Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Hangi İlaçlar Cinsel Sıhhatinizi Olumsuz Etkileyebilir?
Cinsel istek kaybı, orgazm olmada zorluk, ereksiyon sorunu ve bayanlarda vajinal kuruluk üzere cinsel sorunlar kimi ilaçların yan tesiri olarak gelişebilir. Aşağıda ki liste cinsel hayatınıza en çok tesiri olabilecek ilaç kümelerini içermektedir;
- Anksiyete ilaçları
- Depresyon ilaçları
- Psikoz ilaçları
- Epilepsi ilaçları
- Hipertansiyon ilaçları
- Kemoterapi ilaçları
- Östrojen içeren ilaçlar
-Prostat ilaçlarının bir çeşidi (Finasterid)
-Doğum denetim ilaçları
-Parkinson hastalığı ilaçları
-Prostat kanseri ilaçları
Ayrıyeten alkol, esrar, kokain ve eroin.
Lütfen ilaç kullanırken gelişen cinsel sorunlarınız için hekiminizi bilgilendirin.
Düşük Testosteron Ne Demek?
Testosteron erkekler için epeyce kıymetli bir hormondur. Testisler tarafından salgılanır ve erkek cinsiyetine ilişkin özelliklerin kazanılmasını sağlar. Cinsellik ve sperm üretiminde de aktiftir. Kemiklere ve kaslara da güç vermesi açısından değerlidir.
Hipogonadizm (Testosteron Düşüklüğü) hipotalamus yahut hipofiz bezi ( bu iki nokta beyinde testosteron üretimini uyarır) yahut testislerin kendisi ile ilgili meselelerden kaynaklanır.
Her erkekte yaşla birlikte testosteron düşmeye başlar. 30 yaşın üstünde her yıl %1 lik kayıp yaşanır.
45 yaş üstü her 10 erkekten 4’ünde düşük testosteron düzeyi olduğu iddia edilmektedir.
Düşük testosteron ayrıyeten diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol yahut obeziteye de eşlik edebilir.
Sonuçta;
- Cinselliğe ilgi azalabilir
- Sertleşme sorunları yaşanabilir
- Beden kas kitlesi azalabilir
- Depresyon gelişebilir
- Yorgunluk görülebilir
- Kemiklerde sorun yaşanabilir
Düşük testosteron yapılacak ayrıntılı kan testi ile anlaşılır. Bu testlerde yalnız testosteron düzeyine bakmak kâfi olmaz. Zira testosteronun farklı tipleri ve bunu etkileyen farklı kan testlerininde yapılması ve bunların dikkatli bir halde kıymetlendirilmesi lazımdır.
Tedavinizde izlenecek yol hekiminiz tarafından belirlenecektir.
Prostat Kanseri ve Cinsellik
Prostat kanseri batı toplumlarını en çok etkileyen kanser çeşitlerinden biridir. Avrupa kıtasında yaşayan erkeklerde hayat uzunluğu bu kansere yakalanma oranı %16 olarak tespit edilmiştir. Yani her 9 erkekten 1’i prostat kanseri olmaktadır.
Standart tedavisi radikal prostat cerrahisi (açık, laparoskopik yahut robotik), radyoterapi, brakiterapi, hormonal tedavi ve izlemdir.
Tedavi seçimi, tümör evresi, hastanın yaşı ve başka hastalıkları, hasta ve hekiminin tercihine nazaran planlanmaktadır. Hastalığın giderek daha genç yaşta yakalanması, hastanın hayat kalitesi ve bilhassa cinsel işlevi üzerine olan tesirini sorgulamasına sebep olmaktadır.
Peyronie Hastalığı
Penise ilişkin özel bir hastalık durumudur. Hastalığı bilim dünyasına tanıtan kişinin ismiyle anılır. (François Gigot de La Peyronie)
Cinsel ikaz ile içinde yer alan pek çok damar gibisi boşluklara (kavernoz cisimler)
kan dolan penis, bu kanı tunica albuginea denen kalın bir kılıf sayesinde yapısında tutarak sertleşme hareketini gerçekleştirir. Peyronie hastalığında bu kılıfta meydana gelen değişiklikler yer yer dokusal sertlikler oluşturur. Bu durum peniste eğilme, kısalma ve genişliğinde azalmaya neden olarak şekilsel bozukluk yaratır. Kanın penis içine dolumu ve orada kalması ile ilgili düzenekleri da bozabildiği için ereksiyon sorunu oluşabilir.
Peniste sertleşme ile birlikte meydana gelen ağrı oluşumu ekseriyetle birinci belirtisidir. Tedavi edilsin yahut edilmesin 6-18 aylık bir müddet sonunda ağrı geçer. Lakin ‘plak’ ismini verdiğimiz sert dokular peniste yerleşerek penis hal bozukluğu ve sertleşme meselesine neden olmaya başlar. Hastalık bu kronik süreçte daha ileri gitmez.
Toplumda %3 ile %9 oranında tespit edildiği bildirilmektedir. Yetişkin erkekte her yaş kümesinde gözlenebilmektedir.
Oluşum nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte penis dokusunda meydana gelen mikro travmaların güzelleşmesi sürecinde, olası genetik bir yatkınlığında tesiriyle, plak oluşumu gerçekleşmektedir.
Kuşkulu durumda uzman tabibin eliyle yapacağı muayene teşhiste kıymetlidir. Ultrason ile kıymetlendirme tanıya yardımcı olabilir.
Hastalığın zaten gerilemesi %12 ile %20 ortasında bir oranda görülür. Tedavisinde oral tedaviler, plak içine yapılan tedaviler, lokal mekanik tedaviler denenebilir.
Hastalık stabil bir hale gelmiş, hasta deformite yahut sertleşme sorunu nedeniyle cinsel bağlantıya girememekte ve yaygın plak oluşumu kelam konusu ise tedaviden karşılık alınamadığı takdirde cerrahi müdahale uygulanabilir.
