Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Aliyyül Mürteda

Hoş geldin! Aslan. tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
Aliyyül Mürteda
0
122

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
37
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
95
Aliyyül Mürteda
Aliyyül Mürteda Kimdir
Aliyyül Mürteda Ne Yapar




Allahın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı

Halifeliği devrinde zuhur eden fesatçılarla uğraş ettiğinden, sükun ve huzur bulamamıştır Hükumet idaresinde Hazreti Ömerin yolunu tutmuştur Her işin güvenlik ve güzergah dairesinde yapılmasına çalışır, halka şefkat gösterirdi tekrar askeri birer merkez vücude getirmişti

Hakkında bir kaç ayeti kerime nazil olup, öyle fazla hadisi şerifle medhedildi Ehli sünnetin gözbebeği, evliyanın reisi, kerametler hazinesidir Adalet, ilim, büyüklük, acınacak şey ve öteki yüksek faziletleri kendisinde toplamıştır Peygamber efendimiz Hazreti Aliye cömertlerin sultanı manasına Sultanüleshiya buyurmuşlardır

Buğday benizli, orta boylu, uzun gerdanlı, tebessüm eden, kocaman siyah gözlü, geniş göğüslü, iri yapılı ve sık sakallı görünüşe sahib olan Hazreti Ali, ilim ve amel bakımından en yüksek derecede idi Allah korkusundan devamlı ağlardı Namaza durunca, alem altüstteki olsa, haberi olmazdı

Hazreti Ali'nin Hazreti Fatıma'dan Hasan, Hüseyin ve Muhsin adında 3 erkek, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm adında iki kızı olmuştur Hazreti Fatıma'dan sonradan evlendiği hanımlarından 15 erkek, 16 kız çocuğu olmuştur

Hazreti Ali, fevkalade beliğ ve fasih konuşurdu Peygamber efendimizden daha sonra, onun derecesinde beliğ hutbe okuyacak bir başkası değil idi Arap lisanının ilk kaidelerini koyan odur Bu sebeple Kuranı kerimin lisanına herkesten çok tanıdık idi Devamlı Peygamber efendimizin yanına bulunması ve onun feyizli nurlarına ilk kavuşanlardan olması nedeniyle Kuran'ın hükümlerini en iyi haberdar olan o idi Tefsire dair çoğu rivayetler bildirmiştir Bilhassa ayetlerin iniş sebepleri konusunda birçok rivayetleri vardı Bu konuda buyuruyor oysa:
Sorunuz, bana ne sorarsanız, size cevabını veririm Allahın kitabını bana sorunuz Vallahi bir ayet yoktur fakat, ben onun gecede mi, gündüzde mi, kırda mı, dağda mı nazil olduğunu bilmiyeyim

Bu sebeplerden dolayı, hakkında çoğu söylenti olup, anlaşılması baskı meselelerde, onun rivayeti tercih edilmiştir Haccı Ekberin kurban bayramı olduğuna dair olan rivayeti gibi

Hazreti Ali, Ehli beytten olması sebebiyle, Peygamber efendimizin sünnetine herkesten daha artı vakıftı Bu hususta herkesin müracaat kapısıydı Şahsen Resulullah efendimizden duyarak yazdığı bir hadis sahifesi vardı Bu sahife, Sahifetü Ali bin Ebi Talib adıyla 1986da yayınlanmıştır Kendisinden 586 hadisi şerif bildirilmiştir Bunlardan 20 tanesi hem Buharide, hem de Müslimde bulunur diğer taraftan 9 hadisi şerif Buharide, 15 hadis Müslimde, tamamı da Ahmed bin Hanbelin Müsned adlı kitabında vardır

Hazreti Ali, Eshabı kiramın en büyük fıkıh alimlerindendi Halledilemeyen mevzular ona havale edilirdi Hatta Hazreti Ömer buyurur fakat:
Şayet Hazreti Ali olmasaydı, Ömer helak olurdu

Fıkha dair bildirdiği hükümler, Mevsûatü Fıkhı Ali bin Ebi Talib adıyla yayınlanmıştır

Hazreti Alinin hikmetli sözleri çoğu kitaplarda toplanmıştır Bunlardan Emsalü İmam Ali, GurerülHikem ve DürerülKilem adlı eserler basılmıştır Bu kitaplardaki sözlerinde Hazreti Ali buyuruyor ki:

Kusuruna Bakmamak fazîlettir Istikrarlı elde etmek metâ'dır, sahip olunan maldır emin olmamak ise zâyi olmaktır Doğruluk emânet, yalan söyleme hıyânettir İnsâf kolaylık, şer küstahlıktır Emânete hıyânet etmemek, îmândandır, güler yüzlülük ihsândandır Doğruluk kurtarır, yalan felâkete sürükler Kanâat insanı zengin yapar, uygun kullanılmayan zenginlik azdırır Dünya aldatır, şehvet kandırır Lezzet oyalar, nefsin arzuları alçaltır Hased yıpratır, nefret edilen şey çökertir

Zeki kimse, günâhlarını pişmanlık ile örtendir Eli Açık, kötülük yapana iyilikle karşılık verendir

İlim; güzel bir mîrâs, genel bir ni'mettir İnsaf, ihtilâfı giderir, ülfeti getirir

Adâlet; îmânın başıdır, ihsânın birleştiği noktadır ve îmânın en yüksek mertebesidir

Âlim; sözü, işine yerinde olandır Âlim ilme doymaz

Hikmet; akıllıların bahçesi, ermişlerin mesîresidir, gezinti yeridir

Akıllı; şehvetten uzaklaşan, âhıreti dünya ile değişmeyendir Akıllı, yalnız ihtiyâcı dek ve delille konuşur, sâdece âhıretinin ıslâhı için çalışır Akıllı, günâhlardan sakınır, ayıplardan uzak durur Büyüklük günâhları siler, kalblere sevgi eker

Câhil; dayakla uslanmaz, nasîhatlerden payını almaz

İlim; insanı akla götürür, kim ilim öğrenirse akıllanır İlim; rûhu ihyâ eder, diriltir Aklı aydınlatır, cehâleti öldürür

Acımasızlık; ayakların kaymasına, ni'metin değil olmasına, milletlerin helâkine sebep olur

Reel mü'minin sevgisi, kızması, birşeyi alması, yapması ve terki, defalarca Allah için olur

Kâmil mü'min kuytu şükür eder, belâya karşı katlanma eder, ümîd hâlinde iken bile korkar

Zeki kimse, ibâdetle, nefsin arzusuna aleyhinde gelendir Câhil kimse, günâh işleyerek nefsin arzusuna uyandır

Allaha kavuşmak, fena insanlardan uzakta durmakla olur

Ihtiraslı kimse, iyice dünyaya mâlik olsa bile tekrar fakîrdir

Doğruluk, İslâmın direği, îmânın desteğidir

Allahın azâbından korkmak, müttekîlerin, takvâ sahiplerinin nişânıdır

Dînin esâsı, emâneti yerine tahsis etmek, sözünde durmaktır

Hased eden dâimâ hastadır, cimri insan, dâimâ fakîrdir

Başa kakan, nefret ateşini körükler

Kanâatkâr elde etmek, boyun eğme zilletinden daha hayırlıdır

Olgunluk üç şeyde gereklidir: Musîbetlere sabır, isteklerde aşırıya kaçmamak ve istiyene vermektir

Yumuşaklık, durulmayı çabuk sağlar ve şiddet olan şeyleri kolaylaştırır

Âlim, câhili hemen tanır, çünkü daha önce o da câhildi Câhil âlimi tanımaz, çünkü daha önce âlim değildi

Fikir ve ilim, birbirinden ayrılmayan ve ters olmayan iki kardeş gibidir

Îmân ve hayâ, birbirinden kopmayan bir bütündür

Îmân ve ilim, ikiz kardeş ve birbirinden ayrılmayan dost gibidir

Öfke, tutuşturulmuş bir ateş gibidir Her kim ama öfkesine hâkim olursa, onu söndürür ve her kim onu salıverirse, ilk yanan kendisi olur

Ahmaklık, dermânı bulunmayan bir tasa, şifâsı olmayan bir hastalıktır

Allah için kardeş olanların sevgisi, sebebi dâim olduğu için devam eder Dünya için kardeş olanların sevgisi, sebebi devam etmediği için, kısa sürer, bir lahza gelir son bulur

Zeki, sustuğu vakit tefekkür, konuştuğu vakit zikir eder, baktığı zaman de ibret alır

Kendisi amel etmeksizin Allah yoluna çağıran birey, oksuz yayalara ait benzer

Sükût, sana ağırbaşlılık kazandırır ve seni özür dileme zahmetinden kurtarır

Ihtiras, gâfillerin kalbinde şeytanların sultânıdır

Hasedcilerin en ehveni, hased ettiği kişinin elindeki ni'metlerin yok olmasını ister

İlim, insanı Allahın emrettiği şeylere götürür, zühd ise o şeylere erişilmesini kolaylaştırır

Korkaklık, ihtiras ve cimrilik, Allaha karşısında kötü zannın bir araya getirdiği kötü arkadaşlardır

Mülk, harcandığı değin sâhibine ikrâmda bulunur Kişinin yaptığı cimrilik değin ona ihânet eder

Fakîh öyle biridir ancak, insanları Allahın rahmetinden ümitsizliğe düşürmez ve onları Allahın rahmetinden yüz çevirtmez

Mülk ve çocuklar, dünya hayâtının zînetidirler Sâlih amel de, dünyadan âhırete götürülen mahsûldür

Allah için seven bir kardeş, en yakından daha yakın, anne ve babalardan daha merhametlidir

Amel eden câhil kişi, yoldan diğer yerde yürüyen gibidir Bu yürüyüşü ona, ihtiyâcından uzaklaşmaktan diğer birşey kazandırmaz

İnsan, sözü ile tartılır veya işi ile değerlendirilir Seni zînet yönünden ağır getirecek şeyi söyle ve kıymetini artıracak şeyi yap

Palavracı, sözünde suçludur, isterse delîli kuvvetli ve ağzı lâf yapan biri olsun

İstişâre, danışma sana rahat, başkasına yorgunluktur

Dünya mü'minin hapishânesi, ölüm hediyesi, Cennet de varacağı yerdir

Dünya kâfirin Cenneti, ölüm korkulu rü'yâsı, Cehennem de varacağı son duraktır

Allaha tâatle mücâdele etmek en kârlı meslek, doğru konuşan dil ise, en güzelidir

Acımasızlık, cümbür cemaat için fena bir şeydir Şan, asalet sâhibi ve büyük zâtlar için daha çirkindir

Takvâ, dîni ıslâh, nefsi muhâfaza eder ve mürüvveti süsler

Akıllı; hain dünyadan el çeken, Cenneti a'lâya göz dikendir

Sabır en hoş huy, ilim en onurlu süs eşyasıdır

Kalblerin gafletine, gözlerin uyanık olması fayda vermez

Sıkıntıya düşmeden önce güvenlik tedbirini alan kimse, ayağını sağlam yere basmış olur

Katlanma, insanın başına gelene katlanması demektir Onu kızdırana karşı da kendisine hâkim olmaktır

Nefret Edilen Şey kaderi değiştirmez, yalnız sevâbın değil olmasına sebep olur

Ihtiras, rızkı artırmaz

Kârlı olan, dünyayı âhıretle değiştirendir

Pinti, dünyada kendi nefsine eli bol davranmaz, tüm malını mîrâsçılara vermeye râzı olur

Mal, sâhibini dünyada yükseltir, âhırette alçaltır

Hased, bir dert ve rahatsızlık olup, hased eden veya olunan helâk olmadıkça çâresi bulunmaz

Günâhlar birer dert olup, devâsı istiğfârdır

Tahammül iki kısımdır: Sevmediğin şeye katlanmak ve sevdiğin şeye katlanmak

Dayanıklılık, en güzel îmân kisvesi ve insanların en şerefli ahlâkıdır

Şek ,değişkenlik, yakîni bozar, îmânı yok eder

Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçınması ve alımlılık kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır

Cömertlik ve cesâret, onurlu maksatlar olup, Allahü teâlâ bunları sevdiği ve denediği kişilere ihsân eder

Sıkıntıya karşısında sabır etmek, bereket ânındaki âfiyetten daha efdaldir

Zeki, iyiliklerini canlandıran, kötülüklerini öldürendir

Tûli emel, fazla yaşama arzusu, serâb gibidir, bunu görebilen su sanıp aldanır

İyiliği bitirmek, bitmiş başlamaktan daha hayırlıdır

Kendi nefsinden râzı olan, aldanmıştır Ona güvenen, mağrûr ve yolunu şaşırmıştır

Gerçek dost, ayıbını görüp nasîhat eden, gıyâbında seni koruyan ve seni kendisine tercîh edendir

Ahmaklık; herşeyi fuzûliymiş gibi hiçe saymak ve câhil insanlarla dostluk kurmaktır

Allah için arkadaş olan, kişiye içten yolu bildiren, fesattan uzaklaştıran ve ibâdetlerinde yardımcı olandır

İlim, maldan daha hayırlıdır İlim seni, sen de malı korursun

Fazîlet; çok mülk ve büyük işlerle yok, hoş kemâliyet ve bahtı açık işlerle olur

İslâmiyet, teslimiyettir Teslimiyet, yakîndir Yakîn, tasdîktir Tasdîk, ikrârdır İkrâr, edâdır, yerine getirmektir Edâ ise ameldir

Fazîlet, en iyi maldır Büyüklük, en hoş mücevherdir Akıl, en hoş zînettir İlim, en onurlu meziyettir

Adâlet, halkın dirliği ve düzeni, idârecilerin süsü ve güzelliğidir

Akıllı kimse; dilini fena laf ve gıybetten koruyan, mü'min; kalbini şek ve şüpheden temizleyendir

İyilikle emretmek, insanların en fazîletli amelleridir

Namus; nefsin koruyucusu ve kinlerden paklayıcıdır

Tahammül iki kısımdır; belâya katlanma iyi ve güzeldir Bundan daha güzeli, harâmlara karşısında sabırdır

Harâmlardan çekinmek, akıllıların şânı, şereflilerin tabiatındandır

Allah korkusundan nedeniyle göz yaşı dökmek, kalbi nûrlandırır Tekrar günâh işlemekten insanı korur

Yaptığı günâh bir işle öğünmek, o günâhı yapmaktan daha kötüdür

Ârifin, yüzü nûr ve gülüş, kalbi nefret ve hüzün doludur

Dünya; hoş, yanıltıcı ve geçici bir serâb, tez yıkılan bir dayanaktır

Sevgi, kalblerin birbirine yakınlaşması ve rûhların ünsiyetidir

Yumuşaklık, öfke ateşini söndürür Öfke ise hiddet ateşini körükler

Mü'min, baktığında ibret alır Bir şey verilirse, şükür eder Musîbet ve belâya uğrayacak olursa, sabır eder Konuşacak olursa, Allahü teâlâyı hatırlatır

Akıl, mü'minin dostu; ilim, vezîri, katlanma, askerlerinin komutanı ve amel ise silâhıdır

Îmân ile amel, ikiz kardeş olup, birbirinden ayrılmazlar

Hased edenin sevgisi sözlerinde görülür Kinini işlerinde gizler Adı arkadaş, fiili düşmancadır

uslu olanlar; en sabırlı, hemencecik affedici ve en güzel huylu olan kimselerdir

Allahü teâlâdan hayâ etmek, insanı Cehennem azâbından korur

Gaflet, insana gurûr getirir, helâke yaklaştırır

Mü'min, dünyaya ibret gözü ile bakar İhtiyâcı için karnını doyurur Dünyadan konuşulduğu süre, nefret edilen şey ve tenkid kulağı ile dinler

Fazîlet, gücü yettiğinde affetmektir

Hayâ ve büyüklük, ahlâkların en efdalidir

Fena insan, hiç kimseye iyi zan beslemez Çünkü o, herkesi kendisi gibi görür

Kâmil olan kimse, aklı, özlem ve isteklerine şampiyon gelendir

Söz ilâç gibidir Azı yardımcı, birçok zararlıdır *
 

Similar threads

Hz Ali Resûlullah efendimizin amcasının oğludur Hânei saâdette büyüdü 1012 yaşlarında iken, birgün Resûlullah ile Hz Hatice’nin beraber namaz kıldığını gördü Namazdan sonra Resûlullaha sordu: Bu nedir? Bu Allahü teâlânın dînidir Seni bu dîne da’vet ederim Allahü teâlâ birdir, ortağı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
151
GÜZEL AHLÂKI TAMAMLAMAK Hazreti Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri Peygamber Efendimiz buyurur: “Ben, güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim (İmam Mâlik, Muvattâ, Hüsnü’lhulk, 8) Bir başka hadîsi şerif: “Kıyâmet günü, mü’min kulun terazisinde güzel ahlâktan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
390
Mahmud Kefevi Osmanlı âlim ve velîlerinden İsmi Mahmûd, künyesi Ebü'lFazl'dır Babası Hacı Süleymân bin Abdi Kefevî'dir Şeyh Mahmûd Kefevî diye meşhûr olmuştur 1520 (H926) senesinde Kırım'ın Kefe liman şehrinde doğdu 1581 (H989) senesinde Sinop'ta vefât etti Kabri, Sinop'ta Kefevî Câmii...
Cevaplar
0
Görüntüleme
252
Ebû Bekr Bin Sa'dan Kimdir? Hayatı, Evliyânın büyüklerindendir Din bilgilerinde büyük âlimdir Hikmet ve beyan sâhibidir İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Ahmed bin Ebî Sa'dan olup, künyesi Ebû Bekr'dir Ebû Bekr Sa'dan diye Meşhûr olmuştur Doğum târihi muhakkak değildir Aslen Bağdâd'lıdır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
192
Peygamber Efendimizin Güzel Sözleri Peygamber Efendimizin söylediği güzel manalı sözlerden bazıları sayfamızda sizler için İki nimet vardır oysa, insanların çoğu onların kıymetini hakkıyla takdir edemezler: onlardan biri sağlık, diğeri de manâsız vakittir Tek olan şey bölünme kabul...
Cevaplar
0
Görüntüleme
147
858,505Konular
982,658Mesajlar
33,045Kullanıcılar
LetStingSon üye
Üst Alt