Trakya’ya İsmİnİ Veren Kavİm “traklar eski trakya trakyanın eski adı trakya haritası traklar kimdir trakyalılar kimdir Trakyanın yerli halkımıdırlar, yoksa dıştan mı gelmişlerdir? Bu konuda belli bir hüküm vermek bu günkü bilgilerle zordur Önceki yıllarda Tekirdağ tarihini yazanlar İÖ4000 ve 2000 yıllarında Trak akınlarından ve göçlerinden bahsetmektedirler Bilindiği gibi Trakya’da o dönemlerle ilgili olarak üretilmiş uzun araştırmalar ve kazıbilimsel kazılar olmadığı gibi, o dönemler hakkında da yazılı belgeler de yoktur Daha önce de değinildiği gibi İÖ1413Yüzyılda izlerine Ergene ve Meriç Havzası’nda rastlanan bir göç dalgası bulunmaktadır ancak, bu göç eden toplum Proto Trak (Trak Öncüleri) olarak adlandırılmaktadır sonradan tarihçiler, traklardan farklı kabileler ve şehir halkı krallıkları olarak yaşayan, hiçbir süre bir birlik oluşturamamış toplumlar olarak bahsetmektedirler Tarihçi Heredot: “Hintlilerden sonra en topluluk olanlar Trakya’lılardır Birtek adamın komutasında veya tek iradeyle hareket etseler, hiç yenilmez ve kendimce, ulusların en güçlüsü ve en kalabalığı lurlardı demektedir Traklar için meslek görmemek kibarlıktır Toprakta hedeflemek şerefsizlik ve aşağılıktır Soylu yaşamak: Savaşa gitmek, başkalarını soymak ve beygir yetiştirmektir bu nedenle de paralı asker sıfatıyla denizci olarak donanmalarda, atlı olarak kara ordularında yer almışlardır Homeros’un İlyada adlı destanında Trakyalılar için beygir besleyen, beygir yetiştiren gibi sıfatlar kullanmaktadır Trak kralı Rhesos’un atları için: “Görmedim onun atları gibi hoş, iri atlar, giderler esinti gibi, kardan beyazdırlar demektedir Trakya’ya elçi giden kişilere atların hediye olarak verildiği tekrar Homeros’tan öğrenilmektedir Ksenephon, “Anabasis (onbinlerin dönüşü) adlı eserinde bir Trak kenti olan Perinthos (Marmara Ereğlisi) halkının orduya yetişmiş atlar verdiğini yazmaktadır Tanrılar arasında en çok Dionyzos (Doğa Tanrısı olup, asma kütüğünü ve şarabı dünyaya dağıtmak için yarenleri Satyr ve Menadlarla tüm dünyayı dolaşırlar), Artemis (Bolluğu ve bereketi simgeler Hayvanların koruyucusu ve altın yaylıdır Trakyada geyik üstünde yay ve okuyla tarif edilir), Hermes’e (Doğa ve Bolluk Tanrısıdır) saygı gösterirler Traklar en iyi olarak ölü gömme adetlerinden tanınmaktadır Konunun başında Trakların tarih öncesi çağlardan beri Trakya’nın yerli kavimlerimi yahut kuzeyden gelen bir kavimmi olduğunun emin bilinmemekte olduğundan bahsedilmişti Fakat kuzeyden geldikleri savı daha kuvvetli bir olasılıktır Trakyada yoğun olarak görülen bazıları anıtsal nitelikli, bazıları irili ufaklı yığın tepelerin hepsi “tümülüs denilen kabir tepeleridir Trakya’da en erken tümülüs İÖ1300 yılına tarihlenen Kırklareli’de yer alan Taşlıbayır Tümülüsüdür Keza Kırklareli ve Edirne civarında Dolmen adı bahşedilen büyük iri taşların yanyana getirilerek ve sonradan üzeri her tarafta kocaman bir taşlarla örtülerek yapılan anıtsal kabir tipleri vardır Bu kabir tiplerinin birincil örnekleri Traklara aittir Dolmen tipi mezarlar sonra bırakılmakla beraber, tümülüs geleneği Roma döneminin ardına kadar (İS395) devam etmiştir Anadolu’da Friglerle İÖ8yy sonlarında 7yybaşlarında ortaya çıktığı belirlenen tümülüsler Trakyada olduğu gibi tek tanrılı dinlerden Hıristiyanlığın baskın olduğu Roma dönemi sonuna kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir Bu yüzden de bir takım arkeologlar Traklarla Friglerin aynı kavim olduklarını, Trakyadaki Brig kabilesinin Anadolu’daki Frigler olduğunu iddia etmektedirler Tarihçi Heredot Trakların ölü gömme adetlerinden şöyle bahseder: “Bir Trak öldüğünde cisim üç gün evde bekletilir giderken kurbanlar kesilir, cenaze ziyafetleri düzenlenir Ceset yakılır Yoksa yakılmadan mezarın içine konur Ağıtlar yakılır, şaraplar içilir silah oyunları ve spor müsabakaları düzenlenir Mezarın üstünde yığma tepe meydana getirilir Ayrıca Traklar iyi at yetiştiren kavimler olduğundan, atlarına fazla yük vermekteydiler Trakların öldüklerinde kendileri için tümülüsler yaptıkları gibi atları için de tümülüs yaptıkları yada kendileriyle birlikte atlarını da gömdükleri bilinmektedir 1995 yılında Hayrabolu’nun Hacıllı köyünde Tek Höyük Tümülüsü’nde Tekirdağ Müzesi Müdürlüğü’nce yapılan kazılarda yukarıda belirtilen konuların büyük kısmı ortaya çıkarılmıştır 9,5m yüksekliğinde ancak tümülüs yığmasında ortaya yakın yerinde yaklaşık 3x5m boyutlarında 70 cm derinlikte bir çukur açılarak ölü yakılmış ve külleriyle birlikte benzer yere gömülmüştür Bu çukurun 3 m dek önünde de dairesel bir çukur bulunmaktaydı ama burada da Traklının atı yakılmıştı Beygir yakılan çukurun içinde, yenmiş hayvan kemikleri ile büyük testi parçaları bulunmuştu Kemikleri yer alan hayvanlar dana, koyun, keçi ve tavuktu Testilerle şaraplar içilmiş ve sonrada testiler kırılmıştı sonra da bu mezarın üzerine toprak yığılarak tümülüs oluşturulmuştu Traklar farklı alanlara yönlendirilmiş kabileler halinde yaşamışlar ve hiçbir zaman bir birlik oluşturamamışlardır Türkiye Trakyasında yaşamış en manâlı iki Trak kabilesi vardır Bunlardan biri Ast’lar bir diğeri de Odyris’lerdirTabi’lar Istranca Dağları’nın eteklerinde oturan büyük bir kabileydi En kayda değer merkezlerinden biri Byzye kentiydi Bu gün bu şehir halkı Kırklareli ilinin Vize ilçesidir Odyris’ler Trakyada yaşayan en büyük ve en önemlikabiledir Bu günkü Tekirdağ sahil kesimi ileİpsala sınır kapısının batısına değin olan bölgede yaşamaktaydılar İÖ4YYda Odyrislerin kralı Kersepleptes idi Bu yıllarda batıdan gelen bir Makedon saldırısı gündemdeydi Makedonya kralı IIPhilip, İÖ352 yılında Tekirdağ’a dek olan bütün Trakya’yı aldı En son Karaevli Köyü’nün deniz sahilinde yer alan Heraion Teichos kentini de Odyrislerden aldı Daha batıdaki Perinthos Kentini de kuşattıysa da alamadı Perinthos kenti daha sonra IIPhilip’in oğlu Büyük İskender tarafından zaptedildi 19971998 yıllarında Karaevli Köyü’nün deniz kıyısında bulunan Harekattepe Tümülüsü’nde Tekirdağ Müze Müdürlüğü’nce yapılan kazılarda bir kral mezarı bulundu Bu mezar içinde IIPhilip dönemine ait gümüş bir sikke (madeni para) ele geçti IIPhilip döneminde bu bölgede Kersepleptes Krallık yapmaktaydı Kersepleptes’in ölüm tarihi, philip döneminde ve İÖ341’de olduğuna göre, bulunan Kral mezarı büyük bir olasılıkla Odyris kralı Kersepleptese aittir Idareci kadroların makedon olmalarına karşılık, traklar onların egemenliği altında yaşamlarını sürdürmüşlerdir Ama Romalılar döneminde İS1 yüzyılda Romalılar Trakya’daki Trakları Romalılaştırmak için emekli asker ve subaylarını yerleştirdikleri bir çok kentler kurdular Bu kentlerden bir taneside Malkara’nın Kermeyan Köyü’nün kenarında bulunan Apri ya da Apros’tur Bu dönemden başlayarak Traklar her ne kadar eski adet ve göreneklerini bırakmasalar bile yavaş yavaş asimile olmuşlardır İÖ8yy ile 6yy aralarında Ege adaları ile Marmara Denizi kıyıları ve Karadeniz kıyıları arasında büyük bir deniz ticareti başladı Sisam, Samos ve Magaralılar Marmara ve Karadeniz kıyılarında ticarete dönük koloni kentleri kurmuşlardır İlimiz sınırları içinde ve Marmara Denizi’nin kuzeyinde kurulan en kayda değer kent Perinthostur (Bu günkü Marmara Ereğlisi) Diğer kentler: Heraion (Karaevli köyüaltı), Bysante (Barbaros), Ganos(Gaziköy), İstanbul il sınırları içindeki Seliymbria (Silivri), ve Çanakkale il sınırları içindeki Gallipolidir (Gelibolu) İÖ547 yılında doğudan gelerek Anadolu’yu saran Pers istilasından Trakya da nasibini almıştır Pers Kralı Dareus İÖ514513 yıllarında Tuna’nın kuzeyine değin ilerlemiştir Bu sırada Istrancaların batısında büyük su kaynaklarının bulunduğu alanda ordusunun kamp kurduğu bilinmektedir Bu bölge ya bu günkü Saray ilçesinin kuzeyindeki Ergene nehri su kaynaklarının bulunduğu alandır, yada Pınarhisar’ın Kaynarca köyü su kaynaklarının bulunduğu alandır İÖ476 yılında Persler Kimon kadar yenilgiye uğratılarak Trakya’dan çekilmişlerdir İÖ352 yılında Makedonya Kralı IIPhilip (İÖ359336 ) Batı Trakya üstüne yürüdü Kypsela’dan (İpsala) Perinthos’a (Marmara Ereğlisi) değin olan sahil bölgesi o dönemde Odyris Krallığı’nın hakimiyetindeydi Odyris kralı da Kersepleptes’ti Philip en son olarak Kersepleptes’i yenip Karaevli köyü altındaki Heraion Teichos Kentini almıştı Perinthos kentini kuşattıysada kenti ele geçirmeye muvaffak olamadı IIPhilip’cilt daha sonra yerine geçen ve Hindistana kadar sefer yapan oğlu Büyük İskender Perinthos’u ele geçirdi Perinthosta darphane kurarak kendi adına para darp ettirdi Roma dönemine değin Trakya Makedonyalıların hakimiyetinde kalmıştır İÖ72 yılında Pontus (Samsun merkez olmak üzere orta Karadeniz Bölgesi) kralı Mithridatos batıyada saldırılarda bulunmuş, Trakya’yı eline geçirmek istediysede başarılı olamamıştır