İslamda Kadının Farkı FELSEFECİLERE TARAFINDAN KADIN : Andromiko'nun rivayetine kadar, eski Yunanlılar, kadını şöyle düşünürlerdi: Can yakan ateş, çaresi bulunmayan yılan sokması, şeraretin menbaı ve başı Ünlü felsefeci Sokrat şöyle söyler: Dünya yüzünde bayan değin fitne ve fesad maddesi olan hiç bir şey yoktur Bayan zehirli ağaca aynı ancak, dış görünüşü gayet hoş ve gönül çekicidir, fakat onun meyvesini yiyen bir mahlukat anında ölür Yeniden ünlü eski Yunan filozoflarından Eflatun'un bayan hakkında düşüncesi şöyledir: Erkeğin dünyada yaptığı tüm fenalıkların ve bütün rezaletlerin hepsinin sebebi kadındır Kadın hakkında yalnız filozofların ve hakimlerin değil, dina damlarının da fikirleri böyle idi Kuddis Patrik Bernard kadınlar hakkında şöyle söyler: Kadın Şeytan'ın aletidir Meşhur Hristiyan apostolu ve incil yazarlarından Dimaşklı Yuhanna bayan hakkında şöyle der: Kadın şerrin çocuğu, güvenlik ve huzurunda düşmanıdır CAHİLİYE DEVRİNDE KADIN: Cahiliye devrindeki Arabistan'da bayan yaratıkların en aşağılığı demekti Netekim Cahiliye devrinin bir şairi şöyle söyler: Kadınlar bizim için yaratılmış şeytan şerridirler İşte şeytanların şerrinden ben Allah'a sığınırım Behrah'ın hükümdarının kızı öldüğü vakit ünlü Ebu Berkir Huarizmi yukarıdaki şiiri, tesliyat makamında yazıp göndermişti Başka bir şair de şöyle der O benim yaşamamı özlem ediyor Ben ise şefkat göstermek için onun ölümünü istiyorum Çünkü ölüm bir kadın için en değerli misafirdir FRANSIZLARA KADAR KADIN: Bunların kadın hakkındaki sözleri böylece zalimanedir Montesquieeu şöyle diyor: Tabiat, erkeğe us ve us vermiştir, kadına yalnızca çekicilik ve süsü eğer kadının bu dış görünüşü ortadan kalkacak olursa onun ehemmiyeti ve değeri kalmayacaktır Diderot'un akidesine tarafindan kadınlar sadece şehvet gösteri için yaratılmışlardır Rousseau bir az kalsın nezih kelimeler kullanarak bayan hakkında şöyle söyler: Kadın erkeğin gönlünü güzel etmek için yaratılmış bir mahlukturFakat, niçin erkek de kadının gönlünü hoş eylemek için yaratılmış olmasın?diye bir sual karşı Montesquieeu şöyle der: Bu mesele erkek için pek de mühim bir vecibe değildir Kadın tabiat tarafından erkeğe verilmiş bir hediyedir ki, çocuk yapsın Kadın bizim malımızdır, mülkümüzdür, biz kadının malımülkü değilizNAPOLYON ALMANLARA KADAR KADIN? Kadınlara karşı düşmanlık hususunda Alman milletide nam kazanmıştır Netekim onlar bu mevzuu, ilmi ve felsefi esaslarada bağlamak yolunda çalışayorlardı Schopenhawer'in dediğine kadar: Erkeğin zekası ve fikri inkişafı 28 yaşında kemal haddini bulur, kadının ise 18 yaşında Bu yaştan sonra kadın ne zeka olarak ne de fikri hiç bir inkişaf göstermez İSLAMDA KADIN ANNE Cenabı Adalet buyuruyor: Anaya iyi davranın (Nisa Suresi 36) Anaya iyilik edin(Enam Suresi 151) Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, asılbabanıza da iyi davranmanızı muhakkak bir şekilde emretti Onlardan biri ya da her ikisi senin yanına yaşlanırsa, kendilerine of!bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (pek) rahmet et!diyerek dua et(Isra Suresi 2324) Biz insana, başlıcababasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur Önce bana, sonradan da anababana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur(Lokman Suresi 14) Biz insana, belli başlıbabasına iyiliketmesini tavsiye ettik Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ama: Rabbim! Bana ve anababama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yardımsever iş yapmamı tedarik et (Ahkaf Suresi 15 Bir gün Resulullah'a bir kimse kazanç ve sorar: Benim kendisine hizmet ve ülfet etmeme, millet içinde en bedel ve en haklı olan kimdir? Resulullah efendimiz: Anandır Sonra kimdir? Sonra anandır Daha Sonra kimdir? Sonra anandır, buyurdular O zat gene : sonra kimdir, deyince Peygamber Efendimiz buyururlar: Sonradan babandır Bu hadiste, anaya ihsanın üç kez tekrar olunması, ananın evlat üzerinde, babanın üç misli iyilik ve ihsan hakkı oılduğunu ifade eder Bunlar, gebelik yorguluğu, doğurma eziyeti, ve emzirme ye aleyhinde sayılabilinir Anne'ye günah olan bir şeyi emretmedikçe boyun eğmek vacipdir Hatta onun iznini almadan gönüllü olarak cihada bulunma bile caiz değildir Hatta Resulullah bu durumda olanları geri çevirmiş müsade almalarını istemiştir Oğul beyhude namaz kılarken, annesi kendisine seslense, ona eziyet vermemek için namazı bozması gerekir Hatta bir takım Şafii alimleri, farz olsun beyhude olsun mutlaka namazı ayırmak gerektiğini genel bir kural olarak kabul etmişlerdir Resulullah efendimiz, Beni İsrail zamanında yaşamış Cüreyc isimli bir rahibin kıssasını anlatarak bu konuda ümmetine ders vermiştir Cureyc namazda iken, annesi ona seslenmişti Cureyc bir müddet namazı bozup, bozmamak hususunda tereddütten daha sonra namazını kılmaya devam etmişti Annesi bir kaç kez seslenmesine karşın cevap alamayışından cefa duymuş, oğluna beddua etmişti daha sonra Cüreyc bu bedduaya benzer aynına uğradı Ebu Hureyre'nin annesine bağlılığı ve ondan hiç ayrılmaması sebebi ile, annesi ölüm edinceye değin hac etmediği bir ibret vesikasıdır İslam'a tarafindan, başlıca kafir olsa bile, mümin olan evladının iman ve itikadına ilişmedikçe, ona ihasan ve güzellikle muamele etmesi evladı üzerine vaciptir Nitekim, HzEbubekir ra kızı HzEsma'ya müşrike olan annesi Kuteyle ziyarete gelmişti Ona ikram edip etmeme husususnda tereddüte düşen HzEsma ra durumu Resulullah'tan sormuş O'da Evet, anana sıla ve iltifat etdiye buyurmuşlardı Anne hukukunun yüksekliği hususunda en ünlü hadisi şerif şudur CENNET ANNELERIN AYAGI ALTINDADIR İşte tüm bu ayet ve hadislerden anlaşılacağı üzere, İslamiyet kadına en büyük, en muhterem bir mevkii vermiştir