifini, işte bu farz emre istinaden söylemiştir Ruhunuz Allah'ın sizdeki emanetidir, onu Allah'a ölmeden önce teslim etmek durumundasınız Kaldı ki İslâm Teslimdemektir Kim Allah'a ruhunu ölmeden önce ulaştırırsa ona erendenir, ermiş evliyadenir Bu kişi nereye ermiştir? Allah'a ermiştir Nesi ermiştir? Ruhu ermiştir İşte ruhun Allah'a ermesinin Kur'ânı Kerim'deki adı, hidayete ermektir
O Allah, bizi sadece ve sadece Kendisine davet eden… Bakın ki O, ne buyuruyor tüm zamanlara kılavuz olarak gönderdiği hayat kitabında?
2Bakara120: Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (Allah'ın kendisine ulaştırması) işte o, hidayettir
3Ali İmran73: Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah'a ulaşmasıdır)
Bir küçücük dilek sevgili kardeşlerim!
Ey yüce Allah'ım! Nasıl onca ermiş (Allah'a ermiş) evliyan var ise, ne olur benim de ruhumu ölmeden evvel Sana ulaştır Beni de ermiş kulların arasına al Amin
İşte böyle bir dileği yapan kişi, Kur'ânı Kerim standartlarına göre hem dünya mutluluğuna, hem de sonsuz ahiret mutluluğuna adım atmıştır
Bir insanın yaşarken ruhunu Allah'a ulaştırmayı dilemesi, o insan ile Allahû Tealâ arasında kurulacak kopmaz bir bağı (urvetul vuska) teşkil etmektedir
Allahû Tealâ'nın hepimizi hidayetine erdirdiği kullarından eylemesi dilek ve dualarımızla
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız