iltasyazilim
FD Üye
GLOKOM (GÖZ TANSİYONU YÜKSEKLİĞİ) NEDİR?
Glokom, göziçi basıncının yükselmesi nedeniyle görme sinirinin artan bir şekilde zayıflamasına ve bu nedenle görme kaybına yolaçan önemli bir hastalıktır Birçok glokom çeşidi vardır Ama en sık görülen glokom tipi açık açılı glokomdur
GLOKOM NASIL TEŞHIS EDİLİR ?
Bilhassa, kronik açık açılı glokom adı bahşedilen en sık görülen glokom çeşidinde, eğer göziçi basıncı fazla yüksek seviyelerde değilse hastalık hiçbir bariz bulgu vermeden sinsi olarak seyreder bu nedenle hastalığın teşhis edilmesi, ilerlemiş dönemlerinde yapılır
Glokom, genelde diğer bir nedenle, çoğunlukla da banal bir gözlük muayenesi veya basit nedenlerle doktora başvuran hastalarda yapılan muayene sırasında raslantı tani edilir bu nedenle göz muayenesi sırasında göz tansiyonunun ölçülmesi ihmalkârlık edilmemelidir
Keza, bir kısım hastada akut glokom krizi denilen ve göziçi basıncının ani olarak çok yüksek düzeylere yükselmesiyle ortaya çıkan, şiddetli göz ağrısı, başağrısı, gözün kıpkırmızı olması, bulantı, kusma gibi şamatalı bir tabloyla kendini gösterir Bu durumda tani fazla kolaydır ve ivedi tedavi gerekir
Glokom teşhisinde göz doktorlarının klasik olarak birlikte aradıkları üç belirti gereklidir Bunlardan birincisi, göziçi basıncının yüksek olmasıdır Normalde göziçi basıncı 1020 mm civa basıncı düzeyindedir Göz içi basıncının 20 mm civa basıncının üstünde bulunması çoğunlukla glokom lehindedir, ama yalnızca göziçi basıncının yüksek bulunması,glokom teşhisi için yeterli değildir Çünkü göziçi basıncı 20 mm civanın üstünde olduğu halde alışılagelmiş olan gözler olduğu gibi, göziçi basıncı 20 mm civanın aşağıda olmasına karşın glokomlu olan gözler de mevcuttur Glokom teşhisi için ikinci olarak aranılan semptom, gözdibi muayenesinde görülen göz siniri tahribatıdır Üçüncü semptom da, görme alanı muayenesinde, görme sinirindeki tahribatı belirten görme alanı bozulmalarıdır Glokomlu hastalar, göziçi basıncı düzeyi, görme sinirinin ve görme alanının durumu birlikte değerlendirilerek izlenirler ve yine bu bulgulara bakılarak ilaç tedavisine ya da ameliyata karar verilir
GLOKOM ERKEN TEŞHIS EDİLMEDİĞİNDE GÖRME KAYBINA YOLAÇAN ÖNEMLI BİR HASTALIKTIR:
Glokom, sinsi bir hastalıktır Başlıca ileri dönemlere kadar hiçbir bulgu vermez ve hekim muayenesi olmadıkça ortaya çıkarılması zorlama bir hastalıktır Glokom yavaş seyreden, fakat sürekli ilerleyen ve artan bir şekilde göz siniri tahribatına yani görme kaybına yolaçan karakteristik bir belirtisi bir belirtisi olmayan kronik bir göz hastalığıdır Tedavi edilmediğinde şüphesiz görmenin tamamen kaybına neden olan bir hastalık olduğundan, teşhis edildiğinde hastalığın niteliği ve ciddiyeti, doktor kadar hastaya ve hasta yakınlarına tüm açıklığıyla anlatılmalıdır Çünkü hasta, hastalığın ciddiyetinin tam bilincinde olmadığında çoğunlukla tedaviyi sürdürmemekte, bu da görme kaybıyla sonuçlanmaktadır
GLOKOMUN DEĞIŞIK TİPLERİ VAR MIDIR ?
Glokom başlıca açık açılı ve kapalı açılı glokom olmak üzere iki tipte görülebilir
AÇIK açısal glokom: Glokomların %8590'ı bu tiptedir Açık açılı glokomlu hastalarda hastalık belirgin bir belirti vermeden sinsi seyrini sürdürür ve hasta, hastalığının farkında olmaz Ancak son döneme yaklaştıkça görmesinin bozulduğunu ve azaldığını farkeder ve doktora başvurur Ama bu durumdaki bir hastada, göz siniri büyük oranda imha olmuş ve görme alanı fazla daralmıştır Yapılacak tedavi fakat mevcut görmeyi korumaya yardımcı olur Kaybolan görme geri çevrilmez Glokom görülme sıklığı bilhassa 40 yaşından sonra yükselme gösterir Bütün glokomların %90'ı 40 yaşın üstünde kişilerde görülmektedir böylece, 40 yaş üzerindeki kişilerde göz muayenesi sırasında, göziçi basıncının ölçülmesi göz doktorları için bir kaide haline gelmiştir Bilhassa ailesinde glokomlu olanlar, kendilerinde glokom olma olasılığının daha yüksek olduğunu bile bile 40 yaşından sonradan hiç olmazsa yılda bir kez göz muayenesi olup göz tansiyonlarını ölçtürmelidirler
KAPALI açısal glokom: Glokomlu hastaların %510 kadarını oluşturur Bu herif glokom yukarıda anlatılan ve çoğunluğu yaratıcı gürültüsüz gidişli, belirti vermeyen, sinsi glokom tipinin tam aksine fazla şamatalı bir tabloyla ortaya çıkar Açı kapanması glokomu ya da akut glokom krizi olarak isimlendirilen bu tabloda, birden favori şiddetli sancı, kızarıklık, görmenin bulanıklaşması ve azalması, ışığa hassasiyet, bulantı, kusma belirtileri ortaya çıkar Bu tabloyla doktora başvuran hastanın göz tansiyonu genellikle 4050 mm veya daha yüksek civa basıncı gibi fazla yüksek düzeylerde bulunur Bu yüksek göz tansiyonunun acilen ilaç tedavisiyle düşürülüp hastanın ameliyata alınması ve probleminin halledilmesi gerekir Aksi halde, hasta doktora başvurmakta gecikirse bu yüksek göz tansiyonu ile birkaç gün içinde bütün görme kaybı oluşur Bu belirtilerin görüldüğü hastanın sızı kesicilerle ağrıyı azaltmaya çalışmadan, bir lahza önce doktora başvurması gerekir
En fazla görülen bu iki glokom tipinden başka bir de sekonder glokom adı verilen bir glokom türü mevcuttur Sekonder glokomda, favori göziçi basıncının yükselmesine niçin olan bir hastalık vardır Bu, öbür nedenlerle oluşan göziçi kanamaları, göziçi iltahapları, şeker hastalığı, göze gelen darbeler (travma), ileri dönemdeki katarakt gibi çok öbür sebeplerle olabilir
GLOKOM TEDAVI EDİLEBİLEN BİR HASTALIK MIDIR?
Glokom teşhis edildikten sonra tedavisi olası olan bir hastalıktır Oysa, zamanında teşhis edilmeyip rahatsızlık göz sinirinde tahrip yapar ve görme derecesini düşürdükten daha sonra tani edilirse, yapılan tedavi ancak mevcut görmeyi korumaya tezgâhtar olur Kayıpların geriye doğru getiremez böylece hastalar, görme kayıpları oluşmadan, göz siniri tahrip olmadan erken dönemde yakalanırsa görme kaybına engel olunarak kolayca tedavi edilir *
Glokom, göziçi basıncının yükselmesi nedeniyle görme sinirinin artan bir şekilde zayıflamasına ve bu nedenle görme kaybına yolaçan önemli bir hastalıktır Birçok glokom çeşidi vardır Ama en sık görülen glokom tipi açık açılı glokomdur
GLOKOM NASIL TEŞHIS EDİLİR ?
Bilhassa, kronik açık açılı glokom adı bahşedilen en sık görülen glokom çeşidinde, eğer göziçi basıncı fazla yüksek seviyelerde değilse hastalık hiçbir bariz bulgu vermeden sinsi olarak seyreder bu nedenle hastalığın teşhis edilmesi, ilerlemiş dönemlerinde yapılır
Glokom, genelde diğer bir nedenle, çoğunlukla da banal bir gözlük muayenesi veya basit nedenlerle doktora başvuran hastalarda yapılan muayene sırasında raslantı tani edilir bu nedenle göz muayenesi sırasında göz tansiyonunun ölçülmesi ihmalkârlık edilmemelidir
Keza, bir kısım hastada akut glokom krizi denilen ve göziçi basıncının ani olarak çok yüksek düzeylere yükselmesiyle ortaya çıkan, şiddetli göz ağrısı, başağrısı, gözün kıpkırmızı olması, bulantı, kusma gibi şamatalı bir tabloyla kendini gösterir Bu durumda tani fazla kolaydır ve ivedi tedavi gerekir
Glokom teşhisinde göz doktorlarının klasik olarak birlikte aradıkları üç belirti gereklidir Bunlardan birincisi, göziçi basıncının yüksek olmasıdır Normalde göziçi basıncı 1020 mm civa basıncı düzeyindedir Göz içi basıncının 20 mm civa basıncının üstünde bulunması çoğunlukla glokom lehindedir, ama yalnızca göziçi basıncının yüksek bulunması,glokom teşhisi için yeterli değildir Çünkü göziçi basıncı 20 mm civanın üstünde olduğu halde alışılagelmiş olan gözler olduğu gibi, göziçi basıncı 20 mm civanın aşağıda olmasına karşın glokomlu olan gözler de mevcuttur Glokom teşhisi için ikinci olarak aranılan semptom, gözdibi muayenesinde görülen göz siniri tahribatıdır Üçüncü semptom da, görme alanı muayenesinde, görme sinirindeki tahribatı belirten görme alanı bozulmalarıdır Glokomlu hastalar, göziçi basıncı düzeyi, görme sinirinin ve görme alanının durumu birlikte değerlendirilerek izlenirler ve yine bu bulgulara bakılarak ilaç tedavisine ya da ameliyata karar verilir
GLOKOM ERKEN TEŞHIS EDİLMEDİĞİNDE GÖRME KAYBINA YOLAÇAN ÖNEMLI BİR HASTALIKTIR:
Glokom, sinsi bir hastalıktır Başlıca ileri dönemlere kadar hiçbir bulgu vermez ve hekim muayenesi olmadıkça ortaya çıkarılması zorlama bir hastalıktır Glokom yavaş seyreden, fakat sürekli ilerleyen ve artan bir şekilde göz siniri tahribatına yani görme kaybına yolaçan karakteristik bir belirtisi bir belirtisi olmayan kronik bir göz hastalığıdır Tedavi edilmediğinde şüphesiz görmenin tamamen kaybına neden olan bir hastalık olduğundan, teşhis edildiğinde hastalığın niteliği ve ciddiyeti, doktor kadar hastaya ve hasta yakınlarına tüm açıklığıyla anlatılmalıdır Çünkü hasta, hastalığın ciddiyetinin tam bilincinde olmadığında çoğunlukla tedaviyi sürdürmemekte, bu da görme kaybıyla sonuçlanmaktadır
GLOKOMUN DEĞIŞIK TİPLERİ VAR MIDIR ?
Glokom başlıca açık açılı ve kapalı açılı glokom olmak üzere iki tipte görülebilir
AÇIK açısal glokom: Glokomların %8590'ı bu tiptedir Açık açılı glokomlu hastalarda hastalık belirgin bir belirti vermeden sinsi seyrini sürdürür ve hasta, hastalığının farkında olmaz Ancak son döneme yaklaştıkça görmesinin bozulduğunu ve azaldığını farkeder ve doktora başvurur Ama bu durumdaki bir hastada, göz siniri büyük oranda imha olmuş ve görme alanı fazla daralmıştır Yapılacak tedavi fakat mevcut görmeyi korumaya yardımcı olur Kaybolan görme geri çevrilmez Glokom görülme sıklığı bilhassa 40 yaşından sonra yükselme gösterir Bütün glokomların %90'ı 40 yaşın üstünde kişilerde görülmektedir böylece, 40 yaş üzerindeki kişilerde göz muayenesi sırasında, göziçi basıncının ölçülmesi göz doktorları için bir kaide haline gelmiştir Bilhassa ailesinde glokomlu olanlar, kendilerinde glokom olma olasılığının daha yüksek olduğunu bile bile 40 yaşından sonradan hiç olmazsa yılda bir kez göz muayenesi olup göz tansiyonlarını ölçtürmelidirler
KAPALI açısal glokom: Glokomlu hastaların %510 kadarını oluşturur Bu herif glokom yukarıda anlatılan ve çoğunluğu yaratıcı gürültüsüz gidişli, belirti vermeyen, sinsi glokom tipinin tam aksine fazla şamatalı bir tabloyla ortaya çıkar Açı kapanması glokomu ya da akut glokom krizi olarak isimlendirilen bu tabloda, birden favori şiddetli sancı, kızarıklık, görmenin bulanıklaşması ve azalması, ışığa hassasiyet, bulantı, kusma belirtileri ortaya çıkar Bu tabloyla doktora başvuran hastanın göz tansiyonu genellikle 4050 mm veya daha yüksek civa basıncı gibi fazla yüksek düzeylerde bulunur Bu yüksek göz tansiyonunun acilen ilaç tedavisiyle düşürülüp hastanın ameliyata alınması ve probleminin halledilmesi gerekir Aksi halde, hasta doktora başvurmakta gecikirse bu yüksek göz tansiyonu ile birkaç gün içinde bütün görme kaybı oluşur Bu belirtilerin görüldüğü hastanın sızı kesicilerle ağrıyı azaltmaya çalışmadan, bir lahza önce doktora başvurması gerekir
En fazla görülen bu iki glokom tipinden başka bir de sekonder glokom adı verilen bir glokom türü mevcuttur Sekonder glokomda, favori göziçi basıncının yükselmesine niçin olan bir hastalık vardır Bu, öbür nedenlerle oluşan göziçi kanamaları, göziçi iltahapları, şeker hastalığı, göze gelen darbeler (travma), ileri dönemdeki katarakt gibi çok öbür sebeplerle olabilir
GLOKOM TEDAVI EDİLEBİLEN BİR HASTALIK MIDIR?
Glokom teşhis edildikten sonra tedavisi olası olan bir hastalıktır Oysa, zamanında teşhis edilmeyip rahatsızlık göz sinirinde tahrip yapar ve görme derecesini düşürdükten daha sonra tani edilirse, yapılan tedavi ancak mevcut görmeyi korumaya tezgâhtar olur Kayıpların geriye doğru getiremez böylece hastalar, görme kayıpları oluşmadan, göz siniri tahrip olmadan erken dönemde yakalanırsa görme kaybına engel olunarak kolayca tedavi edilir *