iltasyazilim
FD Üye
Yaramaz misafir çocukları Ev sahiplerinin korkusu
Yaramaz bir çocuktan daha üzüntü verici ikinci şey, iki yaramaz çocuktur Çocukların ümitsizce birleşen enerjileri ev sahiplerini çileden çıkarmaya yeter de artar bile Beklenen misafirin evin zilini çalması ve kapının açılmasının ardından yaydan fırlamış ok misali eve saplanan davetli çocukları, bir oyuncakçı dükkanına adım atmışcasına hevesle ortalığı karıştırmaya başlar Özel mahrem dinlemez, hatta kullan hatta kulağına tıkaç takılmışçasına kimsenin uyarılarını duymaz, zaten duysa da algılanmayacak kıvamdadır
Ne iki kelam edebiliriz ne hazırladığımız ikramları tattırabiliriz konuklarımıza ağız tadıyla
Kıymetli eşyalarımızı, kırılmasın diye ortalıktan toparlanmaya çalışırken, çocuğu ikaz etme noktasında annesinden medet ummaktan diğer çaremiz yoktur Ne de olsa “onlar misafirdir “; bu sebeple her durumda mecbur bir gülümsemeyle de olsa sakin görünmeye çalışıp, her türlü müdahaleyi çocuğun büyüklerinden beklemeyi yeğleriz Evde konuk olarak diğer çocuklar da varsa vah o evin haline!
Çünkü yaramaz bir çocuktan daha endişe verici ikinci şey, iki afacan çocuktur Çocukların limitsizce birleşen enerjileri ev sahibini çileden çıkarmaya yeter de artar bile Çoğumuz için pek de tanıdık olmayan olmayan bu manzaraya, eksik kaldı, bir kaç saat içinde gidecekler diye sabretme çabalasa da bir ara cinnet geçirdiğimizden kuvvetle korkmaya başlarız
Eve bir davetli çocuğu geleceğine dokuzatlı gelsin demiş eskiler Önceki devirlerde misafir çocuklarının afacanlik performansları günümüzden öyle farklı değilmiş çağırmak Ne eyvah ama katlanma sınırlarının zorlandığı bu gibi durumlar konut sahiplerini misafirliğe gelmesi beklenen tüm evlat sahibi benzer dosttan soğutabiliyor Kısacası, ne kadar misafirperver olsalar da ev sahipleri için evlerine Çocuklu ailelerin davetli olmasının maalesef minik çapta bir afet niteliği taşıyor
Misafirliğe gidilen evde, tüm ve kırıntı dökmek serbest dercesine çocukların ellerine bahşedilen yiyecekler; çocuklar döke saça dolaştıkça yağlanan, kirlenen halı, koltuk ve yer döşemeleri rahatsız etmez bir takım anneleri Bu noktada cevabı merak edilen manâlı bir soru vardır: acaba evlerinde de aynı müsamahakar ve kayıtsız hitabe içinde midir bu anneler? Bunun yerine yere bir örtü serilip veya bir masa hazırlanıp önce çocukların uğurlu karnını doyurulsa,ev sahibinin konuk arkasında temizlik için harcayacak efor en az da indirgenebilir fiilen Bunun yanı sıra, tuvalete bu vesileyle eşlik edilmeyen yada arkalarından denetim edilmeyen çocuklar, ortamı uygunsuz bir halde terk edebilirler Bu noktada ya evsahibi canı sıkkın vaziyette lakin kimseye ses etmeden temizliğe el atar ya da çocuğunun ne yaptığından farkında olmayan anne bu manzarayla karşılaşıp oldukça mahcup duruma düşer
afacan konuk çocukları
Afacan davetli çocukları ayrılırken gözlerine kestirdikleri oyuncak ya da oraya ait bir eşyayı yanlarında götürmek için ısrar ederler hedefine ulaşmayı amaçlayan çocuk, Ağlamayı silah olarak kullanarak ortalığı velveleye verir Ev sahibi, çocuğun ısrarla açlık ettiği şeyi, nezaketen hediye etmek zorunda hisseder kendini Bu davranışa göz yumulduğunda alışkanlık haline kazanç ve önü alınamayanbilir Bozulan, kırılan eşyalara verilmiş olan zararın yanına, üstelik çocuğun bu davranışı anne babayı da ev sahibini de canından bezdirir Bir De savaş alanına çevrilen evden, kucakta ağlayarak götürülen çocuklar doğruca maalesef nahoş bir uğurlama yaşanır Çocuğun böyle bir alışkanlığı bilmiyorsa, o ortamdan ayrılmanın öncesinde ilgisini başka bir yöne çekmek kimsenin aklına gelmez ancak
Küçüklüğümüzün caydırıcı anne bakışları konu açıldığında cümbür cemaat, bizim zamanımızda diye söze başlar; Ben küçükken misafirliğe gittiğimizde, süt dökmüş kedi gibi annemin yanından ayrılmazdım; bir haylazlık yapacak olsam onun bir bakışı bana yeterdi diye devam eder Olur Ya bugün de yaramazlığın çaresi şu ünlü anne bakışıdır Zira çocuk, eğitim ve terbiyesini başta anneden alır ve anne çocuğunu ilgisiyle sürekli denetleme altında tuttuğunda, çocuğun yanlış davranışlarda bulunması istisnalar dışarıda pek de olası değildir Kimi ebeveynler aşırı rahattır, çocukları ile başedemeyeceklerini bildiklerinden hiç müdahaleye girişmezler, diğer taraftan endişelenmemize tavsiye ederek size avutmaktan da geri kalmazlar Kimileri ise baş edemeyeceklerini bilseler de konut sahibine karşısında umursamaz gözükmemek adına otoriter bir tavırla ve ilgileniyor gözükerek çocukların taşkın davranışlarını yoklama altına almaya çalışırlar Ama sonuç başarısızdır; bir süre sonra onların da ümitsizce pes etmeleri olur *
Yaramaz bir çocuktan daha üzüntü verici ikinci şey, iki yaramaz çocuktur Çocukların ümitsizce birleşen enerjileri ev sahiplerini çileden çıkarmaya yeter de artar bile Beklenen misafirin evin zilini çalması ve kapının açılmasının ardından yaydan fırlamış ok misali eve saplanan davetli çocukları, bir oyuncakçı dükkanına adım atmışcasına hevesle ortalığı karıştırmaya başlar Özel mahrem dinlemez, hatta kullan hatta kulağına tıkaç takılmışçasına kimsenin uyarılarını duymaz, zaten duysa da algılanmayacak kıvamdadır
Ne iki kelam edebiliriz ne hazırladığımız ikramları tattırabiliriz konuklarımıza ağız tadıyla
Kıymetli eşyalarımızı, kırılmasın diye ortalıktan toparlanmaya çalışırken, çocuğu ikaz etme noktasında annesinden medet ummaktan diğer çaremiz yoktur Ne de olsa “onlar misafirdir “; bu sebeple her durumda mecbur bir gülümsemeyle de olsa sakin görünmeye çalışıp, her türlü müdahaleyi çocuğun büyüklerinden beklemeyi yeğleriz Evde konuk olarak diğer çocuklar da varsa vah o evin haline!
Çünkü yaramaz bir çocuktan daha endişe verici ikinci şey, iki afacan çocuktur Çocukların limitsizce birleşen enerjileri ev sahibini çileden çıkarmaya yeter de artar bile Çoğumuz için pek de tanıdık olmayan olmayan bu manzaraya, eksik kaldı, bir kaç saat içinde gidecekler diye sabretme çabalasa da bir ara cinnet geçirdiğimizden kuvvetle korkmaya başlarız
Eve bir davetli çocuğu geleceğine dokuzatlı gelsin demiş eskiler Önceki devirlerde misafir çocuklarının afacanlik performansları günümüzden öyle farklı değilmiş çağırmak Ne eyvah ama katlanma sınırlarının zorlandığı bu gibi durumlar konut sahiplerini misafirliğe gelmesi beklenen tüm evlat sahibi benzer dosttan soğutabiliyor Kısacası, ne kadar misafirperver olsalar da ev sahipleri için evlerine Çocuklu ailelerin davetli olmasının maalesef minik çapta bir afet niteliği taşıyor
Misafirliğe gidilen evde, tüm ve kırıntı dökmek serbest dercesine çocukların ellerine bahşedilen yiyecekler; çocuklar döke saça dolaştıkça yağlanan, kirlenen halı, koltuk ve yer döşemeleri rahatsız etmez bir takım anneleri Bu noktada cevabı merak edilen manâlı bir soru vardır: acaba evlerinde de aynı müsamahakar ve kayıtsız hitabe içinde midir bu anneler? Bunun yerine yere bir örtü serilip veya bir masa hazırlanıp önce çocukların uğurlu karnını doyurulsa,ev sahibinin konuk arkasında temizlik için harcayacak efor en az da indirgenebilir fiilen Bunun yanı sıra, tuvalete bu vesileyle eşlik edilmeyen yada arkalarından denetim edilmeyen çocuklar, ortamı uygunsuz bir halde terk edebilirler Bu noktada ya evsahibi canı sıkkın vaziyette lakin kimseye ses etmeden temizliğe el atar ya da çocuğunun ne yaptığından farkında olmayan anne bu manzarayla karşılaşıp oldukça mahcup duruma düşer
afacan konuk çocukları
Afacan davetli çocukları ayrılırken gözlerine kestirdikleri oyuncak ya da oraya ait bir eşyayı yanlarında götürmek için ısrar ederler hedefine ulaşmayı amaçlayan çocuk, Ağlamayı silah olarak kullanarak ortalığı velveleye verir Ev sahibi, çocuğun ısrarla açlık ettiği şeyi, nezaketen hediye etmek zorunda hisseder kendini Bu davranışa göz yumulduğunda alışkanlık haline kazanç ve önü alınamayanbilir Bozulan, kırılan eşyalara verilmiş olan zararın yanına, üstelik çocuğun bu davranışı anne babayı da ev sahibini de canından bezdirir Bir De savaş alanına çevrilen evden, kucakta ağlayarak götürülen çocuklar doğruca maalesef nahoş bir uğurlama yaşanır Çocuğun böyle bir alışkanlığı bilmiyorsa, o ortamdan ayrılmanın öncesinde ilgisini başka bir yöne çekmek kimsenin aklına gelmez ancak
Küçüklüğümüzün caydırıcı anne bakışları konu açıldığında cümbür cemaat, bizim zamanımızda diye söze başlar; Ben küçükken misafirliğe gittiğimizde, süt dökmüş kedi gibi annemin yanından ayrılmazdım; bir haylazlık yapacak olsam onun bir bakışı bana yeterdi diye devam eder Olur Ya bugün de yaramazlığın çaresi şu ünlü anne bakışıdır Zira çocuk, eğitim ve terbiyesini başta anneden alır ve anne çocuğunu ilgisiyle sürekli denetleme altında tuttuğunda, çocuğun yanlış davranışlarda bulunması istisnalar dışarıda pek de olası değildir Kimi ebeveynler aşırı rahattır, çocukları ile başedemeyeceklerini bildiklerinden hiç müdahaleye girişmezler, diğer taraftan endişelenmemize tavsiye ederek size avutmaktan da geri kalmazlar Kimileri ise baş edemeyeceklerini bilseler de konut sahibine karşısında umursamaz gözükmemek adına otoriter bir tavırla ve ilgileniyor gözükerek çocukların taşkın davranışlarını yoklama altına almaya çalışırlar Ama sonuç başarısızdır; bir süre sonra onların da ümitsizce pes etmeleri olur *