nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Huzura Çıkar Mıyız?
Namazla huzur bulmak
Namaza verdiğimiz değerinde
semerkand dergisi başyazı
Semerkand dergisi yazarlarından Selim Uğur Huzura Çıkar mıyız?başlıklı yazısında namaza siklet vermenin önemi üzerinde duruyor
Namaza verdiğimiz bedel imanımızın kuvveti ile paralellik arz eder Kimileri Cuma namazlarıyla yetinirken kimileri de beş zaman kılarlar Kimileri beş vaktin yanına cemaate de riayet eder Ehlullah ise beş vakitle birlikte, kesintisiz nafile namazlarla Rabbin huzuruna aralıksız çıkarlar
Namaz kelimesinin karşılığı Arapçada salâttır ve çoğulu salâvatdır Tekbir ile başlayıp selamlama ile son bulan, muhakkak fiil ve sözleri içine alan bir ibadettir Allah'a karşısında tesbih, tazim ve şükrün ifadesidir Salât kelimesi Mukaddes Kitabımız'da doksandan pozitif ayette zikredilir Bütün peygamberler namaz kılmış ve namazı ümmetlerine tebliğ etmiştir Hicretten bir buçuk sene değin önce Miraç gecesinde de müslümanlara beş vakit namaz farz kılınmıştır
'Namaz kılanlardan eyle'
Kaynaklarda, Hz Peygamber sav'in beş zaman namaz farz kılınmadan önce sabah ve akşam ikişer rekât namaz kıldığı yer alır O kendisine vahiy gelmeden evvel Hanifidi Yani Hz İbrahim as'ın dininden olup putperestlikten uzaktı Öteki ilahi dinlerde olduğu gibi bu dinde de namaz ibadeti vardı Zira Kur'anı Kerim'de Hz İbrahim as'ın Ey Rabbim beni ve zürriyetimi namaz kılanlardan eylediye dua etmesi, onun da namaz kıldığının beyanıdır Bundan Başka Hz İbrahim'in Allah Tealâ'dan namaz kılan bir zürriyet istemesi, onun namaza nasıl bir değerinde verdiğini de ortaya koyar Bütün peygamberler gibi Hz İbrahim de Allah'ı razı edecek en değerli ameli biliyor ve neslinin Allah'ın namaz kılmasını istiyordu
Aynı tavrı Lokman as'da kendi evladına tavsiye ederken de görüyoruz: Ey oğulcuğum! Namazı kıl, yerinde olanı buyurup fenalığı önle Başına gelene sabret; açık konuşmak gerekirse bunlar, azmedilmeye değer işlerdir(Lokman, 17)
Hz İbrahim as'ın duasında ve Lokman as'ın nasihatinde muhakkak bizim için ibret vardır
Müminin miracı
Allah Tealâ, Tur Dağı'nda Hz Musa as ile kelam etmeden evvel, ondan namaz kılmasını istemiştir Efendimiz sav'e ise bizatihi kendi huzurunda, Miraç gecesi namazı farz kılmıştır Bu anlamda namaz kul ile Rabbin buluşmasıdır Kulun huzura çıkmasıdır Kulun Rabbine büyük bir disiplin ve saygıyla adeta tekmil vermesidir
Yeniden namaz, kulun dünyaya niçin gönderildiğini bildiğini ve kime döndürüleceğinin haberdar olduğunu günde beş defa Rabbine ikrar etmesidir Bu haliyle namaz, dünya imtihanını kolaylaştırıp diğer ibadetler için takat verir Nitekim Efendimiz sav Namaz dinin direğidirbuyurmuştur
Rab ile kulun bu cana yakın ve yoğun münasebeti inançsızların çoğu için olağandışı bir rahatsızlık ve kıskançlık sebebidir Onun için namazı, namaz kılanı sevmezler Aynı şekilde imanı zayıf kimseler de Allah ile kulu arasındaki bu özel irtibata katlanma göstermekte zorlanırlar Ne eyvah fakat kendi imanları o derece sağlam olmadığından namaz kılmayı isteseler de, kılanlara gizliden imrenme etseler de kılmazlar Bu şahısların tövbe ederek yüzlerini Hakk'a döndürmeleri, dinin direğini ikame etmeleri umulur; bunun için dua edilir
Namaza verdiğimiz bedel imanımızın kuvveti ile paralellik talep eder Kimileri Cuma namazlarıyla yetinirken kimileri de beş zaman kılarlar Kimileri beş vaktin yanında cemaate de riayet eder Ehlullah ise beş vakitle birlikte, aralıksız beyhude namazlarla Rabbin huzuruna aralıksız çıkarlar Seher vakitlerinde Allah'a yalvarırlar, seccadelerini gözyaşı ile ıslatırlar
Namazla elde edilen
Namaz hakkında Gözümün nurubuyuran Efendimiz sav'in geceleri ayakları şişene dek namaz kıldığını biliyoruz O her uygulamasında olduğu gibi namaz hususunda da bize örnektir
O'nun bize namaz kılmayı emretmesinde, söz ve uygulamalarıyla aralıksız özendirme etmesinde kuşkusuz büyük hikmetler vardır Bu meyanda şunları söyleyebiliriz: Namaz sürekli Allah'ı anmayı ve O'nunla sürekli iletişim halinde olmayı gerçekleştiren bir ibadettir Namaz Allah'a teslim olmayı, O'na hiçbir şeyi müşterek koşmaksızın sadece O'na yönelmeyi ifade eder İnsanın nefsini eğitir, ruhunu arındırır, kalbini aydınlatır Kişiyi tertemiz eder, üstün ahlâkî meziyetlerle bezenmesini sağlar Namaz, insandaki birtakım olumsuzlukları giderip temizlemekle kalmaz, nice güzellikler kazandırır Namaz mümini iyilik, takva ve ihsan sahibi yapar Onu sabırlı, olgun, sakin ve yüce gönüllü bir insan haline getirir
Namazı böyle önemsediler
Ashabı Kiram da tıpkı Hz Peygamber sav gibi, namazı göz nuru bilmiş, baş tacı etmiştir Onlar dünyanın dört bir tarafına gitmişler, insanları önce imana sonra namaza gösteri etmişlerdir her yerde saf saf cemaatler kurmuşlar, çoklarının ilk kere secde etmesine vesile olmuşlardır Hicret'ten sonra Medine'de Efendimiz sav'in yaptığı gibi, onlar da Basra ve Kûfe şehirlerini kurarken ilk olarak mescidin yerini belirlemişlerdir Benzer hassasiyetle hareket eden evliya ve mürşidi kâmiller de hasta hallerinde bile cemaatle namazdan ayrılmamışlardır
Tarihte bıraktığı derin izlerle her milletten insana hürmet ve arzu uyandıran ecdadımız Osmanlı ise namaz için bugün bile gıpta edilen camiler yaptırmış, bundan başka camileri bütün bir ilim, sosyal hayat ve muhabbet mekanları haline getirmiştir Osmanlı medeniyetinin en ihtişamlı yapılarının camiler olması, mesela İstanbul'un yedi tepesinde yedi muhteşem caminin olması, atalarımızın İslâm'a, camiye, böylelikle namaza ne denli değer verdiğini gösteriyor Onlar sadece namaz için görkemli yapılar yapmakla kalmamış, zamanını da namaza kadar düzenlemiştir Çarşı pazar sabah namazından daha sonra açılır, akşam ezanıyla da dükkanlar kapanırdı Benzer dostla görüşmek için yarın ikindi namazında Sultan Ahmet'te buluşalımgibi sözler verilirdi
Devasa ve insanı büyüleyen mabetler inşa eden ecdadımız, kendileri gösterişsiz evlerde otururlardı Böyle bir hayat tarzı, yüzünü Allah'a dönmüş olmanın, dünyadan fazla ahiretin tercih edilmesinin bir neticesiydi Şimdilerde ise heybetli alışveriş ve misafir etme merkezleri kuruluyor Mescitlere ne oldu diye sorarsanız, söyleyelim: Eksi ikinci katta, sekiz on metrekarelik bakımlı, havasız bir oda Acaba bu durum ahireti istek etmekten uzaklaştığımızı, yakamızı dünyaya kaptırdığımızı mı haber ediyor? Samimi bir muhasebe yapalım: Eğer peygamberî yoldaysak, İbrahim Halilullah'ın, Lokman Aleyhiselam'ın izlerini peşine düşüp takip ediyorsak ne mutlu! Efendimiz'in yolu yolumuzsa gözümüz aydınlatılmış!
Eğer tablo huysuz yöndeyse, namaz hassasiyetimiz azaldı, namaz bizi terk etti ise ya da cumadan cumaya hatırlıyorsak önemli bir hastalıkla aleyhinde karşıyayız demektir Bu kalbimizde başlayan, hayatımıza sirayet eden, ebediyetimizi yakan bir rahatsızlık
Zararın neresinden dönülse kârdır, biliriz O halde derhal Allah'ın engin kereminden bağışlama dileyip beş süre namaza dönmeli Sahibimizle, halikimizle, biricik Rabbimizle irtibata geçmeli Namazla huzura çıkmalıyız ki huzur bulalım
Kaynak: Serhaber
Semerkand dergisi Selim Uğur Şubat 2019 Rakam 158
*
Namazla huzur bulmak
Namaza verdiğimiz değerinde
semerkand dergisi başyazı
Semerkand dergisi yazarlarından Selim Uğur Huzura Çıkar mıyız?başlıklı yazısında namaza siklet vermenin önemi üzerinde duruyor
Namaza verdiğimiz bedel imanımızın kuvveti ile paralellik arz eder Kimileri Cuma namazlarıyla yetinirken kimileri de beş zaman kılarlar Kimileri beş vaktin yanına cemaate de riayet eder Ehlullah ise beş vakitle birlikte, kesintisiz nafile namazlarla Rabbin huzuruna aralıksız çıkarlar
Namaz kelimesinin karşılığı Arapçada salâttır ve çoğulu salâvatdır Tekbir ile başlayıp selamlama ile son bulan, muhakkak fiil ve sözleri içine alan bir ibadettir Allah'a karşısında tesbih, tazim ve şükrün ifadesidir Salât kelimesi Mukaddes Kitabımız'da doksandan pozitif ayette zikredilir Bütün peygamberler namaz kılmış ve namazı ümmetlerine tebliğ etmiştir Hicretten bir buçuk sene değin önce Miraç gecesinde de müslümanlara beş vakit namaz farz kılınmıştır
'Namaz kılanlardan eyle'
Kaynaklarda, Hz Peygamber sav'in beş zaman namaz farz kılınmadan önce sabah ve akşam ikişer rekât namaz kıldığı yer alır O kendisine vahiy gelmeden evvel Hanifidi Yani Hz İbrahim as'ın dininden olup putperestlikten uzaktı Öteki ilahi dinlerde olduğu gibi bu dinde de namaz ibadeti vardı Zira Kur'anı Kerim'de Hz İbrahim as'ın Ey Rabbim beni ve zürriyetimi namaz kılanlardan eylediye dua etmesi, onun da namaz kıldığının beyanıdır Bundan Başka Hz İbrahim'in Allah Tealâ'dan namaz kılan bir zürriyet istemesi, onun namaza nasıl bir değerinde verdiğini de ortaya koyar Bütün peygamberler gibi Hz İbrahim de Allah'ı razı edecek en değerli ameli biliyor ve neslinin Allah'ın namaz kılmasını istiyordu
Aynı tavrı Lokman as'da kendi evladına tavsiye ederken de görüyoruz: Ey oğulcuğum! Namazı kıl, yerinde olanı buyurup fenalığı önle Başına gelene sabret; açık konuşmak gerekirse bunlar, azmedilmeye değer işlerdir(Lokman, 17)
Hz İbrahim as'ın duasında ve Lokman as'ın nasihatinde muhakkak bizim için ibret vardır
Müminin miracı
Allah Tealâ, Tur Dağı'nda Hz Musa as ile kelam etmeden evvel, ondan namaz kılmasını istemiştir Efendimiz sav'e ise bizatihi kendi huzurunda, Miraç gecesi namazı farz kılmıştır Bu anlamda namaz kul ile Rabbin buluşmasıdır Kulun huzura çıkmasıdır Kulun Rabbine büyük bir disiplin ve saygıyla adeta tekmil vermesidir
Yeniden namaz, kulun dünyaya niçin gönderildiğini bildiğini ve kime döndürüleceğinin haberdar olduğunu günde beş defa Rabbine ikrar etmesidir Bu haliyle namaz, dünya imtihanını kolaylaştırıp diğer ibadetler için takat verir Nitekim Efendimiz sav Namaz dinin direğidirbuyurmuştur
Rab ile kulun bu cana yakın ve yoğun münasebeti inançsızların çoğu için olağandışı bir rahatsızlık ve kıskançlık sebebidir Onun için namazı, namaz kılanı sevmezler Aynı şekilde imanı zayıf kimseler de Allah ile kulu arasındaki bu özel irtibata katlanma göstermekte zorlanırlar Ne eyvah fakat kendi imanları o derece sağlam olmadığından namaz kılmayı isteseler de, kılanlara gizliden imrenme etseler de kılmazlar Bu şahısların tövbe ederek yüzlerini Hakk'a döndürmeleri, dinin direğini ikame etmeleri umulur; bunun için dua edilir
Namaza verdiğimiz bedel imanımızın kuvveti ile paralellik talep eder Kimileri Cuma namazlarıyla yetinirken kimileri de beş zaman kılarlar Kimileri beş vaktin yanında cemaate de riayet eder Ehlullah ise beş vakitle birlikte, aralıksız beyhude namazlarla Rabbin huzuruna aralıksız çıkarlar Seher vakitlerinde Allah'a yalvarırlar, seccadelerini gözyaşı ile ıslatırlar
Namazla elde edilen
Namaz hakkında Gözümün nurubuyuran Efendimiz sav'in geceleri ayakları şişene dek namaz kıldığını biliyoruz O her uygulamasında olduğu gibi namaz hususunda da bize örnektir
O'nun bize namaz kılmayı emretmesinde, söz ve uygulamalarıyla aralıksız özendirme etmesinde kuşkusuz büyük hikmetler vardır Bu meyanda şunları söyleyebiliriz: Namaz sürekli Allah'ı anmayı ve O'nunla sürekli iletişim halinde olmayı gerçekleştiren bir ibadettir Namaz Allah'a teslim olmayı, O'na hiçbir şeyi müşterek koşmaksızın sadece O'na yönelmeyi ifade eder İnsanın nefsini eğitir, ruhunu arındırır, kalbini aydınlatır Kişiyi tertemiz eder, üstün ahlâkî meziyetlerle bezenmesini sağlar Namaz, insandaki birtakım olumsuzlukları giderip temizlemekle kalmaz, nice güzellikler kazandırır Namaz mümini iyilik, takva ve ihsan sahibi yapar Onu sabırlı, olgun, sakin ve yüce gönüllü bir insan haline getirir
Namazı böyle önemsediler
Ashabı Kiram da tıpkı Hz Peygamber sav gibi, namazı göz nuru bilmiş, baş tacı etmiştir Onlar dünyanın dört bir tarafına gitmişler, insanları önce imana sonra namaza gösteri etmişlerdir her yerde saf saf cemaatler kurmuşlar, çoklarının ilk kere secde etmesine vesile olmuşlardır Hicret'ten sonra Medine'de Efendimiz sav'in yaptığı gibi, onlar da Basra ve Kûfe şehirlerini kurarken ilk olarak mescidin yerini belirlemişlerdir Benzer hassasiyetle hareket eden evliya ve mürşidi kâmiller de hasta hallerinde bile cemaatle namazdan ayrılmamışlardır
Tarihte bıraktığı derin izlerle her milletten insana hürmet ve arzu uyandıran ecdadımız Osmanlı ise namaz için bugün bile gıpta edilen camiler yaptırmış, bundan başka camileri bütün bir ilim, sosyal hayat ve muhabbet mekanları haline getirmiştir Osmanlı medeniyetinin en ihtişamlı yapılarının camiler olması, mesela İstanbul'un yedi tepesinde yedi muhteşem caminin olması, atalarımızın İslâm'a, camiye, böylelikle namaza ne denli değer verdiğini gösteriyor Onlar sadece namaz için görkemli yapılar yapmakla kalmamış, zamanını da namaza kadar düzenlemiştir Çarşı pazar sabah namazından daha sonra açılır, akşam ezanıyla da dükkanlar kapanırdı Benzer dostla görüşmek için yarın ikindi namazında Sultan Ahmet'te buluşalımgibi sözler verilirdi
Devasa ve insanı büyüleyen mabetler inşa eden ecdadımız, kendileri gösterişsiz evlerde otururlardı Böyle bir hayat tarzı, yüzünü Allah'a dönmüş olmanın, dünyadan fazla ahiretin tercih edilmesinin bir neticesiydi Şimdilerde ise heybetli alışveriş ve misafir etme merkezleri kuruluyor Mescitlere ne oldu diye sorarsanız, söyleyelim: Eksi ikinci katta, sekiz on metrekarelik bakımlı, havasız bir oda Acaba bu durum ahireti istek etmekten uzaklaştığımızı, yakamızı dünyaya kaptırdığımızı mı haber ediyor? Samimi bir muhasebe yapalım: Eğer peygamberî yoldaysak, İbrahim Halilullah'ın, Lokman Aleyhiselam'ın izlerini peşine düşüp takip ediyorsak ne mutlu! Efendimiz'in yolu yolumuzsa gözümüz aydınlatılmış!
Eğer tablo huysuz yöndeyse, namaz hassasiyetimiz azaldı, namaz bizi terk etti ise ya da cumadan cumaya hatırlıyorsak önemli bir hastalıkla aleyhinde karşıyayız demektir Bu kalbimizde başlayan, hayatımıza sirayet eden, ebediyetimizi yakan bir rahatsızlık
Zararın neresinden dönülse kârdır, biliriz O halde derhal Allah'ın engin kereminden bağışlama dileyip beş süre namaza dönmeli Sahibimizle, halikimizle, biricik Rabbimizle irtibata geçmeli Namazla huzura çıkmalıyız ki huzur bulalım
Kaynak: Serhaber
Semerkand dergisi Selim Uğur Şubat 2019 Rakam 158
*
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.