iltasyazilim
FD Üye
Sevgili dostlarHadis'i Şerifleri anlamak açısından elimden geldiği kadar açıklamalarda bulunmak istedimaçılan konuda yanlış olan birşey varsa yönetici arkadaşlarım lütfen beni uyarsın DUA veSELAM ile
Hadis
HzMuhammed tarafından söylenen sözler
Hadîs Âlimi (Muhaddis):
Hadîsi şerîf sahasında mütehassıs kimse Çok sayıda hadîs toplayıp, senet ve metinleriyle ezberleyen, râvilerin cerh ve ta'dîl (güvenilir olup olmadıkları) noktasından durumlarını bilen, bu ilimde ihtisas kazanıp kitaplar yazmış olan âlim Muhaddisin çoğulu muhaddisîn'dir
Hadîs İmâmı:
Üç yüz binden çok hadîsi şerîfi, râvîleri (rivâyet edenleri, nakledenleri) ile birlikte bilen büyük hadis âlimi Buna, hadîs müctehidi de denir
Hadîsi Âhâd:
Hep bir kimse tarafından rivâyet edilen, bildirilen, müsnedi muttasıl (Resûlullah efendimize varıncaya kadar, rivâyet edenlerden yâni nakledenlerden hiçbiri noksan olmayan) hadîsi şerîfler
Hadîsi Âmm:
Herkes için söylenmiş hadîsi şerîfler
Hadîsi Cibrîl:
Peygamber efendimiz Eshâbı (arkadaşları) ile otururlarken, Cebrâil aleyhisselâmın insan sûretinde gelip; İslâm'ı, îmânı ve ihsânı sorduğunda Resûlullah efendimizin verdiği cevabları bildiren hadîsi şerîf
Hadîsi Garîb:
Yalnız bir kişinin bildirdiği sahîh hadîs Yahut, aradaki râvîlerden (nakledenlerden) birine, bir hadîs âliminin muhâlefet ettiği hadîs
Hadîsi Hâs:
Bir kimse için söylenmiş hadîsi şerîfler
Hadîsi Hasen:
Bildirenler (râvîler) sâdık (doğru) ve emîn (güvenilir) olmakla beraber hâfızası, anlayışı sahîh hadîsleri bildirenler kadar kuvvetli olmayan kimselerin bildirdiği hadîsi şerîfler
Hadîsi Kavî:
Resûlullah efendimizin, söyledikten sonra, peşinden bir âyeti kerîme okuduğu hadîsi şerîfler
Hadîsi Kudsî:
Mânâsı, Allahü teâlâ tarafından, kelimeleri ise, Resûli ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem tarafından olan hadîsi şerîfler Hadîsi kudsîleri söylerken, Peygamber efendimizi bir nûr kaplardı ve bu, hâlinden belli olurdu (Abdülhak Dehlevî)
Hadîsi Maktû':
Söyleyenleri (râvîleri), Tâbiîni kirâmakadar bilinip, Tâbiîn'den rivâyet olunan hadîsi şerîfler Tâbiîn'den rivâyet edilen, bildirilen maktû' hadîslerin sonraki râvîleri (nakledenleri) Ehli sünnet âlimlerinden iseler, bunlar hakîkaten hadîsi maktû'dur Mevdû sanmamalıdır (İbni KudâmeBuhârî)
Hadîsi Mensûh:
Peygamber efendimiz tarafından ilk zamanda söylenip, sonra değiştirilen hadîsler
Hadîsi Merdûd:
Mânâsı olmayan ve rivâyet şartlarını taşımayan söz
Hadîsi Meşhûr:
İlk zamanda bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan, yâni bir kimsenin Resûli ekremden, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan dahî, başka kimselerin işittiği hadîsi şerîfler
Hadîsi Mevdû:
Bir hadîs imâmının şartlarına uymayan hadîsi şerîfler Bir müctehid (âyeti kerîme ve hadîsi şerîflerden hüküm çıkaran âlim), bir hadîsin sahîh (doğru) olması için, lüzûm gördüğü şartları taşımıyan bir hadîs için; Benim mezhebimin usûlünün kâidelerine göre mevdûdurder Yoksa; Resûlullah'ın sallallah ü aleyhi ve sellem sözü değildirdemez (DâvûdülKarsî)
Hadîsi Mevkûf:
Eshâbı kirâma kadar râvîleri (nakledenleri) hep bildirilip, sahâbî olan râvînin, Resûli ekremden işittim demeyip, böyle buyurmuş dediği hadîsi şerîfler
Hadîsi Mevsûl:
Sahâbînin (Resûlullah efendimizin arkadaşları); Resûlullah'tan işittim, böyle buyurdudiyerek haber verdiği hadîsi şerîfler Bunda, Resûli ekreme kadar rivâyet edenlerin hiç birinde kesinti olmaz
Hadîsi Muddarib:
Kitab yazanlara, çeşitli yollardan, birbirine uymayan şekilde bildirilen hadîsi şerîfler
Hadîsi Muhkem:
Te'vîle (yoruma, açıklamağa) muhtaç olmayan hadîsi şerîfler
Hadîsi Mu'allak:
Baştan bir veya birkaç râvîsi(rivâyet edeni, nakledeni) veya hiçbir râvîsi belli olmayan hadîsi şerîfler
Hadîsi Munfasıl:
Aradaki râvîlerden (nakledenlerden), birden ziyâdesi (fazlası) unutulmuş olan hadîsi şerîfler
Hadîsi Müfterâ:
MüseylemetülKezzâb'ın ve ondan sonra gelen münâfıkların (kalbiyle inanmayıp, sözleriyle inandık diyenlerin), zındıkların (kâfirlerin), müslüman görünen dinsizlerin uydurma sözleri Ehli sünnet âlimleri (Resûlullah efendimiz, dört halîfesinin ve ashâbının arkadaşlarının yolunda olan âlimler), müfterâ hadîsleri aramış, bulmuş ve ayırmışlardır Din büyüklerinin kitablarında böyle sözlerden hiçbiri yoktur
Hadîsi Mürsel:
Sahâbei kirâmın ismi söylenmeyip, Tâbiîn'den (Sahâbeyi görenlerden) birinin, doğruca Resûli ekrem buyurdu ki dediği hadîsi şerîfler
Hadîsi Müsnedi Münkatı':
Sahâbîden başka bir veya birkaç râvîsi (nakledeni) bildirilmeyen hadîsi şerîfler
Hadîsi Müsnedi Muttasıl:
Peygamber efendimize kadar râvîlerden (nakledenlerden) hiçbiri noksan olmayan hadîsi şerîfler
Hadîsi Müstefîz (Müstefîd):
Söyleyenleri üçten çok olan hadîsi şerîfler
Hadîsi Müteşâbîh:
Te'vîle (açıklamaya, yorumlamaya) muhtâç olan hadîsi şerîfler
Hadîsi Mütevâtir:
Bir çok Sahâbînin Peygamber efendimizden ve başka bir çok kimsenin de bunlardan işittiği ve kitâba yazılıncaya kadar, böyle pek çok kimsenin haber verdiği hadîsi şerîfler Mütevâtir hadîsleri rivâyet edenlerin yalan üzerinde sözbirliği yapmaları müm kün değildir Hadîsi mütevâtire muhakkak inanmak ve bildirilenleri yapmak lâzımdır İnanmayan kâfir olur, îmânı gider (İbni Âbidîn)
Hadîsi Nâsih:
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin, son zamanlarında söyleyip, önceki hükümleri değiştiren hadîsi şerîfleri
Hadîsi Sahîh:
Âdil ve hadîs ilmini bilen kimselerden işitilen, müsnedi muttasıl (Resûli ekreme kadar, rivâyet edenlerin hepsi tam olup noksan bulunmayan), mütevâtir (bir çok sahâbînin rivâyet ettiği) ve meşhûr (önceleri bir kişi bildirmişken, sonraları şöhret bulan) hadîsler
Hadîsi Şâz:
Bir kimsenin, bir hadîs âliminden işittim dediği hadîsi şerîfler Hadîsi şâzlar kabûl edilir, fakat sened (vesîka) olamazlar Âlim denilen kimse meşhûr bir zât değilse, kabûl olunmazlar
Hadîsi Zaîf:
Sahîh ve hasen olmayan hadîsi şerîfler Zaîf hadîsi bildirenlerden birinin hâfızası, adâleti gevşek olur veya îtikâdında (inancında) şübhe bulunur Zaîf hadîslere göre fazla ibâdet yapılır; fakat ictihâdda bunlara dayanılmaz
Hadis
HzMuhammed tarafından söylenen sözler
Hadîs Âlimi (Muhaddis):
Hadîsi şerîf sahasında mütehassıs kimse Çok sayıda hadîs toplayıp, senet ve metinleriyle ezberleyen, râvilerin cerh ve ta'dîl (güvenilir olup olmadıkları) noktasından durumlarını bilen, bu ilimde ihtisas kazanıp kitaplar yazmış olan âlim Muhaddisin çoğulu muhaddisîn'dir
Hadîs İmâmı:
Üç yüz binden çok hadîsi şerîfi, râvîleri (rivâyet edenleri, nakledenleri) ile birlikte bilen büyük hadis âlimi Buna, hadîs müctehidi de denir
Hadîsi Âhâd:
Hep bir kimse tarafından rivâyet edilen, bildirilen, müsnedi muttasıl (Resûlullah efendimize varıncaya kadar, rivâyet edenlerden yâni nakledenlerden hiçbiri noksan olmayan) hadîsi şerîfler
Hadîsi Âmm:
Herkes için söylenmiş hadîsi şerîfler
Hadîsi Cibrîl:
Peygamber efendimiz Eshâbı (arkadaşları) ile otururlarken, Cebrâil aleyhisselâmın insan sûretinde gelip; İslâm'ı, îmânı ve ihsânı sorduğunda Resûlullah efendimizin verdiği cevabları bildiren hadîsi şerîf
Hadîsi Garîb:
Yalnız bir kişinin bildirdiği sahîh hadîs Yahut, aradaki râvîlerden (nakledenlerden) birine, bir hadîs âliminin muhâlefet ettiği hadîs
Hadîsi Hâs:
Bir kimse için söylenmiş hadîsi şerîfler
Hadîsi Hasen:
Bildirenler (râvîler) sâdık (doğru) ve emîn (güvenilir) olmakla beraber hâfızası, anlayışı sahîh hadîsleri bildirenler kadar kuvvetli olmayan kimselerin bildirdiği hadîsi şerîfler
Hadîsi Kavî:
Resûlullah efendimizin, söyledikten sonra, peşinden bir âyeti kerîme okuduğu hadîsi şerîfler
Hadîsi Kudsî:
Mânâsı, Allahü teâlâ tarafından, kelimeleri ise, Resûli ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem tarafından olan hadîsi şerîfler Hadîsi kudsîleri söylerken, Peygamber efendimizi bir nûr kaplardı ve bu, hâlinden belli olurdu (Abdülhak Dehlevî)
Hadîsi Maktû':
Söyleyenleri (râvîleri), Tâbiîni kirâmakadar bilinip, Tâbiîn'den rivâyet olunan hadîsi şerîfler Tâbiîn'den rivâyet edilen, bildirilen maktû' hadîslerin sonraki râvîleri (nakledenleri) Ehli sünnet âlimlerinden iseler, bunlar hakîkaten hadîsi maktû'dur Mevdû sanmamalıdır (İbni KudâmeBuhârî)
Hadîsi Mensûh:
Peygamber efendimiz tarafından ilk zamanda söylenip, sonra değiştirilen hadîsler
Hadîsi Merdûd:
Mânâsı olmayan ve rivâyet şartlarını taşımayan söz
Hadîsi Meşhûr:
İlk zamanda bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan, yâni bir kimsenin Resûli ekremden, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan dahî, başka kimselerin işittiği hadîsi şerîfler
Hadîsi Mevdû:
Bir hadîs imâmının şartlarına uymayan hadîsi şerîfler Bir müctehid (âyeti kerîme ve hadîsi şerîflerden hüküm çıkaran âlim), bir hadîsin sahîh (doğru) olması için, lüzûm gördüğü şartları taşımıyan bir hadîs için; Benim mezhebimin usûlünün kâidelerine göre mevdûdurder Yoksa; Resûlullah'ın sallallah ü aleyhi ve sellem sözü değildirdemez (DâvûdülKarsî)
Hadîsi Mevkûf:
Eshâbı kirâma kadar râvîleri (nakledenleri) hep bildirilip, sahâbî olan râvînin, Resûli ekremden işittim demeyip, böyle buyurmuş dediği hadîsi şerîfler
Hadîsi Mevsûl:
Sahâbînin (Resûlullah efendimizin arkadaşları); Resûlullah'tan işittim, böyle buyurdudiyerek haber verdiği hadîsi şerîfler Bunda, Resûli ekreme kadar rivâyet edenlerin hiç birinde kesinti olmaz
Hadîsi Muddarib:
Kitab yazanlara, çeşitli yollardan, birbirine uymayan şekilde bildirilen hadîsi şerîfler
Hadîsi Muhkem:
Te'vîle (yoruma, açıklamağa) muhtaç olmayan hadîsi şerîfler
Hadîsi Mu'allak:
Baştan bir veya birkaç râvîsi(rivâyet edeni, nakledeni) veya hiçbir râvîsi belli olmayan hadîsi şerîfler
Hadîsi Munfasıl:
Aradaki râvîlerden (nakledenlerden), birden ziyâdesi (fazlası) unutulmuş olan hadîsi şerîfler
Hadîsi Müfterâ:
MüseylemetülKezzâb'ın ve ondan sonra gelen münâfıkların (kalbiyle inanmayıp, sözleriyle inandık diyenlerin), zındıkların (kâfirlerin), müslüman görünen dinsizlerin uydurma sözleri Ehli sünnet âlimleri (Resûlullah efendimiz, dört halîfesinin ve ashâbının arkadaşlarının yolunda olan âlimler), müfterâ hadîsleri aramış, bulmuş ve ayırmışlardır Din büyüklerinin kitablarında böyle sözlerden hiçbiri yoktur
Hadîsi Mürsel:
Sahâbei kirâmın ismi söylenmeyip, Tâbiîn'den (Sahâbeyi görenlerden) birinin, doğruca Resûli ekrem buyurdu ki dediği hadîsi şerîfler
Hadîsi Müsnedi Münkatı':
Sahâbîden başka bir veya birkaç râvîsi (nakledeni) bildirilmeyen hadîsi şerîfler
Hadîsi Müsnedi Muttasıl:
Peygamber efendimize kadar râvîlerden (nakledenlerden) hiçbiri noksan olmayan hadîsi şerîfler
Hadîsi Müstefîz (Müstefîd):
Söyleyenleri üçten çok olan hadîsi şerîfler
Hadîsi Müteşâbîh:
Te'vîle (açıklamaya, yorumlamaya) muhtâç olan hadîsi şerîfler
Hadîsi Mütevâtir:
Bir çok Sahâbînin Peygamber efendimizden ve başka bir çok kimsenin de bunlardan işittiği ve kitâba yazılıncaya kadar, böyle pek çok kimsenin haber verdiği hadîsi şerîfler Mütevâtir hadîsleri rivâyet edenlerin yalan üzerinde sözbirliği yapmaları müm kün değildir Hadîsi mütevâtire muhakkak inanmak ve bildirilenleri yapmak lâzımdır İnanmayan kâfir olur, îmânı gider (İbni Âbidîn)
Hadîsi Nâsih:
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin, son zamanlarında söyleyip, önceki hükümleri değiştiren hadîsi şerîfleri
Hadîsi Sahîh:
Âdil ve hadîs ilmini bilen kimselerden işitilen, müsnedi muttasıl (Resûli ekreme kadar, rivâyet edenlerin hepsi tam olup noksan bulunmayan), mütevâtir (bir çok sahâbînin rivâyet ettiği) ve meşhûr (önceleri bir kişi bildirmişken, sonraları şöhret bulan) hadîsler
Hadîsi Şâz:
Bir kimsenin, bir hadîs âliminden işittim dediği hadîsi şerîfler Hadîsi şâzlar kabûl edilir, fakat sened (vesîka) olamazlar Âlim denilen kimse meşhûr bir zât değilse, kabûl olunmazlar
Hadîsi Zaîf:
Sahîh ve hasen olmayan hadîsi şerîfler Zaîf hadîsi bildirenlerden birinin hâfızası, adâleti gevşek olur veya îtikâdında (inancında) şübhe bulunur Zaîf hadîslere göre fazla ibâdet yapılır; fakat ictihâdda bunlara dayanılmaz