iltasyazilim
FD Üye
Tin Ne Aramak Hakkında Bilgi
Felsefe tarihi: öznenin duyusal yanıyla düşünsel yanını birbirinden ayırma eğilimi, antikçağ Yunan düşüncesinde başlar Aristoteles ’in birincil düşünür saydığı Homeros, canruh (Yu Psykhe) ’la zihinruh (YuThymos) ’u birbirinden ayırıyordu Milet ’lilerden Anaksimenes her ne değin bunları birbirine karıştırdıysa da Anaksagoras ’ın uyum ilkesi (Yu Nous) ve Herakleistos ’un us ilkesi (Yu Logos) kavramları, Yu Psykhe kavramından çok farklıydı Platon, ruhun yumuşak başlı yanı (Yu Logistikon) ’yla ruhun ussuz yanı (Yu Alogistikon) ’nı birbirinden ayırmıştı Özdekçi Epikuros bile bu kanıdaydı Aristoteles de anlağı, etkin anlak (Yu Nous pojetikos) ’la edilgin anlak (Yu Nous pathetikos) elde etmek üzere ikiye bölmüştü Stoacılar ve Plotinos bir kâinat ruhu (Yu Psykhe tou kosmou) tasarımlıyorlardı
Bunlardan kaynaklanan Batı felsefesinde de Descartes, canlılık ve duygululuktan ayrı ayrı bir düşünme (La Cogitatio) ’den sözediyordu Leibniz, tanrılık imgeler olarak ussal tünler (Fr Les Esprits raisonnables) ilerisürüyordu Ludwig Klages, onu ruhsal canlılığa karşıt ve ona düşman cansız bir prensip olarak görüyordu Dr Jung, tinin, ruhun bilinçaltıyla haberleşen yanı olduğunu söylüyordu
Eytişimsel özdekçilik: Alışılmış idealist ve metafizik felsefede kimi zaman fazla manâlı sanılan ruh ve tin ayrımı, eytişimsel özdekçi felsefede geçersizdir Özneyle nesnenin karşılıklı etkileşiminde özneye özgü bulunan psişik (ruhsal ve tinsel anlamında) bağlı ve nesneye özgü bulunan yanlamasına özdeksel tabi denir Psişik yan, insanın, tüm duygularını, düşüncelerini, heyecanlarını, ırasını, anlağını, iradesini, isteklerini, kanılarını, sezgilerini vb kapsar Bu geniş kapsamlı psişik tabi, özdeksel oluşmanın belirli bir aşamasında, yalnızca insan örgenliğinde varlaşmıştır (kanı dışarıya hepsi, az da olsa gelişmiş hayvanlarda da vardır N) Özdeksel evrimin sonucu olarak ortaya meydana çıkan ruhsaltinsel faaliyet, özdeksel etkinlikle belirlenir ‘ ’Psişik işlerlik, beynin belirli bir kitlesinin fizyolojik işlerliğinin sonucudur ’ ’ Bu bilimsel reel, ünlü bilgin Pavlov göre meydana konmuş ve açık seçik tanıtlanmıştır Nesneyle öznenin müşterek etkileşiminde, insan beyninde sinirsel bağlantı dizgeleri oluşur Nesnel gerçelikiğin insan beyninde yansımasını sağlayan bu dizgeler, nesneyle özne arasındaki etkileşim sürecini düzenledikleri gibi insanın düşünce ve duygularını da oluştururlar, ortamıyla düzenli davranışlarını gerçekleştirirler *
Felsefe tarihi: öznenin duyusal yanıyla düşünsel yanını birbirinden ayırma eğilimi, antikçağ Yunan düşüncesinde başlar Aristoteles ’in birincil düşünür saydığı Homeros, canruh (Yu Psykhe) ’la zihinruh (YuThymos) ’u birbirinden ayırıyordu Milet ’lilerden Anaksimenes her ne değin bunları birbirine karıştırdıysa da Anaksagoras ’ın uyum ilkesi (Yu Nous) ve Herakleistos ’un us ilkesi (Yu Logos) kavramları, Yu Psykhe kavramından çok farklıydı Platon, ruhun yumuşak başlı yanı (Yu Logistikon) ’yla ruhun ussuz yanı (Yu Alogistikon) ’nı birbirinden ayırmıştı Özdekçi Epikuros bile bu kanıdaydı Aristoteles de anlağı, etkin anlak (Yu Nous pojetikos) ’la edilgin anlak (Yu Nous pathetikos) elde etmek üzere ikiye bölmüştü Stoacılar ve Plotinos bir kâinat ruhu (Yu Psykhe tou kosmou) tasarımlıyorlardı
Bunlardan kaynaklanan Batı felsefesinde de Descartes, canlılık ve duygululuktan ayrı ayrı bir düşünme (La Cogitatio) ’den sözediyordu Leibniz, tanrılık imgeler olarak ussal tünler (Fr Les Esprits raisonnables) ilerisürüyordu Ludwig Klages, onu ruhsal canlılığa karşıt ve ona düşman cansız bir prensip olarak görüyordu Dr Jung, tinin, ruhun bilinçaltıyla haberleşen yanı olduğunu söylüyordu
Eytişimsel özdekçilik: Alışılmış idealist ve metafizik felsefede kimi zaman fazla manâlı sanılan ruh ve tin ayrımı, eytişimsel özdekçi felsefede geçersizdir Özneyle nesnenin karşılıklı etkileşiminde özneye özgü bulunan psişik (ruhsal ve tinsel anlamında) bağlı ve nesneye özgü bulunan yanlamasına özdeksel tabi denir Psişik yan, insanın, tüm duygularını, düşüncelerini, heyecanlarını, ırasını, anlağını, iradesini, isteklerini, kanılarını, sezgilerini vb kapsar Bu geniş kapsamlı psişik tabi, özdeksel oluşmanın belirli bir aşamasında, yalnızca insan örgenliğinde varlaşmıştır (kanı dışarıya hepsi, az da olsa gelişmiş hayvanlarda da vardır N) Özdeksel evrimin sonucu olarak ortaya meydana çıkan ruhsaltinsel faaliyet, özdeksel etkinlikle belirlenir ‘ ’Psişik işlerlik, beynin belirli bir kitlesinin fizyolojik işlerliğinin sonucudur ’ ’ Bu bilimsel reel, ünlü bilgin Pavlov göre meydana konmuş ve açık seçik tanıtlanmıştır Nesneyle öznenin müşterek etkileşiminde, insan beyninde sinirsel bağlantı dizgeleri oluşur Nesnel gerçelikiğin insan beyninde yansımasını sağlayan bu dizgeler, nesneyle özne arasındaki etkileşim sürecini düzenledikleri gibi insanın düşünce ve duygularını da oluştururlar, ortamıyla düzenli davranışlarını gerçekleştirirler *