Zaffer Akkas Güzele Nasıl da güzel çalıyor ulan bu herif kemanı Çay da soğumuş Isıtsam mı? Niye bitti ki bu rakı? Başım dönse ya, midem bulansa bile razıyım Boğazım ağrıyor Sigarayı mı değiştirmeli, bırakmalı mı yoksa? Nasıldı bunun sözleri? “Sevdim bir genç kadını ya sonrası? Bunaldım İyi de çıkaracak bir şey kalmadı oysa üstümde Duşun altına giriversem bari Ilık ılık akıverse Yumuşacık, tertemiz Ama daha hemen şimdi kurulandım, saçlarım bile kurumadı az önce Kenan mı fazla seviyor Günsel’i , Günsel mi fazla seviyor Kenan’ı? Kaset bitti Akarsu soğudu Ben hala ayığım Yetmedi ama iki bardak Lanet olsun! Olmuyor, bir türlü veremiyorum kendimi Yazmayı denedim, kelimeler kaçtı; iki tek attım, rakı bitti Akarsu demledim Tek başıma tango yaptım Bir Gün Tek Başına’yı okudum, okumaya daldım Şiir okudum Türkü söyledim Kovamadım seni! DEĞIL BE GÜZEL, HATA ETTİM! TUTUP ŞAP DİYE ÖPMELİYDİM O KÜÇÜCÜK AĞZINDAN, AVUÇLARIMA ALIP YUVARLACIK YÜZÜNÜ YA İTELEYİP TERSLERDİN VEYA Salı günü miting var, şiir ezberlemeliyim Koca okula ayıp olur elde kağıt şiir okursam Sonar yazmalıyım birazcık Fakat cümleler benden kaçıyor Aklımdasın Telefonum da açık ara sıra dıtlıyor Doğu, çocukları ayaklandırmış Üstü kapalı teselli cümleleri sıralanıyor ardı ardına Karşımda Güney Yatırmış başını omzuma, çay içiyor Dolanma be Başarı o kadar çılgın dana gibi Eksik sonradan çıkar kazanç alt katta ki manya karı “Hayırdır oğlum? Apartmanı mı yıkmaya çalışıyordun? Hadi oradan diyemem ama Aklıma Murathan’ın öyküsü geliyor Boyacıköy’de Kanlı Bir Aşk Cinayeti Film yapacaktım güya Senaryosunu nereye koydum ama? “Adam durakta otobüs bekler Gelin arabası gelir, duru durağın karşısındaki lokantanın önünde Gelin, güvey, üç de adam inerler arabadan, girerler lokantaya Adam geline bakar, bir zaman daha sonra da gelinin gözleri kilitlenir adama Yemek biter Gelin, güvey ve adamlar kalkarlar Adam duraktan çıkıp, gelinin yanında kazanç Elini tutar; “Seni seviyorum der Gözleri açıktır, ama ıslak Sonun başlangıcı gibidir gözleri Yeniden eder; “Seni seviyorum N’olur gitme Gelin adama bakar, sonun başlangıcını görmüştür o da Gülümser yine de gerçi iki damla yaş süzülür gözlerinden yanaklarına, kimseler görmezAdama döner daha bir sıkar, elini sıkan adamın elini “Fazla geç! der, “Fazla geç kaldın ben de seni seviyorum ama geç kaldın Bu diyalog kimine tarafından uzun, kimine göreyse kısacık sürer Adam elini redingotunun cebine sokar Bir tabanca çıkarır Bir gül uzatır gibi doğrultur geline “Seni seviyorum der, “Seni fazla seviyorum N’olur gitme Gelin gülümser Sonun da sonu gelmiştir “Geç kaldın der, “Fazla geç kaldın Adam tetiği çeker Bu benim özetim Öykünün aslı fazla daha uzun Benim senaryom daha öbür İstersen anlatırım bundan başka şiiri var Murathan’ın, “Yalnız Bir Opera Orada der ancak: “Ne sen dönebilirsin bana, ne de ben kapıyı açabilirim sana Sen de kapılardan bahsettin bu gün Aralık bıraktığın kapı var ya, o kapı işte Yalnızca seyredebiliriz birbirimizi Ben o kapıdan geçemeyecek değin büyüdüm Ne sen gelebilirsin bu yana, ne de ben geçebilirim öte yana Ben de bir masaldan, bir diyalog anlattım sana bu gün Ne kavuşması mümkündür, ne de ayrılması Sen de onayladın DEĞIL BE GÜZEL, HATA ETTİM! TUTUTP ELİNİ, BAĞRIMA SOKMALIYDIM YA KAÇARDIN YA DA Saat 2’ye geliyor Çayı ısıttım, her yerde soğudu Kaset tekrar bitti Lakin bitmedi yazacaklarım Telefonum açık hala Fakat neden çalmıyor? 5’e çeyrek kalaya var daha Beklesem mi? Beklemeli miyim? Bir Gün Tek Başına’yı okuyorum Fakat tekrar yalnız başıma Dizlerin değil fakat başımı yatırayım Duymazsın oysa sesimi, okusam da nafile Üşüyorum güzel Alnımda ter boncuk boncuk lakin ben üşüyorum güzel Ne diyordu Yunus “Ben güzele hoş demem, güzel benim olmayınca Ben diyorum işte, Yunus ne karışır? Midem kazınıyor Ağzım zehir, sigaradan genzim yanıyor Yesem mi kurabiyelerinden bir kaçını? Yersem biter Toprak çanak bana bakıyor, ben ona Ya sen neredesin? Dalga sesleri kulaklarımdaSinsi sinsi yaklaşıyor baş ağrısı Geç kalmıştı, buyursun gelsin Bir o eksikti acıyan yerlerimin yanında! Dağılmıştım, bundan böyle hiç toparlanamam “Ne kavuşması mümkündür, ne de ayrılması Baskı meslek bizim sevdamız dedi adam Onayladı kadın, “Haklısın Hatırlayamadım, oraya da geliyor muydu dalga sesleri? Sevmek hoş şey be hoş Dehşet hoş şey Hoş de, dokunamazsam gül tenine, al al olmazsa yanakların sevgilim dediğimde, ağzından çıkmazsa sevda sözleri, ağzından çıkıp da kulağıma varmazsa ne işe yarar ama hoşlanmak hoş? YOK BE GÜZEL, HATA ETTİM! KOACAMAN SARILMALIYDIM SANA IRI SARILIP İÇİME ALMALIYDIM SENİ DENEDİM SOĞUKTUN BETON KADAR ÇARPTIM DUVARA DÜŞTÜM DÜŞERKEN GÖRDÜN MÜ BENİ HOŞ? Keloğlan canavarın mağarasında, canavarın uyumasını beklerken, parmağını kesip tuzlu basarmış yarasına, uyumamak için Yüreğim sancıyor hoş Yüreğim yanıyor, nefret acıyor Parmağımı kırsam yüreğimin acısını bastırır mı hoş? İyi de duvar niçin kaçıyor? Ben kanıyorum da sen üşüyor musun hoş? Uyku bastırıyor Kaset yine bitti Dere da bitti Bir sigara daha yaktım yanan boğazıma inat Telefonum hala açık Lakin o da bana inat çalmıyor Çalsın be hoş! Dalgalar çarpıyor cümlelerime Duyuyor musun dalga seslerini hoş? Yalnızım hoş Çok yalnızım Üşüyorum güzel Gel güzel Kaçma hoş Kırma be hoş, kırdırma Nen varsa al da gel hoş Yükle sırtıma, korkma taşırım ben Gel güzel Gecikme hoş, geciktirme