Turkiyede Yaşanmış Doğal Afetlerle İlgili Şiir
ulkemizde yaşanmış doğal afetler ile ilgili şiirler
Deprem ağıtı
Butun dunya kan ağladı
Deprem vurdu Marmarayı Milyonlarca can ağladı
Deprem vurdu Marmarayı
Ah Marmara vah Marmara
Bu yara cok acı yara
Yeşil Bursa, Eskişehir
Yalova’da hayat zehir
Goz yaşımız oldu nehir
Deprem yıktı Marmarayı
Ah Sakarya vah Sakarya
Derdin bitmez saya saya
Erganiyim cok derdimiz
Şanlı emniyet, ordumuz
Başın sağolsun yurdumuz
Halk Ozanı Ergani
17 08 1999…Marmara Depremine
Yazmayayım diye cok zorladım kendimi
Ne hikmetse anlamadım hep arladım kendimi
Bir yerlerde soz acıldı cenem duştu,
Dilim surctu azarladım kendimi
Yazmam ben yazamam dedim,
Bağışlayın sonunda tutamadım kendimi
Kim dedi unuttum ben cismim belki bu gunde
Lakin gunum o gun aklım hala o gunde
On yedi Ağustos bin dokuz yuz doksan dokuz
Sanki mahşer gecesi ve Saatin sıfır uc sıfır ikisi
Sallandı beşik gibi tum Marmara bolgesi
Caktı tarifi na mumkun bir afatı şimşek
Kapladı uğultusu ve şavkı Alemi
Patladı Gok ve yarıldı yerler
Sanki beyinlerde yuzlercesi bir olmuş taş kıran kompresorler
Aman Allahım aman ne kadar uzunca zaman
Bu ne bitmez, tukenmez saniyeler
Gormedi boylesini asırlardır birdahada gormesin gelecekte nesiller
Yukseldi semaya tekbirler Allahu ekber,
Allahu ekber, Allahu ekber derken sustu o naciz diller
Anlamadı ne oldu şaşkın Alemi Beşer
Sanki yapıyordu Huda Kıyameti tatbikatı mahşer
Bir an nefesler tutuldu yurekler sustu
Gercek olamaz bu Ya Rab sanki kabustu
Anlaşıldı az sonra Deprem denen facia
Hikmeti İlahidir binlerce Olum kustu
Bir Ağustos gecesinde tum yurekler buz kesti
Yanar Oğul Anasına diğer ana Kızına otekisi Oğluna
Toplaşmışlar bir koşeye hepisi Babasına Dedesi Ninesine
Gucu tukenmiş artık vurmaktan sinesine
Kardeş kardeşi arar dost akraba hep sorar
Yakar bu ateş daha bilmem kac sene yakar
Sonen nice ocaklar tutmeyecek bacalar
Ağıt ustune ağıt bir koşede Analar
Cehennemi bir manzara yığın, yığın ustune
Daha birkac dakika once yuva olan binalar
Bağırdı bir ses tanıdık dedi abi sizde dedim kocum ya sizde
Sizi bizi yok bunun oyle bir ateşki bu her yanda hepimizde
Deli gibi koşarken sarıldı boynuma oğlum BabaAnnem
Annem nerde dedim iyi ya ablan, ablan ya Melek hemde uc aylık bebek
İndik baba aşağıdalar kızım şukur nasılsınız ne oldu baba bize boyle ya
Yavaş, yavaş kalkarken o cehennemi zifir ve toz bulutu
Birer, birer tukendi cığlıkların umudu
Soylemek Ağlamak ne mumkun almadıki Dimağlar
Gorupte bu manzarayı değil Alemi Beşer Gokte ağlar
Şaka gibi geliyor sanki daha dun gibi gecmiş seksen altı ay
Heder aldıkmı dersek vay bu Başa vayki vay
Calan belki değişti Talansa aynı talan
Edep haya hak getire ne ala ne memleket
Dilim varmıyor soylemeye bağışlayın
Ama buna Takdiri İlahide diyemiyorum
Cunku kotuyu Takdir etmezki Huda
İyidir demiş Atalar iyidir bin nasihattan bir nusubet
Lakin bu manzaraya bakıpta diyesim geliyor yalan
Kader değildi size belki Depremde olmek
Bilincsiz yapılaşma coğu cirkin bir ornek
Belki takdiri İlahi yaptığı binada olmek
Gorulduki calanlarda doymadı
Mezar oldu coğuna ve coluk cocuğuna
Cehaletin kurbanları ne soylense az gelir
Sozum yoktur cumlenize varsa hakkım helaldir
İctiniz Şehadet şerbetini hepiniz bize kalan vebaldir
Ne mutluki İmanını kurtaran şuhedalar sizlere
Şefaat edin o gunde unutmadan bizlere
Sadece bizler değil Ağladı butun Cihanı Devran sizlere
29 10 2006
Şerafettin Yıldız
ulkemizde yaşanmış doğal afetler ile ilgili şiirler
Deprem ağıtı
Butun dunya kan ağladı
Deprem vurdu Marmarayı Milyonlarca can ağladı
Deprem vurdu Marmarayı
Ah Marmara vah Marmara
Bu yara cok acı yara
Yeşil Bursa, Eskişehir
Yalova’da hayat zehir
Goz yaşımız oldu nehir
Deprem yıktı Marmarayı
Ah Sakarya vah Sakarya
Derdin bitmez saya saya
Erganiyim cok derdimiz
Şanlı emniyet, ordumuz
Başın sağolsun yurdumuz
Halk Ozanı Ergani
17 08 1999…Marmara Depremine
Yazmayayım diye cok zorladım kendimi
Ne hikmetse anlamadım hep arladım kendimi
Bir yerlerde soz acıldı cenem duştu,
Dilim surctu azarladım kendimi
Yazmam ben yazamam dedim,
Bağışlayın sonunda tutamadım kendimi
Kim dedi unuttum ben cismim belki bu gunde
Lakin gunum o gun aklım hala o gunde
On yedi Ağustos bin dokuz yuz doksan dokuz
Sanki mahşer gecesi ve Saatin sıfır uc sıfır ikisi
Sallandı beşik gibi tum Marmara bolgesi
Caktı tarifi na mumkun bir afatı şimşek
Kapladı uğultusu ve şavkı Alemi
Patladı Gok ve yarıldı yerler
Sanki beyinlerde yuzlercesi bir olmuş taş kıran kompresorler
Aman Allahım aman ne kadar uzunca zaman
Bu ne bitmez, tukenmez saniyeler
Gormedi boylesini asırlardır birdahada gormesin gelecekte nesiller
Yukseldi semaya tekbirler Allahu ekber,
Allahu ekber, Allahu ekber derken sustu o naciz diller
Anlamadı ne oldu şaşkın Alemi Beşer
Sanki yapıyordu Huda Kıyameti tatbikatı mahşer
Bir an nefesler tutuldu yurekler sustu
Gercek olamaz bu Ya Rab sanki kabustu
Anlaşıldı az sonra Deprem denen facia
Hikmeti İlahidir binlerce Olum kustu
Bir Ağustos gecesinde tum yurekler buz kesti
Yanar Oğul Anasına diğer ana Kızına otekisi Oğluna
Toplaşmışlar bir koşeye hepisi Babasına Dedesi Ninesine
Gucu tukenmiş artık vurmaktan sinesine
Kardeş kardeşi arar dost akraba hep sorar
Yakar bu ateş daha bilmem kac sene yakar
Sonen nice ocaklar tutmeyecek bacalar
Ağıt ustune ağıt bir koşede Analar
Cehennemi bir manzara yığın, yığın ustune
Daha birkac dakika once yuva olan binalar
Bağırdı bir ses tanıdık dedi abi sizde dedim kocum ya sizde
Sizi bizi yok bunun oyle bir ateşki bu her yanda hepimizde
Deli gibi koşarken sarıldı boynuma oğlum BabaAnnem
Annem nerde dedim iyi ya ablan, ablan ya Melek hemde uc aylık bebek
İndik baba aşağıdalar kızım şukur nasılsınız ne oldu baba bize boyle ya
Yavaş, yavaş kalkarken o cehennemi zifir ve toz bulutu
Birer, birer tukendi cığlıkların umudu
Soylemek Ağlamak ne mumkun almadıki Dimağlar
Gorupte bu manzarayı değil Alemi Beşer Gokte ağlar
Şaka gibi geliyor sanki daha dun gibi gecmiş seksen altı ay
Heder aldıkmı dersek vay bu Başa vayki vay
Calan belki değişti Talansa aynı talan
Edep haya hak getire ne ala ne memleket
Dilim varmıyor soylemeye bağışlayın
Ama buna Takdiri İlahide diyemiyorum
Cunku kotuyu Takdir etmezki Huda
İyidir demiş Atalar iyidir bin nasihattan bir nusubet
Lakin bu manzaraya bakıpta diyesim geliyor yalan
Kader değildi size belki Depremde olmek
Bilincsiz yapılaşma coğu cirkin bir ornek
Belki takdiri İlahi yaptığı binada olmek
Gorulduki calanlarda doymadı
Mezar oldu coğuna ve coluk cocuğuna
Cehaletin kurbanları ne soylense az gelir
Sozum yoktur cumlenize varsa hakkım helaldir
İctiniz Şehadet şerbetini hepiniz bize kalan vebaldir
Ne mutluki İmanını kurtaran şuhedalar sizlere
Şefaat edin o gunde unutmadan bizlere
Sadece bizler değil Ağladı butun Cihanı Devran sizlere
29 10 2006
Şerafettin Yıldız