nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Müslüman güleryüzlü, tatlısözlü olur
Kim Allah içinse Allah da onun içindir
Hadisi şerifde; (Cuma, dünyada ve Cennette mü ’minlerin bayramıdır) buyuruldu
Mümin güneş gibidir Sararıp solarak batar fakat doğduğunda (ahirette) göz kamaştırır
Mevlana Halidi Bağdadi Hazretleri kuddise sirruh buyuruyor ki; Eğer bir toplulukta, bir cemaatin içinde Allahu tealanın sevdiği beğendiği razı olduğu kabul ettiği bir tek kişi varsa Allahu Teala o bir birey hürmetine hepsini afveder Adalet kapısında ehil nâ ehil beraberdir Bu yolun büyükleri kendilerine yan olanlardan gâfil değildir Onlara kimse kafa tutamaz Onlara kafa tutanın işi de, başı da, saâdeti de gider Evliyânın kalbleri, ilâhî nûrların çıkıp geldiği kaynaklardır Onların memnun olduğundan, Adalet teâlâ da hoşnuttur Onların kalblerinde yer eden, büyük devlete kavuşmuştur
Kimler dünyada birbirini severse, birlikte olursa, ahirette de birlikte olacaklardır Ahiretde kimlerle beraber olmayı, nerde olmayı istiyorsak bunu dünyada iken seçip, karar vermemiz lazımdır Yâni; Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir
Müslüman güleryüzlü tatlısözlü olur
Peygamberimize (Sallallahü aleyhi vesellem) sordular: Ya resullallah Müslüman nasıl olur? Peygamberimiz Sallallahü aleyhi vesellem buyurdularki; Müslüman güleryüzlü tatlı sözlü olur Güler yüz ve tatlı sözün islamiyetin, dinimizin yayılmasında önemli yeri vardır Böyle olmayan insanlar dîne pozitif yardımsever olamazlar Her Zaman tatlı sözlü ve güleryüzlü edinmek Müslüman olmanın birinci alametidir Bir Takım ırk çok hassastır, çok duygusaldır Ona bir sert bakarsanız kalbi kırılır, üzülür
Karınca hacca gitmeye karar vermiş, demişler ama sen bu halinle hacca gidebilir misin? Niye gidemeyeyim demiş Nasıl gidersin ömrün yetmez Bir güvercine takılırım Güvercin uçar bende giderim Dolayısıyla Allahü teala bizi böyle karınca iken uçan bir kuşa rast getirirse Kâbeyi bulabiliriz Yani Rabbimizin rızasının nerede olduğunu öğreniriz En kuvvet meslek budur Ya rabbi bana doğruyu doğru bildir, yanlışı yanlış bildir diye dua etmelidir İnsan bu ölümlü dünyada fena bir şeye doğru diye sarılırsa yanar Eğer içten bir şeye hatalı diye saldırırsa mahvolur Onun için dünyada en zor şey; doğru hangisi, eğri hangisi ayırabilmektir Bu, insanın kendibaşına yapacağı bir şey değildir İnsan aklı buna yetmez Bunu daha evvel bilen birinin göstermesi lazımdır Peygamberimiz buyuruyorlarki “aleyhissalatü vesselam; Benim ümmetim yetmişüç fırkaya bölünecek Bunlardan bir parça başına doğru olacak Yetmişikisi bozuk olacak Bozuklar itikat bakımından olduğu için, bu yetmiş ikisi cehenneme girecek Ümmetim dediği için de, cehennemden daha sonra gene çıkacak Fakat, “Ümmetim dediği için Dolayısıyla, cehenneme uğramadan, bu azabı çekmeden, cennete bir fırka girecek Bu da “Ehli Sünnet vel Cemaat fırkasıdır Allahu teala sahipsiz olmaktan korusun O büyükleri tanımayan, o büyükleri sevmeyen, o büyüklerin yolunda gitmeyen, koskocoman tehlikededir
Peygamber efendimiz aleyhisselam buyuruyorki; Bir talebe dinini öğrenmek için, hatta dininden bir mesele öğrenmek için evinden çıksa, dinini öğreneceği zatın evine gidinceye kadar, (bu onurlu kul benim üstüme bassın diye) o yola melekler kanatlarını döşer Bu, dinini öğrenmek için giden kişiye verilen sevabdır ya aydınlatmak için giderse, yani birine bir kitab verirse, kitab verilmesine sebeb olursa yani birisi onun elinden dinini öğrenirse ona verilen sevab daha fazla olacaktır Gökteki kuşlar, karadaki hayvanlar denizdeki balıklar bunun için istiğfar ederler afvet bu kulunu diye Bizim dinimizin iki esası vardır; biri öğrenmek biri aydınlatmak Dinimizin en büyük düşmanı cehalettir Onun için nerede ilim varsa din oradadır, nerede din varsa ilim oradadır ilimsiz din olmaz, onun için ilim öğrenmek çok büyük ibadettir koskocoman sevabtır
Eğer bir mümin gece yatmadan evvel birazcık ilim tahsil etse, birazcık kitab okusa, birazcık ilim öğrense, sabaha değin ibadet sevabı verilir Bir kitab okusa azıcık çocuğuna verse, yavrum okuda dinleyelim dese o evdekilerin tümü sabaha dek ibadet sevabına kavuşuyorlar Elden ayaktan düştüğümüz zaman yani musalla taşına konulduğumuz vakit, ne namaz var, ne oruç var, ne ilim var, ne öğrenmek var artık Kefenle birlikte defterler kapandı, ama sadakayı cariye dediğimiz bizim sebebimizle bir bahtı açık meslek olursa ne ala, bir şeyler öğretmemizin sebebi o, iyi bir evlat, iyi bir talebe, iyi bir hizmet eğer varsa bu öldükten sonradan da sevab yazdırmaya devam eder esas mesele budur Yoksa ben ihtiyarlayınca elden ayaktan düşünce kenarda varlıklarım olsun, yerine koyma akcem olsun, kiralık evlerim olsun diye fâni bir dünya için yatırımı düşünen bir müslüman nasıl olur da öldükten sonrası için yatırımı düşünmez buna düşünce ermiyor Ki o yatırdıklarına kavuşacağı da belli yok Derhal dimdik durduğumuza bakmayalım, birgün kazanç dümdüz yatarız musallâ'da er kişi niyetine dedikleri süre geç kalmış oluruz
Dünyaya kıymet vermeyip, öbür dünya için yaşayanlar, hizmet ve ibadetle uğraşanlar, son hallerinde muhtaç olmazlar, (unutulmazlar çünki unutmuyorlardı), herkese iyilik ediyorlardı, hizmet ediyorlardı, dinin yayılması için uğraşıyorlardı
Bir hayrın işlenmesine neden olmak o hayrı işlemek gibidir
Bir kişinin hidayetine neden olmak, bir kişiye yardımcı olmak en değerli ibadettir Bazı insanlara Allahü teala hususi yetenek vermiştir Onları özel bir meslek için yaratmıştır Bunlar insanın ağzından girer burnundan çıkar, onun hidayetine sebep olur, büyükleri tanıtır kutsal olsun Halk ebedi ateşden kurtulsun düşüncesi ile, herkese asistan olmağa çalışmalıdır
Allahü teala kullarını seçiyor, ona tarafından meslek veriyor Kimisini uğurlu işlerde istihdam ediyor, kimisini fena işlerde ne mutlu şanslı işlerde istihdam edilenlere
Mü ’mine hizmet ibadettir, üzmek ise felakettir Herkesin yaptığı işten, ne olduğu, kim olduğu ve tarafı belirli olur Karınca, İbrahim aleyhisselamın ateşini söndürmek için su taşırken yılan ise ateşin artması için üflüyordu İkisi de hayvandır lakin farklı yapıda ikisi de öbür, tarafını belirlenmiş ediyor
Peygamberimiz buyuruyorlar ama aleyhissalatü vesselam; Kim Allah içinse Allahda onun içindir Allahü tealanın rızasını düşünerek haraket eden, ahali neder diyerek Allahü tealanın rızasından vazgeçmeyenleri, Allahü teala himayesine alır İnsanların rızasını gözetip, Rabbimizin rızasına uymayanların işini insanlara bırakır
Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar, kurt sürüye saldıramaz, sürüden ayrılan hapı yutar İnsanın kurdu şeytandır buyuruyor cenabı peygamber Eğer siz bir topluluktan ayrılırsanız bambaşka düşerseniz sizide o iblis kapar Allahü teala bir topluluğun içine şeytanın girmesini yasaklamıştır Bir topluluğun içine şeytan giremez Onları bozamaz çünkü hepsi benzer şeyi düşünüyor hepsi benzer şeyleri paylaşıyorlar Eğer bir parça başına içlerinden bambaşka düşünürse öbür konuşursa şeytan gider ona bulaşır Nasıl ki sürüden ayrılan koyunu kurt kaparsa bir topluluktan öbür olanıda iblis kapar, o insanlara aleyhinde kötü düşünmeye başlar, eleştiri etmeye başlar Cenabı peygamber buyuruyor fakat; toplulukta rahmet vardır, ayrılıkta azabı ilahi vardır İşte birlik ve beraberlik içinde olmanın hem yaşam bakımından, hem ölüm bakımından, keza dünya bakımından, ayrıca ahiret bakımından fazla faydası vardır Allahu teala birlik ve beraberliğimizi bozmasın inşallah
Allahü tealaya emanet olunuz efendim *
Kim Allah içinse Allah da onun içindir
Hadisi şerifde; (Cuma, dünyada ve Cennette mü ’minlerin bayramıdır) buyuruldu
Mümin güneş gibidir Sararıp solarak batar fakat doğduğunda (ahirette) göz kamaştırır
Mevlana Halidi Bağdadi Hazretleri kuddise sirruh buyuruyor ki; Eğer bir toplulukta, bir cemaatin içinde Allahu tealanın sevdiği beğendiği razı olduğu kabul ettiği bir tek kişi varsa Allahu Teala o bir birey hürmetine hepsini afveder Adalet kapısında ehil nâ ehil beraberdir Bu yolun büyükleri kendilerine yan olanlardan gâfil değildir Onlara kimse kafa tutamaz Onlara kafa tutanın işi de, başı da, saâdeti de gider Evliyânın kalbleri, ilâhî nûrların çıkıp geldiği kaynaklardır Onların memnun olduğundan, Adalet teâlâ da hoşnuttur Onların kalblerinde yer eden, büyük devlete kavuşmuştur
Kimler dünyada birbirini severse, birlikte olursa, ahirette de birlikte olacaklardır Ahiretde kimlerle beraber olmayı, nerde olmayı istiyorsak bunu dünyada iken seçip, karar vermemiz lazımdır Yâni; Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir
Müslüman güleryüzlü tatlısözlü olur
Peygamberimize (Sallallahü aleyhi vesellem) sordular: Ya resullallah Müslüman nasıl olur? Peygamberimiz Sallallahü aleyhi vesellem buyurdularki; Müslüman güleryüzlü tatlı sözlü olur Güler yüz ve tatlı sözün islamiyetin, dinimizin yayılmasında önemli yeri vardır Böyle olmayan insanlar dîne pozitif yardımsever olamazlar Her Zaman tatlı sözlü ve güleryüzlü edinmek Müslüman olmanın birinci alametidir Bir Takım ırk çok hassastır, çok duygusaldır Ona bir sert bakarsanız kalbi kırılır, üzülür
Karınca hacca gitmeye karar vermiş, demişler ama sen bu halinle hacca gidebilir misin? Niye gidemeyeyim demiş Nasıl gidersin ömrün yetmez Bir güvercine takılırım Güvercin uçar bende giderim Dolayısıyla Allahü teala bizi böyle karınca iken uçan bir kuşa rast getirirse Kâbeyi bulabiliriz Yani Rabbimizin rızasının nerede olduğunu öğreniriz En kuvvet meslek budur Ya rabbi bana doğruyu doğru bildir, yanlışı yanlış bildir diye dua etmelidir İnsan bu ölümlü dünyada fena bir şeye doğru diye sarılırsa yanar Eğer içten bir şeye hatalı diye saldırırsa mahvolur Onun için dünyada en zor şey; doğru hangisi, eğri hangisi ayırabilmektir Bu, insanın kendibaşına yapacağı bir şey değildir İnsan aklı buna yetmez Bunu daha evvel bilen birinin göstermesi lazımdır Peygamberimiz buyuruyorlarki “aleyhissalatü vesselam; Benim ümmetim yetmişüç fırkaya bölünecek Bunlardan bir parça başına doğru olacak Yetmişikisi bozuk olacak Bozuklar itikat bakımından olduğu için, bu yetmiş ikisi cehenneme girecek Ümmetim dediği için de, cehennemden daha sonra gene çıkacak Fakat, “Ümmetim dediği için Dolayısıyla, cehenneme uğramadan, bu azabı çekmeden, cennete bir fırka girecek Bu da “Ehli Sünnet vel Cemaat fırkasıdır Allahu teala sahipsiz olmaktan korusun O büyükleri tanımayan, o büyükleri sevmeyen, o büyüklerin yolunda gitmeyen, koskocoman tehlikededir
Peygamber efendimiz aleyhisselam buyuruyorki; Bir talebe dinini öğrenmek için, hatta dininden bir mesele öğrenmek için evinden çıksa, dinini öğreneceği zatın evine gidinceye kadar, (bu onurlu kul benim üstüme bassın diye) o yola melekler kanatlarını döşer Bu, dinini öğrenmek için giden kişiye verilen sevabdır ya aydınlatmak için giderse, yani birine bir kitab verirse, kitab verilmesine sebeb olursa yani birisi onun elinden dinini öğrenirse ona verilen sevab daha fazla olacaktır Gökteki kuşlar, karadaki hayvanlar denizdeki balıklar bunun için istiğfar ederler afvet bu kulunu diye Bizim dinimizin iki esası vardır; biri öğrenmek biri aydınlatmak Dinimizin en büyük düşmanı cehalettir Onun için nerede ilim varsa din oradadır, nerede din varsa ilim oradadır ilimsiz din olmaz, onun için ilim öğrenmek çok büyük ibadettir koskocoman sevabtır
Eğer bir mümin gece yatmadan evvel birazcık ilim tahsil etse, birazcık kitab okusa, birazcık ilim öğrense, sabaha değin ibadet sevabı verilir Bir kitab okusa azıcık çocuğuna verse, yavrum okuda dinleyelim dese o evdekilerin tümü sabaha dek ibadet sevabına kavuşuyorlar Elden ayaktan düştüğümüz zaman yani musalla taşına konulduğumuz vakit, ne namaz var, ne oruç var, ne ilim var, ne öğrenmek var artık Kefenle birlikte defterler kapandı, ama sadakayı cariye dediğimiz bizim sebebimizle bir bahtı açık meslek olursa ne ala, bir şeyler öğretmemizin sebebi o, iyi bir evlat, iyi bir talebe, iyi bir hizmet eğer varsa bu öldükten sonradan da sevab yazdırmaya devam eder esas mesele budur Yoksa ben ihtiyarlayınca elden ayaktan düşünce kenarda varlıklarım olsun, yerine koyma akcem olsun, kiralık evlerim olsun diye fâni bir dünya için yatırımı düşünen bir müslüman nasıl olur da öldükten sonrası için yatırımı düşünmez buna düşünce ermiyor Ki o yatırdıklarına kavuşacağı da belli yok Derhal dimdik durduğumuza bakmayalım, birgün kazanç dümdüz yatarız musallâ'da er kişi niyetine dedikleri süre geç kalmış oluruz
Dünyaya kıymet vermeyip, öbür dünya için yaşayanlar, hizmet ve ibadetle uğraşanlar, son hallerinde muhtaç olmazlar, (unutulmazlar çünki unutmuyorlardı), herkese iyilik ediyorlardı, hizmet ediyorlardı, dinin yayılması için uğraşıyorlardı
Bir hayrın işlenmesine neden olmak o hayrı işlemek gibidir
Bir kişinin hidayetine neden olmak, bir kişiye yardımcı olmak en değerli ibadettir Bazı insanlara Allahü teala hususi yetenek vermiştir Onları özel bir meslek için yaratmıştır Bunlar insanın ağzından girer burnundan çıkar, onun hidayetine sebep olur, büyükleri tanıtır kutsal olsun Halk ebedi ateşden kurtulsun düşüncesi ile, herkese asistan olmağa çalışmalıdır
Allahü teala kullarını seçiyor, ona tarafından meslek veriyor Kimisini uğurlu işlerde istihdam ediyor, kimisini fena işlerde ne mutlu şanslı işlerde istihdam edilenlere
Mü ’mine hizmet ibadettir, üzmek ise felakettir Herkesin yaptığı işten, ne olduğu, kim olduğu ve tarafı belirli olur Karınca, İbrahim aleyhisselamın ateşini söndürmek için su taşırken yılan ise ateşin artması için üflüyordu İkisi de hayvandır lakin farklı yapıda ikisi de öbür, tarafını belirlenmiş ediyor
Peygamberimiz buyuruyorlar ama aleyhissalatü vesselam; Kim Allah içinse Allahda onun içindir Allahü tealanın rızasını düşünerek haraket eden, ahali neder diyerek Allahü tealanın rızasından vazgeçmeyenleri, Allahü teala himayesine alır İnsanların rızasını gözetip, Rabbimizin rızasına uymayanların işini insanlara bırakır
Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar, kurt sürüye saldıramaz, sürüden ayrılan hapı yutar İnsanın kurdu şeytandır buyuruyor cenabı peygamber Eğer siz bir topluluktan ayrılırsanız bambaşka düşerseniz sizide o iblis kapar Allahü teala bir topluluğun içine şeytanın girmesini yasaklamıştır Bir topluluğun içine şeytan giremez Onları bozamaz çünkü hepsi benzer şeyi düşünüyor hepsi benzer şeyleri paylaşıyorlar Eğer bir parça başına içlerinden bambaşka düşünürse öbür konuşursa şeytan gider ona bulaşır Nasıl ki sürüden ayrılan koyunu kurt kaparsa bir topluluktan öbür olanıda iblis kapar, o insanlara aleyhinde kötü düşünmeye başlar, eleştiri etmeye başlar Cenabı peygamber buyuruyor fakat; toplulukta rahmet vardır, ayrılıkta azabı ilahi vardır İşte birlik ve beraberlik içinde olmanın hem yaşam bakımından, hem ölüm bakımından, keza dünya bakımından, ayrıca ahiret bakımından fazla faydası vardır Allahu teala birlik ve beraberliğimizi bozmasın inşallah
Allahü tealaya emanet olunuz efendim *