Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Uzayda Bir "Süper Dünya" Keşfedildi (gezegen olabilecek tüm şartlara sahip)

Uzayda Bir "Süper Dünya" Keşfedildi (gezegen olabilecek tüm şartlara sahip)
0
100

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Uzayda Bir Süper DünyaKeşfedildi

Güneş Sistemimizin dışında yer alan ve ilk defa olarak gezegen olabilecek tüm şartlara sahip, yani Dünyamız gibi katı olan bir gök cismi keşfedildi! Geçen Ağustos ayında uzayda keşfedilen yeni bir gezegenle ilgili ayrıntılar yeni yeni ortaya çıkmaya başladı 26 Ağustos 2004 unutulmayacak bir gün, Dünya dışında yaşam arayışlarında bir dönüm noktası oluşturuyor

İlk kez bizimkinden farklı bir güneş sisteminde yer alan bir gezegende, yaşamı oluşturabilecek koşullar saptandı Kütlesi, yıldızıyla olan yakınlık gibi Veriler son derece uygun Astronotlar bundan önce tam 122 kez bu tür bir girişimde bulunmuşlar ancak başarılı olamamışlardı

Gök cismi tam 123 gezegen
Bu Süper Dünyayı keşfeden ise yine 1995 yılında güneş sistemi dışındaki ilk gök cismini bulmuş olan Michel Mayor Bu gezegenin kütlesi Dünya’nınkinin 14 katı olduğu varsayıldığından katıolma şansı yüksek

Süper Dünya
Bunun şimdiye kadar keşfedilmiş olan ilk Süper Dünya olduğu varsayılıyor Mavi gezegenimiz gibi bir çekirdek, katman ve kabuğa sahip olabilecek, güneş sistemi dışındaki ilk gezegen Hatta burada su bile olabilir

Ve işte asıl olağanüstülük de burada! Çünkü Dünya’da denklem basit: Suyun bulunduğu her yerde, diğer koşullar aşırı noktalarda olsa da yaşamın geliştiği bir gerçek Şimdiye kadar Güneşimiz dışında, diğer yıldızların etrafında belirlenen gezegenler bu tür bir olasılık için fazla büyüktü: Kütleleri göz önüne alındığında gazlardan oluşmaları kaçınılmazdı ve bunlar suyu olmayan Jüpiter’i andırıyorlardı

Mu Arae c adlı bu yeni gezegen, Dünya’dan 50 ışıkyılı uzaklıkta yer alan Mu Araeadlı bir yıldızın etrafında keşfedildi Üstelik Mu Arae c’nin güney yarıkürede çıplak gözle görülebilmesi ise bir başka heyecan verici bir ayrıntı; Mu Arae c yıldızından 01 UA (Astronomik Birim Dünya’yı Güneş’ten ayıran 150 milyon km’ye eşdeğer uzaklık birimi) uzakta; yıldızının etrafındaki turunu da 95 günde tamamlıyor

Yeni bir yöntemi
Bu yeni gezegeni belirlemek için Michel Mayor’ın ekibi 1995’te uyguladığı yöntemi denedi Yüksek teknolojili bir aygıt olan ve 2003 yılından beri yıldızların ışıklı spektrumunu kaydeden ESO teleskopunun içinde yer alan HARPS tayfçekerinden yararlandı

Michel Mayor yıldızlar son derece parlak olduğu için mevcut aygıtlarla bunların etrafında dönen gezegenlerin görülmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle en az dünyanın kütlesinin 7 katına sahip cisimleri saptayacak bir yöntemden yararlandıklarını kaydediyor Bu kütlenin altındaki cisimler mevcut astronomi aletleriyle saptanamıyor

İşte bu nedenle de uzay, bilim adamlarının güneş sistemi dışında 14 dünya kütlesine eşdeğer bir gezegen saptamalarından duydukları heyecan daha iyi anlaşılabiliyor Sıra bu gezegeni örten sır perdesini kaldırmada

Yeryüzünün temsilcisi mi?
Şimdiye kadar güneş sistemi dışında 123 gök cismini keşfetmiş olan uzay bilim adamları kütleler, yörüngelerin eğimi ve bu yeni dünyaların rotasyonuyla ilgili değişik verilere sahipler Bu veriler o kadar değişik ki gözlemlediklerini açıklayabilmek amacıyla bizim güneş sistemimizden çok farklı gezegen modelleri geliştirdiler Bu teorik modellerin amacı bu yeni dünyaların nasıl oluştuğunu belirlemek

İşte tam da bu en çok benimsenen model Mu Arae’nin çevresinde dönen gezegenin Süper Dünya’nın ilk temsilcisi olabileceği umudunu doğurdu Dünya kütlesinin 14 katı olan bu gezegen, yoğunluğu Dünya’nınkinin aynı olması koşuluyla 25 kat daha büyük bir çapa sahip olabilir Bizim bildiğimiz değerin 14 katı olan yerçekimi kuvveti de görece düz ve kayganbir zemine sahip olabileceğini gösteriyor Yüksek dağlardan çok tepeler mevcut olabilir

Gezegenin karbon dioksit gibi bileşenler, metan ve belki de hidrokarbür ve kükürtlü maddeler de içerebileceği ifade ediliyor Bu yönüyle Dünya’nın ikizi olan Venüs’e benzeyebilir

100 km derinliğinde okyanus
Suya gelince, yıldıza yakınlığı göz önüne alındığında gezegenin sıvı durumda bir suya sahip olması zor, çünkü sıcaklık 700 dereceye yakın; ancak basınç yüksek olduğunda Ğatmosfer çok yoğun olduğunda böyle bir durum söz konusu olabilirĞ ya da gezegenin derinliklerinde su bulunması ihtimali söz konusu olabilir

Şematik olarak bu gezegenin demir ve silikatlardan oluşmuş, aynı bileşime sahip bir katmanla çevrili bir çekirdek, kabuğunun ise su, karbon dioksit ve amonyaktan oluşmuş olduğu varsayılabilir Tüm bunlar da yüz kilometre kalınlığında sıvı sulu bir okyanusla kaplı olabilir

Gezegenin çapıyla karşılaştırıldığında oldukça ince, ancak derinliği sadece 10 km olan büyük okyanus çukurlarıyla karşılaştırıldığında dev bir katman Bu okyanusun dibinde tektonik plakalara, magmaya ya da kayalıklara rastlamak mümkün değil: Uçurumları buz katmanı örtüyor

Bilim adamları bunun klasikbir buz olmadığını, örneğin 100 kmderinlikteki basıncın Dünya’da hissedilenin birkaç bin katı olabileceğini belirtiyorlar

Bu durumda da su, karbon dioksit ve amonyak buzları sudan daha yoğun olacaklarından yüzeye çıkma olanakları olmayacak Michel Mayor’un ekibinin keşfettiği gezegen hem kütlesi hem de yıldıza uzaklığı bakımından bir tür okyanus gezegenolabilir

Süper bir Dünya, okyanus bir gezegen mi söz konusu? Mu Arae’nin etrafında saptanan gök cismi için bir başka seçenek de söz konusu: Göç sürecinden sonra yıldızlarına çok yaklaşmış olan Jüpiter kategorisinden dev gezegenlerden biri olma ihtimali

Yaklaşma buharlaşırsın
Uzay bilim adamları gezegenlerin yıldızlarına çok yaklaşmaları halinde ‘buharlaşabileceklerini’ gösterdiklerini belirtiyorlar Prensipte bu gezegenler yıldızlarından çok uzakta oluşuyor Ancak yıldızı çevreleyen toz bulutu yeterince yoğun ise sadece birkaç yüz dünya kütlesi ağırlığına sahip Satürn ya da Jüpiter benzeri gezegen yıldıza yaklaşarak yavaş yavaş ağır gaz örtüsünü yitiriyor

Birkaç milyon yıl içinde de sadece demir ve silikatlardan oluşmuş çekirdek kalıyor Bu durumda Mu Arae gezegeni bir magma gezegenine benzeyebilir

Ancak ortaya konulan modellere göre yıldızından çok uzakta gözüküyor Çok uzak ve belki de daha az sıcak Ancak bu durumda bile son derece spesifik basınç ve sıcaklık koşullarında suyun sıvı halde bulunabilmesi çok zor

Bununla birlikte bilim adamları Dünya’da yaşamın uç koşullarda da var olabildiğine dikkat çekiyor

Kesin olan şu ki Mu Arae potansiyel olarak yaşanılabilir gezegenler tarihinde yeni bir sayfa açıyor Dünya dışında yaşamın izlerini sürebilmek için de sabırlı olup, Avrupa’nın Darwinuydusunun 2019’te uzaya gönderilmesini beklemek gerekiyor

Darwin’in hedefi güneş sistemi dışındaki atmosferlerde yaşamın varlığının kanıtları olan ozon, su ve karbon dioksit aramak olacak

Bir gezegeni görmeden yeri nasıl belirlenir?
Halihazırdaki gözlem cihazları uzaktaki bir gezegeni görmekiçin uygun değil: Yıldızı kendisinden birkaç milyon kat daha ışıklı olduğundan gezegen halesinde kaybolur Uzay bilim adamları bu nedenle dolaylı gözlem yöntemlerinden yararlanır Bunlardan en yaygını ise gezegenin oluşturduğu hafif çekim gücünün yıldızda neden olduğu titreşimi incelemektir Böylece Jüpiter Güneş’i saniyede 125 m Dünya’yı ise saniyede 9 cm sallandırır

Uzay bilim adamları avlarının yerini belirlemek amacıyla yıldızın yaydığı tayf ışınlarındaki sapmayı ölçerler Eğer yıldız bize doğru geliyorsa ışıklı tayfı maviye kayar, uzaklaşıyorsa kırmızıya Bu tayfların zaman içinde değişim düzeni incelenerek gezegenin yörünge özellikleri hesaplanır: Asgari kütle, güneşine uzaklığı ve rotasyon periyodu

En umut verici gözlem yöntemi ise 2006’da Corot’da kullanılacak olan sistem Bu yöntem, gezegenin yıldız ile gözlem aygıtının ekseni arasından geçmesi umut edilerek yıldızdan elde edilen ışık oranının tam olarak hesaplanmasına dayanıyor Böylece yıldız, gezegen ve gözlem aygıtının aynı çizgide bulunması şartıyla belki de Dünya büyüklüğündeki cisimlerin yerlerinin saptanmasını sağlayabilecek

kaynak:Genbilim

 

Similar threads

Bilim insanlarının uzay araştırmaları süratle devam ederken her geçen gün kozmosun derinliklerinden bir keşifle karşılaşıyoruz. Ötegezegenleri de içeren bu keşifler, dünya dışı ömür arayışımızda büyük bir değer taşıyor. Ötegezegen ne diye soracak olursanız; bu isim, güneş sistemimize dahil...
Cevaplar
0
Görüntüleme
170
Astronomy & Astrophysics dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre bilim insanları, ev sahibi yıldızının etrafında çok hızlı bir şekilde dönen ‘süper Dünya’ keşfettiler. Güneş sisteminin dışında bir kırmızı cüce yıldızın etrafında dönen GJ 740 b isimli gezegen, yıldızın etrafındaki...
Cevaplar
0
Görüntüleme
93
Gezegenimiz, Güneş etrafındaki dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar ve biz bu süreyi 1 yıl olarak tanımlarız. Ancak zaman kavramı; gök cisimlerinin hareketlerine, hızlarına ve konumlarına bağlı olarak değişiklikler gösteriyor. Alman Havacılık ve Uzay Merkezi, Gezegen Araştırmaları Enstitüsü’nden...
Cevaplar
0
Görüntüleme
161
Bir yıldızın yörüngesinde dönmeyen, bir sistemin parçası olmayan gezegenler de var Son 15 yıldır bu yetim gezegenlere dünya dışı yaşamın potansiyel adayı gözüyle bakılıyor Yaşam barındıran göçebe bir gezegen, kendine ait bir yolda evrende tüm hızıyla yol alıyor Güneş Sistemi’mizdeki sekiz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
150
Güneş Sistemi içerisinde bizim de üyesi olduğumuz 8 gezegen ve bir cüce gezegen olan Plüton var, ancak Plüton'dan sonra gelen asteroit kuşağının ardında bambaşka dünyalar yer alıyor. Güneş’e Dünya’dan 50 kat daha uzak olan Kuiper Kuşağı’nda milyarlarca irili ufaklı asteroit yer alıyor. Güneş’i...
Cevaplar
0
Görüntüleme
147
858,500Konular
982,368Mesajlar
32,972Kullanıcılar
estergon37Son üye
Üst Alt