Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

baba evim

baba evim
0
36

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
baba evim baba evindeyim ama misafirim bundan böyle Gidiyorum ben!kendi yuvamın dişi kuşu olmaya Annem saksılara naneler ekti! Burayı aratmasın diye… Taç yapraklı çiçekler hazırladı üzerlerine kurdele bağladı… Ve çeyizindeki tablolardan ayırdı bana… Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor… Ben ağlıyorum Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor… Yağmurun sesiyle ağlıyorum… Odamdayım… 25 yaşımı tamamladığım baba evindeyim… Misafirim artık! Bu evde misafirim… Sayılı günlerim kaldı daimi yuvama uçmama… Misafir gözüyle görüyor ev halkı beni birkaç aydır… Annem kristal gözyaşlarını saklıyor benden Usul usul ağlıyor zaman zaman Babamın yüzü gülse de, ben görüyorum gözlerindeki kederi… Misafirim artık odamda… Eşyalar yavaşça kutulara yerleşiyor,odamsa misafir odası olma telaşında…Badana yapılacak birkaç çekyat yerleşecek köşeyi ikiye ayıran cam kenarlarına… Selim’le geldiğinizde bu odada kalırsınız diyor annem… Bu odada kalacakmışız biz!Misafir odasında… az önce geçirdim sevdiğimi… Sevinç olsa da gözlerimizde;birazcıkta üzüntü ele veriyordu kendini… Nasıl geçti yıllar? Göz açıp kapayana değin geçip gierdi… Nelere şahit oldu evin kıyı bölümündeki bana ayrılmış bu mekan… Ne mutluluklara, ne hüzünlere, ne acılara… Küçük dünyam dedim her zaman odama… Acılarımı da mutluluklarımı da en derinden yaşadığım yıllarda… Neleri sığdırdım içine… İşte şu ahşap sandık, el emeğim! nasılda hevesle yapmıştım Bittiğinde kucağıma alıp bakın ben yaptım benim eserim diyerek göstermiştim ev halkına… Gar dolabımda asılı olan giyim etiketleri nasılda hoşuma giderdi onları rasgele iliştirivermek oracığa… Duvardaki bordürler… Bahara aşık ben!az mı aramıştım çarşıda bahar rengi olmalı baktıkça mutlu olmalıyım diyerek… Ablam ve yengemin de yardımıyla tam bir günümüzü almıştı düzene sokmak! Duvarımdaki papatya tacım kuruyup şekli bozulsa da mutlu ediyor beni her bakışımda… Duvarlarım… Acılarımla yumrukladığım duvarlarım… Dibe vurmayı severdim ölümüne kanamayı acı çekmeyi… Kimseye sezdirmeden kimseyi üzmeden… İçip içip dağıttığım nefret edip kahrettiğim ayıldığımda başımdaki ince sızıdan öteye hiçbir şeyin kalmadığı ‘yeniden güzeliz!’dediğim toyluk yıllarımda… Şu lahza sırt yanımda kalan aynam… Göz yaşlarımın bana ne değin yakıştığını orda görmedim mi ben! Birincil karın toprağa düştüğünü bu odada kutlamadım mı! Baharın benim bütün hastalıklarıma tedavi olduğunu yeniden ufak dünyamda keşfetmedim mi?… Ilk yeğenimi kucağıma verdiklerinde bu yatağa boylu boyunca uzanıp günlüğüme anekdot düşmedim mi ‘hoş geldin bebek…pabucumu dama attın!’diyerek…13 yaşındaydım o zamanlar…evden ayrılmama 12 kala… Sevinç sarhoşu da oldum… Üzüntü ayyaşı da… Sevdim…sevildim… Kanadım kanattım… Fakat ben hiç bu dek aşık olmadım… Hiç kimseyi ölümüne sevmedim Seni terk ettirecek hiç kimse çıkmadı oysa karşıma… Lakin onu sende tanıdın! Ve tanık oldun mutluluğuma… Odam halen gideceğimi sezgi edemiyor… 5 parmağımı geçmeyecek sayıda gün kaldı benim taşınmama… Bibloların kaldırılışına,kışlıklarımın yazlıklarımın kutulanmasına,dolaplarımın boşalmasına halen anlam veremiyor ne zamanki nakliye arabulucu kapının önüne gelecek bu oda tamamen boşalacak işte o lahza ıssız kalacak… Ağlayacağım… Odamın ağladığını hissedeceğim… Gidiyorum ben… Başka yuvanın kadınsı kuşu olmaya … Yeni uyum…iki karakter iri bir yatak… Mutlu muyum? Fazla… Ama birazda keder var içimde… “Baba evini özleyecek misin? dedim bu gece sevdiğime… “Ben seni istediğimiz gün idrak ettim o evden ayrılacağımı dedi… “Sen dedi gözlerini süzerek… Düşündüm… İçimde kopan fırtınalara kulak asmadan “bu odanın aynısından evimize de yaparsan özlemem dedim!ve gözlerimi kaçırarak gülümsedim… “Yaparız natürel dedi… “Hatta şu lambayı da dedim onu da götürelim… Ardından uzun bir sessizlik… Çok özliycem ben burayı… Burada gülmeyi… Burada aylamayı… Buraya sığınmayı… Hatta burada gizli içilen sigaraları bile… Misafirlerimi burada ağırlamayı… Giz kutusu odamı… Gidiyorum ben… Düzenini kendimizin belirlediği iri bir eve… Orada ben yokum… Biz varız… Bundan Böyle iki birey için yaşayacağım… Yemekler yapacağım…misafirlerimi salonumda ağırlayacağım… Çay demleyip balkonumuza çıkacağız… Ama hanımeli kokusu olmayacak… Annem saksılara naneler ekti! Burayı aratmasın diye… Taç yapraklı çiçekler hazırladı üzerlerine kurdele bağladı… Ve çeyizindeki tablolardan ayırdı bana… El emeği işlemelerinden… Evlendiklerinde aldıkları antika radyoyu bana veriyor sen çok seversin eskileri diye… Dilinde tekrar türküler… Bana öğrettiği melodiler… İçim acıyor… Belli etmesem de koyuyor bana gidişim… Gelin oluyorum ben keza ağlarım hem giderim gibisinden… Bir fazla danteller,oyalanmış havlular… Krinkıllar,taftalar… Kutu kutu eşyalar… Üstüne düşülen notlar… Kırılacak eşyalar,salon eşyaları,mutfak gereçleri… Hazırlanmayı bekleyen kınalar… Konuk listesi Anne yemeklerinin yazılacağı kocaman bir ajanda… Bende senin gibi gibi olucam anne… Evimin annesi olmaya gidiyorum… Gitmeme az kaldı! Her şeyi özliycem……… Hoş Bir Şekilde kal odam… Hoş Bir Şekilde kal baba evim…  
 
858,505Konular
982,722Mesajlar
33,057Kullanıcılar
yaramaz61Son üye
Üst Alt