Profösör
Super Mod
- Katılım
- Ocak 11, 2022
- Mesajlar
- 3,752
- Etkileşim
- 30
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Konum
- Rusya
- Web sitesi
- bilgilihocam.com
- F-D Coin
- 125
Kuran’ı Kerimde Tüm dualara cevap verileceği belirtiliyor. O halde dualarımızın neden kabul olmuyor? Bu konuda bilgi verir misiniz?
Cevap: Değerli ziyaretçimiz; Bu konu hakkında Üstad Bediüzzaman şöyle buyurmuştur: “Eğer ki dersen: “Ben çok dua ediyorum, kabul olmuyor. Halbuki ayet umumîdir… Her duaya cevap var ifade ediyor.
Misal: Hasta olan bir çocuk şöyle çağırır: “Ey Hekim! Bana bak.” Hekim: “Lebbeyk” der… “Ne istersin?” cevap verir. Çocuk: “Şu ilâcı ver bana” der. Hekim ise; ya aynen istediğini verir yahut onun isteğine göre ondan daha iyisini verir yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez. İşte Cenab-ı Mevla, Hakîm-i Mutlak hazır, nâzır olduğu için, kulun duasına cevap verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzuruyla ve cevabıyla ünsiyete çevirir. Fakat insanın hevaperestane ve heveskârane tahakkümüyle değil, belki hikmet-i Rabbaniyenin iktizasıyla ya matlubunu veya daha iyisini verir veya hiç vermez.”
Ayrıca bu konuda şöyle hadisi şerifler de vardır ki, Ebû Hüreyre (r.a)’dan rivayet edilen bir hadisi şerifte, Peygamber efendimiz (s.a.v)’in şöyle buyurduğu bildirilmektedir:
Hadisten de anlaşılacağı üzere, insan günah ve haram sayılan şeyleri istemedikçe mutlaka duası kabul olunur.
Cevap: Değerli ziyaretçimiz; Bu konu hakkında Üstad Bediüzzaman şöyle buyurmuştur: “Eğer ki dersen: “Ben çok dua ediyorum, kabul olmuyor. Halbuki ayet umumîdir… Her duaya cevap var ifade ediyor.
Misal: Hasta olan bir çocuk şöyle çağırır: “Ey Hekim! Bana bak.” Hekim: “Lebbeyk” der… “Ne istersin?” cevap verir. Çocuk: “Şu ilâcı ver bana” der. Hekim ise; ya aynen istediğini verir yahut onun isteğine göre ondan daha iyisini verir yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez. İşte Cenab-ı Mevla, Hakîm-i Mutlak hazır, nâzır olduğu için, kulun duasına cevap verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzuruyla ve cevabıyla ünsiyete çevirir. Fakat insanın hevaperestane ve heveskârane tahakkümüyle değil, belki hikmet-i Rabbaniyenin iktizasıyla ya matlubunu veya daha iyisini verir veya hiç vermez.”
Ayrıca bu konuda şöyle hadisi şerifler de vardır ki, Ebû Hüreyre (r.a)’dan rivayet edilen bir hadisi şerifte, Peygamber efendimiz (s.a.v)’in şöyle buyurduğu bildirilmektedir:
Yine Tirmizi’nin rivayetinde ise şöyledir: “Allah’a dua eden her kişiye Allah icabet eder. Bu icabet, ya dünyada peşin olur veya ahirete saklanır yahut da dua ettiği miktarca günahından hafifletilmek suretiyle olur, yeter ki günah talep etmemiş veya sıla-ı rahmin (Akrabalığın) kopmasını istememiş olsun, ya da acele etmemiş olsun.”“Acele etmediği müddetçe her birinizin duasına icabet olunur. Ancak şöyle diyerek acele eden var: “Ben Rabbime dua ettim duamı kabul etmedi.” Müslim’in diğer bir rivayeti şöyledir: “Kul, günah talep etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe duası icabet görmeye (kabul edilmeye) devam eder.”
Hadisten de anlaşılacağı üzere, insan günah ve haram sayılan şeyleri istemedikçe mutlaka duası kabul olunur.