Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Yeterince Bağlanma!

Yeterince Bağlanma!
0
42

Garfield

FD Üye
Katılım
Ocak 9, 2022
Mesajlar
42,750
Etkileşim
1
Puan
36
Yaş
46
F-D Coin
80


Doğum ile birlikte hayata adım adım tutanmaya başlayan bebek, annenin bakım vermesi ile bağlanma güdüsünün oluşmaya başlar, başlamanın da ötesinde gelişmeye başlar. Bağlanma davranışı içgüdüsel bir davranıştır ve insan sosyal etkileşimler yaşamaya hazır ve donanımlı olarak doğar. Bağlanma davranışlarının biçim ve nitelikleri bakım verenin tutumlarıyla şekillenir. Bowlby bu birincil örüntülerin bireyin yaşamı boyunca sosyal ilişkilerinde farkında olunmaksızın işlerliklerini sürdürdüklerini belirtmiştir.

Bebek doğduğu andan itibaren anne veya bakım veren kişi tarafından karşılıklı yüz yüze işaretleşmeler sosyal iletişimi başlatır. Bakım veren kişi bebeğe gönderilen sinyaller ile çocuğun içsel tepkileri belirlenir. Çocuk kendine özgü ritimleri içselleştirmeye başlar. Yeterince verilen tepkiler ile çocuğun olumlu bir içsel bütünlük oluşturması pekişir ve yeterince bağlanma gelişir. Kastedilen yeterince bağlanma şu şekilde de tanımlanabilir; Winnicott’un önemli kavramlarından biri olan ‘’yeterince iyi anne’’ dediği durum, çocuğun her şeyinin karşılanması değil, ihtiyacı kadar destek olunması karşılanması söz konusudur. Anne, bebeğe ihtiyacı kadar destek verdiğinde kendi ihtiyaçları ile mücadele etmesini öğretmiş olur. Kendi bütünlüğünü sağlayan şey tam da budur. Bunların aksine sınırsız her ihtiyacını karşılamak çocuğun önündeki en büyük engeldir. Bu durumda da çocuğun mücadele edememesi çaba harcayamaması anneye muhtaç olmasıdır. Anneye muhtaç olan çocuğun, güvenli bir bağlanma gerçekleştiremediğini söyleyebiliriz. Güvenli bağlanamayan çocuk ise hayatla mücadele edemediği için kararlarının netliğini belirleyemez, yalnız kalamaz her an anneye ihtiyaç duyar ve hareket alanı sınırlı kalır. Yani kişilik bütünlüğü kaybolur ve anneye bağımlı hale gelir. Annesine bağımlı hale gelen çocuk ilerleyen yetişkinlik döneminde çevresindeki insanlar ile de güvene dayanan ilişkiler kuramaz. Güvenli ilişkiler kuramayan kişiler yani yeterince olgunlaşamayan kişiler sürekli olarak ‘’ama ben bunu tek başıma yapamam’’ veya ‘’buna karar veremiyorum keşke yanımda birisi olsa’’ gibi içsel bir karmaşayla zihni bulanır. Kendilerine destekleyici, yön verici kişileri hayatlarına dahil ederler ki kendi kararsızlığına karşı net bir sınır, bir belirleyicilik atfedebilsin ve böylelikle annesi ile bu zamana kadar bağımlı olan kişi başkasına karşı bu bağlayıcı görevi teslim eder. Ve sürekli çevrelerindeki kişiler tarafından kendini şekillendirmeye muhtaç olarak kalır.

Kaynakça

Eğilmez, A. (2013). Bağlanmanın Nörobiyolojisi. Psikeart, 26, 8 - 11.


 
858,505Konular
982,809Mesajlar
33,076Kullanıcılar
CvvhvvSon üye
Üst Alt