Yeşilçam'da yarım asırlık Sultan sultan türk filmi türkan şoray a taşkent film festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülü kazandıran film melekmi şeytanmı türk filmi full izle melek mi iblis mı full izle 1549309336 1549309336 yesilcamdayarimasirliksultan5c5895a1255d7yesilcamdayarimasirliksultan5c5895a1255d7 http:imagehaber7comhaber119814Beyazperde’ye adım attığı günden bu yana yediden yetmişe herkesin gönlüne o yeniden hiç yıkılmayacak şekilde tahtını kuran Türk Sinemasının 48 yıllık ‘Sultan’ı Türkan Şoray Türk Sineması efsanesinin bugünkü durağında, Beyazperde’ye adım attığı günden bu yandan yediden yetmişe herkesin gönlüne o bir daha hiç yıkılmayacak şekilde tahtını kuran ‘Sultan’ lakaplı, Türk Sineması’nın Sultanı Türkan Şoray Yolculukların en güzeliydi şüphesiz onunkisi… Nostalji'nin başladığı yerden Yeşilçam durağına değin… Evet, 28061945’de İstanbul’da hayata gülümser Türkan Sultan… Fatih Kız Lisesi orta bölümünün arkasından az önce 15 yaşındayken bir ömre değer gördüğü sinemanın o büyülü perdesini aralar Bu tanışma, 1960 yılında ‘Köyde Bir Kız Sevdim’ adlı yapıttır… Bu, sinemadaki birincil gülüşü, çamın birincil dalıdır bundan böyle… xfUid21549309336 1549309336 yesilcamdayarimasirliksultan5c5895a14b809yesilcamdayarimasirliksultan5c5895a14b809 http:imagehaber7comhaber119813 Iri bir çam… Türk sinemasının gelmiş geçmiş en güzel kadını olarak anılan Sultan Türkan, 1960’larda araladığı perdeden böylelikle içeri girip Türk izleyicisinin gönlünde bir anda diğer kimsenin alamayacağı bir yer edinir, bir zamana altın harflerle kazıtır yaklaşık olarak, Sultanı olur Türk izleyicisinin bir anda… ‘Güzel, kırılgan, çekingen, hırçın ve ulaşılmaz, sevimli, inatçı, zeki ve bazan da sevgiye yenilmesine rağmen manâsız bir intikam’ karakterlerini çizdiği filmleriyle bir anda milyonların sevgisini kazanır Öyle ama, 1971 yapımlı ‘Melek mi Şeytan mı?’ adlı eserde; başlıca kızın (Türkan Şoray) babası bir kumpasa getirilip iflas ettirilir Adam da intihar eder Kızı babasının intikamını edinmek için harekete geçer Aleyhinde dört düşmanı vardır bir bir hepsinin felaketlerine neden olur fakat bir her birine ile aralarında bir aşk başlayacaktır Kısacası, sevgi yine yüreğindeki buzları eritmiştir Sultan’ın… Yeşilçam tarihinde yok nasıl olursa olsun tüm süre ve mekânlarda birkez Sultan gelmiştir hayata… Belki de, bizimle ağlayıp bizimle gülmesi, bizimle hüzünlenip bizimle paylaşmasıydı bizi bu denli O’naSultan’abağlayan… Yeşilçam’dan evimize bir güneş olarak doğuşuydu yüreğimizi ısıtan… Kara kaşlı kara gözlü Sultan güzelliği ve sinema aşkıyla bütünleşen yeteneğiyle yüzlerce sinema filminde ve birçok dizide başrol aldı Suna (2007), Hicran Sokağı (2007), Tatlı Hayat (2001), İkinci bahar (1998), Şahmaran (1993), Berdel 1990, Dila Hanım 1977, Asiye Nasıl Kurtulur?(1973), Sultan Gelin (1973), Yedi Kocalı Hürmüz (1971), Ateşli Çingene (1969gelincik rolünde), Çalıkuşu (1966), Köyde Bir Kız Sevdim (1960birincil filmi ve 15 yaşındadır demin Sultan) Toplumsal gerçekçilikle beraber köy ve büyük kasaba arasındaki yaşamı da, oralardabir yerlerde şayet bir çoğumuzun hatırına bile gelmeyecek hayatları da oynamıştır yaşamın tâ kendisi olarak… Evet, Sultan Gelin adlı yapıtta (Güzeller güzeli Sultan, en yüksek parayı veren zengin bir köylünün oğlu Osman’la evlendirilir Askerden çürüğe çıkarılan ve ileri derecede kalp hastası olduğu için hayatı tehlikede olan Osman, Sultan’a kocalık edemez Genç kız hayatın karşısına çıkardığı bütün sıkıntılara sabırla katlanmaya ve yaşamını sürdürmeye çalışır Ancak başlık parasının boş yere gideceğinden korkan aile oğullarını kaybettikten daha sonra Sultan’ın evden gitmemesi için en incitici törelerden birine başvurur Daha henüz yürüyen oğullarıyla Sultan’ı evlendirirler Anadolu’dan bölgesel bir dram ) olduğu gibi kimi gerçekleri dile getirir öyküsünde… 1978’de başrollerini Bulut Aras’la paylaştığı ‘Sultan’ adlı yapıtla tahtını daha bir sağlamlaştırır Şoray Usta yönetmen Kartal Tibet’in imzasıyla izleyicilerle buluşan bu eserde, gecekondu semtinde yaşamış, civar evlere temizliğe giden dört çocuklu dul bir kadındır Sultan (Türkan Şoray) Gönlünü minibüs şoförü Kemal'e (Bulut Aras) kaptırır Kemal'in muhtar babası, çevre yolu yapımı sebebiyle üzerinde gecekondu mahallesi yer alan arsalara göz dikmiştir… ) Böylelikle bir tutam da gecekondu mahallesi insanının sesi olur Sultan bazen 1549309336 1549309336 yesilcamdayarimasirliksultan5c5895a16ce35yesilcamdayarimasirliksultan5c5895a16ce35 http:imagehaber7comhaber119812 Yaşamın zorluğunu ve sevginin yola getirdiği hikâyesiyle… Bunun yanı sıra; Dönüş (1972), Buğulu Gözler (1970), Buruk Acı (1969), adlı 3 esere de imzasını atar Sultan Yılanı öldürseler (1981), Buruk acı (1969) adlı senaryolarını yanı sıra uzun yıllara yakın aldığı oyunculuk deneyimlerinin ve elbetteki sinema aşkıyla yeteneğinin buluşması sonucu bu defa şansını, yönetmenlikte dener ve pekâlâ başarılı olur Yönetmenliği yaptığı filmler, Yılanı Öldürseler (1981), Bodrum Hakimi (1976), Azap (1973), Dönüş (1972) 1977 yapımlı Atıf Yılmaz imzalı ‘Selvi Boylum Alyazmalım’la bir kez daha Türk izleyicisinin karşısında görücüye çıkar ve bu kere daha beğenilir… “Köylü kızı Asya ile kamyon şoförü İlyas birbirlerini severler İşleri bozulan İlyas Asya’nın karşısına pek çıkmak istemez ve bunalıma girerek Asya’yı terk eder Sahipsiz kalan Asya’ya ve çocuğuna Cemşit adlı bir yol yapımcısı sahip çıkar Yıllar daha sonra bir gün İlyas çıkagelir Asya derhal büyük aşkı ve kendisine kuvvet gününde kucak açan Cemşit aralarında bir seçim gerçekleştirmek zorunda kalır…“ “Sevgi nedir? Sevgi emektir? der kız ve âşık olduğu adamı; seven ve emek veren adam için bırakır… Harika şiirsel anlatımın Cahit Berkay’ın unutulmaz müziğiyle buluştuğu yapıt bununla birlikte Taşkent Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandıran Cengiz Aytmatov’un öyküsünden Beyaz Perde’ye uyarlanmış bir şahaser Bağlı burada Ahmet Mekin’in de başarılı rolü burada yadsınamaz Ve yine Atıf Yılmaz imzalı 1972 yılında çekilen Ateş Parçası’nda… Bir çadır tiyatrosunun gülü olan Azize yoksul, sıradan yaşamında küçük mutluluklar ve dürüst sevgilerle yetinmektedir Mert, altın kalpli, tebessüm eden bir kızdır Tiyatroda şarkı söyleyip soytarılık yaparak müşterileri eğlendirmektedir Niyet tavşanının çektiği faldan yakında hayatının erkeğiyle tanışacağını öğrenir Ve kısmeti yağmurlu bir gecede karşısına çıkar Sosyetenin seri çapkınlarından Tarık, genç kızı mecburen arabasına alınca hayatları varsayım edemeyecekleri ölçüde değişecektir Tarık hayatını şaşkınlık içinde eden baş belasından bir türlü yakasını kurtaramaz Azize ise birden hayatına giren bu fal prensine gönlünü çoktan kaptırmıştır Oysa Tarık nişanlıdır ve Azize ile aralarında kapanamayacak uçurumlar vardır İşte burada tonton amcasıyla (Nubar Terziyan), boncuğuyla (tavşan), palyaço sahneleri aranjör ve Türkan Şoray’a eşlik eden Müjdat Gezen’iyle, Tarık’ın palabıyık babası Ulvi Arman rolündeki Hulusi Kentmen’iyle ve de o hemen her filminde Sultan’ın seslendirdiği şarkılarla eşlik eden Belkıs Özeneri’yle ve de başlıca oğlan rolündeki Kartal Tibet’iyle (Tarık) ölesiye gönüllerde … “Çabuk vakitte hayatının erkeği çıkacak karşına, keza saadet, keza şöhret, keza para… Az acı sürüklemek de var hesapta lakin sonu aydınlık, nikah, tantana (bir dileke umutların bağlandığı ufak ve temiz hayatlar…) NayırnolamazHiç unutamadığım bir sahnesi ise her zaman o Cüneyt Arkın’a has konuşmalarıyla kulaklara bilinen olan, nayırnolamazlı replikleridir kuşkusuz Alev Parçası’nın Sadık uşağın sert hallerine karşın Azize’nin Tarık’a, “bu senden daha sert yahu, demesi üzerine Tarık’ın, “nöyledir diyaloguna ben gibi doymayışınızı görür gibiyim Olur Ya de daima içinden geldiği gibi bizden biri gibi konuşup hayata dalışıydı bizleri bağlayan… Halktan, içimizden biri olarak aniden gönülleri fethettiği kapıdan, usulca girdi, Türkan Sultan Ve aşk başlamıştı artık Azize’de fakat ona göre ayrı dünyaların insanıydılar zira Azize’nin çadır tiyatrosunda şarkı söyleyişi ve Tarık’a açıklayamadığı gerçekleri… “Çektiğim azaptan gönlüm inledi, ahımı bülbüller susup dinledi… Bilmezsin bu aşk bana neyledi, ne olur bir defa gülüver Fatma Fatma… Beste ve güftesi Burhaneddin Deran’a ait olan hicaz makamlı şarkısıyla Belkıs Özener’in sesiyle Türkan Şoray unutulur mu? … Şu diyalogu ise, Sultan’ın doğallığını bütün olarak kanıtıdır desek hiç de yalan olmaz… Kentmen, bu sevimli, herkesin gönlünde taht kuran hoş kızı pek bir sever Palabıyık Ulvi ile Çadır Kızı Azize’nin ; Kentmen, “şimdi insanların seni niye bu kadar fazla sevdiğini daha iyi anlıyorum Şoray, “kimse sevmez ki beni, patavatsızım… Kentmen, “harika… Şoray, “gevezeyim, aklıma il geleni söylerim… Kentmen, “çok iyi Şoray, “erkek gibiyim süsfilan bilmem… Kentmen, “gibisi can sağlığı… Şoray, “alay mı ediyorsun posbıyık? Kentmen, “posbıyık mı? Şoray, biraz da küfürbaz konuşurum, bıyıkların o karda çok yakışıyor fakat deyince, Kentmen, şöyle bir bıyıklarını burarak, hafiften başlayan gülümsemesini öylesine kahkahaya çevirir oysa bu sahne defalarca fakat daima aklımda yer edinmiştir… Ve o gün, nişan hediyesi olarak posbıyık Kentmen’in değerli bir kolye vermesi üstüne gönlü varlıklı Türkan Sultan, hediyeyi reddederek, “posbıyıklarınızdan alacağım iki öpücük bana dünyanın en değerli hediyesidir şeklindeki tavrıyla, sevgiden ördüğü koca çamın bir dalını, yeşil bir dalını daha uzatır bu vesile ile bizlere… Evet, bir sultan geçti Yeşilçam’dan… Bir Sultan araladı olanca büyüsüyle Beyazperde’yi… Türk Sineması’nın Sultanı Türkan Şoray şüphesiz ki fazla lakin koskocoman bir mirası bıraktı bizlere… Gelin o büyük mirasa (Yeşilçam’a, Türk Sineması’na), defalarca beraber sahip çıkalım… Yaşatalım onu en dar ve en geniş vakitlerde bile… Gündoğumundan, günbatımına kadar… haber7