iltasyazilim
FD Üye
VI Mehmet (vahdeddin)
Doğum 2 Şubat 1861 İstanbul
Vefat 16 Mayıs 1926 San Remo
Hüküm süresi 3 Temmuz 1918 – 1 Kasım 1922
Önce gelen V Mehmed
Daha Sonra gelen
Sultan Vahdettin, 36 ve son Osmanlı padişahı, yüz onbeşinci İslam halifesidir Vahdeddin olarak tanınan bu sultandan daha sonra padişahlık kaldırıldı ancak halifelik saltanatı bir süre daha devam etti
ŞEHZADELİK DÖNEMİ
1861 yılında Dolmabahçe Sarayı ’nda doğan şehzadenin babası Sultan Abdülmecid ’dir Minik yaştan itibaren iyi bir eğitim aldı ve Fatih Medresesi ’nde bahşedilen derslere de katıldı Abisi Sultan II Abdülhamid ’in hediye ettiği Çengelköy Köşkü ’nde padişah olana dek yaşadı 1918 yılında Sultan Mehmet Reşat hayatını kaybedince VI Mehmet lakabı ile tahta çıktı oysa daha çok Sultan Vahdeddin olarak anıldı
PADİŞAHLIK DÖNEMİ
Ilk iş olarak sarayda özel kurmay teşkilatı kurdu, savaşları ve öteki sıkıntıları bu şekilde peşine düşüp takip etti Ama Filistin ve Suriye elden çıktığı gibi savaş da iyi gitmiyordu, Anadolu korkutma aşağıda idi 1918 yılında Mustafa Kemal Paşa padişaha bir telgraf çekerek barışı öneriyordu Ahmet Tevfik Paşa hükümeti kurulurken meclisin açılısında tavır yapan padişah, Wilson prensiplerine göre barış yapılacağını duyurdu Tevfik Paşa hükümeti meclisten güven oyu aldıkan daha sonra yeni bir yol haritası çizildi Sultan Vahdeddin mutlakiyet prensibi içindeydi ve onun bu tutumunda dış gelişmelerin etkisi büyüktü Müttefikleri olan Bulgaristan, Almanya ve AvusturaMacaristan ’da durum farklı değildi böylece ki krallar tahtından feragat etmiş ve Cumhuriyet kurulmuştu Padişahın da korkusu İstanbul ’un elden çıkması, hilafetin ve saltanatın kaldırılması idi böylece İngilizler ’in dostluğunu ve desteğini sağlamak istedi başkaca İttihat ve Terakki ’ye yakın olan üyelerin çıkartılması için Tevfik Paşa ’yı istifa ettirerek yeni bir hükümet koymak ile görevlendirdi ve II Tevfik Paşa hükümetinde sadece padişaha yakın olan isimler yer aldı İttihat ve Terakki ’nin ileri gelenleri ise tutuklandı
Mustafa Kemal Paşa Dokuzuncu Ordu müfettişliğine görev edildi, yetkileri tüm Anadolu ’yu kapsayacak şekildeydi Bu sırada İzmir işgal edildi ve padişahın oturduğu Yıldız Sarayı ’nda çok büyük bir yangın çıktı Yangından canını güç kurtaran Sultan Vahdeddin ‘ ’Milletimin ocağı yanıyor, ben onu düşünüyorum; kendi evim yanmış, ne önemi var? ’ ’ diyerek halkın içinde bulunduğu duruma ne değin üzüldüğünü dobra dobra dile getirdi
Mustafa Kemal Paşa İngilizler ’in baskısı ile Üçüncü Ordu müfettişliğinden azledilerek İstanbul ’a davet edildi Paşada daha fazla hükümeti sıkıntıya sokmamak namına askerlik mesleğiden istifa ettiğini ama halkın yanında mücadeleye devam edeceğini bildirdi Mustafa Kemal ile padişah arasında aşılması kuvvet bir duvar örüldü
ULUSAL MÜCADELE DÖNEMİ
Anadolu ile İstanbul arasındaki ilişkiler neredeyse kopma noktasına geldi İngilizler de hükümetin Kuvayi Milliye ile anlaşmasını istedi; bir de Mustafa Kemal Paşa Sivas ’tan gönderdiği mektupta milli bir hükümetin kurulmasını istedi Bunun üzerine sultan hükümeti istifa ettirerek 1919 yılında Ali Rıza Paşa ’yı sadarete getirildi ve bu yeni hükümete Kuvayi Milliye ’ye karşısında olanlar alınmadı Anadolu ve İstanbul arasında 20 gündür kapalı olan telgraf hattı her yerde açıldı
Osmanlı askerlerinin Topkapı Sarayı ve Ayasofya çevrsinden uzaklaştırmak isteyen müttefikler, padişahı da Yıldız Sarayı ’nda göz hapsine aldılar Padişahın çıkardığı bir fermanla Mustafa Kemal Paşa ’nın madalyaları geri verildi, Felahı Vatan adı ile bir grup kurulde ve meclis Misakı Ulusal ’yi kabul etti
dahası İtilaf Devleti ’nin Londra Konferansında almış oldukları karar doğrultusunda 1920 yılında İstanbul işgal edildi, bütün resmi kurumlar ele geçirildi, milliyetçi liderler Malta ’ya sürüldü Ama bu işgalin amacı şöyle açıklandı; idare Türklere bırakılacaktı zaten niyet saltanatın gücünü arttırmaktı Anadolu ’nun saltanatın merkezi olan İstanbul ’a uyması gerektiği ve uymayanların ağır cezalara çarptırılacağı bildirildi Kısacası işgalciler padişaha bütün destek verdi Sultan Vahdeddin ise Anadolu ile İstanbul ’un arasının açılmasından büyük bir endişe duyuyordu
1920 yılında Ankara ’da Büyük Ahali Meclisi kuruldu ve milletin yegane temsilcisi olduğunu tüm dünyaya duyurdu Bu sırada Ankara ’ya gelen Fevzi Anlayışlı Olmak Paşa mecliste yaptığı konuşmada padişahın içinde bulunduğu durumu anlattı ve Anadolu ’daki hareketin tutsak padişahı kurtarmak olduğunu söyledi Benzer sene Sevr Antlaşması imzalandı fakat bu mukavele mecliste büyük yankı uyandırdı Bu anlaşmayı imzalayanlarla Damd Ferit Paşa Ankara İstiklal Mahkemesince idama hükümlü edildi
1921 yılında Yunanlılar ’a karşısında birincil zafer İnönü ’de kazanıldı, mukavele şartlarını belirlemek için İstanbul hükümetini Londra Konferansına eğlence eden müttefikler Ankara hükümetinin de bulunmasını durum koştu Ankara ise buna karşı çıktı çünkü İstanbul hükümetini tanımadıklarını duyurmuşlardı Bu da padişaha bir baş kaldırı sayıldığından Sultan Vahdeddin Mustafa Kemal Paşa ’yı asi ilan etti
SALTANATIN KALDIRILMASI
1922 yılında padişahın Ankara hükümetini tanımaması ve İstanbul hükümetinin Lozan Konferansı ’na katılma kararı alması üzerine meclis saltanatı kaldırdı Hilafet makamının Osmanlı hanedanına ait olduğu görüşü kabul edilince halifenin Türkiye Büyük Insanlar Meclisi göre tahsis edileceği duyuru edildi
Saltanat kaldırıldı fakat padişahın hal ’ine dair bir beyanat de bulunulmadı Oysa meclis padişahın yargılanmasını istiyor, gazeteler ise padişahı ihanet ile suçluyordu Saltanatın kaldırılmasından sonradan birincil Cuma selamlığında okunan hutbede padişahın adı geçirilmedi, gazetelerde yazan yazılar nedeni ile de hayatının tehlikede olduğunu düşünerek memleketten gitme kararı aldı zaten İngilizler de gerekli hazırlıkları yapmıştı İngilizlerden istediği bu takviye için kanımca kaleme aldığı mektupta şöyle diyordu; “İstanbul ’daki işgal orduları başkumandanı General Harington cenaplarına İstanbul ’da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere devleti fahîmesine iltica ve bir lahza evvel İstanbul ’dan mahalli âhara naklimi talep ederim efendim (16 Kasım 1922) Mektubunu Müslümanların halifesi Mehmet Vahdeddin diye imzalayarak padişah sıfatını kullanmadı
MEMLEKETTEN AYRILMASI
Vahdeddin o gece Cihannüma Köşkü ’nde kaldı, yalnızca kişiye özel eşyalarını aldı Adamlarına evrakları yaktırdı ve o sabahtan erken saatlerde İngiliz taburu tarafından merasim ile uğurlandı Malaya adlı gemiye binan Vahdeddin başlangıçta Malta ’ya gitti daha sonra yazacağı hatıratında kaçmadığını hicret ettiğini söyleyen Vahdeddin, saltanatsız bir hilafeti benimsemek mecburiyetinde bırakıldığını ama buna boyun eğmediğini sadece kamuoyunun yatışmasına ve durumun açık sözlülük kazanmasına dek geçici alan değiştirdiğini belirterek; ecdadından servet kalan saltanat hakkından ve hilafetten hiçbir vakit feragat etmediği söyledi
Bu sırada Türkiye Büyük Ahali Meclisi Vahdeddin ’i hal ’ederek Abdülmecid Efendi ’yi halife seçti 1923 yılında Malta ’dan ayrılan Vahdeddin Süveyş ’e oradan da Cidde ve Mekke ’ye gitti 1 ay kadar kaldıktan daha sonra Taif ’e geçti, arkasından İtalya ’ya gitti 16 ay baştan başa tek başına yaşadı, 1924 yılında Osmanoğulları ’nın sürgüne gönderilmesi kararı çıkınca ailesi kavuştu
1926 yılında hayatını kaybeden Vahdeddin öldüğünde peşinde borçlar bıraktı Ailesi yanına geldiğinde elinde kalan tüm parayı harcamıştı, öldüğünü duyan alacaklılar Villa Mamolya ’da buldukları eşyalar ile birlikte Vahdeddin ’in cenazesini de odaya kitleyerek kapıyı mühürledi Borçlar ödendikten sonradan cenaze teslim edildi Müslüman topraklara defnedilmesi düşüncesi ile yola çıkıldı ve Şam ’daki Selimiye Camii ’ne naaşı defnedildi *
Doğum 2 Şubat 1861 İstanbul
Vefat 16 Mayıs 1926 San Remo
Hüküm süresi 3 Temmuz 1918 – 1 Kasım 1922
Önce gelen V Mehmed
Daha Sonra gelen
Sultan Vahdettin, 36 ve son Osmanlı padişahı, yüz onbeşinci İslam halifesidir Vahdeddin olarak tanınan bu sultandan daha sonra padişahlık kaldırıldı ancak halifelik saltanatı bir süre daha devam etti
ŞEHZADELİK DÖNEMİ
1861 yılında Dolmabahçe Sarayı ’nda doğan şehzadenin babası Sultan Abdülmecid ’dir Minik yaştan itibaren iyi bir eğitim aldı ve Fatih Medresesi ’nde bahşedilen derslere de katıldı Abisi Sultan II Abdülhamid ’in hediye ettiği Çengelköy Köşkü ’nde padişah olana dek yaşadı 1918 yılında Sultan Mehmet Reşat hayatını kaybedince VI Mehmet lakabı ile tahta çıktı oysa daha çok Sultan Vahdeddin olarak anıldı
PADİŞAHLIK DÖNEMİ
Ilk iş olarak sarayda özel kurmay teşkilatı kurdu, savaşları ve öteki sıkıntıları bu şekilde peşine düşüp takip etti Ama Filistin ve Suriye elden çıktığı gibi savaş da iyi gitmiyordu, Anadolu korkutma aşağıda idi 1918 yılında Mustafa Kemal Paşa padişaha bir telgraf çekerek barışı öneriyordu Ahmet Tevfik Paşa hükümeti kurulurken meclisin açılısında tavır yapan padişah, Wilson prensiplerine göre barış yapılacağını duyurdu Tevfik Paşa hükümeti meclisten güven oyu aldıkan daha sonra yeni bir yol haritası çizildi Sultan Vahdeddin mutlakiyet prensibi içindeydi ve onun bu tutumunda dış gelişmelerin etkisi büyüktü Müttefikleri olan Bulgaristan, Almanya ve AvusturaMacaristan ’da durum farklı değildi böylece ki krallar tahtından feragat etmiş ve Cumhuriyet kurulmuştu Padişahın da korkusu İstanbul ’un elden çıkması, hilafetin ve saltanatın kaldırılması idi böylece İngilizler ’in dostluğunu ve desteğini sağlamak istedi başkaca İttihat ve Terakki ’ye yakın olan üyelerin çıkartılması için Tevfik Paşa ’yı istifa ettirerek yeni bir hükümet koymak ile görevlendirdi ve II Tevfik Paşa hükümetinde sadece padişaha yakın olan isimler yer aldı İttihat ve Terakki ’nin ileri gelenleri ise tutuklandı
Mustafa Kemal Paşa Dokuzuncu Ordu müfettişliğine görev edildi, yetkileri tüm Anadolu ’yu kapsayacak şekildeydi Bu sırada İzmir işgal edildi ve padişahın oturduğu Yıldız Sarayı ’nda çok büyük bir yangın çıktı Yangından canını güç kurtaran Sultan Vahdeddin ‘ ’Milletimin ocağı yanıyor, ben onu düşünüyorum; kendi evim yanmış, ne önemi var? ’ ’ diyerek halkın içinde bulunduğu duruma ne değin üzüldüğünü dobra dobra dile getirdi
Mustafa Kemal Paşa İngilizler ’in baskısı ile Üçüncü Ordu müfettişliğinden azledilerek İstanbul ’a davet edildi Paşada daha fazla hükümeti sıkıntıya sokmamak namına askerlik mesleğiden istifa ettiğini ama halkın yanında mücadeleye devam edeceğini bildirdi Mustafa Kemal ile padişah arasında aşılması kuvvet bir duvar örüldü
ULUSAL MÜCADELE DÖNEMİ
Anadolu ile İstanbul arasındaki ilişkiler neredeyse kopma noktasına geldi İngilizler de hükümetin Kuvayi Milliye ile anlaşmasını istedi; bir de Mustafa Kemal Paşa Sivas ’tan gönderdiği mektupta milli bir hükümetin kurulmasını istedi Bunun üzerine sultan hükümeti istifa ettirerek 1919 yılında Ali Rıza Paşa ’yı sadarete getirildi ve bu yeni hükümete Kuvayi Milliye ’ye karşısında olanlar alınmadı Anadolu ve İstanbul arasında 20 gündür kapalı olan telgraf hattı her yerde açıldı
Osmanlı askerlerinin Topkapı Sarayı ve Ayasofya çevrsinden uzaklaştırmak isteyen müttefikler, padişahı da Yıldız Sarayı ’nda göz hapsine aldılar Padişahın çıkardığı bir fermanla Mustafa Kemal Paşa ’nın madalyaları geri verildi, Felahı Vatan adı ile bir grup kurulde ve meclis Misakı Ulusal ’yi kabul etti
dahası İtilaf Devleti ’nin Londra Konferansında almış oldukları karar doğrultusunda 1920 yılında İstanbul işgal edildi, bütün resmi kurumlar ele geçirildi, milliyetçi liderler Malta ’ya sürüldü Ama bu işgalin amacı şöyle açıklandı; idare Türklere bırakılacaktı zaten niyet saltanatın gücünü arttırmaktı Anadolu ’nun saltanatın merkezi olan İstanbul ’a uyması gerektiği ve uymayanların ağır cezalara çarptırılacağı bildirildi Kısacası işgalciler padişaha bütün destek verdi Sultan Vahdeddin ise Anadolu ile İstanbul ’un arasının açılmasından büyük bir endişe duyuyordu
1920 yılında Ankara ’da Büyük Ahali Meclisi kuruldu ve milletin yegane temsilcisi olduğunu tüm dünyaya duyurdu Bu sırada Ankara ’ya gelen Fevzi Anlayışlı Olmak Paşa mecliste yaptığı konuşmada padişahın içinde bulunduğu durumu anlattı ve Anadolu ’daki hareketin tutsak padişahı kurtarmak olduğunu söyledi Benzer sene Sevr Antlaşması imzalandı fakat bu mukavele mecliste büyük yankı uyandırdı Bu anlaşmayı imzalayanlarla Damd Ferit Paşa Ankara İstiklal Mahkemesince idama hükümlü edildi
1921 yılında Yunanlılar ’a karşısında birincil zafer İnönü ’de kazanıldı, mukavele şartlarını belirlemek için İstanbul hükümetini Londra Konferansına eğlence eden müttefikler Ankara hükümetinin de bulunmasını durum koştu Ankara ise buna karşı çıktı çünkü İstanbul hükümetini tanımadıklarını duyurmuşlardı Bu da padişaha bir baş kaldırı sayıldığından Sultan Vahdeddin Mustafa Kemal Paşa ’yı asi ilan etti
SALTANATIN KALDIRILMASI
1922 yılında padişahın Ankara hükümetini tanımaması ve İstanbul hükümetinin Lozan Konferansı ’na katılma kararı alması üzerine meclis saltanatı kaldırdı Hilafet makamının Osmanlı hanedanına ait olduğu görüşü kabul edilince halifenin Türkiye Büyük Insanlar Meclisi göre tahsis edileceği duyuru edildi
Saltanat kaldırıldı fakat padişahın hal ’ine dair bir beyanat de bulunulmadı Oysa meclis padişahın yargılanmasını istiyor, gazeteler ise padişahı ihanet ile suçluyordu Saltanatın kaldırılmasından sonradan birincil Cuma selamlığında okunan hutbede padişahın adı geçirilmedi, gazetelerde yazan yazılar nedeni ile de hayatının tehlikede olduğunu düşünerek memleketten gitme kararı aldı zaten İngilizler de gerekli hazırlıkları yapmıştı İngilizlerden istediği bu takviye için kanımca kaleme aldığı mektupta şöyle diyordu; “İstanbul ’daki işgal orduları başkumandanı General Harington cenaplarına İstanbul ’da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere devleti fahîmesine iltica ve bir lahza evvel İstanbul ’dan mahalli âhara naklimi talep ederim efendim (16 Kasım 1922) Mektubunu Müslümanların halifesi Mehmet Vahdeddin diye imzalayarak padişah sıfatını kullanmadı
MEMLEKETTEN AYRILMASI
Vahdeddin o gece Cihannüma Köşkü ’nde kaldı, yalnızca kişiye özel eşyalarını aldı Adamlarına evrakları yaktırdı ve o sabahtan erken saatlerde İngiliz taburu tarafından merasim ile uğurlandı Malaya adlı gemiye binan Vahdeddin başlangıçta Malta ’ya gitti daha sonra yazacağı hatıratında kaçmadığını hicret ettiğini söyleyen Vahdeddin, saltanatsız bir hilafeti benimsemek mecburiyetinde bırakıldığını ama buna boyun eğmediğini sadece kamuoyunun yatışmasına ve durumun açık sözlülük kazanmasına dek geçici alan değiştirdiğini belirterek; ecdadından servet kalan saltanat hakkından ve hilafetten hiçbir vakit feragat etmediği söyledi
Bu sırada Türkiye Büyük Ahali Meclisi Vahdeddin ’i hal ’ederek Abdülmecid Efendi ’yi halife seçti 1923 yılında Malta ’dan ayrılan Vahdeddin Süveyş ’e oradan da Cidde ve Mekke ’ye gitti 1 ay kadar kaldıktan daha sonra Taif ’e geçti, arkasından İtalya ’ya gitti 16 ay baştan başa tek başına yaşadı, 1924 yılında Osmanoğulları ’nın sürgüne gönderilmesi kararı çıkınca ailesi kavuştu
1926 yılında hayatını kaybeden Vahdeddin öldüğünde peşinde borçlar bıraktı Ailesi yanına geldiğinde elinde kalan tüm parayı harcamıştı, öldüğünü duyan alacaklılar Villa Mamolya ’da buldukları eşyalar ile birlikte Vahdeddin ’in cenazesini de odaya kitleyerek kapıyı mühürledi Borçlar ödendikten sonradan cenaze teslim edildi Müslüman topraklara defnedilmesi düşüncesi ile yola çıkıldı ve Şam ’daki Selimiye Camii ’ne naaşı defnedildi *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.