Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Türkistan Lejyonu

Hoş geldin! amatore tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
Türkistan Lejyonu
0
76

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Türkistan Lejyonu Hitler Türkiye'ye saldıracaktı 2 Dünya Savaşında Hitler adına cepheden cepheye koşan 180 bin kişilik Türkistan Birliği, savaşın seyrini değiştirmişti Aksiyon dergisi, birliğin komutanlığını yapan Baymirza Hayiti bulupkonuştu Hayit, Hitler Türkiyeye girecektiBunu biz önledik Yahut Türkiye gönülsüzce de olsa 2 Dünya Savaşının içinde olacaktıdiyor Özbekistan dağları yeşillenmiş, gelincikler ve papatyalar baharın gelişini haber veriyordu Oralarda bahar demek bayram demekti Bayram da sonuna kadar yaşanmalıydı Rengarenk fistanlar giymiş, saçlarını örmüş genç kızlar, akranları olan erkekler ve çocuklarla birlikte bahar bayramını coşkuyla kutluyordu Namanganda yaşamış ihtiyar bir kadının ise, yandaki küçük oğlu ile birlikte şenlikleri izlerken yüreğinde sebebini anlamadığı bir burukluk vardı Yaşayacakları içine doğmuştu güya Az daha sonra önüne konulan hasır sepet aniden hayatını daha alçak üstteki etti Sovyet Rusyasına aleyhinde kendi vatanlarını ve kimliklerini gözetmek için Basmacılık Hareketi içinde mücadele eden büyük oğlunun indirilmiş başını sepetin içinde gören yaşlı kadın yere yığıldı Bıyıkları yeni terlemiş ufak oğlunun da bu görünüm karşı yapacağı öyle pozitif bir şey yoktu; yere oturdu, annesinin başını dizine koydu, öylece kalakaldı Yıl 1941 Tarihe kara yıllarolarak geçecek olan 2 Dünya Savaşı bütün şiddetiyle sürüyordu General Paulus komutasındaki 5 Alman tümeni Rusya içlerine doğru yıldırım hareketlerini devam ettiriyordu Batı cephesinde Hollanda, Belçika ve Lüksemburgu pes ettiren Almanların karşı, zaman zaman ülkenin güneyinde direnen dağınık Fransız birlikleri ile Manş Denizini geçmeye korkan İngiltereden başka şiddet kalmamıştı Bu yüzden Rus steplerinin ne getireceğini pek kestiremeyen Hitler, bir lahza önce Stalini yenip, düşünü kurduğu dünyaya kavuşmak istiyordu Hitlerin planları arasında Türkiyeyi de yanında elde etmek vardı oysa Ulusal Şef İsmet İnönü bu teklifi kabul etmedi Görüşmelerin sürdüğü sırada Alman karargahına acayip bir not geldi Rus cephesindeki son durumu Berline ileten Alman komutanın geçtiği kriptoda şunlar yazılıydı; Karşımızdaki düşman ölümüne savaşıyor Başlarında Türkistanlı subayların bulunduğu birlikler Türkçe konuşuyor Bu cepheyi savaşarak aşacağımızı sanmıyoruz Diğer yollar aramalıyızGelen haber üzerine Berlindeki stratejik propaganda merkezi hemen harekete geçti 18 Mayıs 1941de Alman uçaklarından Türkistanlıların savaştığı alana bildiriler atıldı Bir Türk subayının mesajıymış süsü bahşedilen bildirilerde, Türkiye Almanların yanında savaşa katıldı Türk ordusu Türkistanı kurtarmak istiyor Türkistan topraklarının kurtuluşu için Türk başkomutanı olarak sizi bize katılmaya, Almanya tarafına geçmeye çağırıyorumcümleleri yazılıydı Bunun üstüne cephede Rus askeri olarak savaşan binlerce Türk, Alman safına geçti Lakin Hitler onları bir savaşçı yok, tutsak olarak değerlendirdi Trenlere kargatulumba bindirilen Türkler, Polonyaya dek getirildi daha sonra aç ve susamış bir halde günlerce yürütülerek Almanya içlerine dek ulaştırıldılar Bu uzun yolculuğa dayanmayan yaralıların çoğu yollarda öldü SS subaylarının baskı ve cezalarına maruz kalan Türkler farklı alanlara yönlendirilmiş esir kamplarına yerleştirildi Türkistan Birliği Tarihler Kasım 1941i gösterdiğinde Polonyadaki Czynestachow tutsak kampına gelen esirler aralarında uyarı çeken çekik gözlü Özbek, Namangandaki bayram vahşetini yaşayan annesini avunma eden gençten başkası değildi Ardan 11 yıl geçmiş ve o genç bundan böyle 24 yaşında bir delikanlı olmuştu Tutsak de olsa bir fırsatını bulup Sovyet Rusyadan hem ağabeyinin hem de ülkesinin intikamını almalıydı Adı, Peygamber Efendimizin (sav) süt annesi Halime validemizin soyundan geldiği için Mirza idi Soyadı ise Hayit Tarihe adı dar bir kahraman olarak yazılacak bu genç adam, kamptaki mutfak işleriyle görevlendirildi Fakat içi içine sığmamaktaydı Kısa sürede tutsak kampındaki Türkleri örgütlemeye başladı Önce Veli Kayyum Han, daha sonra da Türkistan liderlerinden Mustafa Çokay ile bir araya geldi Bu heyet Almanlarla birlikte savaşma kararı aldı Rusyaya karşı savaşan Alman ordusu içinde yer alıp bu nedenle kendi ülkelerini Rusyadan kurtaracaklarını düşünüyorlardı Baymirza Hayitin başını çektiği bir grup Türkistanlı, Türklerden oluşan birliklerin kurulması için Hitler'e başvuru etti Almanlar işlerine gelen bu teklifi derhal kabul etti 180 bin kişiden oluşan ve Baymirza Hayitin komutanlığını yaptığı Türkistan Birliği, Almanların verdiği silah ve üniformalarla ilk önce Rusyaya ters düşmek üzere çoğu cephede savaştı Kollarında Allah biz bilanyani Allah bizimleyazısı bulunan, vatanlarını kurtarmak için önce tutsak sonradan asker olan Türkistanlılar, Almanların kendilerini kullandığını biliyorlardı lakin diğer çıkış yollarının olmadığının da farkındaydılar İşte Aksiyon dergisi bu tarihi olayların birinci tanığı olan, Hitler ordusundaki Türkistan Birliğinin yüzbaşı rütbeli komutanı Baymirza Hayiti bulup konuştu Almanyanın Köln kentine yakın bir bölgede yaşamış Hayit o günleri anlatırken rahat kalmış tarihi konulara da ışık tuttu Hitler Türkiyeye saldıracaktıYunanistan ve Bulgaristana en ince ayrıntısına kadar başat olan Alman birlikleri, 5 Temmuz 1943 tarihinde Kapıkule sınır kapısına dayandı Almanların hedefi, Anadoludan geçip Kafkasya üzerinden Rusyayı etkisiz ülkü getirmekti Almanlar Türkiyenin sınırlarını açıp savaşa girmesini istiyordu Oysa Türkiye, Azerbaycan topraklarının tamamının Türkiyeye ilhak edilmesi gibi kabul edilmesi kuvvet şartlar öne sürdü Almanlar bu teklifi ilk elden reddetti Olayların görünen kısmı böyleydi Baymirza Hayit ise Almanların bu sırada Anadolu yolunu uygulamak için Türkiyeye karşı savaş kararı aldığını söylüyor Alman tehlikesine aleyhinde bazı belge ve önemli eşyaların İstanbuldan Eskişehire taşınmaya başlandığı sırada, Almanyanın yetkili albayı Aus dem Winkel ve arkadaşları, Türkistan Birliklerini Türkiyeye aleyhinde savaş için ikna etmeye çalışıyormuş Alman yetkililer Türkiye ile savaş durumunda Türkistan Birliklerinin ne yapacağını Baymirza Hayite sormuşlar Hayit, onlara savaşın seyrini değiştirecek, Türkiyenin kaderini etkileyecek şu cevabı vermiş; Biz yalnızca ülkemiz Türkistanın Ruslardan kurtulması için sizinle savaşıyoruz Siz Türkiye ile savaşacak olursanız Türkistan askerlerini yanınızda göremezsiniz Biz aynı dine mensup, aynı dili konuşan iki milletin, öbür coğrafyalardaki insanlarıyız Hiçbir Türkistanlı Türk askerine tabanca çekmeyecektir Türklere savaş ilan ederseniz, onların safına geçeceğiz Bu cevabı bölge Alman komutanlar durumu Hitlere bildirir Almanyanın Türkiyeye karşısında en büyük kozu olan Türkistan Birlikleri projesi yatınca da Türkiyeye saldırmaktan vazgeçerler Hayit; Hitler Türkiyeye şüphesiz girecekti Bizden destek almayınca mağdur durumda kaldı Biz bu tavrımızla Hitlerin Türkiyeye saldırmasını önledik Zaten daha sonra kendileri de Siz takviye etseydiniz Türkiyeyi işgal edecektikdediler Vatanımızı kurtaramadık ama o dönemde büyük sıkıntılar yaşamış Türkiyenin 2 Dünya Savaşına girip hasar görmesini önledik Yoksa Türkiye istemeden kendisini bu harbin içinde bulacaktıdiyerek tarihin seyrini nasıl değiştirdiklerini aktarıyor Türkistan Birliklerinin en büyük özelliği mükemmel savaşçı olmaları ve her türlü arazide başarıyla uygulayabildikleri savaş taktikleriydi Baymirza Hayit komutasında 2 Dünya Savaşına katılan bu 180 bin Türkten çok az birey hayatta kalabildi Fransa, Hollanda, Varşova, Rusya, Avusturya, Yunanistan cephelerinde toplam 90 bin birey hayatını kaybetti Yalnızca Rus cephesinde 65 bin kayıp verdiler Baymirza Hayit, savaştan daha sonra da esir kamplarında 10 bin Türkün hayatını kaybettiğini söylüyor Geriye kalan 80 bin kişinin kaçamayanları yapılan anlaşmalar neticesinde Ruslara teslim edilirken, bazıları Ruslara teslim olmaktansa intihar etmeyi seçim etmiş Baymirza Hayit gördüklerini şöyle aktarıyor; Anlaşmalar yapıldı Müşterek esirler veriliyordu Biz de Almanların elinde tutsak olan Rus askerleriydik Ruslar bizi istiyordu İade edilenlerin birçok teslim edildikten kısa süre sonradan Amerikalıların gözleri önünde kurşuna dizildi Bir Takım arkadaşlarımız teslim olmaktansa intihar etmeyi seçim etti Kendilerini astılar, nehirlere bıraktılar Bu meslek bundan böyle bir iftihar meselesiydi Baymirza Hayit ve 36 üstteki düzey Türkistan Birliği mensubunu Rusya bilhassa istemiş Bunların bazıları öldürülmüş, bazıları intihar etmiş, bir kısmı da Almanyadan kaçmayı başarmış Hayit kendisinin de yıllardan beri Almanyada kaçak olarak yaşadığını belirtiyor; Beni fazla istediler Teslim edileceğimi anlayınca kaçmaya başladım Amerikan ve Fransız ajanlar peşime düştü Günlerce ormanlarda ve kiliselerde saklandım Bu kaçış 1952 yılına değin sürdü Ondan daha sonra rahatladım, şehirlerde yaşamaya başladım Bu vakit dahilinde hiç kimse bize sahip çıkmadı Türkiyeden hiçbir yardım ve takviye almadık Amerikalılar İstemeyen hiç kimse zorla teslim edilemezdiye bir yorumlama yapınca kısmen peşimizi bıraktılar Ama ben hâlâ Rusya için büyük tehlikeyim Hâlâ Özbekistana gidemiyor Tarihin seyrine yön veren Baymirza Hayit, Almanyada 1953 yılında Hıristiyan bir Alman kadınla evlenmiş Bu evlilikten Ertay, Mirza, Dilber isminde üç çocuğu ve bu çocuklardan 7 torunu dünyaya gelmiş Hayitin çocukları ve torunları Müslüman olarak büyüyor Şu an 90 yaşında olan Hayitin oturduğu evin antre kapısındaki seccade onun her şeye karşın inançlarına ne değin ast olduğunu gösteriyor Yürüme güçlüğü çeken ve farklı alanlara yönlendirilmiş hastalıklardan mustarip Hayit, tekerlekli sandalyede de olsa Türkistan dünyası için yazılar yazmaya devam ediyor Allahtan uzun ömür değil uğurlu ömür dileyen Baymirza Hayit son kere vatanı Özbekistanı bakmak istiyor Oysa bu olası yok Zaten daha önce yaşanmış bir tecrübe bütün herşeyi özetliyor Savaştan yıllar sonradan 1993te Özbekistana dışarı giden Hayit, kendisini takip eden Rus ajanlarının baskısıyla 10 gün daha sonra hudut dışı edilmiş: Ülkemi çok seviyorum, oradaki gelişmeleri Özbekistanda yaşamış yakınlarımdan öğreniyorum Özbekçeyi her zaman kullandım Çocuklarım az da olsa Özbekçe biliyor Ama ölmeden önce bitmiş vatanımı görmek istiyorum Ben vatansız kaldım Baymirza Hayit, aslında 1970 yılına değin Özbekistanın politikasına istikamet vermiş bir ad Özbekistanın bağımsızlığı için bilgi aktarıp projeler üretmiş 1953te de Türkiyeye gelip, Ankara, İstanbul ve Adanadaki Türkistanlıları vatanlarına sahip çıkmaları için organize etmeye çalışmış ancak beklediği desteği alamayınca bu hevesinden vazgeçmiş Almanyada değişik işlerde çalışarak geçimini temin eden Hayit, bir ara Alman Bilim Araştırma Enstitüsünde de çalışmış Ancak resmi statüsü olmadığı için bugün birtakım sosyal haklardan faydalanamıyor Bu durumda doktor olan eşi kendisine asistan oluyor ARAŞTIRMACITARİHÇİ LATİF ÇELİK: TÜRKİYE, TÜRKİSTAN ORDUSUNU BİLMİYOR 2 Dünya Savaşı yıllarına ait çok eksik şey biliyoruz Bunu araştırmacılarımızın tembelliğine değil, bürokratlarımızın artı kralcılığına bağlıyorum Devletin bazı konuların araştırılmasına bile müsaade etmemesini anlayabilmiş değiliz 194045 yılları arasındaki 20 yüzyılın en büyük yangını sırasında genç Türk Devletinin nelerle karşılaştığını Türkiyede çok eksik kişi biliyor Ulusal şef dönemi ile ilgili dedemden bana ulaşan karneli ekmek hikayelerinin haricen da birşeyler olması gerekir diye 1991 yılında harekete geçtim Dışişleri, Genelkurmay ve Başbakanlık arşivlerine yaptığım başvurulara derin sırcılartarafından cevap bile verilmesine lüzum görülmedi Fakat Hitlerin Kapıkule önlerine dayandığı yıllarda Almanya tarafında ne olduğunu araştırabilirken, Türkiye tarafına hâlâ karartma uygulanmasına devam edilmesini anlamıyorum Alman orduları içindeki Türkistanlıların sağladığı dengenin önemini Cumhuriyet 22 yaşındayken anlayabiliyorum Ama, Türkiyenin sır saklayanları, Baymirza Hayit liderliğindeki Türkistan ordularının 1943 yılında Türkiyeyi işgalden kurtardığının bilinmesinin, günümüzdeki Özbek, Kazak ve Azeri milli devletleriyle ilişkilerimizi ve karşılıklı sevgimizi çok daha olumlu yönde geliştireceğini kavrayamamaları fazla hayret verici 1940 45 arası mercek altına alınırsa, bazılarının sanıldığı gibi kanlı çizme ile filan dolaşmadığı, bütün tersi Alman genelkurmayının Anadoludan Kafkasyaya geçmeyi Türkistan ordularından nedeniyle gözüne kestiremediği görülecektir Elbette dengeyi Amerika, Almanlar aleyhine değiştirdi; lakin savaşın sonunda, olan samimi Türkistanlı vatan sevdalılarına oldu Pek ancak, Türkiye Rusyanın baskısı ile bu insanlara kucak açamayınca, binlercesi katledildi Türkiyeye fazla güvenen, Türkiyeyi çok seven fakat Türkiye tarafından bir çoğu ölüme gideceği bilinerek Staline iade edilen insanların başına gelenleri çözümlemek namus borcudur diye düşünüyorum  
 
858,505Konular
982,753Mesajlar
33,063Kullanıcılar
netflixdunySon üye
Üst Alt