iltasyazilim
FD Üye
Kimlere Zekat Verilir, Kimlere Zekat Verilmez ?
Bir kimse, kendi zekatını yoksul yer alan zevcesine, usulüna (babasına, dedesine, anasına ninesine) ve füruuna (çocuklarına, çocuklarının çocuklarına) veremez İddet beklemekte olan boşanmış zevcesine de veremez Çünkü buna vereceği zekatın yararı kısmen de olsa kendisine ait bulunmuş olur Ancak bu fayda, tamamen kendisinden kesik bulunmalıdır
İmamı Azam'a tarafından, bir kadın da zekatını, yoksul bulunan kocasına veremez Çünkü adete kadar, aralarında bir fayda ortaklığı vardır, iki İmama göre, kadın yoksul olan kocasına zekatını verebilir
Esas ihtiyaçlarından diğer nisab mikdarı bir mala sahib olana da zekat verilemez; çünkü bu kimse varlıklı sayılır, ihtiyaçtan pozitif olarak elde yer alan malın ticaret eşyası, nakid para gibi gelişen bir mal yahut ev ve ev eşyası gibi artmayan bir mülk olması ayrım etmez
Ama zengin bir kimseye, beyhude şeklinde olan bir sadakanın verilmesi caizdir Bu yönü iledir oysa, vakıfların sadaka kısmından farzedilen gelirlerini vakfiye senedi uyarınca, zengin kimselerin almaları da helal bulunmuştur Bu bir bağış ve ikram yerindedir
Kendisine zekat verilecek kimse, zekatı alma zamanında zekat almaya ehil bulunmalıdır Bu ehliyetin daha sonra kaybolması, peşin verilen zekatın sıhhatine engel olmaz
Buna tarafından, bir malın zekatı daha sene dolmadan bir fakire verildikten daha sonra, sene henüz sona ermeden o yoksul varlıklı olsa veya ölse, o malın zekatını tekrar vermek gerekmez ve böyle bahşedilen zekat da geri alınamaz Çünkü verilmesinden beklenen sevab kazanılmıştır
Bir kimse zekatını, zengin bir erkeğin (buluğa ermemiş) ufak çocuğuna veremez Çünkü bu çocuk, babasının malı ile varlıklı sayılır Lakin varlıklı bir kadının yoksul ve yetim olan ve babası müslüman olan çocuğuna zekat verilebilir Çünkü bu çocuğun nesebi, baba göre sabittir; anasının serveti ile zengin sayılmaz
Tekrar, bir kimse zekatını, zengin bir adamın yoksul ve müslüman olan babasına veya zengin bir adamın fakir ve müslüman olan (buluğa ermiş) büyük çocuğuna ya da o şahsın yoksul ve müslüman bulunan zevcesine verebilir Çünkü bunlar birer şahıs olarak tasarrufa ehildirler, birbirlerinin serveti ile varlıklı sayılmazlar
Zekat, müslüman olmayanlara verilemez Çünkü zekat müslim olan fakirlerin hakkıdır Bir hadisi şerifde: Zekatı, müslümanların zenginlerinden alıp fakirlerine veriniz,buyurulmuştur Bunun için müslüman olmayanlar zekat vermekle sorumlu değillerdir Bu ibadet, müslümanlara ait dinî ve içtimaî (sosyal) bir görevdir Bu göreve ortaklık etmeyenlerin bundan kullanım hakları olamaz
Yalnız İmam Züfer, zekatın zimmîlere (İslam idaresi altındaki gayri müslimlere) de verilmesini caiz görmüştür Çünkü zekattan maksad, bir ibadet yolu ile yoksul kimseleri ihtiyaçtan kurtarmaktır Bu maksad da, fakir zimmîlere zekatı vermekle elde edilir bununla birlikte nafile sanılan sadakaların zimmîlere verilebileceğinde ittifak vardır
Zekatı akrabaya tahsis etmek daha faziletlidir Şöyle ama: Önce muhtaç olan erkek veya kız kardeşlere, sonradan bunların çocuklarına, sonra amcalara, halalara, sonra bunların çocuklarına; daha sonra dayılara, teyzelere ve bunların çocuklarına, sonra akraba sayılan diğer yakınlara belirlemek daha faziletlidir Bunlardan sonradan da fakir komşulara ve iş arkadaşlarına vermekte fazilet vardır
Zekatı, malın bulunduğu yerdeki fakirlere vermelidir Yıl sonunda diğer memleketlerdeki fakirlere gönderilmesi mekruhtur Ancak kendilerine zekat gönderilecek kimseler, akraba iseler veya malın bulunduğu yerdeki fakirlerden daha yoksul iseler, o zaman uzakta olan bu gibilere gönderilmesinde kerahet olmaz
bununla beraber zekatı, daha senesi dolmadan diğer bir memlekete göndermekte bir sakınca yoktur
Bayramlarda ve öteki günlerde yoksul olan hizmetçilere veya çocuklara ya da müjde getiren fakir kimselere verilecek bahşişlerin zekat niyeti ile verilmesi caizdir
Bahşedilen bir zekat, fakir göre veya yoksul olan çocuğun ve mecnunun velisi veya vasisi tarafından alınmadıkça tamam olmaz
Fakir olan bir bunağın veya buluğa yaklaşmışın ya da paranın kıymetini bilip aldanmayacak bir yaşta bulunan çocuğun zekatı alması yeterlidir
Bir kimse zekatını saptamak için araştırma yapıp zekata ehil olduğunu anladığı bir adama zekatını verir de, doğrusu o adamın zekata ehil olduğu meydana çıkarsa, ittifakla bu zekat caiz olur Aksine durumu anlaşılamaz ya da varlıklı olduğu daha sonra meydana çıkarsa, İmamı Azam ile İmam Muhammed'e göre, tekrar zekat geçerli olur
Ama araştırma yapmaksızın ve zekata ehil olup olmadığını hiç paldır küldür zekat verilecek olsa, geçerli olursa da, zekata ehil olmadığı sonra meydana çıkarsa, baştan zekatı saptamak gerekir Çünkü araştırma işinde noksanlık yapılmıştır
Zekata ehil olup olmadığında şübhe edilen bir kimseye araştırma yapmaksızın verilen zekat, geçerli olmamak tehlikesindedir Eğer daha sonra o kimsenin yoksul olduğu meydana çıkmış olursa, zekat yerini bulmuş olur, değilse olmaz
Seçme Parça *
Bir kimse, kendi zekatını yoksul yer alan zevcesine, usulüna (babasına, dedesine, anasına ninesine) ve füruuna (çocuklarına, çocuklarının çocuklarına) veremez İddet beklemekte olan boşanmış zevcesine de veremez Çünkü buna vereceği zekatın yararı kısmen de olsa kendisine ait bulunmuş olur Ancak bu fayda, tamamen kendisinden kesik bulunmalıdır
İmamı Azam'a tarafından, bir kadın da zekatını, yoksul bulunan kocasına veremez Çünkü adete kadar, aralarında bir fayda ortaklığı vardır, iki İmama göre, kadın yoksul olan kocasına zekatını verebilir
Esas ihtiyaçlarından diğer nisab mikdarı bir mala sahib olana da zekat verilemez; çünkü bu kimse varlıklı sayılır, ihtiyaçtan pozitif olarak elde yer alan malın ticaret eşyası, nakid para gibi gelişen bir mal yahut ev ve ev eşyası gibi artmayan bir mülk olması ayrım etmez
Ama zengin bir kimseye, beyhude şeklinde olan bir sadakanın verilmesi caizdir Bu yönü iledir oysa, vakıfların sadaka kısmından farzedilen gelirlerini vakfiye senedi uyarınca, zengin kimselerin almaları da helal bulunmuştur Bu bir bağış ve ikram yerindedir
Kendisine zekat verilecek kimse, zekatı alma zamanında zekat almaya ehil bulunmalıdır Bu ehliyetin daha sonra kaybolması, peşin verilen zekatın sıhhatine engel olmaz
Buna tarafından, bir malın zekatı daha sene dolmadan bir fakire verildikten daha sonra, sene henüz sona ermeden o yoksul varlıklı olsa veya ölse, o malın zekatını tekrar vermek gerekmez ve böyle bahşedilen zekat da geri alınamaz Çünkü verilmesinden beklenen sevab kazanılmıştır
Bir kimse zekatını, zengin bir erkeğin (buluğa ermemiş) ufak çocuğuna veremez Çünkü bu çocuk, babasının malı ile varlıklı sayılır Lakin varlıklı bir kadının yoksul ve yetim olan ve babası müslüman olan çocuğuna zekat verilebilir Çünkü bu çocuğun nesebi, baba göre sabittir; anasının serveti ile zengin sayılmaz
Tekrar, bir kimse zekatını, zengin bir adamın yoksul ve müslüman olan babasına veya zengin bir adamın fakir ve müslüman olan (buluğa ermiş) büyük çocuğuna ya da o şahsın yoksul ve müslüman bulunan zevcesine verebilir Çünkü bunlar birer şahıs olarak tasarrufa ehildirler, birbirlerinin serveti ile varlıklı sayılmazlar
Zekat, müslüman olmayanlara verilemez Çünkü zekat müslim olan fakirlerin hakkıdır Bir hadisi şerifde: Zekatı, müslümanların zenginlerinden alıp fakirlerine veriniz,buyurulmuştur Bunun için müslüman olmayanlar zekat vermekle sorumlu değillerdir Bu ibadet, müslümanlara ait dinî ve içtimaî (sosyal) bir görevdir Bu göreve ortaklık etmeyenlerin bundan kullanım hakları olamaz
Yalnız İmam Züfer, zekatın zimmîlere (İslam idaresi altındaki gayri müslimlere) de verilmesini caiz görmüştür Çünkü zekattan maksad, bir ibadet yolu ile yoksul kimseleri ihtiyaçtan kurtarmaktır Bu maksad da, fakir zimmîlere zekatı vermekle elde edilir bununla birlikte nafile sanılan sadakaların zimmîlere verilebileceğinde ittifak vardır
Zekatı akrabaya tahsis etmek daha faziletlidir Şöyle ama: Önce muhtaç olan erkek veya kız kardeşlere, sonradan bunların çocuklarına, sonra amcalara, halalara, sonra bunların çocuklarına; daha sonra dayılara, teyzelere ve bunların çocuklarına, sonra akraba sayılan diğer yakınlara belirlemek daha faziletlidir Bunlardan sonradan da fakir komşulara ve iş arkadaşlarına vermekte fazilet vardır
Zekatı, malın bulunduğu yerdeki fakirlere vermelidir Yıl sonunda diğer memleketlerdeki fakirlere gönderilmesi mekruhtur Ancak kendilerine zekat gönderilecek kimseler, akraba iseler veya malın bulunduğu yerdeki fakirlerden daha yoksul iseler, o zaman uzakta olan bu gibilere gönderilmesinde kerahet olmaz
bununla beraber zekatı, daha senesi dolmadan diğer bir memlekete göndermekte bir sakınca yoktur
Bayramlarda ve öteki günlerde yoksul olan hizmetçilere veya çocuklara ya da müjde getiren fakir kimselere verilecek bahşişlerin zekat niyeti ile verilmesi caizdir
Bahşedilen bir zekat, fakir göre veya yoksul olan çocuğun ve mecnunun velisi veya vasisi tarafından alınmadıkça tamam olmaz
Fakir olan bir bunağın veya buluğa yaklaşmışın ya da paranın kıymetini bilip aldanmayacak bir yaşta bulunan çocuğun zekatı alması yeterlidir
Bir kimse zekatını saptamak için araştırma yapıp zekata ehil olduğunu anladığı bir adama zekatını verir de, doğrusu o adamın zekata ehil olduğu meydana çıkarsa, ittifakla bu zekat caiz olur Aksine durumu anlaşılamaz ya da varlıklı olduğu daha sonra meydana çıkarsa, İmamı Azam ile İmam Muhammed'e göre, tekrar zekat geçerli olur
Ama araştırma yapmaksızın ve zekata ehil olup olmadığını hiç paldır küldür zekat verilecek olsa, geçerli olursa da, zekata ehil olmadığı sonra meydana çıkarsa, baştan zekatı saptamak gerekir Çünkü araştırma işinde noksanlık yapılmıştır
Zekata ehil olup olmadığında şübhe edilen bir kimseye araştırma yapmaksızın verilen zekat, geçerli olmamak tehlikesindedir Eğer daha sonra o kimsenin yoksul olduğu meydana çıkmış olursa, zekat yerini bulmuş olur, değilse olmaz
Seçme Parça *