Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Tonyukuk Abidesinden Seçmeler
Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım Türk milleti Çine tâbi idi Türk milleti hanını bulmayıp Çinden ayrıldı, hanlandı Hanını bırakıp Çine baştan teslim oldu Tanrı şöyle demiştir: Han verdim, hanını bırakıp teslim oldun Teslim olduğun için Tanrı öldürmüştür Türk milleti öldü, mahvoldu, değil oldu Türk Sir milletinin uygun yükseklik kalmadı
Ormanda taşta kalmış olanı toplanıp yedi yüz oldu iki kısmı atlı idi, bir kısmı yayalara ait idi 5 Yedi yüz kişiyi sevk eden büyükleri şad idi Katıl dedi Katılanı ben idim Bilge Tonyukuk
Bilge Tonyukuk Boyla Kaplumbağa Kabuğu Tarkan ile beraber İltiriş Kağan olunca güneyde Çini, doğuda Kıtayı, kuzeyde Oğuzu böylece fazla öldürdü Bilicisi, yardımcısı şahsen bendim Çogayın kuzey yamaçları ile Kara Kumda oturuyorduk Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk Milletin boğazı tok idi Düşmanımız etrafta ocak gibi idi, biz ateş idik
Öylece oturur iken Oğuz'dan ajan geldi Casusun sözü şöyle: Dokuz Oğuz milletinin üzerine kağan oturdu der Çine dürüst Ku'yu, generali göndermiş, Kıtaya içten Tongra Esimi göndermiş, sözü şöyle göndermiş: Hemen Hemen Hiç Türk milleti yürüyormuş; kağanı cesur imiş; müşaviri bilici imiş; o iki birey var olursa, seni, Çini öldürecek derim; doğuda Kıtayı öldürecek derim; beni, Oğuzu da öldürecek derim; Çin, güney taraftan hücum et; Kıtay, doğu taraftan hücum et; ben kuzey taraftan saldırı edeyim; Türk Sir milleti, uygun hiç yürümesin; mümkünse defalarca değil edelim rim
O sözü işitip gece uyuyacağım gelmedi, gündüz oturacağım gelmedi Ondan sonradan kağanıma talep ettim Şöyle arz ettim Çin, Oğuz, Kıtay bu üçü birleşirse kala kalacağız Kendi içi dışarıdan tutulmuş gibiyiz Yufka olanın delinmesi kolay imiş, ince olanı canını yakmak kolay Yufka kalın olsa delinmesi zorlama imiş İnce, yoğun olsa zarar vermek şiddet imiş Doğuda Kıtaydan, güneyde Çinden, batıda batılılardan, kuzeyde Oğuzdan iki üç bin askerimiz, geleceğimiz var mı acaba? Böyle talep ettim, Kağanım benim kendimin Bilge Tonyukukun arz ettiği maruzatımı işiti verdi Gönlünce sevk et didi İki bin idik İki ordumuz oldu Türk milleti kılınalı, Türk kağanı oturalı Şantung şehrine, denize ulaşmış olan değil imiş Kağanıma arz edip ordu gönderdim Şantung şehrine, denize ulaştırdım Yirmi üç şehir zaptetti Uykusunu burda terk edip, yurtta yatıp kalırdı
Çin kağanı düşmanımız idi On Ok kağanı düşmanımız idi Pozitif olarak Kırgızın adaleli kağanı düşmanımız oldu O üç kağan us akıla verip Altun ormanı üzerinde buluşalım demiş Şöyle hafıza akıla vermişler: Doğuda Türk kağanına aleyhinde ordu sevk edelim Ona karşısında ordu sevk etmezsek, ne vakit bir şey olsa o bizi kağanı kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne vakit bir şey olsa öldürecektir Her üçümüz buluşup ordu sevk edelim, bütünüyle yok edelim demiş Türgiş kağanı şöyle demiş: Benim milletim ordadır demiş Türk milleti yine kargaşa içindedir demiş Oğuzu tekrar sıkıntıdadır demiş
Gündüz de gece de dört nala koşturup gittik Kırgızı uykuda bastık Uykusunu mızrak ile açtık Hanı, ordusu toplanmış Savaştık, mızrakladık Hanını öldürdük Kağana Kırgız kavmi teslim oldu, baş eğdi Geri döndük, Kögmen ormanını dolanıp geldik Kırgızdan döndük Türgiş kağanından casus geldi Sözü şöyle: Doğuda kağana karşısında ordu yürütelim demiş Yürütmezsek, bizi kağanı kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne süre bir şey olsa bizi öldürecektir demiş Türgiş kağanı dışarı çıkmış dedi On Ok milleti eksiksiz dışarı çıkmış der Çin ordusu var imiş Bögü Kağan bana böyle haber göndermiş Apa Tarkana bakımlı haber göndermiş: Bilge Tonyukuk kötüdür, kindardır, şaşırır Orduyu yürütelim diyecek, kabul etmeyin O sözü işitip orduyu yürüttüm Altun ormanını yol olmaksızın aştık, İrtiş nehrini geçit olmaksızın geçtik Geceyi gündüze kattık Bolçuya şafak sökerken ulaştık
Haberci getirdiler Sözü şöyle: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı der O sözü işitip efendiler tüm | dönelim, pak edepli edinmek iyidir dedi Ben şöyle derim, ben Bilge Tonyukuk: Altun ormanını aşarak geldik İrtiş nehrini geçerek geldik Geleni gözü kara dedi, duymadı Tanrı, Umay ilâhe, mukaddes yer, su, üzerine çöküverdi her hâlde Niye kaçıyoruz? Fazla diye niye korkuyoruz? Eksik diye ne kendimizi hor görelim? Hücum edelim dedim İltiriş Kağan bilici olduğu için, cesur olduğu için, Çine aleyhinde on yedi kere savaştı, Kıtaya karşı yedi kere savaştı, Oğuza karşı beş kere savaştı Onlarda müşaviri yeniden kişisel olarak ben idim, kumandanı yeniden kanımca ben idim İltiriş Kağana, Türk Bögü Kağanına, Türk Bilge Kağanına Kendim ihtiyar oldum, kocaldım Herhangi bir yerdeki kağanlı millette böylesi var olsa, ne sıkıntısı mevcut olacakmış? *
Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım Türk milleti Çine tâbi idi Türk milleti hanını bulmayıp Çinden ayrıldı, hanlandı Hanını bırakıp Çine baştan teslim oldu Tanrı şöyle demiştir: Han verdim, hanını bırakıp teslim oldun Teslim olduğun için Tanrı öldürmüştür Türk milleti öldü, mahvoldu, değil oldu Türk Sir milletinin uygun yükseklik kalmadı
Ormanda taşta kalmış olanı toplanıp yedi yüz oldu iki kısmı atlı idi, bir kısmı yayalara ait idi 5 Yedi yüz kişiyi sevk eden büyükleri şad idi Katıl dedi Katılanı ben idim Bilge Tonyukuk
Bilge Tonyukuk Boyla Kaplumbağa Kabuğu Tarkan ile beraber İltiriş Kağan olunca güneyde Çini, doğuda Kıtayı, kuzeyde Oğuzu böylece fazla öldürdü Bilicisi, yardımcısı şahsen bendim Çogayın kuzey yamaçları ile Kara Kumda oturuyorduk Geyik yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk Milletin boğazı tok idi Düşmanımız etrafta ocak gibi idi, biz ateş idik
Öylece oturur iken Oğuz'dan ajan geldi Casusun sözü şöyle: Dokuz Oğuz milletinin üzerine kağan oturdu der Çine dürüst Ku'yu, generali göndermiş, Kıtaya içten Tongra Esimi göndermiş, sözü şöyle göndermiş: Hemen Hemen Hiç Türk milleti yürüyormuş; kağanı cesur imiş; müşaviri bilici imiş; o iki birey var olursa, seni, Çini öldürecek derim; doğuda Kıtayı öldürecek derim; beni, Oğuzu da öldürecek derim; Çin, güney taraftan hücum et; Kıtay, doğu taraftan hücum et; ben kuzey taraftan saldırı edeyim; Türk Sir milleti, uygun hiç yürümesin; mümkünse defalarca değil edelim rim
O sözü işitip gece uyuyacağım gelmedi, gündüz oturacağım gelmedi Ondan sonradan kağanıma talep ettim Şöyle arz ettim Çin, Oğuz, Kıtay bu üçü birleşirse kala kalacağız Kendi içi dışarıdan tutulmuş gibiyiz Yufka olanın delinmesi kolay imiş, ince olanı canını yakmak kolay Yufka kalın olsa delinmesi zorlama imiş İnce, yoğun olsa zarar vermek şiddet imiş Doğuda Kıtaydan, güneyde Çinden, batıda batılılardan, kuzeyde Oğuzdan iki üç bin askerimiz, geleceğimiz var mı acaba? Böyle talep ettim, Kağanım benim kendimin Bilge Tonyukukun arz ettiği maruzatımı işiti verdi Gönlünce sevk et didi İki bin idik İki ordumuz oldu Türk milleti kılınalı, Türk kağanı oturalı Şantung şehrine, denize ulaşmış olan değil imiş Kağanıma arz edip ordu gönderdim Şantung şehrine, denize ulaştırdım Yirmi üç şehir zaptetti Uykusunu burda terk edip, yurtta yatıp kalırdı
Çin kağanı düşmanımız idi On Ok kağanı düşmanımız idi Pozitif olarak Kırgızın adaleli kağanı düşmanımız oldu O üç kağan us akıla verip Altun ormanı üzerinde buluşalım demiş Şöyle hafıza akıla vermişler: Doğuda Türk kağanına aleyhinde ordu sevk edelim Ona karşısında ordu sevk etmezsek, ne vakit bir şey olsa o bizi kağanı kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne vakit bir şey olsa öldürecektir Her üçümüz buluşup ordu sevk edelim, bütünüyle yok edelim demiş Türgiş kağanı şöyle demiş: Benim milletim ordadır demiş Türk milleti yine kargaşa içindedir demiş Oğuzu tekrar sıkıntıdadır demiş
Gündüz de gece de dört nala koşturup gittik Kırgızı uykuda bastık Uykusunu mızrak ile açtık Hanı, ordusu toplanmış Savaştık, mızrakladık Hanını öldürdük Kağana Kırgız kavmi teslim oldu, baş eğdi Geri döndük, Kögmen ormanını dolanıp geldik Kırgızdan döndük Türgiş kağanından casus geldi Sözü şöyle: Doğuda kağana karşısında ordu yürütelim demiş Yürütmezsek, bizi kağanı kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne süre bir şey olsa bizi öldürecektir demiş Türgiş kağanı dışarı çıkmış dedi On Ok milleti eksiksiz dışarı çıkmış der Çin ordusu var imiş Bögü Kağan bana böyle haber göndermiş Apa Tarkana bakımlı haber göndermiş: Bilge Tonyukuk kötüdür, kindardır, şaşırır Orduyu yürütelim diyecek, kabul etmeyin O sözü işitip orduyu yürüttüm Altun ormanını yol olmaksızın aştık, İrtiş nehrini geçit olmaksızın geçtik Geceyi gündüze kattık Bolçuya şafak sökerken ulaştık
Haberci getirdiler Sözü şöyle: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı der O sözü işitip efendiler tüm | dönelim, pak edepli edinmek iyidir dedi Ben şöyle derim, ben Bilge Tonyukuk: Altun ormanını aşarak geldik İrtiş nehrini geçerek geldik Geleni gözü kara dedi, duymadı Tanrı, Umay ilâhe, mukaddes yer, su, üzerine çöküverdi her hâlde Niye kaçıyoruz? Fazla diye niye korkuyoruz? Eksik diye ne kendimizi hor görelim? Hücum edelim dedim İltiriş Kağan bilici olduğu için, cesur olduğu için, Çine aleyhinde on yedi kere savaştı, Kıtaya karşı yedi kere savaştı, Oğuza karşı beş kere savaştı Onlarda müşaviri yeniden kişisel olarak ben idim, kumandanı yeniden kanımca ben idim İltiriş Kağana, Türk Bögü Kağanına, Türk Bilge Kağanına Kendim ihtiyar oldum, kocaldım Herhangi bir yerdeki kağanlı millette böylesi var olsa, ne sıkıntısı mevcut olacakmış? *
