Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Ulvî Teşrîf ve Bu Esnâda Vukû Bulan Hârikulâde Hâller

Hoş geldin! baates tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
Ulvî Teşrîf ve Bu Esnâda Vukû Bulan Hârikulâde Hâller
0
106

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Nihâyet beklenen Nûr, milâdî 571 yılının 20 Nisan’ına tesâdüf eden 12 Rabîulevvel Pazartesi sabahında tan yeri ağarırken zuhûr âlemine tenezzül ederek Abdullâh ve Âmine’nin izac kucağında dünyâmızı şereflendirdi

Bu teşrîf ile âdeta bütün varlıklar dile gelip:

“Hoş geldin yâ Rasûlallâh! diyerek sürûra gark oldular

Süleyman Çelebi, cihanda bütün zerrelerin bu ulvî teşrîf karşısındaki sevinç ifâdelerini mıs*râlarında şöyle dile getirir:

Merhabâ ey âlî sultân merhabâ!

Merhabâ ey kânı irfân merhabâ!

Merhabâ ey sırrı Furkân merhabâ!

Merhabâ ey derde dermân merhabâ!

Merhabâ ey Rahmeten li’lâlemîn!

Merhabâ Sen’sin Şefîu’lmüznibîn!

O’nun zuhûruyla Allâh’ın rahmeti bu âlemde coşup taştı Sabahlar ve akşamlar âdeta renk değiştirdi Duygular derinleşti Sözler, sohbetler, lezzetler enginleşti; her şey ayrı bir mânâ, ayrı bir letâfet kazandı Putlar sarsılarak yere devrildi Kisrâlar beldesi Medâyin sa*raylarında sütunlar ve kuleler yıkıldı O zamanlar insanların mukaddes saydıkları Sâve Gölü,1 zulüm bataklığı hâlinde kurudu2

Cihandaki zaman ve mekânda gerçekleşen bu tecellî, o asîl varlığın zuhûru*nun ilk bereketi idi Bu bereket, bütün kâinâtı kuşattı O seneye bolluk senesi denildi Nitekim ehli dil (gönül ehli) nazarında Kadir Gecesi’nden sonra en kıymetli gece, Rasûlullâh’ın doğduğu gece olarak kabûl edilmiştir

O gece bir gül gibi açılan Âlemlerin Efendisi’nin feyz ü bereketiyle dolan gönüllerden taşan ifâdeler, şâirlerin mısrâlarına ayrı bir letâfet kazandırdı:

Suya virsün bağbân gülzârı zahmet çekmesün

Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gülzâre su

“Bahçıvan gül bahçesini sulamak için (boş yere) zahmet çekmesin! (Zîrâ), bin tane gül bahçesi sulasa (yâ Rasûlallâh, yine de) Sen’in yüzün gibi bir gül (hiçbir zaman) açılmaz!

O güller gülünün ulvî teşrîfiyle her şeyin akışı değişmişti Rahmet tecellîleri, inci tâneleri gibi kâinâta serpilmiş ve nûra hasret gönüller sürûra gark olmuştu

İbni Abbâs radıyallâhu anhümâ’dan şöyle rivâyet edilmiştir:

“Hazreti Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem, pazartesi günü doğdu, pazartesi günü pey*gamber oldu, pazartesi Mekke’den Medîne’ye hicret etti, pazartesi günü Medîne’ye vardı, pazartesi günü vefât etti Pazartesi gü*nü (Kâbe’de hakemlik yaparak) Haceri Esved’i yerine koydu Pazartesi günü Bedir zaferini kazandı Pazartesi günü ????????? ?????????? ?????? ????????? «Bugün size dîninizi tamamladım» (elMâide, 3) âyeti nâzil oldu (Ahmed, I, 277; Heysemî, I, 196)

O’nun doğumu, peygamberliği, hicreti ve irtihâlinin, ilâhî bir tecellî olarak hep pazartesi günlerine rastlaması, bu günün ehemmiyetinin bir nişânesidir Cemâl ve celâl tecellîsi olarak sevincin heyecânı ile hüznün burukluğu, bayram neşesi ile irtihâl elemleri berâber yaşanmaktadır

Rasûlullâh sallâllâhu aleyhi ve sellem’in kâinâtı teşrîf ettiği mübârek gecede bâzı hârikulâde hâller vukû bulmuştur Bu mûcizelerden birkaçı şöyledir:

Hazreti Âmine’nin bildirdiğine göre kendisi, ne hâmileliği ne de doğum esnâsında hiçbir zahmet çekmemiş ve Allâh Rasûlü dünyâya gelirken doğu ile batı arasını aydınlatan bir nûrun kendisinden çıktığını görmüştür Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem temiz bir şekilde, ellerini yere dayayarak doğmuş ve başını semâya kaldırmıştır1

O anda şeytan, hayâtında hiç olmadığı kadar büyük bir çığlık koparmıştır4

İran başkadısı ve din adamı Mûbezân, rüyâsında birtakım serkeş develerin bir sürü yürük atları önlerine katarak Dicle ırmağını geçtiklerini, İran topraklarına yayıldıklarını görmüştür

Semâve Vâdisi’ni5 su basmıştır

Kisrâ’nın sarayından 14 sütun yıkılmıştır

İranlıların, tapınaklarında bin yıldan beri hiç sönmeden yanan ateşleri sönmüştür6

Âişeradıyallâhu anhâ’nın anlattığına göre Mekke’de ticâretle meşgul olan bir yahûdî, Rasûlullâh sallâllâhu aleyhi ve sellem’in doğduğu gece, Allâh Rasûlü’nün dünyâyı teşrîfinin alâmeti olan yıldızın doğduğunu görmüş, Kureyş meclislerinden birine giderek:

“?Ey Kureyşliler! İçinizde bu gece çocuğu doğan var mı? diye sormuştu

“?Vallâhi bilmiyoruz! denilmesi üzerine yahûdî:

“?Ey Kureyş cemaati! Size söylediğim şeyi iyi belleyiniz! Bu gece âhir zaman ümmetinin peygamberi doğmuştur Onun iki kürek kemiği arasında, üzerinde tüyler bulunan siyah sarı karışımı bir ben vardır dedi

Meclistekiler, yahûdînin söylediklerine hayret ederek dağıldılar Evlerine varınca yahûdînin sözlerini âilelerine anlattılar Bir kısmının âilesi:

“?Abdullâh’ın bir oğlu doğdu O’na Muhammed ismini verdiler! dedi Bunun üzerine onlar yahûdînin evine gidip:

“?Mekke’de bir çocuk doğmuş, haberin var mı? dediler Yahûdî:

“?Ben size haber verdikten sonra mı yoksa önce mi? diye sordu

“?Önce doğmuş, ismi de Ahmed! dediler

İsteği üzerine onu Hazreti Âmine’nin evine götürdüler Hazreti Âmine mübârek oğlunu onlara gösterdi Yahûdî, Fahri Kâinât sallâllâhu aleyhi ve sellem’in sırtındaki nübüvvet mührünü görünce bayıldı Ayıldığı zaman, kendisine:

“?Ne var, ne oldu? dediler

Yahûdî:

“?Vallâhi artık İsrâîloğulları’ndan peygamberlik gitti! Ellerinden Kitap da gitti! Son peygamberin, İsrâîloğulları’nı öldüreceği ve din adamlarının îtibârını düşüreceği yazılıdır Araplar nübüvvetle büyük bir izzet ve şerefe erecekler Ey Kureyş cemaati! Sevininiz, vallâhi siz, haberi doğudan batıya kadar ulaşacak bir kuvvete mâlik olacaksınız! dedi (İbni Sa’d, I, 162163; Hâkim, II, 6574177)

Rasûlullâh sallâllâhu aleyhi ve sellem’in velâdetine bütün Mekke halkı sevinmişti Hattâ Ebû Leheb, mübârek yeğeninin doğduğunu müjdeleyen câriyesi Süveybe’yi, âzâd ederek mükâfatlandırmıştı7

Bu hâdiseyle alâkalı olarak daha sonra Abbâs radıyallâhu anh şunları anlatır:

Ebû Leheb’i ölümünden bir sene sonra rüyamda gördüm Kötü bir hâlde idi:

“?Sana nasıl muâmele edildi? diye sordum

Ebû Leheb:

“?Muhammed’in doğumuna sevinerek Süveybe’yi âzâd ettiğim için pazartesi günleri azâbım biraz hafifletilmektedir O gün baş parmağımla işâret parmağım arasındaki şu küçük delikten çıkan su ile serinlemekteyim cevâbını verdi (İbni Kesîr, elBidâye, II, 277; İbni Sa’d, I, 108, 125)





1 Sâve, Hemdân ile Kum arasında, Tahran’ın 125 km güneybatısında bir göldür Suyu çekilince yerine Sâve şehri kurulmuştur

2 Bkz İbni Kesîr, elBidâye, II, 273

3 İbni Sa’d, I, 102, 150

4 İbni Kesîr, elBidâye, II, 271

5 Semâve, Kûfe ile Şam arasında, Bağdat’ın 235 km güneydoğusunda, Kelb arâzisinde, taşsız bir çöldür

6 İbni Kesîr, elBidâye, II, 273

7 Halebî, I, 138




Osman Nûri Topbaş


 
858,500Konular
982,386Mesajlar
32,979Kullanıcılar
kara kartalSon üye
Üst Alt