nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Yardımlaşmayı kurumsal hale getirmenin faydaları
Bu belirlenmiş suretle bir sevgi işidir yalnızca maddesel destekle yok, güzel söz hatta güler yüz bile
günümüzde ve tarihin farklı alanlara yönlendirilmiş dönemlerinde iyilik kategorisinde yorumlanmıştır Yalnız
insanı değil, canlıyı sevmenin bile ibadet olduğu insanlık anlayışı artık dağıtılmış
oluşumları gerçekleştirerek mutluluğu yakalama çabası içerisindedir Yapılan
çalışmalar Selçuklular ve Osmanlılar döneminde ülkemizin her bölgesinde
eğitimden öğretime sağlıktan ulaşıma kültürden iletişime dek birtakım iktisadi ve
sosyal alanlarda vakıf kuruluşlarını oluşturduklarını görmekteyiz İnsanımızın ve
tüm insanlığın mutluluğu için bu karşılıksız hizmet ruhu bu özgeciliği
canlandırmanın bir sonucudur Farabinin sistemleştirdiği ve bugün de bütün
dünyanın aradığı kişisel irade ve sorumlulukla dayanışma ruhu içerisinde
bütünleşmek suretiyle önce kendi çevremizi ülkemizi daha sonrada bütün insanlığı
birtakım sıkıntılarından kurtarmak onları ve çocukları sıcacık bir ruh ortamı içerisinde
yaşatmak için bir arayıştır vakıfçılık Kentlerimizi süsleyen bunları işler ülkü getiren
camii, medrese, imarethan, hamam, kervansaray, hastane, kütüphane, yoksullar evi,
sebil, misafirhane gibi birtakım vakıflarla ülkedeki sorunları çözmeye çalışan bir
sistem oluşturulmaya çalışılmıştır Batı ülkelerde kilise belediye ve devletin birtakım
kurumları bu türlü oluşumları gerçekleştirirken bizde bu kurumlar olmadığı için bizde
bu kurumların işlendiğini vakıflar aracılığıyla hayata ulaştırmayı hedeflemişiz Vakıflar
Selçuklu ve Osmanlı döneminde toplumun eğitim, afiyet, bayındırlık sosyal emniyet
alanlarındaki temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan birer hizmet birimleriydi
Vakıfların gördüğü hizmetler sosyal hayatın az daha bütün alanlarını
kapsamaktaydı O süre ancak Batının siyasetçileri XVI yüzyılda Osmanlı ülkesini bir
vakıf cenneti olarak ifade ediyorlar Vakıf kayıtlı bir malı kamunun yararına karşın bir
hizmette ya da hizmetlere sürekli olarak atama edilmektedir Birey vakıf gerçekleştirmek
suretiyle malının kayıtlı bir kısmından fedakarlık yapmaktadır Bu Nedenle malı üzerindeki
özel mülkiyet hakkını kaybetmeye ve bu hakkı sosyal amaçlı olarak kamunun
hizmetine sunmaktadır Oysa vakıf edilen mallar devletin mülkiyetini de geçmez
Vakıf özel mülkiyetle devlet mülkiyeti arasında üçüncü bir mülkiyet grubunu
oluşturmaktadır bu nedenle vakıflar halk ve özel sektör açık havada egemen sektör
olarak da denetlenebilmektedir Vakıf kurumunun temelindeki düşünsel unsurlar
nelerdir? Vakıf hem bir kültür ayrıca de bir medeniyet eseridir Vakıf eserlerimiz
toplumumuzun kültürel değerlerinin ve fikir sisteminin bir sonucudur ve eserler
İslâm dininin tavsiye ettiği inanç akıl ve anlayış sistemiyle bunlara ast olarak
tarihi içinde oluşmuş ortak nitelikteki ulusal geleneklerimizi sembolize etmektedir
Vakıflar insan sevgisi hayır sevap dayanışma hizmet felsefesinin bir ürünüdür Vakıf
bireysel ve gönüllü bir kişinin sahibi bulunduğu mallardan toplumun yararına
fedakarlık yapmasını sağlayacak veya özendirecek belirtilmiş bir inancın düşünsel bir
ürünüdür Türk toplumunda vakıf yapma düşüncesinin ardındaki genelde dini etkiler
kayda değer rol oynamaktadır Nitekim vakıf yapan şahısların vakıfflarına baktığımız vakit
kültürel temel olarak Kurandaki birtakım ayetlerin Hazreti Peygamberin sözlerinin
etkin olduğunu görüyoruz Bunlardan birkaçını ifade edersek, sevdiğiniz şeylerden
Allah yolunda harcamadıkça asla siz iyiye eremezsiniz Kendiniz için önden ne hayır
yollarsanız Allah katında onu bulacaksınız Allah tekrar tekrar insanlara iyilik edenlerle
beraberdir gibi ayet ve hadisler vakıf kurmanın İslâm toplumundaki başlıca dinamiğini
oluşturmaktadır İslâm inancında yaşamak ve hayatı tanrısal olarak benimsemek
esastır Yani yaşarken sadece birtakım duyguları tatmin etmek söz konusu değildir,
yaşamın anlamlı olması esastır Kişinin hayatını her türlü tehlikelerden ve
zorluklardan koruyarak onu yüceltmek esastır İnsanların en hayırlısı topluma faydalı
olan biridir ilkesi bu felsefenin temelini oluşturmaktadır İslâm inancı insanda ilahi bir
öz bulundurmayı kabul eder *
Bu belirlenmiş suretle bir sevgi işidir yalnızca maddesel destekle yok, güzel söz hatta güler yüz bile
günümüzde ve tarihin farklı alanlara yönlendirilmiş dönemlerinde iyilik kategorisinde yorumlanmıştır Yalnız
insanı değil, canlıyı sevmenin bile ibadet olduğu insanlık anlayışı artık dağıtılmış
oluşumları gerçekleştirerek mutluluğu yakalama çabası içerisindedir Yapılan
çalışmalar Selçuklular ve Osmanlılar döneminde ülkemizin her bölgesinde
eğitimden öğretime sağlıktan ulaşıma kültürden iletişime dek birtakım iktisadi ve
sosyal alanlarda vakıf kuruluşlarını oluşturduklarını görmekteyiz İnsanımızın ve
tüm insanlığın mutluluğu için bu karşılıksız hizmet ruhu bu özgeciliği
canlandırmanın bir sonucudur Farabinin sistemleştirdiği ve bugün de bütün
dünyanın aradığı kişisel irade ve sorumlulukla dayanışma ruhu içerisinde
bütünleşmek suretiyle önce kendi çevremizi ülkemizi daha sonrada bütün insanlığı
birtakım sıkıntılarından kurtarmak onları ve çocukları sıcacık bir ruh ortamı içerisinde
yaşatmak için bir arayıştır vakıfçılık Kentlerimizi süsleyen bunları işler ülkü getiren
camii, medrese, imarethan, hamam, kervansaray, hastane, kütüphane, yoksullar evi,
sebil, misafirhane gibi birtakım vakıflarla ülkedeki sorunları çözmeye çalışan bir
sistem oluşturulmaya çalışılmıştır Batı ülkelerde kilise belediye ve devletin birtakım
kurumları bu türlü oluşumları gerçekleştirirken bizde bu kurumlar olmadığı için bizde
bu kurumların işlendiğini vakıflar aracılığıyla hayata ulaştırmayı hedeflemişiz Vakıflar
Selçuklu ve Osmanlı döneminde toplumun eğitim, afiyet, bayındırlık sosyal emniyet
alanlarındaki temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan birer hizmet birimleriydi
Vakıfların gördüğü hizmetler sosyal hayatın az daha bütün alanlarını
kapsamaktaydı O süre ancak Batının siyasetçileri XVI yüzyılda Osmanlı ülkesini bir
vakıf cenneti olarak ifade ediyorlar Vakıf kayıtlı bir malı kamunun yararına karşın bir
hizmette ya da hizmetlere sürekli olarak atama edilmektedir Birey vakıf gerçekleştirmek
suretiyle malının kayıtlı bir kısmından fedakarlık yapmaktadır Bu Nedenle malı üzerindeki
özel mülkiyet hakkını kaybetmeye ve bu hakkı sosyal amaçlı olarak kamunun
hizmetine sunmaktadır Oysa vakıf edilen mallar devletin mülkiyetini de geçmez
Vakıf özel mülkiyetle devlet mülkiyeti arasında üçüncü bir mülkiyet grubunu
oluşturmaktadır bu nedenle vakıflar halk ve özel sektör açık havada egemen sektör
olarak da denetlenebilmektedir Vakıf kurumunun temelindeki düşünsel unsurlar
nelerdir? Vakıf hem bir kültür ayrıca de bir medeniyet eseridir Vakıf eserlerimiz
toplumumuzun kültürel değerlerinin ve fikir sisteminin bir sonucudur ve eserler
İslâm dininin tavsiye ettiği inanç akıl ve anlayış sistemiyle bunlara ast olarak
tarihi içinde oluşmuş ortak nitelikteki ulusal geleneklerimizi sembolize etmektedir
Vakıflar insan sevgisi hayır sevap dayanışma hizmet felsefesinin bir ürünüdür Vakıf
bireysel ve gönüllü bir kişinin sahibi bulunduğu mallardan toplumun yararına
fedakarlık yapmasını sağlayacak veya özendirecek belirtilmiş bir inancın düşünsel bir
ürünüdür Türk toplumunda vakıf yapma düşüncesinin ardındaki genelde dini etkiler
kayda değer rol oynamaktadır Nitekim vakıf yapan şahısların vakıfflarına baktığımız vakit
kültürel temel olarak Kurandaki birtakım ayetlerin Hazreti Peygamberin sözlerinin
etkin olduğunu görüyoruz Bunlardan birkaçını ifade edersek, sevdiğiniz şeylerden
Allah yolunda harcamadıkça asla siz iyiye eremezsiniz Kendiniz için önden ne hayır
yollarsanız Allah katında onu bulacaksınız Allah tekrar tekrar insanlara iyilik edenlerle
beraberdir gibi ayet ve hadisler vakıf kurmanın İslâm toplumundaki başlıca dinamiğini
oluşturmaktadır İslâm inancında yaşamak ve hayatı tanrısal olarak benimsemek
esastır Yani yaşarken sadece birtakım duyguları tatmin etmek söz konusu değildir,
yaşamın anlamlı olması esastır Kişinin hayatını her türlü tehlikelerden ve
zorluklardan koruyarak onu yüceltmek esastır İnsanların en hayırlısı topluma faydalı
olan biridir ilkesi bu felsefenin temelini oluşturmaktadır İslâm inancı insanda ilahi bir
öz bulundurmayı kabul eder *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.