Huzura Cıkar Mıyız?
Namazla huzur bulmak
Namaza verdiğimiz değer
semerkand dergisi başyazı
Semerkand dergisi yazarlarından Selim Uğur Huzura Cıkar mıyız?başlıklı yazısında namaza onem vermenin onemi uzerinde duruyor
Namaza verdiğimiz değer imanımızın kuvveti ile paralellik arz eder Kimileri Cuma namazlarıyla yetinirken kimileri de beş vakit kılarlar Kimileri beş vaktin yanında cemaate de riayet eder Ehlullah ise beş vakitle birlikte, surekli nafile namazlarla Rabbin huzuruna surekli cıkarlar
Namaz kelimesinin karşılığı Arapcada salattır ve coğulu salavatdır Tekbir ile başlayıp selam ile son bulan, belli fiil ve sozleri icine alan bir ibadettir Allah'a karşı tesbih, tazim ve şukrun ifadesidir Salat kelimesi Mukaddes Kitabımız'da doksandan fazla ayette zikredilir Butun peygamberler namaz kılmış ve namazı ummetlerine tebliğ etmiştir Hicretten bir bucuk yıl kadar once Mirac gecesinde de muslumanlara beş vakit namaz farz kılınmıştır
'Namaz kılanlardan eyle'
Kaynaklarda, Hz Peygamber sav'in beş vakit namaz farz kılınmadan once sabah ve akşam ikişer rekat namaz kıldığı yer alır O kendisine vahiy gelmeden evvel Hanifidi Yani Hz İbrahim as'ın dininden olup putperestlikten uzaktı Diğer ilahi dinlerde olduğu gibi bu dinde de namaz ibadeti vardı Zira Kur'anı Kerim'de Hz İbrahim as'ın Ey Rabbim beni ve zurriyetimi namaz kılanlardan eylediye dua etmesi, onun da namaz kıldığının beyanıdır Ustelik Hz İbrahim'in Allah Teala'dan namaz kılan bir zurriyet istemesi, onun namaza nasıl bir değer verdiğini de ortaya koyar Butun peygamberler gibi Hz İbrahim de Allah'ı razı edecek en kıymetli ameli biliyor ve neslinin Allah'ın namaz kılmasını istiyordu
Aynı tavrı Lokman as'da kendi evladına nasihat ederken de goruyoruz: Ey oğulcuğum! Namazı kıl, uygun olanı buyurup fenalığı onle Başına gelene sabret; doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir(Lokman, 17)
Hz İbrahim as'ın duasında ve Lokman as'ın nasihatinde elbette bizim icin ibret vardır
Muminin miracı
Allah Teala, Tur Dağı'nda Hz Musa as ile kelam etmeden evvel, ondan namaz kılmasını istemiştir Efendimiz sav'e ise bizatihi kendi huzurunda, Mirac gecesi namazı farz kılmıştır Bu anlamda namaz kul ile Rabbin buluşmasıdır Kulun huzura cıkmasıdır Kulun Rabbine buyuk bir disiplin ve saygıyla adeta tekmil vermesidir
Yine namaz, kulun dunyaya nicin gonderildiğini bildiğini ve kime donduruleceğinin farkında olduğunu gunde beş defa Rabbine ikrar etmesidir Bu haliyle namaz, dunya imtihanını kolaylaştırıp diğer ibadetler icin takat verir Nitekim Efendimiz sav Namaz dinin direğidirbuyurmuştur
Rab ile kulun bu samimi ve yoğun munasebeti inancsızların coğu icin tuhaf bir rahatsızlık ve kıskanclık sebebidir Onun icin namazı, namaz kılanı sevmezler Aynı şekilde imanı zayıf kimseler de Allah ile kulu arasındaki bu ozel irtibata tahammul gostermekte zorlanırlar Ne yazık ki kendi imanları o derece sağlam olmadığından namaz kılmayı isteseler de, kılanlara gizliden gıpta etseler de kılmazlar Bu kişilerin tovbe ederek yuzlerini Hakk'a dondurmeleri, dinin direğini ikame etmeleri umulur; bunun icin dua edilir
Namaza verdiğimiz değer imanımızın kuvveti ile paralellik arz eder Kimileri Cuma namazlarıyla yetinirken kimileri de beş vakit kılarlar Kimileri beş vaktin yanında cemaate de riayet eder Ehlullah ise beş vakitle birlikte, surekli nafile namazlarla Rabbin huzuruna surekli cıkarlar Seher vakitlerinde Allah'a yalvarırlar, seccadelerini gozyaşı ile ıslatırlar
Namazla elde edilen
Namaz hakkında Gozumun nurubuyuran Efendimiz sav'in geceleri ayakları şişene kadar namaz kıldığını biliyoruz O her uygulamasında olduğu gibi namaz hususunda da bize ornektir
O'nun bize namaz kılmayı emretmesinde, soz ve uygulamalarıyla surekli teşvik etmesinde elbette buyuk hikmetler vardır Bu meyanda şunları soyleyebiliriz: Namaz surekli Allah'ı anmayı ve O'nunla devamlı irtibat halinde olmayı gercekleştiren bir ibadettir Namaz Allah'a teslim olmayı, O'na hicbir şeyi ortak koşmaksızın yalnızca O'na yonelmeyi ifade eder İnsanın nefsini eğitir, ruhunu arındırır, kalbini aydınlatır Kişiyi tertemiz eder, ustun ahlaki meziyetlerle bezenmesini sağlar Namaz, insandaki birtakım olumsuzlukları giderip temizlemekle kalmaz, nice guzellikler kazandırır Namaz mumini iyilik, takva ve ihsan sahibi yapar Onu sabırlı, olgun, ağırbaşlı ve alcak gonullu bir insan haline getirir
Namazı boyle onemsediler
Ashabı Kiram da tıpkı Hz Peygamber sav gibi, namazı goz nuru bilmiş, baş tacı etmiştir Onlar dunyanın dort bir tarafına gitmişler, insanları once imana sonra namaza davet etmişlerdir Her yerde saf saf cemaatler kurmuşlar, coklarının ilk defa secde etmesine vesile olmuşlardır Hicret'ten sonra Medine'de Efendimiz sav'in yaptığı gibi, onlar da Basra ve KUfe şehirlerini kurarken ilk once mescidin yerini belirlemişlerdir Aynı hassasiyetle hareket eden evliya ve murşidi kamiller de hasta hallerinde bile cemaatle namazdan ayrılmamışlardır
Tarihte bıraktığı derin izlerle her milletten insana saygı ve ozlem uyandıran ecdadımız Osmanlı ise namaz icin bugun bile gıpta edilen camiler yaptırmış, ustelik camileri tam bir ilim, sosyal hayat ve muhabbet mekanları haline getirmiştir Osmanlı medeniyetinin en ihtişamlı yapılarının camiler olması, orneğin İstanbul'un yedi tepesinde yedi muhteşem caminin olması, atalarımızın İslam'a, camiye, boylelikle namaza ne denli değer verdiğini gosteriyor Onlar sadece namaz icin gorkemli yapılar yapmakla kalmamış, zamanını da namaza gore duzenlemiştir Carşı pazar sabah namazından sonra acılır, akşam ezanıyla da dukkanlar kapanırdı Eş dostla goruşmek icin yarın ikindi namazında Sultan Ahmet'te buluşalımgibi sozler verilirdi
Devasa ve insanı buyuleyen mabetler inşa eden ecdadımız, kendileri mutevazi evlerde otururlardı Boyle bir hayat tarzı, yuzunu Allah'a donmuş olmanın, dunyadan cok ahiretin tercih edilmesinin bir neticesiydi Şimdilerde ise devasa alışveriş ve eğlence merkezleri kuruluyor Mescitlere ne oldu diye sorarsanız, soyleyelim: Eksi ikinci katta, sekiz on metrekarelik dar, havasız bir oda Acaba bu durum ahireti talep etmekten uzaklaştığımızı, yakamızı dunyaya kaptırdığımızı mı haber ediyor? Samimi bir muhasebe yapalım: Eğer peygamberi yoldaysak, İbrahim Halilullah'ın, Lokman Aleyhiselam'ın izlerini takip ediyorsak ne mutlu! Efendimiz'in yolu yolumuzsa gozumuz aydın!
Eğer tablo aksi yondeyse, namaz hassasiyetimiz azaldı, namaz bizi terk etti ise veya cumadan cumaya hatırlıyorsak ciddi bir hastalıkla karşı karşıyayız demektir Bu kalbimizde başlayan, hayatımıza sirayet eden, ebediyetimizi yakan bir hastalık
Zararın neresinden donulse kardır, biliriz O halde hemen Allah'ın engin kereminden af dileyip beş vakit namaza donmeli Sahibimizle, halikimizle, biricik Rabbimizle irtibata gecmeli Namazla huzura cıkmalıyız ki huzur bulalım
Kaynak: Serhaber
Semerkand dergisi Selim Uğur Şubat 2019 Sayı 158
imageshuzuracikarmiyiz5ad24852859cf
Namazla huzur bulmak
Namaza verdiğimiz değer
semerkand dergisi başyazı
Semerkand dergisi yazarlarından Selim Uğur Huzura Cıkar mıyız?başlıklı yazısında namaza onem vermenin onemi uzerinde duruyor
Namaza verdiğimiz değer imanımızın kuvveti ile paralellik arz eder Kimileri Cuma namazlarıyla yetinirken kimileri de beş vakit kılarlar Kimileri beş vaktin yanında cemaate de riayet eder Ehlullah ise beş vakitle birlikte, surekli nafile namazlarla Rabbin huzuruna surekli cıkarlar
Namaz kelimesinin karşılığı Arapcada salattır ve coğulu salavatdır Tekbir ile başlayıp selam ile son bulan, belli fiil ve sozleri icine alan bir ibadettir Allah'a karşı tesbih, tazim ve şukrun ifadesidir Salat kelimesi Mukaddes Kitabımız'da doksandan fazla ayette zikredilir Butun peygamberler namaz kılmış ve namazı ummetlerine tebliğ etmiştir Hicretten bir bucuk yıl kadar once Mirac gecesinde de muslumanlara beş vakit namaz farz kılınmıştır
'Namaz kılanlardan eyle'
Kaynaklarda, Hz Peygamber sav'in beş vakit namaz farz kılınmadan once sabah ve akşam ikişer rekat namaz kıldığı yer alır O kendisine vahiy gelmeden evvel Hanifidi Yani Hz İbrahim as'ın dininden olup putperestlikten uzaktı Diğer ilahi dinlerde olduğu gibi bu dinde de namaz ibadeti vardı Zira Kur'anı Kerim'de Hz İbrahim as'ın Ey Rabbim beni ve zurriyetimi namaz kılanlardan eylediye dua etmesi, onun da namaz kıldığının beyanıdır Ustelik Hz İbrahim'in Allah Teala'dan namaz kılan bir zurriyet istemesi, onun namaza nasıl bir değer verdiğini de ortaya koyar Butun peygamberler gibi Hz İbrahim de Allah'ı razı edecek en kıymetli ameli biliyor ve neslinin Allah'ın namaz kılmasını istiyordu
Aynı tavrı Lokman as'da kendi evladına nasihat ederken de goruyoruz: Ey oğulcuğum! Namazı kıl, uygun olanı buyurup fenalığı onle Başına gelene sabret; doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir(Lokman, 17)
Hz İbrahim as'ın duasında ve Lokman as'ın nasihatinde elbette bizim icin ibret vardır
Muminin miracı
Allah Teala, Tur Dağı'nda Hz Musa as ile kelam etmeden evvel, ondan namaz kılmasını istemiştir Efendimiz sav'e ise bizatihi kendi huzurunda, Mirac gecesi namazı farz kılmıştır Bu anlamda namaz kul ile Rabbin buluşmasıdır Kulun huzura cıkmasıdır Kulun Rabbine buyuk bir disiplin ve saygıyla adeta tekmil vermesidir
Yine namaz, kulun dunyaya nicin gonderildiğini bildiğini ve kime donduruleceğinin farkında olduğunu gunde beş defa Rabbine ikrar etmesidir Bu haliyle namaz, dunya imtihanını kolaylaştırıp diğer ibadetler icin takat verir Nitekim Efendimiz sav Namaz dinin direğidirbuyurmuştur
Rab ile kulun bu samimi ve yoğun munasebeti inancsızların coğu icin tuhaf bir rahatsızlık ve kıskanclık sebebidir Onun icin namazı, namaz kılanı sevmezler Aynı şekilde imanı zayıf kimseler de Allah ile kulu arasındaki bu ozel irtibata tahammul gostermekte zorlanırlar Ne yazık ki kendi imanları o derece sağlam olmadığından namaz kılmayı isteseler de, kılanlara gizliden gıpta etseler de kılmazlar Bu kişilerin tovbe ederek yuzlerini Hakk'a dondurmeleri, dinin direğini ikame etmeleri umulur; bunun icin dua edilir
Namaza verdiğimiz değer imanımızın kuvveti ile paralellik arz eder Kimileri Cuma namazlarıyla yetinirken kimileri de beş vakit kılarlar Kimileri beş vaktin yanında cemaate de riayet eder Ehlullah ise beş vakitle birlikte, surekli nafile namazlarla Rabbin huzuruna surekli cıkarlar Seher vakitlerinde Allah'a yalvarırlar, seccadelerini gozyaşı ile ıslatırlar
Namazla elde edilen
Namaz hakkında Gozumun nurubuyuran Efendimiz sav'in geceleri ayakları şişene kadar namaz kıldığını biliyoruz O her uygulamasında olduğu gibi namaz hususunda da bize ornektir
O'nun bize namaz kılmayı emretmesinde, soz ve uygulamalarıyla surekli teşvik etmesinde elbette buyuk hikmetler vardır Bu meyanda şunları soyleyebiliriz: Namaz surekli Allah'ı anmayı ve O'nunla devamlı irtibat halinde olmayı gercekleştiren bir ibadettir Namaz Allah'a teslim olmayı, O'na hicbir şeyi ortak koşmaksızın yalnızca O'na yonelmeyi ifade eder İnsanın nefsini eğitir, ruhunu arındırır, kalbini aydınlatır Kişiyi tertemiz eder, ustun ahlaki meziyetlerle bezenmesini sağlar Namaz, insandaki birtakım olumsuzlukları giderip temizlemekle kalmaz, nice guzellikler kazandırır Namaz mumini iyilik, takva ve ihsan sahibi yapar Onu sabırlı, olgun, ağırbaşlı ve alcak gonullu bir insan haline getirir
Namazı boyle onemsediler
Ashabı Kiram da tıpkı Hz Peygamber sav gibi, namazı goz nuru bilmiş, baş tacı etmiştir Onlar dunyanın dort bir tarafına gitmişler, insanları once imana sonra namaza davet etmişlerdir Her yerde saf saf cemaatler kurmuşlar, coklarının ilk defa secde etmesine vesile olmuşlardır Hicret'ten sonra Medine'de Efendimiz sav'in yaptığı gibi, onlar da Basra ve KUfe şehirlerini kurarken ilk once mescidin yerini belirlemişlerdir Aynı hassasiyetle hareket eden evliya ve murşidi kamiller de hasta hallerinde bile cemaatle namazdan ayrılmamışlardır
Tarihte bıraktığı derin izlerle her milletten insana saygı ve ozlem uyandıran ecdadımız Osmanlı ise namaz icin bugun bile gıpta edilen camiler yaptırmış, ustelik camileri tam bir ilim, sosyal hayat ve muhabbet mekanları haline getirmiştir Osmanlı medeniyetinin en ihtişamlı yapılarının camiler olması, orneğin İstanbul'un yedi tepesinde yedi muhteşem caminin olması, atalarımızın İslam'a, camiye, boylelikle namaza ne denli değer verdiğini gosteriyor Onlar sadece namaz icin gorkemli yapılar yapmakla kalmamış, zamanını da namaza gore duzenlemiştir Carşı pazar sabah namazından sonra acılır, akşam ezanıyla da dukkanlar kapanırdı Eş dostla goruşmek icin yarın ikindi namazında Sultan Ahmet'te buluşalımgibi sozler verilirdi
Devasa ve insanı buyuleyen mabetler inşa eden ecdadımız, kendileri mutevazi evlerde otururlardı Boyle bir hayat tarzı, yuzunu Allah'a donmuş olmanın, dunyadan cok ahiretin tercih edilmesinin bir neticesiydi Şimdilerde ise devasa alışveriş ve eğlence merkezleri kuruluyor Mescitlere ne oldu diye sorarsanız, soyleyelim: Eksi ikinci katta, sekiz on metrekarelik dar, havasız bir oda Acaba bu durum ahireti talep etmekten uzaklaştığımızı, yakamızı dunyaya kaptırdığımızı mı haber ediyor? Samimi bir muhasebe yapalım: Eğer peygamberi yoldaysak, İbrahim Halilullah'ın, Lokman Aleyhiselam'ın izlerini takip ediyorsak ne mutlu! Efendimiz'in yolu yolumuzsa gozumuz aydın!
Eğer tablo aksi yondeyse, namaz hassasiyetimiz azaldı, namaz bizi terk etti ise veya cumadan cumaya hatırlıyorsak ciddi bir hastalıkla karşı karşıyayız demektir Bu kalbimizde başlayan, hayatımıza sirayet eden, ebediyetimizi yakan bir hastalık
Zararın neresinden donulse kardır, biliriz O halde hemen Allah'ın engin kereminden af dileyip beş vakit namaza donmeli Sahibimizle, halikimizle, biricik Rabbimizle irtibata gecmeli Namazla huzura cıkmalıyız ki huzur bulalım
Kaynak: Serhaber
Semerkand dergisi Selim Uğur Şubat 2019 Sayı 158
imageshuzuracikarmiyiz5ad24852859cf
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.