Vücudumuzun Zorlu Şartlara Dayanma Sınırlarını Açıklıyoruz

Biz beşerler, pek çok mevzuda iddia ettiğimizden daha sağlamız. Bedenimiz çok kırılgan üzere görünse de mevzu hayatta kalma olduğunda hudutlarını olabildiğince zorluyor. Aslında tüm öbür ömür örnekleri üzere biz beşerler da hayatta kalmaya odaklıyız ve bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Pekala size sonlarınızı bilmek ister misiniz diye sorsam ne derdiniz?

İnsanlar olarak çok sağlam canlılar olsak da bizim de hudutlarımız var. Bugün sizlere en sıcak havadan kaldırabileceğimiz en süratli ivmelenmeye kadar insan bedeninin hangi hudutlarda zorlanacağını açıklayacağız. Haydi gelin artık kendi hudutlarımızı daha uygun bilmemizi sağlayacak içeriğimize geçelim.

Eğer uygun kurallar bulunuyorsa bir insan su içmeden 1 hafta kadar hayatta kalabilir.


Elbette buradaki "1 haftalık süre" şartlara bağlı. Çok sıcak bir ortamda 2. günü bile çıkarmak çok güç olacaktır. Beden, sıcaklığı terle yani su yoluyla dışarı atar. Bu sebeple de bedene daima yeni su alımı yapılması gerekir. Ortam sıcaklığının düşük olduğu, hareketliliğin de olmadığı şartlarda 1 hafta su içmeden dayanabilen hadiseler bulunuyor. Şayet beden 1 hafta susuz kalırsa mevt yaşanmasa da organlarda geri dönüşü olmayan hasarlar meydana gelebilir.

İnsanlar 55 santigrat derece hava sıcaklığına kadar hayatta kalabilirler.


Elbette bu, havada bulunan neme, giydiğiniz kıyafete, güneş ışınlarının açısına ve bu ışınlara ne kadar maruz kaldığınıza kadar pek çok parametreyi beraberinde getiriyor. Bir insan bedeni yeterli ölçüde su tüketmişse 55 santigrat dereceye kadar hayatta kalabiliyor. Böyle önemli bir sıcaklıkta bedeniniz kendini soğutmak için daima terleyecektir. Bu sebeple çok sık bir biçimde su tüketmeniz gerekiyor. 

Yapılan araştırmalara nazaran 60 santigrat derecelik nemli bir ortamda 10 dakika geçirdikten sonra bedeniniz hipertermi geçirmeye başlıyor. Bilhassa sıcaklıkla birlikte nem de varsa işler daha da zorlaşıyor. Zira nemli bir havada doğal klimamız olan terlemeyi yapmak çok daha sıkıntı. Bu sebeple kuru bir havadaki yüksek sıcaklıklara, yanımızda kâfi su varsa ve nizamlı terleyebiliyorsak çok daha rahat bir halde dayanabiliyoruz.

Bu bahiste ülkemizdeki başarılı YouTube kanallarından Ruhi Çenet Medya'nın kısa mühlet evvel yayınladığı Lut Çölü görüntüsü bu sıcaklıkların nasıl olabileceğini bize çok güzel gösteriyor. O görüntüyü da çabucak aşağıdan izleyebilirsiniz.





1 insan 46,2G'lik ivmelenmelere dayanabilir.


İnsan bedeni 46,2G'lik ivmelenmeye karşı bütünlüğünü koruyabilir. Burada kıymetli olan bu G kuvvetinin ne kadar sürdüğü. Bir Formula 1 yarışında kaza geçiren Max Verstappen 51G'lik kuvvete maruz kalmıştı. Bu noktadaki rekor ise bir IndyCar yarışında kaza geçiren Kenny Bräck tarafından deneyimlendi. Bräck, 214G ivmelenmeye neden olan kazadan kurtulmuştu. Trafik kazalarında da 100'ün üzerinde G kuvvetleriyle karşılaşmak mümkün, fakat bu kuvvetler kısa sürdüğü için her kaza ölümcül olmayabiliyor. 

214G'lik ivmeye sebep olan kaza:





Ortalama bir insan 2 dakika boyunca nefesini tutabilir.


2 dakika içerisinde kanınızdaki karbondioksit miktarı artacaktır. 3. dakikada diyaframınız kasılarak sizi nefes almaya zorlar, zira bu noktada beyninize ve tüm bedeninize ziyan vermeye başlamış olursunuz. 5. dakikada ise baş dönmesiyle birlikte kaslarınız denetimsiz bir halde hareket etmeye başlar. Bu müddetlerde nefesinizi tutmaya çalışmanın ölümcül sonuçları olabilir. Nefesinizi suyun içinde tutmaya kalkarsanız daha uzun müddetler dayanabildiğinizi görebilirsiniz. Zira suyun içerisinde kalp suratınız yavaşlar ve daha az oksijene muhtaçlık duyarsınız. Suyun altında nefes tutma rekoru 24 dakika 3 saniye ile Aleix Segura Vendrell'e ilişkin. Siz yeniden de mecbur kalmadıkça yahut uzman bir eğitmenin yanında olmadıkça nefesinizi tutmaya çalışmayın.

İnsan bedeni 40 santigrat derecelik beden ısısına dayanabilir.


Vücut ısısı 42 derecelere çıktığında hücreler ateşe koyulan yumurta akı gibi pişmeye başlar. Bedenimizin ülkü sıcaklığı 36-37 derece ortasındadır. 38 - 40 derece ortasında mikroplar ölür. Bedenimiz bu mikroplarla savaşırken bizler kendimizi hasta hissederiz. Şayet beden sıcaklığı bu derecelerin üzerine çıkarsa başta beyin olmak organlar ziyan görmeye başlar. Dış faktörlerden gelen sıcaklığa karşı bedenimizin doğal kliması devreye girer. Bu klima terlemedir. Beşerler terleyerek beden sıcaklığını dengeleyebilirler.

1 insan 5 Sieverts (Sv) bedelindeki radyasyona maruz kalırsa kısa mühlet içerisinde hayatını kaybeder.


Birkaç dakika boyunca bedenimize alacağımız 5-6 Sv'lik radyasyon, bedenimizin tamir edebileceğinden çok daha fazla hücreyi kesimler. Örneğin Japonya'daki Fukushima Nükleer Santrali'nde yaşanan felaket sonrası müdahale eden personellerin saatte 0,4 ila 1 Sv'lik radyasyon aldıkları düşünülüyor. Bu bedel kısa vadeli vefata yol açmayacak olsa da hayatları boyunca kanser riskiyle karşı karşıya kalmalarına neden oldu.

1 insan -40 derece soğukta 10 dakikadan fazla dayanamaz.


Bir insanın soğuktan hayatını kaybettiği aralığı bulmak çok güç. Zira bu noktada ortam sıcaklığına ek olarak öbür faktörler de yer alıyor. Örneğin rüzgarın suratı -40 derecelik havayı -60 üzere hissettirebilir. Ortalama bir kıymet verecek olursak çok hazırlıklı giyinmeyen bir insan -40 derece soğuğa 10 dakika kadar maruz kaldığında hayatını kaybeder. Elbette burada ahenk sağlamak da değerli. Rusya'da yaşayan bir beşerle Afrika'da yaşayan bir insanın soğuğa dayanma düzeyi birebir olmayacaktır.

Bugün sizlere insanların hangi şartlara ne kadar dayanabildiğini açıkladık. Bu stil içeriklerin devamının gelmesini istiyorsanız yorumlar kısmında bize iletebilirsiniz.

Kaynak: 1, 2, 3