John Lock

John Lock
John Lock Kimdir
John Lock Biyografi


İngiliz filozofu

18 yüzyılın en kayda değer düşünürlerinden biridir Hafıza hürlüğünü, eylemlerimizi akla kadar düzenlemek anlayışını en geniş ölçüde yayan ilk düşünür olduğu için Avrupa'daki aydınlanma ve Akıl Çağı'nın hakiki kurucusu olarak kabul edilir

John Locke, Bristol yakınlarında, Wrington'da doğdu Bez ticareti ile uğraşan bir aileden gelmektedir Babası ticaretle mücâdele etmek yerine noterliği seçim etmiştir, ibadetle sadelik isteyen Püriten mezhebinin koyu bir taraftarıydı Locke'un sonradan öne sürdüğü öğrenim kuramlarında babasının büyük etkisi sezilir Locke yüksek öğrenimini Oxford Üniversitesi'nde yaptı, en fazla tabiat bilimleriyle tıp okudu Hayata atıldıktan sonradan hem yazan, ayrıca de siyaset adamı olarak çalıştı Önce Brendenburg Dükalığı'nda İngiliz elçiliği katibi olarak bulundu İngiltere'ye döndükten sonradan da 8 yıl Shaftsbury adında bir İngiliz aristokratının yanında özel hekimlik yaptı 1683'te Shaftsbury'nin Hollanda'ya kaçmak zorunda kalması üzerine Locke'de İngiltere'den ayrıldı Ama 1689'da İkinci İngiliz Devrimi Galibiyet kazanınca İngiltere'ye dönebildiOysa her yerde Fransa'ya iltica etmek zorunda kaldı

Locke, tüm eserlerinde gelenek ve otoritenin her çeşidinden kurtulmak gerektiğini, insan hayatına ama aklın kılavuzluk edebileceğini ileri sürer Bu düşünceleriyle Liberalizm'in, tabii bir din anlayışının, Mantıklı Pedagoji'nin öncüsü olmuştur Mutlakiyet yönetimlerini birincil sarsan kişi olarak tarihe geçmiştir, mutlakiyet yönetimine açtığı sarsıntılar sonucunda zamanla derin yarıklar oluşmuştur ve üç büyük devrimin temelleri oluşmuştur İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimlerinin temelini yaratıcı filozof olarak akıllara yer etmiştir Doğal hukuk doktrinini savunanlardan biridir

Locke için dünya ile ilişiği kesmek ve deneyim bir uçtan bir uca kişi bir şeyler öğrenebilir İnsan sezgisel herhangi bir bilgiye sahip değildir Dünyasal, deneye dayanan ve sistematik bir akıl biçimini benimsemiştir Dini dogmaların bu us sisteminde yeri yoktur İnsanın bu noktada görevi onun içinde yaşadığı dünya ile sınırlıdır Sadece insanda bulunan kendini sevme duygusu ve aklın işleyişi ahlakın doğuşunu beraberinde getirmiştir Rıza bu felsefi temellerle vardır Bir yönetici, otoritesini yönettiği insanların rızasına borçludur Hükümetler niçin vardır? Bu sorunun cevabı Locke'a kadar doğa durumu ile açıklanabilir Doğa durumu, yeryüzünde hiçbir siyasi topluluğun olmadığı bir duruma karşılık gelmektedir Üstünlüklerin ve ve karışıklıkların artması yaşamı olumsuz etkiler ve ırk bir araya gelerek siyasi toplulukları oluştururlar Hükümdarlara ve kuvvetli siyasi yöneticilere bu durumda asalet edilir Emanet bu noktada önemlidir Yöneticinin otoritesi mutlak değildir ve karşılıklı emanet ile toplumsal kontrat oluşturulmuştur İktidar, kaynağını buna ve bu sürece borçludur İnsanın hürriyeti ulusun rızası ile kurulmuştur Yasalarla, bu güven kayıt altına alınır Rıza bununla birlikte bu güvene ihanet eden yöneticiyi görevden uzaklaşma hakkını da içerir

İnsan hakları Locke'a göre hayat, özgürlük ve sahiplik olarak özetlenebilir Bu hakların uygulanması, korunması ayrıca yasalarla ayrıca de kurumlarla sağlanır Bağımsız bir yargı sistemi de bunların tümünü kapsar

Bağımsızlık ile ilgili olarak ise, bir insanın özgürlüğü, başka bir insanın özgürlüğüne zarar gelebilecek noktada sona erer Siyasi bir toplumsa özgürlük yasaların hükmüne bağlıdır Mutlak yok, sınırları çizilmiş bir özgürlüktür

Ilk kitaplarını siyasi nedenlerden ötürü adsız yayınlamış ve hiçbir vakit bu eserlerin kendisine ait olduğunu kabul etmemiştir Descartes'tan etkilenmesine rağmen ona hiçbir süre benzememiş; zihnin özünün düşünme ve zihnin özünün yer kaplama olduğu biçimindeki iki temel ilkesine karşı çıkmıştır

Gassendi'nin görüşleri ile Deneme'nin birçok bölümü arasındaki benzerlikler salt tesadüf olamayacak kadar büyüktür, böylece ancak Leibniz, Locke için Gassendici demiştir İnsan zihninin ilk olarak bir Tabula Rasa oluşu, Locke'taki bütün niteliklerden mahrum ak kâğıtya da anlamsız odaönermelerinin aynıdır *