VARSIN DEĞIL DESiNLER! VARSIN DEĞIL DESiNLER! VAR’A ‘değil’ demekle, nesi değişir ancak ‘var’ın? Varsın Allah’ım varsın! Diller yok diyorsa yalan, kalplerde senin adın yazılı Canlar Seninle yaşıyor Eller, sen istersen tutabilir, dizler de böylece Alâimi Semâ senin Gökkuşağında renkler Seni gösteriyor, ‘artist’ değil dese tasa midir? şarkılarda ismin geçmese ne gam? Sesler seni söylüyor Senin besteni şakıyor bülbüller! Gül gülümsüyorsa senin güzelliğinden Rahmetinin katresidir yağmur, bahçeler her zaman senin En şefkatli sensin Allah’ım çünki sensin anneleri yaratan En kudretli sensin Allah’ım çünki sensin dağları dikey tutan çocukların pamukçacık ellerinde, çimenlerin yeşermelerinde, sevdâlıların rahat yüreklerinde ‘açıkça’ sen ‘saklısın’ Sana ‘değil’ diyeni ‘yok’tan ‘var’ eden de sensin Bolluklar mükâfatın, kıtlıklar ikazın Ferahlıklar, sıkıntılarımıza avuntu, üzüntüler seni hatırlamamız için o kadar varsın ki Varlığının heybeti karşı başımız dönüyor, tıpatıp dünya gibi Sensiz yaşanmıyor Milyonlarca yıldır, milyarlarca yaşam ve her hayat sahibine her an taptaze nefesler veren nasıl ‘değil’ olur, nasıl ‘yaşamaz’? Hayatı veren sensin Hayat da, hayatım da senin Kendini bilmeyen seni tanımamış; kim neylesin? Anlamayı, bir adıma karşılık bin adımla koşuşturan sensin ‘inanılan’ da sensin ‘inandıran’ da ‘Var’ daha ‘değil’ iken ‘var’ olan da sensin her zaman her tarafta ‘var’ olan da! Sevgin zerre eksilse üzerimizden ve bir lahza çevrilse bakışların, tutuşur yanarız Asırlar bir ince perde, mekân bildiğimiz, etap bastığımız, paylaşamadığımız dünya bir durak Bir yargı verdin Akıl, duygu, dudak verdin, söyleyeceğiz Kaderimizi kendimize ‘yazdıran’ da sensin Yarattın, yaşatıyorsun, dirilişimiz vaadin Sen vaadinden dönmeyensin, senindir ebediyet! ‘Küçükler’ Senden uzaklaştıkça küçüldüler, ‘büyükler’ sana yaklaştıkça büyüdüler Yûnus balığın karnında, Yûsuf zindanda senin kölendi Hürriyet sendeydi, sen Rabbimizsin Serinlik Sendendi, ibrahim’i ateşin yakışından kurtaran Mûsa’yı Firavun’un sarayında büyüten sendin Sendin hem babasız, hem kimsesiz Muhammed’i (asm) Mirâc’a çıkaran Yûsuf Züleyha’yı senin için reddetti O, her şeyi! Allahım: Rüzgârdan, ışıktan, lisandan, insandan deliller gönderdin Her oluş, her tükeniş işâretindi! Peygamberlerin, nizâmını anlatan yazının satırbaşlarıydı, kelimelerindi velilerin: dostların, senin imla işaretlerin Geylânî seni söyledi, Rabbanî seni, Mevlânâ sana çağırdı, Gazâlî sana Bediüzzaman’ın “çağına ve sonrasına seni anlatan sözü binlerce sayfa sürdü “Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur dedi Necip Fazıl, Sen çileyi mutluluk yapansın Varsın Allah’ım varsın Hilekârsa bilim, edepsizse edebiyat, sahteyse san’beygir,gerçeğini; amacını kaybetmişse ‘yok’ diyorsa desin! Minik kitaplar ‘yok’ yazsa? Kâinat ‘var’ yazar koca kitap! Yazar sensin, okutan sensin Selâm sana sevgili “Bir nakışta bin nakşı nakşeden nakkaş Atomundan galaksisine, zerresinden küresine, yarattığın ne varsa, hepsi içimde dönüyor Dalgalanıyor denizlerin damarlarımda, buğulanıyor gökyüzü gözlerimde, rüyalar içindeyim, çiçekler içinde, güneşler açıyorum Bir küçük kâinatım! insanım ve inanıyorum sana Kundaktan kefene, beşikten musallaya ve oradan ‘esas hayata’ uzanan rahmetine şelâlelerde çağıldayan, mercanlarda parıldayan güzelliğine Toprak kokan mahsuller, kovanlar, peteklerce ikram ikram üzerine bereketine Kan kırmızı karanfillerden, gözbebeklerine değin, binbir çeşitlilik ve rengârenk sanatına inanıyorum ‘Yok’a itimat etmek ‘değil!’ kuşkusuz inanılacak yalnız sensin Sebepler! Size söylüyorum, sizi sebep gösterenlerde suç, Sevgilim ‘ol’der ve ‘olur’ Allahım Bir sevdâdır sana itimat etmek Gurbette âniden kavuşmaktır! Her şeyimi sen verdin, her şeyim senin Seni sana lâyık anlatamadım affet! Kelimem yetmedi! işte Allah’ım bu kulunun tüm söyleyebildiği bu değin Ben bu kadarım
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.