nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
MÂLİK BİN ENES
Ehli sünnetin amelde dört yargı mezhebinden biri olan Mâlikî Mezhebinin kurucusu Sekizinci yüzyılda Medînei münevverede yaşayan âlim ve velîlerden İsmi, Mâlik bin Enes, künyesi Ebû Abdullah'tır Soyu, Yemen'deki Benî Esbâh kabîlesine ve Himyerîlerden bir hükümdâr hânedânına dayanmaktadır Eshâbı kirâmdan ve Medînei münevvereye yerleşen Ebû Âmir radıyallahü anh onun dedelerindendir 708 (H90) senesinde Medînei münevverede doğdu Doğum târihiyle ilgili diğer rivâyetler de vardır 795 (H179) senesinde Medînei münevverede vefât etti
Tebei tâbiînden olan Mâlik bin Enes, ilimle ve hadîsi şerîf rivâyetiyle meşgûl olan bir âilede ve çevrede yetiştiDedesi Mâlik, babası Enes, amcası Süheyl hadîsi şerîf rivâyet etmişlerdir Sevgili Peygamberimizin yaşadığı ve İslâm dîninin hükümlerinin vâz edildiği zamânın en kayda değer ilim merkezlerinden olan Medînei münevverede yaşam sürdü
Böyle bir çevrede dünyâya gelen Mâlik bin Enes, ufak yaşta Kur'ânı kerîmi ezberledi Kendi ricası ve özellikle annesinin teşvikiyle ilim öğrenmeye başladı Annesi en güzel elbiselerini giydirerek, sarığını sarıp; Derhal git, oku yazdedi Oğlunu zamânın en meşhûr âlimi RâbiatürRey'in huzûruna götürdüRâbia bin Abdurrahmân'ın derslerine devâm eden Mâlik bin Enes genç yaşta fıkıh ilmini öğrendiSonraAbdurrahmân bin Hürmüz'ün derslerine devâm edip, ondan çok istifâde etti Büyük bir hayranlık ve muhabbet duyduğu hocası hakkında; İbni Hürmüz'ün derslerine on üç yıl devâm ettim Ondan nice ilimler öğrendim Bunların bir kısmını hiç kimseye söylemiyorum O, bid'at ehlini inkar bakımından ve insanların ihtilâf ettikleri şeyler husûsunda onların en bilgilisiydiderdi
İlim öğrenmek husûsunda her fedâkârlığa katlanan Mâlik bin Enes, tahsil uğruna evini deha satmıştır Kendisi şöyle demiştir: Öğle vakti hazreti Ömer'in oğlu Abdullah'ın âzâtlısı olan Nâfi'ye gider ve kapısında beklerdim Nâfi, hazreti Ömer'den nakledilen ilimleri ve onun oğlu Abdullah'ın ilmini biliyordu Güneşten ve şiddetli sıcaktan korunmak için hiçbir gölge bulamazdım Nâfi', dışarı çıkınca edeple selâm verirdim ve onu kırmadan ardındaki içeri girip; Abdullah bin Ömer şu meselelerde ne buyurmuştur?diye sorardım O da suâllerimi cevaplandırırdı
İlimdeki yüksek derecesi nedeniyle zamanındaki ve kendinden sonraki âlimler, Peygamber efendimizin; O Kadar bir vakit kazanç fakat, halk her tarafı ararlar, Medîne'deki âlimden daha âlim bir kimse bulamazlarhadîsi şerîfindeki zâtın Mâlik bin Enes olduğunu bildirdiler
Mâlik bin Enes rahmetullahi aleyh tahsilini tamamlayıp ilimde yüksek dereceye ulaştıktan sonra ders verip, hadîs rivâyet etmeye ve fetvâ vermeye başlamıştır Bu işe başlamadan önce de vaktinde yer alan büyük âlimlerle ve fazîletli kimselerle istişâre yapıp, onların da muvâfakatını aldı Bu hususta kendisi şöyle demiştir: Her isteyen kimse hadîs rivâyet etmek ve fetvâ tahsis etmek için mescide oturamaz İlim erbâbı ve mescidde itibarı olan kişilerle istişâre etmesi gerekir Eğer onlar, kendisini bu işe ehil görürlerse o süre oturup ders ve fetvâ verebilir Ben, ilim sâhiplerinden yetmiş birey, benim bu işe ehil olduğuma şâhitlik etmedikçe, mescide oturup ders ve fetvâ vermedim
Tefsîr, hadîs ve fıkıh ilminde ictihât derecesinde âlim olan Mâlik bin Enes hazretleri elli yıl müddetle ders ve fetvâ tahsis etmek sûretiyle, insanların müşküllerini çözmüş ve değerli talebeler yetiştirmiştir Onun talebelerinin her biri memleketlerinin mürâcaat edilen âlimleri ve rehberi olmuşlardır
Mâlik bin Enes hazretleri, ilim bakımından ne değin yüksek ise, ahlâk, zühd, takvâ ve kerem bakımından da öyle yüksekti İmâmı Mâlik, ilimde ve dinde çok edebliydi Din bilgisine hürmet ve tâzimi şaşılacak derecede fazlaydı
Mâlik bin Enes hazretleri ilmiyle amel eden yüksek bir velîydi Buyurdu ancak: İlim öğrenmek isteyen kimsenin vakarlı ve Allahü teâlâdan korkması lâzımdır İlim, çok rivâyet etmek değildir İlim bir nûrdur Allahü teâlâ bu nûru sevdiği mümin kullarının kalbine koyarBir defâsında da; Eğer elimde imkân olsaydı, Kur'ânı kerîmi kısa aklıyla, kendi görüşüne tarafından tefsîr edenin boynunu vururdumbuyurdu
Mâlik bin Enes kendisinden nasîhat isteyen zekî ve anlayışlı bir kimseye; Allahü teâlâdan kork Allahü teâlânın sana lutfettiği nûru günâh derin etki bırakmak sûretiyle söndürmebuyurdu
Bir kimse gelip Mâlik bin Enes'den bâtın (kalp) ilimleriyle ilgili veri sordu Mâlik bin Enes bu kimsenin suâlini hoş karşılamadı ve ona; Bâtın ilmi zâhir ilmini öğrendikten sonradan öğrenilir Zâhirî ilimleri öğrenip onunla amel eden kimseye Allahü teâlâ bâtın ilmini açar Bâtın ilmi ama kalbin açık olup nûrlanması ile elde edilirbuyurup, suâli soran şahsa dönüp; Sen açık ve zâhir olan şeylere sarıl Bilinmez yollara girmekten sakın Bildiklerinle amel et Bilmediklerini, anlayamadığın şeyleri bırakbuyurdu
Mâlik bin Enes hazretleri devlet adamlarına zorunlu nasîhatte bulunur, hatâlarını söylemekten çekinmezdi Fakat hiçbir sûretle kimseyi devlete karşı ayaklanmaya özendirme etmezdi Fitne ve fesâda aslâ râzı olmazdı
Mâlik bin Enes hazretleri ömrünü ilim öğrenmek, bilgi vermek ve insanlara İslâmiyeti anlatmakla geçirdi 795 (H179) senesindeMedînei münevverede vefât etti
Eserleri: Muvattâ adındaki hadîs kitâbı çok kıymetlidir Muvattâ'yı kırk senede meydana getirmiştir Başlangıçta içinde dört bin hadîsi şerîf varken, sonuna dürüst bine indirmiştir Âlimlerden bâzıları bunu şerh etmiştir Bu şerhlerin en meşhûru ElMüdevvene adlı eserdir Bu kitap, hadîsi şerîfleri fıkhî konularına göre düzenlenip, yazılan birincil eserdir Kitapta keza İmâmı Mâlik'in ictihad ettiği fıkhî mevzular da bulunmaktadır Çeşitli târihlerde basılmıştır Biri, Yahyâ bin elLeysi'nin rivâyeti, diğeri de İmâmı A'zam'ın talebesi Muhammed Şeybânî tarafından yapılan iki rivâyeti vardır Bu eserinden başkaAbdullah bin Abdülhakîm Mısrî tarafından rivâyet edilen KitâbüsSünen adlı fıkha dâir bir eseri, kadere, kazâî hükümlere dâir ve fetvâlarını gösteren Risâle filFetvâ gibi eserleri vardır *
Ehli sünnetin amelde dört yargı mezhebinden biri olan Mâlikî Mezhebinin kurucusu Sekizinci yüzyılda Medînei münevverede yaşayan âlim ve velîlerden İsmi, Mâlik bin Enes, künyesi Ebû Abdullah'tır Soyu, Yemen'deki Benî Esbâh kabîlesine ve Himyerîlerden bir hükümdâr hânedânına dayanmaktadır Eshâbı kirâmdan ve Medînei münevvereye yerleşen Ebû Âmir radıyallahü anh onun dedelerindendir 708 (H90) senesinde Medînei münevverede doğdu Doğum târihiyle ilgili diğer rivâyetler de vardır 795 (H179) senesinde Medînei münevverede vefât etti
Tebei tâbiînden olan Mâlik bin Enes, ilimle ve hadîsi şerîf rivâyetiyle meşgûl olan bir âilede ve çevrede yetiştiDedesi Mâlik, babası Enes, amcası Süheyl hadîsi şerîf rivâyet etmişlerdir Sevgili Peygamberimizin yaşadığı ve İslâm dîninin hükümlerinin vâz edildiği zamânın en kayda değer ilim merkezlerinden olan Medînei münevverede yaşam sürdü
Böyle bir çevrede dünyâya gelen Mâlik bin Enes, ufak yaşta Kur'ânı kerîmi ezberledi Kendi ricası ve özellikle annesinin teşvikiyle ilim öğrenmeye başladı Annesi en güzel elbiselerini giydirerek, sarığını sarıp; Derhal git, oku yazdedi Oğlunu zamânın en meşhûr âlimi RâbiatürRey'in huzûruna götürdüRâbia bin Abdurrahmân'ın derslerine devâm eden Mâlik bin Enes genç yaşta fıkıh ilmini öğrendiSonraAbdurrahmân bin Hürmüz'ün derslerine devâm edip, ondan çok istifâde etti Büyük bir hayranlık ve muhabbet duyduğu hocası hakkında; İbni Hürmüz'ün derslerine on üç yıl devâm ettim Ondan nice ilimler öğrendim Bunların bir kısmını hiç kimseye söylemiyorum O, bid'at ehlini inkar bakımından ve insanların ihtilâf ettikleri şeyler husûsunda onların en bilgilisiydiderdi
İlim öğrenmek husûsunda her fedâkârlığa katlanan Mâlik bin Enes, tahsil uğruna evini deha satmıştır Kendisi şöyle demiştir: Öğle vakti hazreti Ömer'in oğlu Abdullah'ın âzâtlısı olan Nâfi'ye gider ve kapısında beklerdim Nâfi, hazreti Ömer'den nakledilen ilimleri ve onun oğlu Abdullah'ın ilmini biliyordu Güneşten ve şiddetli sıcaktan korunmak için hiçbir gölge bulamazdım Nâfi', dışarı çıkınca edeple selâm verirdim ve onu kırmadan ardındaki içeri girip; Abdullah bin Ömer şu meselelerde ne buyurmuştur?diye sorardım O da suâllerimi cevaplandırırdı
İlimdeki yüksek derecesi nedeniyle zamanındaki ve kendinden sonraki âlimler, Peygamber efendimizin; O Kadar bir vakit kazanç fakat, halk her tarafı ararlar, Medîne'deki âlimden daha âlim bir kimse bulamazlarhadîsi şerîfindeki zâtın Mâlik bin Enes olduğunu bildirdiler
Mâlik bin Enes rahmetullahi aleyh tahsilini tamamlayıp ilimde yüksek dereceye ulaştıktan sonra ders verip, hadîs rivâyet etmeye ve fetvâ vermeye başlamıştır Bu işe başlamadan önce de vaktinde yer alan büyük âlimlerle ve fazîletli kimselerle istişâre yapıp, onların da muvâfakatını aldı Bu hususta kendisi şöyle demiştir: Her isteyen kimse hadîs rivâyet etmek ve fetvâ tahsis etmek için mescide oturamaz İlim erbâbı ve mescidde itibarı olan kişilerle istişâre etmesi gerekir Eğer onlar, kendisini bu işe ehil görürlerse o süre oturup ders ve fetvâ verebilir Ben, ilim sâhiplerinden yetmiş birey, benim bu işe ehil olduğuma şâhitlik etmedikçe, mescide oturup ders ve fetvâ vermedim
Tefsîr, hadîs ve fıkıh ilminde ictihât derecesinde âlim olan Mâlik bin Enes hazretleri elli yıl müddetle ders ve fetvâ tahsis etmek sûretiyle, insanların müşküllerini çözmüş ve değerli talebeler yetiştirmiştir Onun talebelerinin her biri memleketlerinin mürâcaat edilen âlimleri ve rehberi olmuşlardır
Mâlik bin Enes hazretleri, ilim bakımından ne değin yüksek ise, ahlâk, zühd, takvâ ve kerem bakımından da öyle yüksekti İmâmı Mâlik, ilimde ve dinde çok edebliydi Din bilgisine hürmet ve tâzimi şaşılacak derecede fazlaydı
Mâlik bin Enes hazretleri ilmiyle amel eden yüksek bir velîydi Buyurdu ancak: İlim öğrenmek isteyen kimsenin vakarlı ve Allahü teâlâdan korkması lâzımdır İlim, çok rivâyet etmek değildir İlim bir nûrdur Allahü teâlâ bu nûru sevdiği mümin kullarının kalbine koyarBir defâsında da; Eğer elimde imkân olsaydı, Kur'ânı kerîmi kısa aklıyla, kendi görüşüne tarafından tefsîr edenin boynunu vururdumbuyurdu
Mâlik bin Enes kendisinden nasîhat isteyen zekî ve anlayışlı bir kimseye; Allahü teâlâdan kork Allahü teâlânın sana lutfettiği nûru günâh derin etki bırakmak sûretiyle söndürmebuyurdu
Bir kimse gelip Mâlik bin Enes'den bâtın (kalp) ilimleriyle ilgili veri sordu Mâlik bin Enes bu kimsenin suâlini hoş karşılamadı ve ona; Bâtın ilmi zâhir ilmini öğrendikten sonradan öğrenilir Zâhirî ilimleri öğrenip onunla amel eden kimseye Allahü teâlâ bâtın ilmini açar Bâtın ilmi ama kalbin açık olup nûrlanması ile elde edilirbuyurup, suâli soran şahsa dönüp; Sen açık ve zâhir olan şeylere sarıl Bilinmez yollara girmekten sakın Bildiklerinle amel et Bilmediklerini, anlayamadığın şeyleri bırakbuyurdu
Mâlik bin Enes hazretleri devlet adamlarına zorunlu nasîhatte bulunur, hatâlarını söylemekten çekinmezdi Fakat hiçbir sûretle kimseyi devlete karşı ayaklanmaya özendirme etmezdi Fitne ve fesâda aslâ râzı olmazdı
Mâlik bin Enes hazretleri ömrünü ilim öğrenmek, bilgi vermek ve insanlara İslâmiyeti anlatmakla geçirdi 795 (H179) senesindeMedînei münevverede vefât etti
Eserleri: Muvattâ adındaki hadîs kitâbı çok kıymetlidir Muvattâ'yı kırk senede meydana getirmiştir Başlangıçta içinde dört bin hadîsi şerîf varken, sonuna dürüst bine indirmiştir Âlimlerden bâzıları bunu şerh etmiştir Bu şerhlerin en meşhûru ElMüdevvene adlı eserdir Bu kitap, hadîsi şerîfleri fıkhî konularına göre düzenlenip, yazılan birincil eserdir Kitapta keza İmâmı Mâlik'in ictihad ettiği fıkhî mevzular da bulunmaktadır Çeşitli târihlerde basılmıştır Biri, Yahyâ bin elLeysi'nin rivâyeti, diğeri de İmâmı A'zam'ın talebesi Muhammed Şeybânî tarafından yapılan iki rivâyeti vardır Bu eserinden başkaAbdullah bin Abdülhakîm Mısrî tarafından rivâyet edilen KitâbüsSünen adlı fıkha dâir bir eseri, kadere, kazâî hükümlere dâir ve fetvâlarını gösteren Risâle filFetvâ gibi eserleri vardır *