Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Bodrum Tatili Gezilicek Yerleri
Bodrum Gezilicek Yerler
Bodrum ve Gzilicek Tarihi Yerler
Bodrum Tatili
Bodrum Türkiye ’nin Ege Denizi kıyısında Muğla ili ’ne bağlı turistik ilçe İklim itibariyle Ege ve Akdeniz iklimlerinin sentezinden oluşan bir özelliğe sahiptir Yarımada olarak mikro klima bölge özelliği gösterir Yaz aylarında yaklaşık olarak hiç nem bulunmaz
Kış aylarında ise nem oranı epeyce düşüktür Yaz ayları sıcak ve verimsiz, kış ayları epeyce ılık ve yağışlıdır 1970 yılından bu yandan kar yağışı 2004 yılı Şubat ayında meydana gelmiş ve kar kalınlığı ortalama 5 cm ’yi bulmuştur
Yarımada bitki örtüsü olarak çok belirgin bir şekilde ikiye ayrılmıştır BodrumMilas karayolunun batısında bulunan kısımda ur yer yer çalılık ve fundalıklar ile yörede çeti ifade edilen dikenli otlarla kaplıdır
Karayolunun doğusunda yer alan kısım iğne yapraklı kızıl çam, yabani çilek, mersin ve filika ağaçlarıyla kaplıdır İlçenin % 613 ’ü orman farzedilen alanlardandır İlçede uyumlu akarsu yoktur Mumcular Beldesinde yer alan Sulama Göleti ise sulama ve içmesuyu amaçlı kullanılmaktadır
Bodrum Kalesi
Bodrum Kalesi iki liman aralarında, üç tarafı denizlerle cepheli sarp kayalık bir yarımada üzerine kurulmuştur Kuzey yönünden karaya bağlıdır Kale kareye yakın bir plan göstermektedir 180 x 185 metre ölçülerindedir En yüksek yeri deniz seviyesinden 47,50 metre yükseklikteki Fransız kulesidir Bu kuleden diğer İngiliz, İtalyan, Alman kuleleri ile Yılanlı kule elde etmek üzere dört kule daha vardır
Kalenin doğu duvarı haricen kalan bölümleri, çift ceset duvarı ile takviye edilmiştir Şövalyeler denizde enerjik bir donanmaları olduğu için, denizden yapılacak bir hücumu savuşturacaklarına inandıklarından, deniz surlarını güçsüz bırakmışlar, kara tarafındaki surları kuvvetlendirmişlerdir
İç kaleye, yedi kapı geçilerek ulaşılır Kalenin I kapısı kuzeybatı köşesindedir
Kapıya polis merkezi yanından bir rampa yol ile ulaşılır Rampa başlangıcında kapı meyilin ardındaki kalmaktadır Böylece kapı sırık top atışlarından korunmuş olmaktadır Mermer kapı lentosu üzerinde Yunanca bir kitabe bulunmaktadır 15121513 yıllarında kalede komutanlık yapan Jacques Gatineau, kalede casusluk edeceklerin cezalandırılacağını uyarı etmektedir Bu da şövalyelerin çevrede yaşayanlara güvenmediğini göstermektedir Kapıdan içeri girildiğinde kuzey hendeği diye adlandırdığımız bölüme ulaşılır Kapının iç tarafında üçlü bir sembol grubu yer almaktadır
Bodrum kalesinin duvarlarında 249 amblem vardır Hem 16 simge da müze bahçesinde sergilenmektedir Bu armalar genel olarak birbirlerine benzemektedir Asılları boyalı olan bu armaların boyaları silindiği için bir kısmının kime ait olduğu bilinememektedir Armaların üzerlerinde haçlar, düz ya da yatay bantlar, ejder ve aslan figürleri bulunmaktadır Kale burçlarında bulunan armaların bazılarında boya izleri hala görülmektedir Fransız kulesinin kuzeydoğu üstteki köşesindeki bayrak üstünde, doğu duvarı, seyirdim yolunun Fransız kulesine bakan tarafında, Sen Katerin kabartmasında renk izlerine rastlanmaktadır
Kalenin I kapısının iç tarafında yer alan, üçlü simge grubunun ortasındaki simge, kale komutanı Jacques Gatineau´ya aittir Armaların altındaki Latince yazıda “İnanç, Katolik kilisesi adına burada Gatineau göre korunacaktır denmektedir Bu sembol grubunun solunda, kapı lentosunun üzerindeki aslan Hellenistik Çağa aittir
Aslı bir simge köprüsü olan tahta köprüden, eğimli taş yola ulaşılır Hendeğin içi liman yapılmadan önce kısmen deniz suyu ile dolmaktaydı Sağdaki moloz duvar, kale hapishane olarak kullanıldığı zaman ek edilmiştir Kalın duvarlı, çatısı eğimli, büyük inşa top koruganıdır Hendeğin batıdan gelecek hücumlara karşısında korunması için, üzerindeki armalardan anlaşıldığına kadar 1513´te yapılmıştır Top mazgalları, hendek ve liman yönünde görülmektedir Limana girecek teknelerin su kesimine alev yapabilmek amacıyla deniz seviyesine yakındır
Günümüzde kuzey hendeği Bodrum Festivali´nin yapıldığı, tiyatro oyunlarının oynandığı bir alan olarak değerlendirilmektedir Oturma kademelerinin arkasından, hendeğin ardındaki görülen mezar Roma Devrine aittir
II kapı üzerinde en üstte taçlı bir kartalın bulunduğu üçlü bir arma grubu yer almaktadır Üçlü sembol grubunun solunda tek bir amblem yer almaktadır Bu kapının solunda feshedilmiş bir kapı bulunmaktadır Üzerinde iki arma bulunmaktadır II kapı geçildikten sonra ufak bir avluya varılır Avlunun denize bakan yönünde içi dolgu olan liman kulesi bulunmaktadır Top koruganının girişi de buradadır Kapı lentosu üzerinde imparator Hadrianus´la ilgili Yunanca bir kitabe vardır Top koruganı halen sanat galerisi olarak kullanılmaktadır
III kapı mükemmel korunmuş bir kapıdır Duvar içerisinde aşağıdan yukarıya dürüst hareketli demir levha için kapı boşluğu ve yağ delikleri vardır III kapı üstünde bize tarafından solda iki simge bulunmaktadır Tarikatın arması, sağda üstadı azam Guy de Blanchfort´un (15121513) arması vardır Alttaki haçlı armanın hangi şövalyeye ait olduğu bilinmemektedir
Bu kapıdan geçilince batı hendeğine ulaşılır Sağda görülen gövde duvarındaki yeşil taşların tümü Mausoleion´dan getirilmiştir IV kapının karşısındaki liman kulesi nişi içinde bir Romalı komutan heykeli bulunmaktadır Bu tür heykel gövdelerine bol miktarda rastlanmaktaydı Bunların başları da bambaşka yapıldığından yeni komutan geldiğinde, eski komutanın başı alınarak gövdeye yeni komutanın başı konuyordu
IV kapı merenli bir tonoza açılır Kapı üstünde dört arma bulunmaktadır IV kapıdan yukarı çıkmak yerine, batı hendeği içindeki iki taraflı ağaçlıklı yolda ilerlendiğinde, antik Halikarnassos ve çevresinden toplanmış sunaklar, lahitler ve çeşitli eserler izlenir Solda su deposundan başlayan taş duvar XIV yüzyıl ortalarında yapılmış Türk Kalesi´ne aittir Şövalyeler sonradan Mausoleion´un taşlarıyla burada izlenebileceği gibi, duvarları yükseltmişler ve kaleyi büyültmüşlerdir Şövalyeler hendekleri ulaşım yolu olarak kullanmamışlar, asma köprülerle iç kaleye ulaşmışlardır Hendeğin kapatıldığı güney duvarı üstünde Mausoleion´un yeşil taşlarından yapılmış asma köprü ayağı görülebilir Ayağın iki yanındaki duvar, kale hapishane olarak kullanıldığında yapılmıştır Hendeğin sonundaki taş meren de sonradan ek edilmiştir
Merenin sağında duvar üstünde görülen kabartmada Saint George´un ejderhayı öldürmesi gösterilmektedir Bu kabartmanın orijinal yeri burası değildir İç kaleden, İtalyan kulesinin kuzey duvarından getirilmiştir Saint George figürünün altında üç arma görülmektedir Mereni çıkınca karşımıza gelen kapı üzerinde, ortada Piere d´Aubusson´un tarikat haçı ile birleşik arması bulunmaktadır 14761503 yılları arasında Rodos´ta üstadı azam olarak ödev yapmıştır Bir fazla kere de Bodrum Kalesi´ni ziyaret etmiştir Kendisine sığınan Cem Sultan´ı tutsak ettiği için papa kadar kardinal başlığı rütbesiyle ödüllendirilmiştir Sembol üzerinde püsküllü kardinal başlığı görülmektedir Sembol sarı zemin üstüne çatallı kırmızı haçtır bundan başka iki simge daha vardır
Kapıyı geçince sağda görülen küçük kule, asma köprünün kontrol kulesidir Bu kulenin batıdaki dış duvarı yüzünde II Mahmut´un tuğrası vardır Üstünde hicri 1235 tarihi okunmaktadır Bu tuğra, sol alttaki Malta haçından da anlaşılacağı gibi bir şövalye armasının üstüne yazılmıştır İç kaleye girmek için geriye doğru dönülüp, kuytu yol peşine düşüp takip edilmelidir Solda kale duvarının üstünde, yüksekçe bir yerde bir arma grubu vardır Bu simge ile ilgili bir fotoğraf sonradan kapatılmış mazgal deliklerinden birinde sergilenmektedir
VI kapının üzerindeki Latince yazıtta “Efendimiz uyurken bizi koru, uyanıkken kurtar Senin koruman olmadıkça bizi kimse koruyamaz denmektedir Yazıtın aşağı üçlü bir arma grubu bulunmaktadır Bu kapıdan geçilince kalenin güney bölümüne ulaşılır Burada çevre duvarı iki tanedir VII Kapının karşı su yalağı olarak kullanılmış iki lahit bulunmaktadır VII kapı üzerinde üçlü bir amblem grubu vardır
Indirilmiş tonozlu bir koridorla iç kaleye girilir Bu koridorun altında bir sarnıç bulunmaktadır İç kale girişi üstünde de bir önceki amblem grubu işlenmiştir İç kalede ve şapelin aşağı ondört sarnıç vardır Kale muhasara edildiği süre, gerekli su bu sarnıçlardan sağlanabilmiştir Bu sarnıçlardan bazıları halen kullanılmaktadır
İç avluda antik dünyanın ve yörenin tüm ağaç ve çiçeklerini bakmak mümkündür Bunlardan biri defnedir (Grekçe´si daphne, Latincesi laurus) Anadolu´da zakkum diye tanıdık bu ağaç çiçekleri ve yaz kış dökülmeyen yaprakları ile kaleyi süslemektedir Kralların ve soyluların gölgesini dinç buldukları çınar ağacı kalenin orta avlusundadır
Antik dünyada çok önemli yeri olan zeytin ağacı ile pek fazla törende kullanılan mersin de yetiştirilmektedir Mersin Afrodit´in tanrısal ağacı idi Kuşlardan güvercin, çiçeklerden de gül Afrodit´e adanmıştı Güvercinlerin selamlamalarıyla karşılaşmak ve gül kokularını dinlemek olur ya de kaleyi gezenlere Afrodit´i anımsatacaktır Adam otu tükenmekte olan bir bitkidir Bu yüzden kalede itina ile yetiştirilmektedir Bu otun tıpta anestezide kullanıldığı bilinmektedir Yaz baştan başa en hoş moru açan ipek karanfilleri, her türlü rengi olan gülfatmaları (sardunya), farklı alanlara yönlendirilmiş kaktüsleri, begonvilleri ve Kıbrıs akasyasından, çam, gölge ağacı, nar ve duta kadar Akdeniz iklimine uygun her türlü çiçek ve ağacı kalede bakmak mümkündür
Bodrum Tarihi Yerleri;
Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Mausoleum‘un yapımına Karya Satrabı Mavsolos vaktinde (tahmini MÖ355) başlanmış ölümünden daha sonra kızkardeşi, bununla beraber karısı olan Artemissia yapımına devam etmiştir
Bu eser İon düzeninde 36 sütünun süslediği orijinali 46 metre yüksekliğinde olan ve tepesinde bir galibiyet arabası bulunan 21 basamaklı bir piramidin taçlandırdığı dev bir abide mezardır
MS 13 yüzyıla değin korunan antik mezar önce bir depremle harap daha sonrada taşları Bodrum Kalesinin yapımında kullanılmıştır Ayrıca bu mezara ait birçok kabartma ve heykeller 1856 yılında İngiliz Arkeolog C Newton tarafından British Museum‘a götürülmüştür Bu yüzden bu anıta ait eserlerin çoğu British Museum‘da, ancak fazla eksik bir kısmı Bodrum‘da sergilenmektedir
Antik Tiyatro
Helen döneminden günümüze gelen manâlı kalıntılardan biridir Kapasitesi 13000 kişiliktir 3 asıl bölümden oluşmaktadır Bunlar Sahne, Orkestra ve Oturma yeridir Yapı uzun dikdörtgen bir yapıdır Her iki uçta oyuncuların gireceği birer kapı bulunmaktadır Bunlardan diğer 3 belli başlı antre kapısı bulunmaktadır1973 yılında yapılan kazılardan daha sonra açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir
Ay giriyor sahneye ve günümüze ulaşan anıtsal Antik Tiyatro, Göktepe´ nin güney yamacında ışıldıyor Antik geleneğe uygun, yamaca sırtını dayamış bu yapı, sahne (skene), orkestra çukuru ve oturma yerleri (kavea ya da theatreon) ile Mavsolos döneminde onarılıyor ve aynı zamanda, Anadolu´ nun en eski tiyatrolarından biri sayılıyor
Yumuşak başlıca kaya oyularak yamaca yaslanan oturma yerleri, ortadan geçen ´diazoma´ ile ´daha aşağı maenia´ ve ´üst maenia´ diye iki bölüme ayrılıyor Gezip göreceğiniz Antik Tiyatro´ da günümüze epeyce sağlam biçimde oluşan ve 12 radyal merenle 11 parçaya ayrılan daha alçak bölümü gezecek, oturma yerlerinin bazılarının üstüne yazılan adları şayet o çağda tiyatroya takviye veren veya kombine bilet alan şahısların adlarını – okuyabileceksiniz!
Mindos Kapısı
Halikarnassos‘un iki giriş kapısından biri olan Mindos Kapısı Bodrum‘un Batı tarafındadırGünümüze dek yalnızca duvar kalıntıları kalmıştır Turkcell‘in sponsorluğunda kazı ve restorasyon çalışmaları devam etmektedir
Büyük İskender şehri kuşatmaya MÖ333 yılında bu kapıdan girmiştir Fazla zorlu bir direnişten sonra şehri fethetmiş ve Mausoleum hariç bütün şehri imha etmiştir
Bodrum Piknik Alanları
Florasında 10000 nesil bitki bulunan Fethiye ’yi, çam ve sedir ormanlarıyla astarlı Toros Dağları çevreliyor Bölgedeki ekolojik yapının değerini keşfetmek isteyenler ve doğa – tarih – kültür meraklıları için Fethiye fazla acayip değerlere sahip
İşte bunlardan birkaçı: Ölüdeniz : Yüzme ve su sporları için ideal özelliklere sahip, kristal berraklığında turkuvaz renkli denizi, bembeyaz kumsalı ve gökyüzünden hiç beceriksiz olmayan güneşi ile dünyanın favori tatil merkezi Sakin suyu ve korunaklı yapısıyla Ölü bir denize benzeşen lagün: Kumburnu Ulusal Parkı ve Belcekız Plajı size kolayca doyamayacağınız doğal bir cennet manzarası içinde tatil yapma olanağı sunuyor
Kelebekler Vadisi : Pieri Rapos, Euglapia Quadripunctia, Danaus Chtsippus ve diğerleri Derin bir vadinin tabanında bulunan Kelebek vadisi Fethiye ’nin en hoş koylarından birisi… Vadide İlkbahar aylarından başlayarak yılın büyük bölümünde Jersey Tiger (kaplan Kelebekleri) nin de arasında olduğu 40 dan artı cins kelebeği gözlemlemek olası
Saklıkent : Saklıkent, Fethiye ’nin anında ardından, yüksek Toros Dağlarından gelen coşkun suların aşındırması ile oluşan bir doğal güzellik Sıcak yaz günlerinde kanyonda sular içinde yapacağınız bir yürüyüşle serinleyecek, yöre mutfağından örneklerin ve taze alabalıkların sunulduğu restoranlarda yemek keyfini yaşayacaksınız 300 mt derinliğinde ve 18 km uzunluğundaki kanyon, fotoğraf meraklılarının da gözdesi
Gemiler Koyu ve Adası : Kaya Köyünün arkasındaki tepeyi aşarak gelen yol, sizi zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrelenmiş bir diğer güzelliğe, Gemiler Koyuna ulaştırıyor Gemiler Koyunun tam karşısındaki çizgili St Nicholas (Gemiler Adası), Bizans döneminden kalma kalıntılarla doymuş 1990 yılında bir Japon Arkeoloji heyetinin Fethiye Müzesi ile birlikte başlattığı kazılarda gün ışığına çıkartılan buluntulardan, adanın erken Hıristiyanlık döneminde önemli bir ziyaret merkezi olduğu ve denizler azizi Nicholas ’ın bu adada yaşadığı anlaşılıyor
Günlüklü (Küçük Kargı) : Orman içi dinlenme kampı olarak kullanılan Günlüklü, Latince LiquidiAmbar Orientalis olarak adlandırılan Günlük (Sığla) ağaçlarıyla astarlı bir ulusal park Çadır tatili ve günübirlik piknik için her türlü olanağa sahip olan kampingin sevimli bir plajı da var
Katrancı : Fethiye – Muğla karayolunun 15 km sinde çam ağaçlarının denizle kucaklaştığı, irili ufaklı koylarla çevrelenmiş olan Katrancı da bir Orman içi dinlenme kampı olarak hizmet veriyor Çadır turizmi – kampçılık için ideal olanaklara sahip olan Katrancı parkında günübirlik piknik gerçekleştirmek da muhtemel
Gebeler Kaplıcası : Tlos hamamlarını hatırlatan Gebeler Kaplıcası, çoğu hastalığa şifa veren yüksek Klorin ve sülfat içerikli termal su kaynaklarıyla bölgenin ilginç bir sağlık durumu merkezi Takriben 15 mt derinlikteki kuyulardan alınan termal suyun romatizma ve değişik deri hastalıklarının tedavisinde fayda sağladığı söyleniyor
Kaya Köyü : Tarihi Fethiye Kalesinin ardından güneye dürüst dışarı giden dağ yolunu izlerseniz, 7 km ötede Anadolu ’lu Rumların 1922 yılına kadar yaşadıkları büyüleyici bir ikâmetgâh yerine ulaşırsınız Geçmişte Kaya Köyü, “Levissi olarak isimlendirilmişti 1922 yılında iki ülke aralarında yapılan bir nüfus değişimi anlaşması gereği, Trakyalı Türkler ve Anadolulu Rumlar karşılıklı olarak yer değiştirmişler, oysa bu bölgeye gelen Trakyalı göçmenler çevre koşullarına uyum sağlayamadıkları için, köyü kısa sürede terk etmişlerdi Kaya Köyü, 1923 yılından buyana terkedilmiş bir “hayalet şehir görüntüsüyle ziyaretçilerini ağırlıyor *
Bodrum Gezilicek Yerler
Bodrum ve Gzilicek Tarihi Yerler
Bodrum Tatili
Bodrum Türkiye ’nin Ege Denizi kıyısında Muğla ili ’ne bağlı turistik ilçe İklim itibariyle Ege ve Akdeniz iklimlerinin sentezinden oluşan bir özelliğe sahiptir Yarımada olarak mikro klima bölge özelliği gösterir Yaz aylarında yaklaşık olarak hiç nem bulunmaz
Kış aylarında ise nem oranı epeyce düşüktür Yaz ayları sıcak ve verimsiz, kış ayları epeyce ılık ve yağışlıdır 1970 yılından bu yandan kar yağışı 2004 yılı Şubat ayında meydana gelmiş ve kar kalınlığı ortalama 5 cm ’yi bulmuştur
Yarımada bitki örtüsü olarak çok belirgin bir şekilde ikiye ayrılmıştır BodrumMilas karayolunun batısında bulunan kısımda ur yer yer çalılık ve fundalıklar ile yörede çeti ifade edilen dikenli otlarla kaplıdır
Karayolunun doğusunda yer alan kısım iğne yapraklı kızıl çam, yabani çilek, mersin ve filika ağaçlarıyla kaplıdır İlçenin % 613 ’ü orman farzedilen alanlardandır İlçede uyumlu akarsu yoktur Mumcular Beldesinde yer alan Sulama Göleti ise sulama ve içmesuyu amaçlı kullanılmaktadır
Bodrum Kalesi
Bodrum Kalesi iki liman aralarında, üç tarafı denizlerle cepheli sarp kayalık bir yarımada üzerine kurulmuştur Kuzey yönünden karaya bağlıdır Kale kareye yakın bir plan göstermektedir 180 x 185 metre ölçülerindedir En yüksek yeri deniz seviyesinden 47,50 metre yükseklikteki Fransız kulesidir Bu kuleden diğer İngiliz, İtalyan, Alman kuleleri ile Yılanlı kule elde etmek üzere dört kule daha vardır
Kalenin doğu duvarı haricen kalan bölümleri, çift ceset duvarı ile takviye edilmiştir Şövalyeler denizde enerjik bir donanmaları olduğu için, denizden yapılacak bir hücumu savuşturacaklarına inandıklarından, deniz surlarını güçsüz bırakmışlar, kara tarafındaki surları kuvvetlendirmişlerdir
İç kaleye, yedi kapı geçilerek ulaşılır Kalenin I kapısı kuzeybatı köşesindedir
Kapıya polis merkezi yanından bir rampa yol ile ulaşılır Rampa başlangıcında kapı meyilin ardındaki kalmaktadır Böylece kapı sırık top atışlarından korunmuş olmaktadır Mermer kapı lentosu üzerinde Yunanca bir kitabe bulunmaktadır 15121513 yıllarında kalede komutanlık yapan Jacques Gatineau, kalede casusluk edeceklerin cezalandırılacağını uyarı etmektedir Bu da şövalyelerin çevrede yaşayanlara güvenmediğini göstermektedir Kapıdan içeri girildiğinde kuzey hendeği diye adlandırdığımız bölüme ulaşılır Kapının iç tarafında üçlü bir sembol grubu yer almaktadır
Bodrum kalesinin duvarlarında 249 amblem vardır Hem 16 simge da müze bahçesinde sergilenmektedir Bu armalar genel olarak birbirlerine benzemektedir Asılları boyalı olan bu armaların boyaları silindiği için bir kısmının kime ait olduğu bilinememektedir Armaların üzerlerinde haçlar, düz ya da yatay bantlar, ejder ve aslan figürleri bulunmaktadır Kale burçlarında bulunan armaların bazılarında boya izleri hala görülmektedir Fransız kulesinin kuzeydoğu üstteki köşesindeki bayrak üstünde, doğu duvarı, seyirdim yolunun Fransız kulesine bakan tarafında, Sen Katerin kabartmasında renk izlerine rastlanmaktadır
Kalenin I kapısının iç tarafında yer alan, üçlü simge grubunun ortasındaki simge, kale komutanı Jacques Gatineau´ya aittir Armaların altındaki Latince yazıda “İnanç, Katolik kilisesi adına burada Gatineau göre korunacaktır denmektedir Bu sembol grubunun solunda, kapı lentosunun üzerindeki aslan Hellenistik Çağa aittir
Aslı bir simge köprüsü olan tahta köprüden, eğimli taş yola ulaşılır Hendeğin içi liman yapılmadan önce kısmen deniz suyu ile dolmaktaydı Sağdaki moloz duvar, kale hapishane olarak kullanıldığı zaman ek edilmiştir Kalın duvarlı, çatısı eğimli, büyük inşa top koruganıdır Hendeğin batıdan gelecek hücumlara karşısında korunması için, üzerindeki armalardan anlaşıldığına kadar 1513´te yapılmıştır Top mazgalları, hendek ve liman yönünde görülmektedir Limana girecek teknelerin su kesimine alev yapabilmek amacıyla deniz seviyesine yakındır
Günümüzde kuzey hendeği Bodrum Festivali´nin yapıldığı, tiyatro oyunlarının oynandığı bir alan olarak değerlendirilmektedir Oturma kademelerinin arkasından, hendeğin ardındaki görülen mezar Roma Devrine aittir
II kapı üzerinde en üstte taçlı bir kartalın bulunduğu üçlü bir arma grubu yer almaktadır Üçlü sembol grubunun solunda tek bir amblem yer almaktadır Bu kapının solunda feshedilmiş bir kapı bulunmaktadır Üzerinde iki arma bulunmaktadır II kapı geçildikten sonra ufak bir avluya varılır Avlunun denize bakan yönünde içi dolgu olan liman kulesi bulunmaktadır Top koruganının girişi de buradadır Kapı lentosu üzerinde imparator Hadrianus´la ilgili Yunanca bir kitabe vardır Top koruganı halen sanat galerisi olarak kullanılmaktadır
III kapı mükemmel korunmuş bir kapıdır Duvar içerisinde aşağıdan yukarıya dürüst hareketli demir levha için kapı boşluğu ve yağ delikleri vardır III kapı üstünde bize tarafından solda iki simge bulunmaktadır Tarikatın arması, sağda üstadı azam Guy de Blanchfort´un (15121513) arması vardır Alttaki haçlı armanın hangi şövalyeye ait olduğu bilinmemektedir
Bu kapıdan geçilince batı hendeğine ulaşılır Sağda görülen gövde duvarındaki yeşil taşların tümü Mausoleion´dan getirilmiştir IV kapının karşısındaki liman kulesi nişi içinde bir Romalı komutan heykeli bulunmaktadır Bu tür heykel gövdelerine bol miktarda rastlanmaktaydı Bunların başları da bambaşka yapıldığından yeni komutan geldiğinde, eski komutanın başı alınarak gövdeye yeni komutanın başı konuyordu
IV kapı merenli bir tonoza açılır Kapı üstünde dört arma bulunmaktadır IV kapıdan yukarı çıkmak yerine, batı hendeği içindeki iki taraflı ağaçlıklı yolda ilerlendiğinde, antik Halikarnassos ve çevresinden toplanmış sunaklar, lahitler ve çeşitli eserler izlenir Solda su deposundan başlayan taş duvar XIV yüzyıl ortalarında yapılmış Türk Kalesi´ne aittir Şövalyeler sonradan Mausoleion´un taşlarıyla burada izlenebileceği gibi, duvarları yükseltmişler ve kaleyi büyültmüşlerdir Şövalyeler hendekleri ulaşım yolu olarak kullanmamışlar, asma köprülerle iç kaleye ulaşmışlardır Hendeğin kapatıldığı güney duvarı üstünde Mausoleion´un yeşil taşlarından yapılmış asma köprü ayağı görülebilir Ayağın iki yanındaki duvar, kale hapishane olarak kullanıldığında yapılmıştır Hendeğin sonundaki taş meren de sonradan ek edilmiştir
Merenin sağında duvar üstünde görülen kabartmada Saint George´un ejderhayı öldürmesi gösterilmektedir Bu kabartmanın orijinal yeri burası değildir İç kaleden, İtalyan kulesinin kuzey duvarından getirilmiştir Saint George figürünün altında üç arma görülmektedir Mereni çıkınca karşımıza gelen kapı üzerinde, ortada Piere d´Aubusson´un tarikat haçı ile birleşik arması bulunmaktadır 14761503 yılları arasında Rodos´ta üstadı azam olarak ödev yapmıştır Bir fazla kere de Bodrum Kalesi´ni ziyaret etmiştir Kendisine sığınan Cem Sultan´ı tutsak ettiği için papa kadar kardinal başlığı rütbesiyle ödüllendirilmiştir Sembol üzerinde püsküllü kardinal başlığı görülmektedir Sembol sarı zemin üstüne çatallı kırmızı haçtır bundan başka iki simge daha vardır
Kapıyı geçince sağda görülen küçük kule, asma köprünün kontrol kulesidir Bu kulenin batıdaki dış duvarı yüzünde II Mahmut´un tuğrası vardır Üstünde hicri 1235 tarihi okunmaktadır Bu tuğra, sol alttaki Malta haçından da anlaşılacağı gibi bir şövalye armasının üstüne yazılmıştır İç kaleye girmek için geriye doğru dönülüp, kuytu yol peşine düşüp takip edilmelidir Solda kale duvarının üstünde, yüksekçe bir yerde bir arma grubu vardır Bu simge ile ilgili bir fotoğraf sonradan kapatılmış mazgal deliklerinden birinde sergilenmektedir
VI kapının üzerindeki Latince yazıtta “Efendimiz uyurken bizi koru, uyanıkken kurtar Senin koruman olmadıkça bizi kimse koruyamaz denmektedir Yazıtın aşağı üçlü bir arma grubu bulunmaktadır Bu kapıdan geçilince kalenin güney bölümüne ulaşılır Burada çevre duvarı iki tanedir VII Kapının karşı su yalağı olarak kullanılmış iki lahit bulunmaktadır VII kapı üzerinde üçlü bir amblem grubu vardır
Indirilmiş tonozlu bir koridorla iç kaleye girilir Bu koridorun altında bir sarnıç bulunmaktadır İç kale girişi üstünde de bir önceki amblem grubu işlenmiştir İç kalede ve şapelin aşağı ondört sarnıç vardır Kale muhasara edildiği süre, gerekli su bu sarnıçlardan sağlanabilmiştir Bu sarnıçlardan bazıları halen kullanılmaktadır
İç avluda antik dünyanın ve yörenin tüm ağaç ve çiçeklerini bakmak mümkündür Bunlardan biri defnedir (Grekçe´si daphne, Latincesi laurus) Anadolu´da zakkum diye tanıdık bu ağaç çiçekleri ve yaz kış dökülmeyen yaprakları ile kaleyi süslemektedir Kralların ve soyluların gölgesini dinç buldukları çınar ağacı kalenin orta avlusundadır
Antik dünyada çok önemli yeri olan zeytin ağacı ile pek fazla törende kullanılan mersin de yetiştirilmektedir Mersin Afrodit´in tanrısal ağacı idi Kuşlardan güvercin, çiçeklerden de gül Afrodit´e adanmıştı Güvercinlerin selamlamalarıyla karşılaşmak ve gül kokularını dinlemek olur ya de kaleyi gezenlere Afrodit´i anımsatacaktır Adam otu tükenmekte olan bir bitkidir Bu yüzden kalede itina ile yetiştirilmektedir Bu otun tıpta anestezide kullanıldığı bilinmektedir Yaz baştan başa en hoş moru açan ipek karanfilleri, her türlü rengi olan gülfatmaları (sardunya), farklı alanlara yönlendirilmiş kaktüsleri, begonvilleri ve Kıbrıs akasyasından, çam, gölge ağacı, nar ve duta kadar Akdeniz iklimine uygun her türlü çiçek ve ağacı kalede bakmak mümkündür
Bodrum Tarihi Yerleri;
Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Mausoleum‘un yapımına Karya Satrabı Mavsolos vaktinde (tahmini MÖ355) başlanmış ölümünden daha sonra kızkardeşi, bununla beraber karısı olan Artemissia yapımına devam etmiştir
Bu eser İon düzeninde 36 sütünun süslediği orijinali 46 metre yüksekliğinde olan ve tepesinde bir galibiyet arabası bulunan 21 basamaklı bir piramidin taçlandırdığı dev bir abide mezardır
MS 13 yüzyıla değin korunan antik mezar önce bir depremle harap daha sonrada taşları Bodrum Kalesinin yapımında kullanılmıştır Ayrıca bu mezara ait birçok kabartma ve heykeller 1856 yılında İngiliz Arkeolog C Newton tarafından British Museum‘a götürülmüştür Bu yüzden bu anıta ait eserlerin çoğu British Museum‘da, ancak fazla eksik bir kısmı Bodrum‘da sergilenmektedir
Antik Tiyatro
Helen döneminden günümüze gelen manâlı kalıntılardan biridir Kapasitesi 13000 kişiliktir 3 asıl bölümden oluşmaktadır Bunlar Sahne, Orkestra ve Oturma yeridir Yapı uzun dikdörtgen bir yapıdır Her iki uçta oyuncuların gireceği birer kapı bulunmaktadır Bunlardan diğer 3 belli başlı antre kapısı bulunmaktadır1973 yılında yapılan kazılardan daha sonra açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir
Ay giriyor sahneye ve günümüze ulaşan anıtsal Antik Tiyatro, Göktepe´ nin güney yamacında ışıldıyor Antik geleneğe uygun, yamaca sırtını dayamış bu yapı, sahne (skene), orkestra çukuru ve oturma yerleri (kavea ya da theatreon) ile Mavsolos döneminde onarılıyor ve aynı zamanda, Anadolu´ nun en eski tiyatrolarından biri sayılıyor
Yumuşak başlıca kaya oyularak yamaca yaslanan oturma yerleri, ortadan geçen ´diazoma´ ile ´daha aşağı maenia´ ve ´üst maenia´ diye iki bölüme ayrılıyor Gezip göreceğiniz Antik Tiyatro´ da günümüze epeyce sağlam biçimde oluşan ve 12 radyal merenle 11 parçaya ayrılan daha alçak bölümü gezecek, oturma yerlerinin bazılarının üstüne yazılan adları şayet o çağda tiyatroya takviye veren veya kombine bilet alan şahısların adlarını – okuyabileceksiniz!
Mindos Kapısı
Halikarnassos‘un iki giriş kapısından biri olan Mindos Kapısı Bodrum‘un Batı tarafındadırGünümüze dek yalnızca duvar kalıntıları kalmıştır Turkcell‘in sponsorluğunda kazı ve restorasyon çalışmaları devam etmektedir
Büyük İskender şehri kuşatmaya MÖ333 yılında bu kapıdan girmiştir Fazla zorlu bir direnişten sonra şehri fethetmiş ve Mausoleum hariç bütün şehri imha etmiştir
Bodrum Piknik Alanları
Florasında 10000 nesil bitki bulunan Fethiye ’yi, çam ve sedir ormanlarıyla astarlı Toros Dağları çevreliyor Bölgedeki ekolojik yapının değerini keşfetmek isteyenler ve doğa – tarih – kültür meraklıları için Fethiye fazla acayip değerlere sahip
İşte bunlardan birkaçı: Ölüdeniz : Yüzme ve su sporları için ideal özelliklere sahip, kristal berraklığında turkuvaz renkli denizi, bembeyaz kumsalı ve gökyüzünden hiç beceriksiz olmayan güneşi ile dünyanın favori tatil merkezi Sakin suyu ve korunaklı yapısıyla Ölü bir denize benzeşen lagün: Kumburnu Ulusal Parkı ve Belcekız Plajı size kolayca doyamayacağınız doğal bir cennet manzarası içinde tatil yapma olanağı sunuyor
Kelebekler Vadisi : Pieri Rapos, Euglapia Quadripunctia, Danaus Chtsippus ve diğerleri Derin bir vadinin tabanında bulunan Kelebek vadisi Fethiye ’nin en hoş koylarından birisi… Vadide İlkbahar aylarından başlayarak yılın büyük bölümünde Jersey Tiger (kaplan Kelebekleri) nin de arasında olduğu 40 dan artı cins kelebeği gözlemlemek olası
Saklıkent : Saklıkent, Fethiye ’nin anında ardından, yüksek Toros Dağlarından gelen coşkun suların aşındırması ile oluşan bir doğal güzellik Sıcak yaz günlerinde kanyonda sular içinde yapacağınız bir yürüyüşle serinleyecek, yöre mutfağından örneklerin ve taze alabalıkların sunulduğu restoranlarda yemek keyfini yaşayacaksınız 300 mt derinliğinde ve 18 km uzunluğundaki kanyon, fotoğraf meraklılarının da gözdesi
Gemiler Koyu ve Adası : Kaya Köyünün arkasındaki tepeyi aşarak gelen yol, sizi zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrelenmiş bir diğer güzelliğe, Gemiler Koyuna ulaştırıyor Gemiler Koyunun tam karşısındaki çizgili St Nicholas (Gemiler Adası), Bizans döneminden kalma kalıntılarla doymuş 1990 yılında bir Japon Arkeoloji heyetinin Fethiye Müzesi ile birlikte başlattığı kazılarda gün ışığına çıkartılan buluntulardan, adanın erken Hıristiyanlık döneminde önemli bir ziyaret merkezi olduğu ve denizler azizi Nicholas ’ın bu adada yaşadığı anlaşılıyor
Günlüklü (Küçük Kargı) : Orman içi dinlenme kampı olarak kullanılan Günlüklü, Latince LiquidiAmbar Orientalis olarak adlandırılan Günlük (Sığla) ağaçlarıyla astarlı bir ulusal park Çadır tatili ve günübirlik piknik için her türlü olanağa sahip olan kampingin sevimli bir plajı da var
Katrancı : Fethiye – Muğla karayolunun 15 km sinde çam ağaçlarının denizle kucaklaştığı, irili ufaklı koylarla çevrelenmiş olan Katrancı da bir Orman içi dinlenme kampı olarak hizmet veriyor Çadır turizmi – kampçılık için ideal olanaklara sahip olan Katrancı parkında günübirlik piknik gerçekleştirmek da muhtemel
Gebeler Kaplıcası : Tlos hamamlarını hatırlatan Gebeler Kaplıcası, çoğu hastalığa şifa veren yüksek Klorin ve sülfat içerikli termal su kaynaklarıyla bölgenin ilginç bir sağlık durumu merkezi Takriben 15 mt derinlikteki kuyulardan alınan termal suyun romatizma ve değişik deri hastalıklarının tedavisinde fayda sağladığı söyleniyor
Kaya Köyü : Tarihi Fethiye Kalesinin ardından güneye dürüst dışarı giden dağ yolunu izlerseniz, 7 km ötede Anadolu ’lu Rumların 1922 yılına kadar yaşadıkları büyüleyici bir ikâmetgâh yerine ulaşırsınız Geçmişte Kaya Köyü, “Levissi olarak isimlendirilmişti 1922 yılında iki ülke aralarında yapılan bir nüfus değişimi anlaşması gereği, Trakyalı Türkler ve Anadolulu Rumlar karşılıklı olarak yer değiştirmişler, oysa bu bölgeye gelen Trakyalı göçmenler çevre koşullarına uyum sağlayamadıkları için, köyü kısa sürede terk etmişlerdi Kaya Köyü, 1923 yılından buyana terkedilmiş bir “hayalet şehir görüntüsüyle ziyaretçilerini ağırlıyor *
