iltasyazilim
FD Üye
Kur`lahza`a el basarak yemin etmek, daha sonra da karışıklığa itmek günah mı
yemin edip yemin karışıklığa itmek
ant bozma kefareti
ant bozmanın kefareti
En iyisi, dilimizi yemine alıştırmamaktır Ama her hal ve şartta yeminle ilgili dini hükümleri bilmemizde fayda vardır Bilmeden yanlış yere yaptığımız yeminleri, sonradan doğrusunu öğrendiğimizde bozarak kefaretini ödemek daha doğrudur Örneğin falanca kişiyle hiç konuşmayacağım diye yemin eden birisi, öfkenin gayzı ve garazı dindikten sonra mutlaka barıştırılmalı, yaptığı yemin için ise kefaret yolu gösterilmelidir Çünkü Müslüman`ın Müslüman`a küskün durması gibi bir günaha, yemin yüzünden ölünceye kadar yok, bir gün bile katlanılmaz Katlanılırsa daha büyük bir günah tamamlanmış olur
Gerek geçmişe dönük haberlerle ilgili yalan yere bile bile yapılan yeminler için, gerekse geleceğe dönük akit ve sözleşmelerle ilgili yalan yere bile bile yapılan yeminler için kefaret ödemek Allah`ın emridir, yani farzdır Bu tür yeminlerle eğer birisine hasar vermişsek ve bir kul hakkını ihlal etmişsek, yapmamız gereken işler daha da karmakarışık haline gelir Bu durumda:
a) Önce, zararı telafi etmeli ve kul hakkını ortadan kaldırmalıyız
b) Sonra, hakkını ihlal ettiğimiz kişiden helallik istemeliyiz
c) sonra yalan yere ant ettiğimiz için Cenabı Allah`a tövbe ve istiğfar etmeliyiz
d) Son olarak da, yaptığımız yeminle ilgili laf konusu kefareti ödemeliyiz
Kefaretleri hükme bağlayan ayet şöyledir: `Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden nedeniyle sizi sorumlu tutmaz, ama mahsus yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu miktar Bunun da kefareti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek yoksa onları giydirmek yahut da bir esir azat etmektir Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin kefareti işte budur Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin) Allah size ayetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz!`
Ayetin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere; yalan yere yapılan her bir yemin için ilk önce:
1 On fakiri yedirmek,
2 On fakiri giydirmek,
3 Mü`min bir esir azad etmek şıklarından herhangi birisi seçim edilir
Eğer bunları yapmaya imkan bulunamaz ya da bunlara zor yetirilemezse, yalan yere yapılan her bir yemin için üç gün oruç tutulur
Mahsus yalan yere yapılan her bir ant için ayrı ayrı edinmek üzere benzer işlemler tekrar edilir ve her birinin kefareti ayrıca verilir Çünkü her bir yalan yemin öbür bir kabahat unsuru taşır ve farklı bir günah konusunu teşkil eder Yaptığı yeminin sayısını hatırlayamazsa, şampiyon tahminine tarafından hareket eder
Her bir yemini için on fakiri doyuran veya giydiren veya esir azad eden kimsenin, üstelik oruç tutmak gibi bir yükümlülüğü yoktur On fakiri doyurmaya, giydirmeye ya da köle azad etmeye kuvvet yetiremediği için gerekli olarak oruç tutmayı seçim eden kimsenin de, `yoksul beslemek ya da giydirmek` yükümlülüğü yoktur Çünkü zaten kendisi de fakirdir
Yukarıda açıklama ettiğimiz gibi, ant eğer bir farzı terk etmeye, Müslümanlar arası barışı bozmaya, Müslümanların zararına, bir musibetin gelmesine veya bir menfaatin engellenmesine sebep olacak şekilde yapılmışsa; ant bozulur, yani yemine uyulmaz ve yapılan ant için kefaret verilir
Örneğin, `Seni Pazartesi günü işe almayacağım` diye yemin eden birisi, arkadaşı eğer bu yeminin sonucundan zarar görecekse yeminini bozar, arkadaşının iş düzenini bozmaz, arkadaşını işe alır Kendisi de yaptığı yeminin kefaretini öder Bu Nedenle ayrıca arkadaşına zarar vermekten kurtulmuş olur, ayrıca de işi ibadete bağlamış olur, ibadet sevabı almış olur
Çünkü yeminin kefaretini ödemek bir tür ibadettir Nitekim Cenabı Hak: `Allah namına yaptığınız yeminleri iyilik etmenize, günahtan sakınmanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel kılmayın Allah işitir ve bilir`2 buyurmuştur *
yemin edip yemin karışıklığa itmek
ant bozma kefareti
ant bozmanın kefareti
En iyisi, dilimizi yemine alıştırmamaktır Ama her hal ve şartta yeminle ilgili dini hükümleri bilmemizde fayda vardır Bilmeden yanlış yere yaptığımız yeminleri, sonradan doğrusunu öğrendiğimizde bozarak kefaretini ödemek daha doğrudur Örneğin falanca kişiyle hiç konuşmayacağım diye yemin eden birisi, öfkenin gayzı ve garazı dindikten sonra mutlaka barıştırılmalı, yaptığı yemin için ise kefaret yolu gösterilmelidir Çünkü Müslüman`ın Müslüman`a küskün durması gibi bir günaha, yemin yüzünden ölünceye kadar yok, bir gün bile katlanılmaz Katlanılırsa daha büyük bir günah tamamlanmış olur
Gerek geçmişe dönük haberlerle ilgili yalan yere bile bile yapılan yeminler için, gerekse geleceğe dönük akit ve sözleşmelerle ilgili yalan yere bile bile yapılan yeminler için kefaret ödemek Allah`ın emridir, yani farzdır Bu tür yeminlerle eğer birisine hasar vermişsek ve bir kul hakkını ihlal etmişsek, yapmamız gereken işler daha da karmakarışık haline gelir Bu durumda:
a) Önce, zararı telafi etmeli ve kul hakkını ortadan kaldırmalıyız
b) Sonra, hakkını ihlal ettiğimiz kişiden helallik istemeliyiz
c) sonra yalan yere ant ettiğimiz için Cenabı Allah`a tövbe ve istiğfar etmeliyiz
d) Son olarak da, yaptığımız yeminle ilgili laf konusu kefareti ödemeliyiz
Kefaretleri hükme bağlayan ayet şöyledir: `Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden nedeniyle sizi sorumlu tutmaz, ama mahsus yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu miktar Bunun da kefareti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek yoksa onları giydirmek yahut da bir esir azat etmektir Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin kefareti işte budur Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin) Allah size ayetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz!`
Ayetin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere; yalan yere yapılan her bir yemin için ilk önce:
1 On fakiri yedirmek,
2 On fakiri giydirmek,
3 Mü`min bir esir azad etmek şıklarından herhangi birisi seçim edilir
Eğer bunları yapmaya imkan bulunamaz ya da bunlara zor yetirilemezse, yalan yere yapılan her bir yemin için üç gün oruç tutulur
Mahsus yalan yere yapılan her bir ant için ayrı ayrı edinmek üzere benzer işlemler tekrar edilir ve her birinin kefareti ayrıca verilir Çünkü her bir yalan yemin öbür bir kabahat unsuru taşır ve farklı bir günah konusunu teşkil eder Yaptığı yeminin sayısını hatırlayamazsa, şampiyon tahminine tarafından hareket eder
Her bir yemini için on fakiri doyuran veya giydiren veya esir azad eden kimsenin, üstelik oruç tutmak gibi bir yükümlülüğü yoktur On fakiri doyurmaya, giydirmeye ya da köle azad etmeye kuvvet yetiremediği için gerekli olarak oruç tutmayı seçim eden kimsenin de, `yoksul beslemek ya da giydirmek` yükümlülüğü yoktur Çünkü zaten kendisi de fakirdir
Yukarıda açıklama ettiğimiz gibi, ant eğer bir farzı terk etmeye, Müslümanlar arası barışı bozmaya, Müslümanların zararına, bir musibetin gelmesine veya bir menfaatin engellenmesine sebep olacak şekilde yapılmışsa; ant bozulur, yani yemine uyulmaz ve yapılan ant için kefaret verilir
Örneğin, `Seni Pazartesi günü işe almayacağım` diye yemin eden birisi, arkadaşı eğer bu yeminin sonucundan zarar görecekse yeminini bozar, arkadaşının iş düzenini bozmaz, arkadaşını işe alır Kendisi de yaptığı yeminin kefaretini öder Bu Nedenle ayrıca arkadaşına zarar vermekten kurtulmuş olur, ayrıca de işi ibadete bağlamış olur, ibadet sevabı almış olur
Çünkü yeminin kefaretini ödemek bir tür ibadettir Nitekim Cenabı Hak: `Allah namına yaptığınız yeminleri iyilik etmenize, günahtan sakınmanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel kılmayın Allah işitir ve bilir`2 buyurmuştur *