iltasyazilim
FD Üye
Ey bu Camii Emevideki (Şam Şehrinde Büyük Bir Camidir) kardeşlerim! Ve kırkelli sene sonra âlemi İslâm mescidi kebîrindeki dört yüz milyon ehli iman olan ihvanımız (Kardeşlerimiz)! Necat (Kurtuluş) yalnız sıdkla, doğrulukla olur Urvetü'lvuska sıdktır Yani, en muhkem (Sağlam) ve onunla bağlanacak zincir, doğruluktur
Amma maslahat (Fayda) için kizb (Yalan) ise, zaman onu neshetmiş (Kaldırmış, Hükmünü Düşürmüş) Maslahat ve zaruret için bazı âlim muvakkat (Geçici Olarak)fetvâsı vermişler Bu zamanda o fetvâ verilmez Çünkü, o kadar sui istimal edilmiş ki, yüz zararı içinde bir menfaati olabilir Onun için hüküm maslahata bina edilmez
Meselâ seferde namazı kasretmenin sebebi, meşakkattir Fakat illet olamaz Çünkü muayyen bir haddi yok; sui istimale düşebilir Belki illet, yalnız sefer olabilir
Aynen öyle de, maslahat dahi yalan söylemeye illet olamaz Çünkü muayyen (belirli) bir haddi yok; sui istimale müsait bir bataklıktır Hükmü fetvâ ona bina edilmez Öyleyse, Ya doğru, ya sükûtYani, yol ikidir, üç değildir Ya doğru, ya yalan, ya sükût değildir
İşte şimdi beşerin ortadaki dehşetli yalancılığıyla ve tezviratlarıyla (Sözleri Yalanla Süslemeleriyle) emniyeti umumiyenin (Genel Asayişin) ve rûyi zemin âsâyişlerinin (Yeryüzü Güvenliğinin) zîr ü zeber (Darmadağan, KarmaKarışık) olması , kizble (Yalanla) ve maslahatın (Maksadın) sui istimâliyle olmasından, elbette o üçüncü yolu kapatmaya beşer mecbur ediyor ve kat'î emir veriyor Yoksa, bu yarım asırda gördükleri umumî harpler ve dehşetli inkılâplar ve sukutlar (Düşüşler) ve tahribatlar, başlarına bir kıyameti koparacak
Evet, her söylediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek doğru değil Bazan zarar verse sükût etmek Yoksa yalana hiç fetva yok Her söylediğin hak olmalı; fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yok Çünkü hâlis olmazsa sui tesir (Kötü Tesir) eder, hak, haksızlıkta sarf olur
Bediüzzaman Said Nursî
Amma maslahat (Fayda) için kizb (Yalan) ise, zaman onu neshetmiş (Kaldırmış, Hükmünü Düşürmüş) Maslahat ve zaruret için bazı âlim muvakkat (Geçici Olarak)fetvâsı vermişler Bu zamanda o fetvâ verilmez Çünkü, o kadar sui istimal edilmiş ki, yüz zararı içinde bir menfaati olabilir Onun için hüküm maslahata bina edilmez
Meselâ seferde namazı kasretmenin sebebi, meşakkattir Fakat illet olamaz Çünkü muayyen bir haddi yok; sui istimale düşebilir Belki illet, yalnız sefer olabilir
Aynen öyle de, maslahat dahi yalan söylemeye illet olamaz Çünkü muayyen (belirli) bir haddi yok; sui istimale müsait bir bataklıktır Hükmü fetvâ ona bina edilmez Öyleyse, Ya doğru, ya sükûtYani, yol ikidir, üç değildir Ya doğru, ya yalan, ya sükût değildir
İşte şimdi beşerin ortadaki dehşetli yalancılığıyla ve tezviratlarıyla (Sözleri Yalanla Süslemeleriyle) emniyeti umumiyenin (Genel Asayişin) ve rûyi zemin âsâyişlerinin (Yeryüzü Güvenliğinin) zîr ü zeber (Darmadağan, KarmaKarışık) olması , kizble (Yalanla) ve maslahatın (Maksadın) sui istimâliyle olmasından, elbette o üçüncü yolu kapatmaya beşer mecbur ediyor ve kat'î emir veriyor Yoksa, bu yarım asırda gördükleri umumî harpler ve dehşetli inkılâplar ve sukutlar (Düşüşler) ve tahribatlar, başlarına bir kıyameti koparacak
Evet, her söylediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek doğru değil Bazan zarar verse sükût etmek Yoksa yalana hiç fetva yok Her söylediğin hak olmalı; fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yok Çünkü hâlis olmazsa sui tesir (Kötü Tesir) eder, hak, haksızlıkta sarf olur
Bediüzzaman Said Nursî