nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Dervişin biri dağa çekilmiş, sadece ibadetle meşgul olurdu
Yalnızlık, onun en yakın dostuydu Allah kadar ihsan
edilen mânevî nimetler içerisindeydi
Dağda değişik meyve ağaçları vardı Meyvelerle besleniyordu
Bir gün kendi kendine söz vererek,
''Bu meyveleri dalından koparmayacağım Rüzgârdan ya da
kendiliğinden düşen meyveleri yiyeceğim'' dedi
Sınav vakti gelinceye dek, derviş sözüne vefalı kaldı Bir
ara esinti, tam beş gün armut düşürmedi Armutlar ağaca
çakılmıştı sanki Dervişin açlıktan ateşi çıktı, sabrı
kalmadı
Esinti bir ağacın dalındaki meyveleri âdeta ağzına sokarcasına
eğiyordu Derviş sabretti Elini uzatmadı Fakat gözünü dalda
nazlı nazlı sallanan armutlardan alamadı Esinti bir daha dalı
eğdiğinde dayanamadı Açlığın verdiği ıstırapla, armutları
koparıp yedi Kendi kendine vermiş olduğu sözden döndü Biraz
sonradan bulunduğu yere, yirmiotuz dek hırsız geldi
Çaldıkları malları paylaşmaya başladılar Eşyaları paylaşırken
sultanın adamları baskın yapıp, suç üstü hırsızları yakaladı
Dervişi de onlardan sanarak birlikte götürdüler Orada
yakalanan hırsızların hepsinin sol ayakları ile sağ ellerini
kestiler Dervişin de sağ elini kestiler Sol ayağını
kesecekleri sırada derviş Allah'a iltica etti ve,
''Allahım, elim yeminime vefalı olmadı Meyve kopardığı için
kesilmeyi adalet etti Ayağımın ne suçu var?'' dedi
Bunun üstüne bir atlı hızla gelerek cellâta seslendi:
''Ey köpek! Yaptığın işe bak Bu zat Allah'ın seçkin
kullarından filan zattır'' dedi Cellât aniden ne yapacağını
şaşırdı Fazla üzüldü Yapılan yanlışlığı gidip komutana haber
verdi
Komutan, yalınayak koşarak geldi Dervişin sağlam eline
yapışarak, ''Allah şahidimdir oysa, kim olduğunu bilmiyordum
Yaptığım bu çirkin işten dolayı bizi affet Hakkını helâl et''
dedi
Derviş komutana,
''Ben günahımı da başıma gelen bu işin sebebini de biliyorum
Sözümden döndüğüm için, Allah'ın adaleti elimi aldı Onun
hükmüne elim, ayağım, içim, dışım, her şeyim feda olsun Sen
üzülme Bu benim kaderim Senin bir suçun değil Hakkımı sana
helâl ediyorum'' dedi
O günden daha sonra dervişin adı, halk müziği aralarında ''eli kesilen
şeyh'' olarak anılmaya başladı
Kendisine otlardan, sazlardan bir kulübe yaptı Başına gelene
sabrederek, orada rabbini zikretmeye devam etti Sepet örerek
geçimini sağladı
Bir gün bir seveni habersizce ziyaretine geldiğinde, şeyhi iki
eliyle sepet örerken gördü Şeyh kaşlarını çatarak, ''Neden
yanıma gelirken seslenip izin almadın? Sırrıma vâkıf oldun''
diyerek çıkıştı
Adam özür demeç ederek,
''Sizi fazla sevdiğim ve özlediğim için böyle davrandım Kötü
bir niyetim yoktu'' dedi Şeyh gülümseyerek,
''Peki, öyleyse gel Ama bu sırrı kimseye söyleme Benim iki
elimle sepet ördüğümü kimse bilmesin'' dedi
Bir müddet sonradan başkaları da kulübenin penceresinden bakıp,
şeyhin iki elle sepet ördüğünü gördüler Sağda solda anlatmaya
başladılar
Şeyh kerametinin millet arasında yayılmasına fazla üzüldü ''Yâ
rabbi! Ben bunu gizlemeye çalıştım Sen açığa çıkardın
Hikmetini sen bilirsin'' diye dua etti Bunun üzerine
kendisine Cenâbı Yargı'tan şöyle ilham geldi:
''Elin kesildiğinde sana inanmayanlar, Adalet yolunda gösterişçi
ve riyakâr olduğu için, Allah onu insanlara rezil etti'
dediler İnsanların seni inkâr ederek ya da hakkında kötü zanna
kapılarak gazabıma uğramalarını istemedim Senin bu halini
onlara göstererek, utanmalarını ve dedikoduyu bırakmalarını
istedim''
MESNEVİDEN *
Yalnızlık, onun en yakın dostuydu Allah kadar ihsan
edilen mânevî nimetler içerisindeydi
Dağda değişik meyve ağaçları vardı Meyvelerle besleniyordu
Bir gün kendi kendine söz vererek,
''Bu meyveleri dalından koparmayacağım Rüzgârdan ya da
kendiliğinden düşen meyveleri yiyeceğim'' dedi
Sınav vakti gelinceye dek, derviş sözüne vefalı kaldı Bir
ara esinti, tam beş gün armut düşürmedi Armutlar ağaca
çakılmıştı sanki Dervişin açlıktan ateşi çıktı, sabrı
kalmadı
Esinti bir ağacın dalındaki meyveleri âdeta ağzına sokarcasına
eğiyordu Derviş sabretti Elini uzatmadı Fakat gözünü dalda
nazlı nazlı sallanan armutlardan alamadı Esinti bir daha dalı
eğdiğinde dayanamadı Açlığın verdiği ıstırapla, armutları
koparıp yedi Kendi kendine vermiş olduğu sözden döndü Biraz
sonradan bulunduğu yere, yirmiotuz dek hırsız geldi
Çaldıkları malları paylaşmaya başladılar Eşyaları paylaşırken
sultanın adamları baskın yapıp, suç üstü hırsızları yakaladı
Dervişi de onlardan sanarak birlikte götürdüler Orada
yakalanan hırsızların hepsinin sol ayakları ile sağ ellerini
kestiler Dervişin de sağ elini kestiler Sol ayağını
kesecekleri sırada derviş Allah'a iltica etti ve,
''Allahım, elim yeminime vefalı olmadı Meyve kopardığı için
kesilmeyi adalet etti Ayağımın ne suçu var?'' dedi
Bunun üstüne bir atlı hızla gelerek cellâta seslendi:
''Ey köpek! Yaptığın işe bak Bu zat Allah'ın seçkin
kullarından filan zattır'' dedi Cellât aniden ne yapacağını
şaşırdı Fazla üzüldü Yapılan yanlışlığı gidip komutana haber
verdi
Komutan, yalınayak koşarak geldi Dervişin sağlam eline
yapışarak, ''Allah şahidimdir oysa, kim olduğunu bilmiyordum
Yaptığım bu çirkin işten dolayı bizi affet Hakkını helâl et''
dedi
Derviş komutana,
''Ben günahımı da başıma gelen bu işin sebebini de biliyorum
Sözümden döndüğüm için, Allah'ın adaleti elimi aldı Onun
hükmüne elim, ayağım, içim, dışım, her şeyim feda olsun Sen
üzülme Bu benim kaderim Senin bir suçun değil Hakkımı sana
helâl ediyorum'' dedi
O günden daha sonra dervişin adı, halk müziği aralarında ''eli kesilen
şeyh'' olarak anılmaya başladı
Kendisine otlardan, sazlardan bir kulübe yaptı Başına gelene
sabrederek, orada rabbini zikretmeye devam etti Sepet örerek
geçimini sağladı
Bir gün bir seveni habersizce ziyaretine geldiğinde, şeyhi iki
eliyle sepet örerken gördü Şeyh kaşlarını çatarak, ''Neden
yanıma gelirken seslenip izin almadın? Sırrıma vâkıf oldun''
diyerek çıkıştı
Adam özür demeç ederek,
''Sizi fazla sevdiğim ve özlediğim için böyle davrandım Kötü
bir niyetim yoktu'' dedi Şeyh gülümseyerek,
''Peki, öyleyse gel Ama bu sırrı kimseye söyleme Benim iki
elimle sepet ördüğümü kimse bilmesin'' dedi
Bir müddet sonradan başkaları da kulübenin penceresinden bakıp,
şeyhin iki elle sepet ördüğünü gördüler Sağda solda anlatmaya
başladılar
Şeyh kerametinin millet arasında yayılmasına fazla üzüldü ''Yâ
rabbi! Ben bunu gizlemeye çalıştım Sen açığa çıkardın
Hikmetini sen bilirsin'' diye dua etti Bunun üzerine
kendisine Cenâbı Yargı'tan şöyle ilham geldi:
''Elin kesildiğinde sana inanmayanlar, Adalet yolunda gösterişçi
ve riyakâr olduğu için, Allah onu insanlara rezil etti'
dediler İnsanların seni inkâr ederek ya da hakkında kötü zanna
kapılarak gazabıma uğramalarını istemedim Senin bu halini
onlara göstererek, utanmalarını ve dedikoduyu bırakmalarını
istedim''
MESNEVİDEN *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.