iltasyazilim
FD Üye
Atatürk'ün En Büyük Eseri neden Cumhuriyettir,
Atatürk'ün En Büyük Eseri Cumhuriyet,
Atatürk'ün En Büyük Eseri Türkiye Cumhuriyeti
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN EN BÜYÜK ESERİ CUMHURİYET
Türkiye Cumhuriyeti tıpkı diğer cumhuriyetler gibi halk, laiklik ve yurttaş kavramları üzerine otursa da, bu kavramlara, Anadolu topraklarının benzersiz rengini katmayı da başarmıştır Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti yalnız geri kalmış ülkeler açısından değil, gelişmiş ülkeler açısından da ayrı ve başarılı bir model olarak görülmüş ve değerlendirilmiştir
Cumhuriyet aristokrat bir ışık halkası, Mustafa Kemal 'in Kurtuluş Savaşı sonrası, büyük aydınlanmacı şair Tevfik Fikret 'in Fikri özgür, irfanı serbest, vicdanı özgürbelgisinde ifadesini bulan idealler doğrultusunda yaptığı düzenlemeler bütününün adıydı
M Kemal nezdinde kazanılan zafer fazla büyüktü, fakat henüz tam ve nihai maksat elde edilmiş sayılmazdı Kılıçla kazanılan galibiyet; siyasette, ekonomide, bilim ve kültür sahalarında elde edilecek zaferlerle taçlandırılmalı ve pekiştirilmeliydi Yoksa bitmiş savaş öncesi duruma dönme tehlikesi söz konusu olabilirdi
M Kemal, özgürlük savaşının kazanılıp Cumhuriyetin bildiri edilmesinin gerisinde bu gerçeği şu şekilde açıklama ediyordu: Bugüne kadar kazandığımız galibiyet, bize ama ilerleme ve medenilik doğrultusunda bir yol açmıştır Bize ve gelecek kuşaklara düşen tayin, bu yol üstünde durmaksızın ilerlemektirDurmaksızın ilerlemek; işte onun bir kamu yapı etmedeki başarısının ve bu ulusa büyük bir ufuk gösterebilme yetisinin sihirli anahtarı buydu
M Kemal, bağımsızlığı ve Cumhuriyeti olmak değin, bunları gözetmek ve geliştirmenin de manâlı olduğunu ve bu sürecin oldukça engebeli geçeceğini biliyordu Gençliğe seslenişte Ey Türk istikbalinin evladı, işte bu ahval ve şerait içinde zeka vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır!derken, bağımsızlığımızın ve Cumhuriyetimizin dıştan ve içeriden ne cins büyük tehditlerle aleyhinde karşıya olabileceğine ilişkin çok manâlı bir öngörüde ve uyarıda bulunuyordu, bugünleri ta o günlerden görürcesine önlemler öneriyordu
Bir azınlık yönetimi olan monarşiden ve soylu olduğu düşünülen bir azınlığın yönetimi olan aristokrasiden farklı olarak, halkın yönetimi anlamını taşıyan cumhuriyet, elbette oysa senelerdir halkı siyaset sürecinin haricen bırakarak ülkeyi yönetmiş olan güçlü azınlık grupların tepki ve müdahale etme çabaları ile karşılaşacaktı
Mustafa Kemal büyük bir tarihi yiğitlik göstererek Osmanoğulları hanedanı üyesi olmayan hiçbir şahsın iktidar olamadığı Osmanlı teokratikmonarşisine son vermeyi ve yerine halkın yönetimini geçirmeyi hedefliyordu Monarşi yönetimine son verirken bu yönetimin esas dayanağı olan ve padişahın yetkisini dinden aldığı varsayımına dayanan din devleti anlayışı yerine, yetkinin ve yönetimin kaynağının dünyevileştirilmesini açıklayan laik devlet anlayışı geçirilmek zorundaydı Türkiye Cumhuriyeti, bu gelişmelerin sonucunda din yönetimi yerine Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir!anlayışını, aile hükümranlığına ve verasete dayalı iktidar yerine Hakimiyet pervasız kayıtsız şartsız ulusunduranlayışını prensip edinmiş; bu iki ilke, cumhuriyetin üzerinde yükseldiği iki belli başlı sütun olmuştur
Bu noktada şunu anımsamakta da menfaat var: Türkiye Cumhuriyeti kurulan birincil cumhuriyet yönetimlerinden biridir Avrupa da dahil tüm dünyada cumhuriyet rejiminin yaygınlaşması Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanından sonraki dönemlerde olmuştur Balkanlar'da 2 Dünya Savaşı sonrası, Asya ve Afrika'da da fazla daha sonraları cumhuriyet rejimleri kurulabilmiştir Yani Mustafa Kemal Türkiye'si o kadar çok konuda olduğu gibi, cumhuriyet alanında da dünyaya öncülük etmiştir
Türkiye Cumhuriyeti, bir taklit yönetim olmayıp evrensel değerler ile lokal değerlerin başarılı bir harmanlanmasının ürünü olan son derece eşsiz bir uygarlaşma projesiydi M Kemal, Beyler, biz benzememekle ve benzetmemekle övünmeliyiz, kendimiz olmalıyızderken ve yine diğer bir yerde, Türkiye Cumhuriyeti'ni tüm insanlığın dikkatle üzerinde durmasına bedelbir uygarlaşma modeli olarak tanımlarken, yeni cumhuriyetle taklitçi olmayan bir uygarlaşma projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığına da uyarı çekmiş oluyordu
Türkiye Cumhuriyeti tıpatıp diğer cumhuriyetler gibi kamu, laiklik ve vatandaş kavramları üstüne otursa da, bu kavramlara, Anadolu topraklarının özgün rengini katmayı da başarmıştır Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti yalnız geri kalmış ülkeler açısından yok, gelişmiş ülkeler açısından da öbür ve başarılı bir model olarak görülmüş ve değerlendirilmiştir
Cumhuriyetimizin en büyük başarılarından birisi de İslam dünyasında ilk olarak ve Avrupa'nın öyle çok ileri demokrasisinden çok daha önce kadınlara aile içinde eşdeğer haklar ile belediye (1930), muhtarlık (1933) ve milletvekilliği (1934) seçme ve seçilme hakkının ünlü olmasıdır
O Kadar fazla ülkede cumhuriyete geçiş uzun ve kanlı mücadelelerin ürünü olmuşken, bizim Cumhuriyetimizin ayırıcı özelliklerinden birisi de öteki örneklere kıyasla çok daha dostane yöntemlerle sabit olmasıdır M Kemal yeri geldiğinde Devrimin yasaları, bütün yasaların üstündedirdiyerek büyük bir devrimcinin kararlılığı ve tavizsizliği ile davransa da, 600 yıllık teokratikmonarşik gelenekten cumhuriyete geçişi, büyük ölçüde barışçıl yöntemlerle gerçekleştirmiş bir liderdir Bu özelliklerinden olsa gerek, meşhur Alman düşünürü Helberg Melzig , Atatürk'le ilgili olarak Eski çağın büyük filozofu Eflatun 'un 'Ya yöneticiler filozof ya da filozoflar yönetici olsalar!' yolundaki iki bin takvim dileği, öncelikle 20 yüzyılda Atatürk'ün kişiliğinde iyice gerçekleşmiş bulunuyordeğerlendirmesini yapmıştır
Aslında de böyle olduğu içindir ama, 20 yüzyılın nice manâlı farzedilenfarzedilen siyaset adamının yarattığı eserler hayal kırıklıkları içinde yıkılıp bu vesileyle, Mustafa Kemal Atatürk hem kendi ulusunun keza de dünya halklarının kaybolmayan sevgisini kazanmış ve Benim en büyük eserimdediği Cumhuriyet 83 yaşına ulaşmıştır
M Kemal Atatürk, yıllar önce tüm yıkma girişimlerine karşın büyük bir tarihi özgüvenle Devrimin hedefini kavramış olanlar, onu korumayı her zaman başaracaklardırdemişti
83 yılında Cumhuriyetimiz tekrar içeriden ve dıştan tehditlerle kuşatılmaya çalışılmaktadır Bugün bizlere düşen devir, Atatürk'ün en büyük eseriolan Cumhuriyete sıkıca sarılmak ve onun bu tarihi özgüvenini nafile çıkarmamaktır
Çünkü Cumhuriyet, bizi varlar etrafında var eden, güvenli ve refah batmış bir ülkeyi ulusal birliğin kıvançlı şemsiyesi aşağı toplayan bir kudrettir O kudrete hep birlikte sahip çıkalım
Çankaya Belediye Başkanı
Prof Dr Muzaffer Eryılmaz *
Atatürk'ün En Büyük Eseri Cumhuriyet,
Atatürk'ün En Büyük Eseri Türkiye Cumhuriyeti
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN EN BÜYÜK ESERİ CUMHURİYET
Türkiye Cumhuriyeti tıpkı diğer cumhuriyetler gibi halk, laiklik ve yurttaş kavramları üzerine otursa da, bu kavramlara, Anadolu topraklarının benzersiz rengini katmayı da başarmıştır Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti yalnız geri kalmış ülkeler açısından değil, gelişmiş ülkeler açısından da ayrı ve başarılı bir model olarak görülmüş ve değerlendirilmiştir
Cumhuriyet aristokrat bir ışık halkası, Mustafa Kemal 'in Kurtuluş Savaşı sonrası, büyük aydınlanmacı şair Tevfik Fikret 'in Fikri özgür, irfanı serbest, vicdanı özgürbelgisinde ifadesini bulan idealler doğrultusunda yaptığı düzenlemeler bütününün adıydı
M Kemal nezdinde kazanılan zafer fazla büyüktü, fakat henüz tam ve nihai maksat elde edilmiş sayılmazdı Kılıçla kazanılan galibiyet; siyasette, ekonomide, bilim ve kültür sahalarında elde edilecek zaferlerle taçlandırılmalı ve pekiştirilmeliydi Yoksa bitmiş savaş öncesi duruma dönme tehlikesi söz konusu olabilirdi
M Kemal, özgürlük savaşının kazanılıp Cumhuriyetin bildiri edilmesinin gerisinde bu gerçeği şu şekilde açıklama ediyordu: Bugüne kadar kazandığımız galibiyet, bize ama ilerleme ve medenilik doğrultusunda bir yol açmıştır Bize ve gelecek kuşaklara düşen tayin, bu yol üstünde durmaksızın ilerlemektirDurmaksızın ilerlemek; işte onun bir kamu yapı etmedeki başarısının ve bu ulusa büyük bir ufuk gösterebilme yetisinin sihirli anahtarı buydu
M Kemal, bağımsızlığı ve Cumhuriyeti olmak değin, bunları gözetmek ve geliştirmenin de manâlı olduğunu ve bu sürecin oldukça engebeli geçeceğini biliyordu Gençliğe seslenişte Ey Türk istikbalinin evladı, işte bu ahval ve şerait içinde zeka vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır!derken, bağımsızlığımızın ve Cumhuriyetimizin dıştan ve içeriden ne cins büyük tehditlerle aleyhinde karşıya olabileceğine ilişkin çok manâlı bir öngörüde ve uyarıda bulunuyordu, bugünleri ta o günlerden görürcesine önlemler öneriyordu
Bir azınlık yönetimi olan monarşiden ve soylu olduğu düşünülen bir azınlığın yönetimi olan aristokrasiden farklı olarak, halkın yönetimi anlamını taşıyan cumhuriyet, elbette oysa senelerdir halkı siyaset sürecinin haricen bırakarak ülkeyi yönetmiş olan güçlü azınlık grupların tepki ve müdahale etme çabaları ile karşılaşacaktı
Mustafa Kemal büyük bir tarihi yiğitlik göstererek Osmanoğulları hanedanı üyesi olmayan hiçbir şahsın iktidar olamadığı Osmanlı teokratikmonarşisine son vermeyi ve yerine halkın yönetimini geçirmeyi hedefliyordu Monarşi yönetimine son verirken bu yönetimin esas dayanağı olan ve padişahın yetkisini dinden aldığı varsayımına dayanan din devleti anlayışı yerine, yetkinin ve yönetimin kaynağının dünyevileştirilmesini açıklayan laik devlet anlayışı geçirilmek zorundaydı Türkiye Cumhuriyeti, bu gelişmelerin sonucunda din yönetimi yerine Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir!anlayışını, aile hükümranlığına ve verasete dayalı iktidar yerine Hakimiyet pervasız kayıtsız şartsız ulusunduranlayışını prensip edinmiş; bu iki ilke, cumhuriyetin üzerinde yükseldiği iki belli başlı sütun olmuştur
Bu noktada şunu anımsamakta da menfaat var: Türkiye Cumhuriyeti kurulan birincil cumhuriyet yönetimlerinden biridir Avrupa da dahil tüm dünyada cumhuriyet rejiminin yaygınlaşması Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanından sonraki dönemlerde olmuştur Balkanlar'da 2 Dünya Savaşı sonrası, Asya ve Afrika'da da fazla daha sonraları cumhuriyet rejimleri kurulabilmiştir Yani Mustafa Kemal Türkiye'si o kadar çok konuda olduğu gibi, cumhuriyet alanında da dünyaya öncülük etmiştir
Türkiye Cumhuriyeti, bir taklit yönetim olmayıp evrensel değerler ile lokal değerlerin başarılı bir harmanlanmasının ürünü olan son derece eşsiz bir uygarlaşma projesiydi M Kemal, Beyler, biz benzememekle ve benzetmemekle övünmeliyiz, kendimiz olmalıyızderken ve yine diğer bir yerde, Türkiye Cumhuriyeti'ni tüm insanlığın dikkatle üzerinde durmasına bedelbir uygarlaşma modeli olarak tanımlarken, yeni cumhuriyetle taklitçi olmayan bir uygarlaşma projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığına da uyarı çekmiş oluyordu
Türkiye Cumhuriyeti tıpatıp diğer cumhuriyetler gibi kamu, laiklik ve vatandaş kavramları üstüne otursa da, bu kavramlara, Anadolu topraklarının özgün rengini katmayı da başarmıştır Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti yalnız geri kalmış ülkeler açısından yok, gelişmiş ülkeler açısından da öbür ve başarılı bir model olarak görülmüş ve değerlendirilmiştir
Cumhuriyetimizin en büyük başarılarından birisi de İslam dünyasında ilk olarak ve Avrupa'nın öyle çok ileri demokrasisinden çok daha önce kadınlara aile içinde eşdeğer haklar ile belediye (1930), muhtarlık (1933) ve milletvekilliği (1934) seçme ve seçilme hakkının ünlü olmasıdır
O Kadar fazla ülkede cumhuriyete geçiş uzun ve kanlı mücadelelerin ürünü olmuşken, bizim Cumhuriyetimizin ayırıcı özelliklerinden birisi de öteki örneklere kıyasla çok daha dostane yöntemlerle sabit olmasıdır M Kemal yeri geldiğinde Devrimin yasaları, bütün yasaların üstündedirdiyerek büyük bir devrimcinin kararlılığı ve tavizsizliği ile davransa da, 600 yıllık teokratikmonarşik gelenekten cumhuriyete geçişi, büyük ölçüde barışçıl yöntemlerle gerçekleştirmiş bir liderdir Bu özelliklerinden olsa gerek, meşhur Alman düşünürü Helberg Melzig , Atatürk'le ilgili olarak Eski çağın büyük filozofu Eflatun 'un 'Ya yöneticiler filozof ya da filozoflar yönetici olsalar!' yolundaki iki bin takvim dileği, öncelikle 20 yüzyılda Atatürk'ün kişiliğinde iyice gerçekleşmiş bulunuyordeğerlendirmesini yapmıştır
Aslında de böyle olduğu içindir ama, 20 yüzyılın nice manâlı farzedilenfarzedilen siyaset adamının yarattığı eserler hayal kırıklıkları içinde yıkılıp bu vesileyle, Mustafa Kemal Atatürk hem kendi ulusunun keza de dünya halklarının kaybolmayan sevgisini kazanmış ve Benim en büyük eserimdediği Cumhuriyet 83 yaşına ulaşmıştır
M Kemal Atatürk, yıllar önce tüm yıkma girişimlerine karşın büyük bir tarihi özgüvenle Devrimin hedefini kavramış olanlar, onu korumayı her zaman başaracaklardırdemişti
83 yılında Cumhuriyetimiz tekrar içeriden ve dıştan tehditlerle kuşatılmaya çalışılmaktadır Bugün bizlere düşen devir, Atatürk'ün en büyük eseriolan Cumhuriyete sıkıca sarılmak ve onun bu tarihi özgüvenini nafile çıkarmamaktır
Çünkü Cumhuriyet, bizi varlar etrafında var eden, güvenli ve refah batmış bir ülkeyi ulusal birliğin kıvançlı şemsiyesi aşağı toplayan bir kudrettir O kudrete hep birlikte sahip çıkalım
Çankaya Belediye Başkanı
Prof Dr Muzaffer Eryılmaz *