Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
urgot
FD Üye
Anne Karnında Bebeğin Boynuna Kordon Dolanması
Anne karnındaki bebek, anne rahmine kordon adı verilen “umbilical cord” ile bağlanır. Bu bağ bebeğin karnından anne rahmine bağlanan çok önemli bir yapıdır Kordonun yumuşak ve kaygan hali Whorton jeli adı verilen yapısı nedeniyle oldukça kaygan ve dolanmaya müsait bir durumu vardır. . Kordonun normal boyu yaklaşık 50 santimetredir. Bu uzunluk bazen bir metreye kadar çıkabilir. Kordon boyu ne kadar uzunsa bebeğin boynuna kordon dolanma riski o kadar artar. Kordon anneden bebeğe besin taşır. Anne kanından aldığı oksijeni, vitamin ve mineralleri bebeğe taşır. Aynı şekilde atıkları ve karbondioksiti de tekrar anneye yollar. Kordon sayesinde anneden bebeğe antikorlar yollanır. Bu antikorlar, doğumdan sonraki 3 ay boyunca bebeği enfeksiyonlara karşı korur.
Kordon dolanmasında en önemli fark kordonun kilitlenip kilitlenmediğidir. Kilitlenen kordon çok daha tehlikelidir. Ancak kordon kilitlenmemişse risk azalmaktadır.
Kordon dolanması ne sıklıkta görülür?
Normal doğumlarda kordon dolanması her 10 doğumdan 3’ünde görülür. Kordon bebeğin boynuna çoğunlukla 1 defa dolanır ancak 2-3 tur dolandığı da görülür. Kordon dolanması dendiğinde akla bebeğin boynuna kordon dolanması gelir. Ancak kordon kollara ve bacaklara da dolanabilir. Ancak en önemli olanı boyna dolanan kordondur. Doğum yaklaştıkça kordon dolanma riski artar. Plasentası rahim arka duvarında bulunan bebeklerde kordon dolanma riski artar. İkizlerde risk tek bebeklere nazaran daha yüksektir.
Kordon dolanması nasıl anlaşılır?
Kordon dolanması ultrason ile görülebilir. Daha net data için doppler kullanılabilir.
Kordon Dolanmasının Riskleri nelerdir?
Kordon dolanmasında maalesef bebeği kaybetme riski söz konusudur. Ancak bu oran nispeten düşüktür. Anne karnındaki bebek ölümlerinin ’i kordon dolanması kaynaklıdır. Kordon dolanması dendiği zaman bebeğin oksijensizlikten öleceği akla gelir ancak kordon kazaları ve bu kazaların neden olduğu durumlar sadece bununla sınırlı değildir. Kordon dolandığı zaman nabız zayıflayabilir. Ya da çok fazla kan pompalanabilir. Plasentada bulunan bir ölü bölge farklı hasarlara yol açabilir. Kordon bebeğe doğru yerden bağlanmayabilir. Bunlara genel olarak kordon kazaları adı verilir. Anne karnında bebek kayıplarında en çok rastlanan olgular: kordonun düğümlenmesi, bebeğin boynuna kordon dolanması, kordonda yırtık meydana gelmesi ve kordon sarkmasıdır. Kordon dolanmasından kaynaklı bebek ölümlerinde, aslında araştırılması gereken kordonun patolojik yapısını bozan etkenlerin ortaya çıkarılmasıdır. Çünkü kordon muhteşem yaratılmış bir organdır. Türlü tehlikelere göre şekil alır kendini yapılandırır. Ancak tüm bunlara rağmen kordon dolanmasından dolayı bebek kaybedilmişse başka nedenlere de mutlaka bakılmalıdır.
Kordon Sarkması nedir?
Kordon sarkması, kordonun doğum başladığı sırada annenin vajinasına doğru inmesidir. Görülme sıklığı %1’dir. Genellikle nedeni bebeğin geliş pozisyonunun sıkıntılı olmasıdır. Kordon sarkması söz konusu olduğunda kalp atışı alınıyorsa bebeğin konumu normalse normal doğum yapılır. Aksi halde kordonlar içeri itilir sıkışması önlenir ve anne acil ameliyata alınır.
Kordon dolanması riskini artıran faktörler
Amniyon sıvısının normal değerlerde olmaması: amniyon sıvısındaki anormalikler oksijen alınması konusunda sıkıntılar doğurabilir. Bu nedenle amniyon sıvısı çok az ya da fazla olan anneler bebeklerini dikkatli takip etmelidir.
Plasentanın yapısının bozuk olması: plasenta görevini tam olarak yerine getiremiyorsa, enfeksiyon varsa ya da kılcal damarlar gelişmemişse kordon dolanması riski artacaktır.
Kordonda bulunan kan basıncını normal olmaması: Bu kordondan ziyade bebeğin kalbiyle ilgili bir durumdur. Bebeğin kalp işlevleri normal değilse, ritim bozukluğu vb sorunlar varsa kan pompalanmasında sıkıntı oluşabilir.
Kordonun bağlandığı yerde sorun olması: Kordonun bebeğin karnına bağlandığı noktadaki bazı anormallikler kordon dolanması riskine neden olabilir.
Kordon Dolanması Bebek ölümü
Kordon dolanması bebek anne karnındaki bebek ölümlerinde ilk sıralarda geliyor ancak bebeğin boynuna kordon dolanması kadar kordonun kıvrılması da bebek ölümleri için çok önemli bir nedendir. Bu tür kıvrılma vakaları kordon kazalarının ortalama %8’ini oluşturur bu %8’lik dilimin ’si ise kaybedilir. Ancak boyunda kordon dolanması nedeniyle kaybedilen bebeklerin oranı tam olarak bilinmemektedir.
Kordon dolanması tedavisi
Kordon dolanmasına anne karnında yapılacak bir müdahale söz konusu değildir. Ancak kordon dolanmasının meydana getireceği sıkıntılarla baş etmek için belirli periyotlarda doktora danışmak ve gebelik takibini ciddi yapmak son derece önemlidir. Kordon dolanması sorunu ile dünyaya gelen milyonlarca çocuk vardır. Boynuna kordon dolanan her çocuk yaşamaz diye bir durum asla söz konusu değildir. Üstelik tıbben karşılığı da yoktur. Bu nedenle kordon dolanması konusunda kulaktan dolma bilgilere itimat etmeyiniz. Doktorunuza güveniniz sağlıklı günler dileriz.
Anne karnındaki bebek, anne rahmine kordon adı verilen “umbilical cord” ile bağlanır. Bu bağ bebeğin karnından anne rahmine bağlanan çok önemli bir yapıdır Kordonun yumuşak ve kaygan hali Whorton jeli adı verilen yapısı nedeniyle oldukça kaygan ve dolanmaya müsait bir durumu vardır. . Kordonun normal boyu yaklaşık 50 santimetredir. Bu uzunluk bazen bir metreye kadar çıkabilir. Kordon boyu ne kadar uzunsa bebeğin boynuna kordon dolanma riski o kadar artar. Kordon anneden bebeğe besin taşır. Anne kanından aldığı oksijeni, vitamin ve mineralleri bebeğe taşır. Aynı şekilde atıkları ve karbondioksiti de tekrar anneye yollar. Kordon sayesinde anneden bebeğe antikorlar yollanır. Bu antikorlar, doğumdan sonraki 3 ay boyunca bebeği enfeksiyonlara karşı korur.
Kordon dolanmasında en önemli fark kordonun kilitlenip kilitlenmediğidir. Kilitlenen kordon çok daha tehlikelidir. Ancak kordon kilitlenmemişse risk azalmaktadır.
Kordon dolanması ne sıklıkta görülür?
Normal doğumlarda kordon dolanması her 10 doğumdan 3’ünde görülür. Kordon bebeğin boynuna çoğunlukla 1 defa dolanır ancak 2-3 tur dolandığı da görülür. Kordon dolanması dendiğinde akla bebeğin boynuna kordon dolanması gelir. Ancak kordon kollara ve bacaklara da dolanabilir. Ancak en önemli olanı boyna dolanan kordondur. Doğum yaklaştıkça kordon dolanma riski artar. Plasentası rahim arka duvarında bulunan bebeklerde kordon dolanma riski artar. İkizlerde risk tek bebeklere nazaran daha yüksektir.
Kordon dolanması nasıl anlaşılır?
Kordon dolanması ultrason ile görülebilir. Daha net data için doppler kullanılabilir.
Kordon Dolanmasının Riskleri nelerdir?
Kordon dolanmasında maalesef bebeği kaybetme riski söz konusudur. Ancak bu oran nispeten düşüktür. Anne karnındaki bebek ölümlerinin ’i kordon dolanması kaynaklıdır. Kordon dolanması dendiği zaman bebeğin oksijensizlikten öleceği akla gelir ancak kordon kazaları ve bu kazaların neden olduğu durumlar sadece bununla sınırlı değildir. Kordon dolandığı zaman nabız zayıflayabilir. Ya da çok fazla kan pompalanabilir. Plasentada bulunan bir ölü bölge farklı hasarlara yol açabilir. Kordon bebeğe doğru yerden bağlanmayabilir. Bunlara genel olarak kordon kazaları adı verilir. Anne karnında bebek kayıplarında en çok rastlanan olgular: kordonun düğümlenmesi, bebeğin boynuna kordon dolanması, kordonda yırtık meydana gelmesi ve kordon sarkmasıdır. Kordon dolanmasından kaynaklı bebek ölümlerinde, aslında araştırılması gereken kordonun patolojik yapısını bozan etkenlerin ortaya çıkarılmasıdır. Çünkü kordon muhteşem yaratılmış bir organdır. Türlü tehlikelere göre şekil alır kendini yapılandırır. Ancak tüm bunlara rağmen kordon dolanmasından dolayı bebek kaybedilmişse başka nedenlere de mutlaka bakılmalıdır.
Kordon Sarkması nedir?
Kordon sarkması, kordonun doğum başladığı sırada annenin vajinasına doğru inmesidir. Görülme sıklığı %1’dir. Genellikle nedeni bebeğin geliş pozisyonunun sıkıntılı olmasıdır. Kordon sarkması söz konusu olduğunda kalp atışı alınıyorsa bebeğin konumu normalse normal doğum yapılır. Aksi halde kordonlar içeri itilir sıkışması önlenir ve anne acil ameliyata alınır.
Kordon dolanması riskini artıran faktörler
Amniyon sıvısının normal değerlerde olmaması: amniyon sıvısındaki anormalikler oksijen alınması konusunda sıkıntılar doğurabilir. Bu nedenle amniyon sıvısı çok az ya da fazla olan anneler bebeklerini dikkatli takip etmelidir.
Plasentanın yapısının bozuk olması: plasenta görevini tam olarak yerine getiremiyorsa, enfeksiyon varsa ya da kılcal damarlar gelişmemişse kordon dolanması riski artacaktır.
Kordonda bulunan kan basıncını normal olmaması: Bu kordondan ziyade bebeğin kalbiyle ilgili bir durumdur. Bebeğin kalp işlevleri normal değilse, ritim bozukluğu vb sorunlar varsa kan pompalanmasında sıkıntı oluşabilir.
Kordonun bağlandığı yerde sorun olması: Kordonun bebeğin karnına bağlandığı noktadaki bazı anormallikler kordon dolanması riskine neden olabilir.
Kordon Dolanması Bebek ölümü
Kordon dolanması bebek anne karnındaki bebek ölümlerinde ilk sıralarda geliyor ancak bebeğin boynuna kordon dolanması kadar kordonun kıvrılması da bebek ölümleri için çok önemli bir nedendir. Bu tür kıvrılma vakaları kordon kazalarının ortalama %8’ini oluşturur bu %8’lik dilimin ’si ise kaybedilir. Ancak boyunda kordon dolanması nedeniyle kaybedilen bebeklerin oranı tam olarak bilinmemektedir.
Kordon dolanması tedavisi
Kordon dolanmasına anne karnında yapılacak bir müdahale söz konusu değildir. Ancak kordon dolanmasının meydana getireceği sıkıntılarla baş etmek için belirli periyotlarda doktora danışmak ve gebelik takibini ciddi yapmak son derece önemlidir. Kordon dolanması sorunu ile dünyaya gelen milyonlarca çocuk vardır. Boynuna kordon dolanan her çocuk yaşamaz diye bir durum asla söz konusu değildir. Üstelik tıbben karşılığı da yoktur. Bu nedenle kordon dolanması konusunda kulaktan dolma bilgilere itimat etmeyiniz. Doktorunuza güveniniz sağlıklı günler dileriz.
