iltasyazilim
FD Üye
Kur’an niçin indirilmiştir?
Bu kısımda incelediğimiz ayetlerin ışığında Kur’an’ın indiriliş hikmetlerini şöyle özetleyebiliriz:
Doğru yolu gösterici olması (Bakara 2185)
Ulaştığı herkesi uyarması (En’am 619)
Kendinden öncekini İncil’i tasdik edici olması (Yunus 1037)
Her şeyi açıklayıcı olması (Nahl 1689)
Müslümanlara yol gösterici olması (Nahl 1689)
En doğru yola iletici ve müjdeleyici olması (İsra 179)
Mü’minlere sebat vermesi ve şifa olması (İsra 1782)
Bazı insanların ayrılığa düştükleri hususları anlatması (Neml 2776)
Alemlere çağlara öğüt olması (Tekvir 8127)
Kendilerine ilim verilenlerin onun gerçek olduğunu bilmesi ve ona inanmaları için (Hac 2254)
Kur’an’ın indirilişinin hikmetleriyle ilgili ayetler şunlardır:
“Ramazan ayı ki, Kur’an onda indirilmiştir; insanlara doğru yolu, ve doğru yolda beyyineleri gösterici ve doğruyla yanlışı ayırtedici olarak ( huden linnasi ve beyyinatin minel huda vel furkan) (Bakara 2185)
“ De ki: bu Kur’an bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım (En’am 619)
“Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır; Allah yolunda savaşırlar, öldürür ve öldürülürler; bu Allah’ın Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da üstlendiği gerçek vaadidir; kim Allah’tan daha fazla ahdine vefa eder? (Tevbe 9111)
“Bu Kur’an, Allah’dan başkası tarafından uydurulacak bir şey değildir; o ancak kendinden öncekinin tasdiki ve Kitab’ın tafsilidir; onda tereddüt ifadesi ( rayb) yoktur, o alemlerin Rabbindendir (Yunus 1037)
“Hangi meşguliyette bulunsan ( ve ma tekunu fi şe’nin), Kur’an’dan ne okusan, ve siz ne iş yapsanız ( ve la ta’melune min amelin), Biz içine daldığınızda üzerinizde şahidiz; ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca birşey ( miskali zerretin) Rabbinin dikkatinden kaçmaz ( ve ma ya’zubu an rabbike), ne zerreden daha küçük, ne de ondan daha büyük ( asgaru min zalike ve la ekbere); bunların hepsi apaçık bir kitaptadır ( illa fi kitabin mübiyn) (Yunus 1061)
“… sana bu Kitab’ı, herşeyi beyan edici ve müslümanlara yol gösterici ( huden), rahmet ve müjdeci olarak indirdik ( ve nezzelna aleykel kitabi tibyanen li küllişey’in ve hüden ve rahmeten ve büşra lil müslimin) (Nahl 1689)
“Muhakkak ki bu Kur’an en doğruya iletir ( yehdi) ve iyi ameller yapan mü’minlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler (İsra 179)
“Biz Kur’an’dan mü’minlere şifa olanı indiriyoruz; fakat o, zalimlerin ancak ziyanını arttırır (İsra 1782)
“Biz bu Kur’an’ı sana güçlük çekmen için indirmedik (TaHa 202)
“Ancak huşu içinde olanlara hatırlatma için ( illa tezkireten li men yahşa) (TaHa 203)
“Arzı ve yüce semavatı yaratmış olan tarafından indirilmiştir (TaHa 204)
“Muhakkak bu Kur’an sana, hakim ve bilen Allah’ın katından ilka edilmektedir ( ve inne le tülakkal kur’ane min ledün hakiymin ‘aliym) (Neml 276)
“Bu Kur’an, İsrail oğullarına ayrılığa düştükleri şeylerin birçoğunu anlatıyor ( yakıssu) (Neml 2776)
“Ve Kur’an okumam emredildi; artık kim doğru yolu bulursa ( fe men ihteda) kendi yararına yolu bulmuş olur; kim de saparsa de ki: Ben ancak uyarıcılardanım (Neml 2792)
“Kur’an’ı senin üzerine farz kılan elbette seni varılacak yere döndürecektir; (Neml 2885)
“Kur’an’ı öğretti (Rahman 552)
“O Kur’an alemlere öğüttür (Tekvir 8127)
“Biz sana onu böyle Arapça bir kur’an olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar, yahut o onlara bir hatırlama yaptırsın (TaHa 20113)
“Korunsunlar diye onu pürüzsüz pürüzsüz Arapça bir kur’an, olur ki korunurlar ( kur’anen arabiyyen gayra zi ‘ıvecin leallehüm yettekun) (Zümer 3928)
“Hiçbir beşere yakışmaz ki ( ma kane li beşerin), Allah ona Kitab, hüküm ve nebiylik versin de, sonra o da insanlara: ‘Allah’ı bırakıp bana kulluk edin,’ desin; ancak öğrettiğiniz Kitab ve tedris ettiğiniz gereğince Rabba halis kullar olun (Ali İmran 379)
“De ki: Mü’minlere sebat vermek ve müslümanlara yol gösterici ve müjde olmak üzere onu Ruhul Kudüs, Rabbinden gerçek olarak indirdi ( kul nezzelehu ruhul kudusi min rabbike bil hakk) (Nahl 16102)
“Ve kendilerine ilm verilmiş olanlar da onun Kur’an’ın, Rabbinden gelen gerçek olduğunu bilsinler de ona inansınlar ( ve li ya’lemennellezine utul ilme ennehül hakku min rabbike); böylece kalpleri ona saygı duysun; Allah, inananları mutlaka doğru yola iletir ( sıratin mustakim) (Hac 2254)
“ sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur’an’da lanetlenmiş ağacı insanlara sınama aracı yaptık (İsra 1760)
“Biz, Kur’an’da meselleri tasrif ettik ki öğüt alsınlar ( ve lekad sarrafna fi hazal kur’ani li yezzekkeru); fakat bu sadece onların kaçışlarını arttırıyor (İsra 1741)
“Bir zaman cinlerden bir topluluğu ( neferen minel cinni) Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik; hazır olduklarında birbirlerine: ‘Susun dinleyin dediler; okuma tamamlanınca da uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler (Ahkaf 4629)
wwwsakirkocabascom
Bu kısımda incelediğimiz ayetlerin ışığında Kur’an’ın indiriliş hikmetlerini şöyle özetleyebiliriz:
Doğru yolu gösterici olması (Bakara 2185)
Ulaştığı herkesi uyarması (En’am 619)
Kendinden öncekini İncil’i tasdik edici olması (Yunus 1037)
Her şeyi açıklayıcı olması (Nahl 1689)
Müslümanlara yol gösterici olması (Nahl 1689)
En doğru yola iletici ve müjdeleyici olması (İsra 179)
Mü’minlere sebat vermesi ve şifa olması (İsra 1782)
Bazı insanların ayrılığa düştükleri hususları anlatması (Neml 2776)
Alemlere çağlara öğüt olması (Tekvir 8127)
Kendilerine ilim verilenlerin onun gerçek olduğunu bilmesi ve ona inanmaları için (Hac 2254)
Kur’an’ın indirilişinin hikmetleriyle ilgili ayetler şunlardır:
“Ramazan ayı ki, Kur’an onda indirilmiştir; insanlara doğru yolu, ve doğru yolda beyyineleri gösterici ve doğruyla yanlışı ayırtedici olarak ( huden linnasi ve beyyinatin minel huda vel furkan) (Bakara 2185)
“ De ki: bu Kur’an bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım (En’am 619)
“Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır; Allah yolunda savaşırlar, öldürür ve öldürülürler; bu Allah’ın Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da üstlendiği gerçek vaadidir; kim Allah’tan daha fazla ahdine vefa eder? (Tevbe 9111)
“Bu Kur’an, Allah’dan başkası tarafından uydurulacak bir şey değildir; o ancak kendinden öncekinin tasdiki ve Kitab’ın tafsilidir; onda tereddüt ifadesi ( rayb) yoktur, o alemlerin Rabbindendir (Yunus 1037)
“Hangi meşguliyette bulunsan ( ve ma tekunu fi şe’nin), Kur’an’dan ne okusan, ve siz ne iş yapsanız ( ve la ta’melune min amelin), Biz içine daldığınızda üzerinizde şahidiz; ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca birşey ( miskali zerretin) Rabbinin dikkatinden kaçmaz ( ve ma ya’zubu an rabbike), ne zerreden daha küçük, ne de ondan daha büyük ( asgaru min zalike ve la ekbere); bunların hepsi apaçık bir kitaptadır ( illa fi kitabin mübiyn) (Yunus 1061)
“… sana bu Kitab’ı, herşeyi beyan edici ve müslümanlara yol gösterici ( huden), rahmet ve müjdeci olarak indirdik ( ve nezzelna aleykel kitabi tibyanen li küllişey’in ve hüden ve rahmeten ve büşra lil müslimin) (Nahl 1689)
“Muhakkak ki bu Kur’an en doğruya iletir ( yehdi) ve iyi ameller yapan mü’minlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler (İsra 179)
“Biz Kur’an’dan mü’minlere şifa olanı indiriyoruz; fakat o, zalimlerin ancak ziyanını arttırır (İsra 1782)
“Biz bu Kur’an’ı sana güçlük çekmen için indirmedik (TaHa 202)
“Ancak huşu içinde olanlara hatırlatma için ( illa tezkireten li men yahşa) (TaHa 203)
“Arzı ve yüce semavatı yaratmış olan tarafından indirilmiştir (TaHa 204)
“Muhakkak bu Kur’an sana, hakim ve bilen Allah’ın katından ilka edilmektedir ( ve inne le tülakkal kur’ane min ledün hakiymin ‘aliym) (Neml 276)
“Bu Kur’an, İsrail oğullarına ayrılığa düştükleri şeylerin birçoğunu anlatıyor ( yakıssu) (Neml 2776)
“Ve Kur’an okumam emredildi; artık kim doğru yolu bulursa ( fe men ihteda) kendi yararına yolu bulmuş olur; kim de saparsa de ki: Ben ancak uyarıcılardanım (Neml 2792)
“Kur’an’ı senin üzerine farz kılan elbette seni varılacak yere döndürecektir; (Neml 2885)
“Kur’an’ı öğretti (Rahman 552)
“O Kur’an alemlere öğüttür (Tekvir 8127)
“Biz sana onu böyle Arapça bir kur’an olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar, yahut o onlara bir hatırlama yaptırsın (TaHa 20113)
“Korunsunlar diye onu pürüzsüz pürüzsüz Arapça bir kur’an, olur ki korunurlar ( kur’anen arabiyyen gayra zi ‘ıvecin leallehüm yettekun) (Zümer 3928)
“Hiçbir beşere yakışmaz ki ( ma kane li beşerin), Allah ona Kitab, hüküm ve nebiylik versin de, sonra o da insanlara: ‘Allah’ı bırakıp bana kulluk edin,’ desin; ancak öğrettiğiniz Kitab ve tedris ettiğiniz gereğince Rabba halis kullar olun (Ali İmran 379)
“De ki: Mü’minlere sebat vermek ve müslümanlara yol gösterici ve müjde olmak üzere onu Ruhul Kudüs, Rabbinden gerçek olarak indirdi ( kul nezzelehu ruhul kudusi min rabbike bil hakk) (Nahl 16102)
“Ve kendilerine ilm verilmiş olanlar da onun Kur’an’ın, Rabbinden gelen gerçek olduğunu bilsinler de ona inansınlar ( ve li ya’lemennellezine utul ilme ennehül hakku min rabbike); böylece kalpleri ona saygı duysun; Allah, inananları mutlaka doğru yola iletir ( sıratin mustakim) (Hac 2254)
“ sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur’an’da lanetlenmiş ağacı insanlara sınama aracı yaptık (İsra 1760)
“Biz, Kur’an’da meselleri tasrif ettik ki öğüt alsınlar ( ve lekad sarrafna fi hazal kur’ani li yezzekkeru); fakat bu sadece onların kaçışlarını arttırıyor (İsra 1741)
“Bir zaman cinlerden bir topluluğu ( neferen minel cinni) Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik; hazır olduklarında birbirlerine: ‘Susun dinleyin dediler; okuma tamamlanınca da uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler (Ahkaf 4629)
wwwsakirkocabascom