Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Türk edebiyatında önemli eser özetleri

Türk edebiyatında önemli eser özetleri
0
148

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
TÜRK EDEBİYATINDA ESER ÖZETLERİ



Yaprak Dökümü

Reşat Nuri Güntekin


Ali Rıza Bey namuslu bir memurdur İşinden çıkarılmıştır Fikret, Necla, Leyla adında üç kızı; Şevket adında bir oğlu vardır Evin tüm yükü Bankada memur olan Şevket ’in üstündedir Dahası daktilocu bir kız olan Ferhunde ile evlenmiştir Leyla, Necla ve Ferhunde modern hayata özenen ve gösteri düşkünü tiplerdir Haftada iki gece evde buluşma yapılır Şevket bütün bu masrafları karşılamak zorundadır


Evin gidişatını beğenmeyen Fikret, Adapazarı'nda yaşlı ve birkaç çocuklu dul bir adamla evlenir Şevket, bankadan aldığı paraları ödeyemeyince bir buçuk sene hapse mahkûm olur Şevket hapiste iken karısı kaçar Necla, kendini varlıklı bildiren bir Suriyeli ile evlenir Suriye'ye gidince eşinin birkaç hanımının olduğunu görür Leyla kötü yola fikir Ali Rıza Bey kızını evden kovar; son yaprak da böylece düşer

Leyla bir avukatla birlikte yaşamakta annesi de onunla birlikte oturmaktadır Bu durumu kabullenmeyen Ali Rıza Bey'e hafif bir inme iner Hastaneye kaldırılır Leyla, bir gün Ali Rıza Bey'i hastaneden alır, kendi oturduğu lüks apartmana götürür Ali Rıza Bey artık Leyla'nın yanına yaşamakta, sıkıldığı zaman araba ile gezmeye çıkmaktadır


Çalıkuşu

Reşat Nuri Güntekin


(Edebiyatımızın çok sevilen ve okunan romanlarından biridir Hatıra şeklinde ve sade bir dille yazılmıştır Konusunu Anadolu ’da öğretmenlik yapan bir bayan öğretmenin maceralarından alır Kahramanlar: Feride, Kamuran, Munise, Hayrullah Bey, Besime Hanım)


Feride, bir subayın kızıdır Minik yaşta annesi ve babası ölür Teyzesinin korumasıyla, Nötre Dame de SionFransız yatılı okulunda okur Fazla haylaz olduğu için, okulda ona Çalıkuşuadını takarlar Yaz tatillerini teyzesinin yanında geçirir Teyzesinin oğlu Kamuran, yakışıklı, sarışın bir gençtir Zamanla birbirlerini sever, nişanlanırlar Feride, düğün günü, çarşaflı bir kadının getirdiği mektuptan, Kamuran ’ın İsviçre'de iken Münevver adında hasta bir kızla ilişkisi olduğunu, ona evlenme vaadinde bulunduğunu öğrenir Her şeyi yüzüstü bırakıp kaçar Öğretmenlik yaparak, Anadolu'nun Zeyniler köyü, Bursa, Çanakkale, İzmir, Kuşadası gibi çeşitli köy, kasaba ve şehirlerde dolaşır


Zeyniler köyünde iken tanıştığı yaşlı Hekim Hayrullah Bey'le Kuşadası'nda ikinci defa karşılaşır Babacan bir adam olan Hayrullah Bey, Feride'yi kızı gibi korur Halkın dedikodusu üstüne, onunla kâğıt üstünde evlenir; fakat aralarındaki ilişki bir babakız ilişkisidir Feride, öğretmenliğe başlayınca bir günlüktutmuş, bütün bu olaylı hayatını defterine günü gününe yazmıştır Hayrullah Bey bu defteri bulur, okur ve saklar Hastalanınca, Feride'ye, kendisinin ölümünden daha sonra nadiren teyzesinin yanında gitmesini ve verdiği kapalı bir zarfı Kamuran ’a teslim etmesini vasiyet eder Hayrullah Bey'in ölümünden daha sonra, Feride vasiyeti yerine getirir, kısa bir zaman için teyzesinin yanına gider, zarfı Kamuran ’ a verir Zarfın içinde, Hayrullah Bey'in bir mektubu ile Feride'nin günlüğü vardır Kamuran, mektubu ve defteri sabaha değin okur, her şeyi öğrenir, ertesi gün yola çıkacak olan Feride'yi yeniden bırakmaz, Feride ile evlenir


Fahım Bey Ve Biz

Abdülhak Şinasi Hisar


Bursa eşrafından birinin oğlu olan Fahim Bey hayalci bir kişiliğe sahiptir Eğitim için İstanbul ’a gelmiş, bir vakit Babıâli ’de çalışmıştır Günün birinde Londra elçiliği üçüncü kâtibi olur Bu meslek kendisine böylece manâlı görünür ancak Londra'nın en büyük terzisine gitgide artarak çoğu elbise diktirir Bu elbiseleri yıllarca giymek zorunda kalır


Fahim Bey, orta halli bir ailenin kızı Saffet Bayan'la evlenmiştir 1908 Meşrutiyeti'nden daha sonra memlekette bir özel teşebbüsmodası başlayınca, Fahim Bey de dışişlerindeki görevinden ayrılarak Bursa Ovası ’nda pamuk yetiştirmeyi düşünmüş, planlar kurmuş, işi yapmak için bir sermaye sahibi aramaya koyulmuştur Fakat kendisine ve projesine kimseyi inandıramamıştır


Fahim Bey'in bundan sonraki hayatı defalarca bu işin ardındaki koşmakla geçer Minik evinde yoksul, tedirgin bir yaşam sürerken bile, büyük bir şirketin başında olmanın getireceği servet, bereket ve sevinç hayallerine gönlünü kaptırır Hatta kendini bir şirket yönetimine hazırlamış almak için, Galata'da, bir idarehane açar ve bu hayali şirket adına hayali alışverişlere girişir, defterler doldurur, mektuplar yazan, bunlara tekrar kendisi cevaplar verir Olay duyulunca, Fahim Bey'in adı çılgınye çıkar ve hayatı, bir türlü gerçekleştiremediği düşlerle sona erer




Ayaşlı Ve Kiracıları

Memduh Şevket Esendal


(Eserde, toplumunun inandığı değerlerin çöküşü bozulma ve yozlaşma anlatılmıştır Cumhuriyet Türkiye ’sindeki bir kesimi canlandıran otobiyografik bir romandır genel olarak roman, Ayaşlının dokuz odalı dairesindeki hayatı paylaşan halk müziği arasındaki ilişkileri, layık yargılarını ortaya koyar Kahramanları: Bankacı, Ayaşlı İbrahim Efendi, Faika, Fuat, Halide, Şefik Bey, Haki Bey, Turhan hanım, İskender Bey, Hasan Bey, Buharalı Abdülkerim Bey, Namus Bayan)


Cumhuriyetin birincil yıllarında, Ankara'da, Ayaşlı İbrahim Efendi adında biri, dokuz odalı bir apartman dairesini oda oda kiraya vermektedir Bir köy ağasının oğlu olan Ayaşlı İbrahim, eşkıyalık, zaptiye çavuşluğu, arzuhalcilik, otelcilik gibi işlerle uğraşmış biridir Odalarda; kadınerkek, gençihtiyar, evlibekâr dağıtılmış ahali oturmaktadır Kiracıların anında tümü Turhan Hanım ’ın odasında kumar oynarlar Namus, Cevat ’la yasak bir ilişkiye girmiş ve zührevi bir hastalığa yakalanmıştır Ayaşlı ise üvey kızı Faika ile birlikte yaşamakta, Faika ’nın kocası ise bu durumu önemsememektedir Bankacı bu durumdan çok rahatsızlık duymaktadır Sonunda tüm kiracılar türlü sebepler dağılır Ayaşlı evi toparlamaya çalışsa da başarılı olamaz Bankacı, Hasan Bey ’in kızı Selime ’yle evlenir Ayaşlı, Faika ’yla diğer bir eve taşınır ve bir vakit sonra ölür


Dokuzuncu Hariciye Koğuşu


(Birincil baskısı 1930da yapılan bu eser, edebiyatımızın en çok okunan eserlerindendir Eser, ruh tahlilleri açısından önemlidir aynı zamanda otobiyografik bir romandır Bütün olayların başkahramanı olan hasta çocukla yazarın hayatı ve kişiliği o kadar fazla yerde benzerlik göstermektedir Eserin asıl kahramanları: Hasta çocuk, Nüzhet, Hekim Ragıp)


On beş yaşında bir çocuk, yedi yıldan beri bacağındaki kemik hastalığı yüzünden hastane hastane dolaşmaktadır İyileşmesi için, heyecansız, durgun bir hayat sürmesi salık verilir Huysuz halde ameliyat olması gerekecektir Çocuk, çoğu kez gidip geldiği Erenköy'deki akrabası paşanın kızı Nüzhet'i sevmeye başlar Nüzhet'i, Ragıp Bey adında bir doktor ister Çocuk kıskanır, acılı, heyecanlı, bunalımlı günler yaşar; bu yüzden hastalığı azar, sonunda hastaneye yatar, ameliyat olur Bir bacağı indirilmiş, Nüzhet ile Ragıp da evlenmiştir


Fatih Harbiye

Peyami Safa


(Eser Türk edebiyatında doğubatı meselesini ele bölge kıymetli bir eserdir Fatih ’in doğu, Harbiye ’nin batı medeniyetini temsilcilik ettiği romanda iki uygarlık arasındaki ikilik etkileyici bir üslupla anlatılmıştır Kahramanlar: Neriman, Şinasi, Faiz Bey)


İstanbul ’da Darülelhan ’da (konservatuar)öğrencisi Neriman ’la Şinasi birbirlerini senelerdir seven iki gençtir Neriman ’daki değişiklikler Şinasi ’yi korkutmaktadır Faiz Bey geleneklerine alt birdir Kızının kendini Batı hayranlığına kaptırması, yetiştiği mahalleyi beğenmesi, Müslüman kültürden uzaklaşması onu da korkutmaktadır Neriman, Harbiye barlarında tanıştığı Macit ’i düşünmektedir Macit onu baloya davet etmiştir Fakat Neriman ’ın balo için giyebileceği elbisesi yoktur Bu konuda babasıyla tartışır sonradan mektebe gitgide artarak Şinasi ’ yle tartışır Neriman, Beyoğlu ’nda gezinirken Şişli ’ de oturan dayısının kızlarına uğramayı düşünür Orada Rus bir kadın vardır Kadının kızı yeni ölmüştür Kız önce fakir bir genci sevmiş, sonra lüks özentisi yüzünden varlıklı bir adamla yaşamaya başlamıştır Ama sevdiği genci hiç unutamamış, geri de dönemeyince intihar etmiştir Bu hikâye Neriman üstünde büyük bir tesir bırakır Kendini sorgular Baloya gitmekten vazgeçer İçi huzur doludur Aylardır yaşadığı ikilemden kurtulur Beyoğlu ’na sırt dönmüş, Fatih ’e yönelmiştir Mücadelede kendi kültürü şampiyon gelmiştir Neriman, Şinasi ’yle evlenir


Beş Şehir

Ahmet Hamdi Tanpınar


Tanpınar ’ın en kayda değer denemelerinden biri olan bu eserde beş şehir anlatılmaktadır Yazar; Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul ’u kendi anı ve yaşamı arasında derin bir sevgi ve zengin bir görüşle tasvir eder Beş büyük kasaba den herhangi biri anlatılırken o şehrin geçmişi, şehre damgasını vuran tarihi ve efsanevi kişiler, hikâye ve menkıbeler anlatılmıştır Yazarın gözlemleri etkileyici üslubu birleşince edebiyatımızın en kıymetli eserlerinden biri doğmuştur Eser, Türk edebiyatında en değerli denemelerinden biridir


Rahatlık

Ahmet Hamdi Tanpınar


1949 ’da basılan Refah, Tanpınar ’ın en meşhur romanıdır Dört bölümden oluşan kitabın her bölümü öykünün dört kahramanı olan İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz ’ın adlarıyla verilmiştir Roman bir olayı anlatmaktan ziyade kahramanların düşüncelerini ve ruh hallerini anlatma üstüne kurulmuştur Romanda Mümtaz ve Suat ’ın Nuran ’a olan aşkları anlatılmaktadır


Mümtaz ve Nuran birbirini sevmekte ve evlenmeyi düşünmektedir aynı zamanda Nuran ’a âşık olanlardan biri de Suat ’tır Suat ise Mümtaz ’la Nuran ’ın yakınlaşmasından nedeniyle ümitsizliğe kapılır ve intihar eder Bundan dolayı Nuran ’dan ayrılan Mümtaz ’ ın dünyası da mahvolmuş olmuştur


Kuyucaklı Yusuf

Sabahattin Ali


(1937 ’de yayınlanan bu eser, edebiyatımızda öncü bir role sahiptir Kuyucaklı Yusuf ’a dek Türk romanının ana konusu batılılaşma problemidir Bu eserle birlikte ezilen köylü ve toplumsal yapının aksayan yönleri birincil kez içerden bir gözle ele alınmıştır Kahramanlar: Yusuf, Muazzez, Kaymakam, Şahande Hanım, Şakir)


Yusuf, fakir bir gençtir Kasabanın kaymakamı ona acımış ve onu evlat edinmiştir Yusuf ’un babası köyü basan haydutlarca öldürülmüştür Kaymakamın Muazzez adında bir kızı vardır Yusuf bu kızla birlikte büyür Kaymakamın karısı ve Yusuf ’ un üvey anası Şahende Hanımdır Zaman Zaman Yusuf ’a musibet yapmaktadır Yusuf Muazzez ’e karşı alaka duymaktadır Bir gün Muazzez ’le birlikte bayram yerine giderler Şakir adındaki zengin fakat ahlaksız bir genç Muazzez ’e söz atar Yusuf onu orada döver Her şeyi elde etmeye alışkın olan Şakir, Muazzez ’i de almak ister Kaymakama kapan kurarak kumar yoluyla onu borçlandırır Bu şekilde Muazzez ’i elde emek ister Yusuf bakkaldan borç alarak kaymakamın borcunu kapatır Muazzez de bu kere bakkalla evlenmek zorunda kalır Şakir en büyük rakibi olan bakkalı öldürür Şahende Bayan da Muazzez ’in Şakir ’le evlenmesini istemektedir Yusuf ile Muazzez diğer bir köye kaçar ve evlenirler Kaymakam bu duruma çok sevinir


Zamanla Şakir kasabaya yeni atanan kaymakamı da yanında alarak Yusuf ’u gezici köy tahsildarlığına gönderir Şahende Hanım, Yusuf ’un yokluğunda evinde içki ve ağırlama partileri düzenler Kızı Muazzez ’i de fuhşa düşürür Bunu duyan Yusuf, kaymakamı, Şahende ’yi ve Şakir ’i öldürür Karısı da yaralanır ve ölür Yusuf karısını gömer ve ortadan kaybolur


Esir Şehrin İnsanları

Kemal Tahir


(Eser, 1956 yılında yayınlanmıştır Edebiyatımızda Milli Mücadeleyi anlatan önemli eserlerden biridir

Romanda ülke meselelerine duyarsız kalmış bir aydının bilinçlenmesi ve ülke meselelerine duyarlı ışık halkası gelmesi anlatılır Eserin ana kahramanları: Kamil Bey, Nermin, Nedime Hanım)


İspanya ’da yaşamış Kâmil Bey ve ailesi ülkeye dönerek Bağlarbaşı ’ndaki köşke yerleşirler Osmanlının çöküntü yıllarıdır Kamil Bey, eşi Neriman Bayan ve kızları Ayşe, Batı kültürünü çok iyi tanımasına rağmen kendi kültürlerine yabancılaşmış kişilerdir Kamil Bey, arkadaşı Ahmet ’in aracılığıyla Nedime Hanım ’ın çıkardığı Karadayı gazetesinde çalışmaya başlar Nedime Hanım, Milli Mücadele yanlısıdır Kamil Bey bu sayede Anadolu ’nun sorunlarıyla ilgilenmeye başlar Nedime Hanım ve arkadaşları işgal güçlerinin Anadolu ’ya hücum planını ele geçirirler ve bunu Anadolu ’ya iletme görevini Kemal Bey ’e verirler Kemal Bey yakalanır Sorguya alınır Kendisine paşa olduğu için canice verilmeyeceği; yalnızca Nedime ve arkadaşlarının neler yaptıklarını anlatması istenir Kemal Bey, Ulusal Çaba yanlısı Nedime ’yi vazgeçmek istemez Böylelikle güvenilmez bir açık fikirli olmaktan sorumlu bir aydın olmaya doğru yol alır Kemal Bey yaşadığı bu değişimden nedeniyle mutludur


Devlet Belli Başlı

Kemal Tahir



(Eserin kahramanları: Devlet Hatun(Bacı Bey), Notüs, Nilüfer, Lotüs, Orhan Gazi, Şeyh Edebali,)

Yazar bu eserde kuruluş sürecindeki Osmanlı toplumunu ve yönetim sistemini anlatmıştır Devlet Asıl, Osmanlı kurulmadan önceki Anadolu ’nun görünümünü ve Anadolu insanının özlemlerini analtırken onların kuvvetli güvenli adaletli bir devlete duyduğu ihtiyacı da açığa çıkarmaktadır Yazarın en manâlı eseri olarak kabul edilen roman, onun

zihin dünyasını yansıtan eserlerden biridir Türk Dil Kurumu Ödülünü şampiyon yapıt, edebiyat dünyamızda çoğu tartışmayı da açmıştır


Eskicinin Oğulları

Orhan Kemal


(1962 ’de yayınlanan romanda bir ailenin dramı ve toplumsal şartların onlar üzerindeki etkisi anlatılmaktadır Ailenin bu şartlara mahkûm oluş sebepleri, ezilmişlikleri sorgulanır Eserin asıl kahramanları: Eskici, Ali, Mehmet)


Önceleri varlıklı biri olan topal eskici, oğulları Ali ve Mehmet ’le birlikte kundura tamirciliği yapmaktadır Kazandığı para onlara yetmemektedir Bir gün tam karşıya aynı işi yapan bir dükkân daha açılınca işi tamamen kırılır Ali ve Mehmet bu durumda babalarına aleyhinde gelerek pamuk işçiliği yapmak isterler Zor da olsa aile ikna edilir ve pamuk tarlasına gidilir Bin türlü zahmete katlanarak işçilik yaparlar Günlerce çalışmalarına karşın avansı bile karşılamayan pamuk toplamışlardır Bir De sıtma hastalığı da yaygınlaşmıştır sırası gelmişken eskicinin kızı ile şoför Ünal aralarında bir yakınlaşma başlar Eskici Ünal ’la birlikte baştan dükkânı açmak için şehre dönerler Ali, Mehmet ve ailenin diğer fertleri tek kelimeyle perişandır Paraları tükenmiştir Sıtmanın amansızlığı onları mahvetmiştir Öteki işçilerden birinin kızı olan Zeynep, onlara yardım eder Zeynep ile Ali aralarında bir aşk başlamıştır


Bir gün Ali hastalıktan, eskicinin dükkânının önüne yığılıverir Bu durum eskiciyi çok üzer Dükkânını satarak Ali ’nin ve Mehmet ’in iyileşmesi için harcar Ünal ve Zeynep fabrikada işe girer ve roman sona erer


Kayıp Aranıyor

Sait Faik Abasıyanık


(Yazarın iki romanından biri olan eser, 1953 ’te yayınlanmıştır Roman, Sait Faik ’in hikâyeci kişiliğini yansıtmaktadır Dolayısıyla romandan ziyade minik hikâyelerin toplandığı bir eseri andırmaktadır Sait Faik, eserde günlük yaşamın bazı kesitlerini şiirsel bir üslupla sunmaya çalışmıştır Eserin başlıca kahramanları: Nevin, Cemal, Özdemir, Konsolos Vildan Bey, Biletçi çocuk, Kamarot İrfan )


Nevin, Konsolos Vildan Beyin kızıdır Eğitimli, okumuş bir kızdır Mahallede dar davranışlarıyla tanınır, bundan nedeniyle kimse kadar yargılanmaz

Cemal bir ırk çocuğudur Nevinle aralarında yakınlık vardır Ancak her ikisi de evlilikleri için ailelerinin iznini alamayacaklarını bilmektedirler Nevin, Özdemir Beyle evlidir Özdemir Bey, gazetecidir Bir gün hasta olduğunu söyleyerek işe Nevin ’i gönderir Nevin işi erken bitirip eve döndüğünde Özdemir ’in Amerikalı bir arkadaşıyla kendisini aldattığını görür ve boşanmaya karar verir İstanbul ’a döner Bir tiyatro kurmaya çalışır ancak başarılı olamaz Cemal ile aralarındaki aşk ayrıntılarıyla alevlenir Nevin ’in annesi evliliklerine müsaade etmeyince Nevin Ankara ’ ya gidiyorum diye evden çıkar ve bir daha haber alınamaz Babası çok üzülür Yıllardan Beri gazetelere kayıp aranıyor ilanı verir


Aganta Burina Burinata

Halikarnas Balıkçısı


(1945 yılında yayınlanan roman, genel anlamda yazarın sanat anlayışını yansıtır Romanda deniz sevgisi, denizin çekiciliği, denizcilerin yaşadığı zorluklar, güzellikler genel olarak denizdeki yaşam bir kahraman vasıtasıyla anlatılmaktadır Eserde deniz, bir başkahraman gibi işlenmiş, bu yüzden yayınlandığı süre çok ilgi görmüştür Eserin esas kahramanları: Mahmut, Süleyman Kaptan, Kirpi Halil, Fatma, Hakkı Reis, Ayşe)


Mahmut, Süleyman kaptanın oğludur Süleyman Kaptan bir deniz kazasında kardeşi Davut ’un ölümüne sebebiyet verdiği için çok üzülmekte ve Mahmut ’un bir denizci olmasını istememektedir

Bundan nedeniyle Mahmut ’u Kirpi Halil ’in yanında çırak olarak yerleştirir Mahmut burada herkesle arkadaş olur Kirpi Halil, denizi fazla sever ve Mahmut ’a deniz hikâyeleri anlatır Mahmut bununla beraber semt mektebine devam eder; ama okulu sevmemektedir Ödevlerini yapamaz, tekrar tekrar dayak yer Fatma bu duruma çok üzülür Bir gün Mahmut, babasının uzun bir sefere gitmesini fırsat bile bile amcasının gemisinde çalışmaya başlar Bir süre sonra geminin battığını ve babasının öldüğünü haber alır Ailesinin geçimini sağlamak Mahmut ’un üstüne kalmıştır Bir süre sonra annesi de ölüm eder Mahmut, denizi sevmiştir Fakat memleketini de özlemekte, Fatma ile izaç yapmayı düşünmektedir Mahmut memleketine döner; fakat çok şey değişmiştir Fatma ’yı arar Fatma bir kaza sonucunda gözünü kaybetmiştir Mahmut ’la evlenmek istemez, bir sabah köyden kaçar Mahmut, Zeynel Ağa ’nın kızı Ayşe ile bir daha denize dönmemek şartıyla evlenir Huzurlu bir hayata kavuşmuştur Oysa bu yaşam Mahmut ’u tatmin etmez Bir gün her şeyi geride bırakarak bir daha dönmemek üzere hakiki sevgilisinin kollarına atar kendini Denizin kollarına *
 
858,500Konular
982,380Mesajlar
32,976Kullanıcılar
arktristSon üye
Üst Alt