Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Tevfik Fikret kimdir?

Tevfik Fikret kimdir?
0
96

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Teyfik Fikret kimdir?
Tevfik Fikret hayatı, eserleri



24 Aralık 1867'de İstanbul'da doğan Tevfik Fikret'in başlıca adı Mehmet Tevfik'tir Çocuk yaşta annesinin ölümü, onu hayatı her tarafında etkiledi Ortaöğrenimini önce Mahmudiye Rüştiyesi'nde, daha sonra da Galatasaray Sultanisinde yaptı Burada Recaizade Ekrem'in öğrencisi oldu Duygulu kişiliği onu genç yaşlarda şiire yöneltti 1888'de Galatasaray'ı bitirdikten sonra Hariciye Nezareti İstişare Odası'nda (Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi), kâtip olarak göreve başladı Yeterince çalışmadan para aldığı gerekçesiyle buradan ayrıldı

daha sonra her tarafta değişik memurluklarda bulundu Ek iş olarak Ticaret Mektebi Alisi'nde hat ve Fransızca öğretmenliği yaptı 1891'de Mirsad Dergisi'nin açtığı şiir yarışmasında birinciliği kazanınca, edebiyat çevrelerinin dikkatini üzerine çekti 1892'de Galatasaray Sultanisi'nin ilk bölümüne Türkçe öğretmeni atandı 1894'te Hüseyin Kâzım Kadri ve Ali Ekrem Bolayır'la birlikte Malûmat Dergisi'ni çıkartmaya başladı 1895'te hükümetin bütçede kısıntı yapma gerekçesiyle memur maaşlarının yüzde onunu kesmesine tepki olarak Galatasaray'daki görevinden istifa etti ve inzivaya çekildi



1896'da, eski öğretmeni Recaizade Ekrem'in yoluyla Mal Varlığıi Fünun Dergisi'nin yazı işleri yönetmenliğine getirildi Aynı sene Robert Koleji'ne Türkçe öğretmeni olarak görev edildi Sultan Abdülhamid yönetimine muhalif olan Batıcılar, muhalefetlerinde uzun zaman başarı sağlayamayınca bu koşul onları toplumdan kaçış düşüncelerine sürükledi ve Tevfik Fikret ’teki inzivadüşüncesini daha da derinleşti Bu zihin, Serveti Fünun yazarlarınca da benimseniyordu

Bir ara hepsi birlikte Yeni Zelanda'ya gitmeyi, sonra Hüseyin Kâzım'ın Manisa'nın bir köyündeki çiftliğine yerleşmeyi düşündüler Ama Fikret'in Yeşil Yurtşiirinde de açıkça görülen bu sıla ütopyası ve birlikte yaşama özlemi bir türlü gerçekleşmedi Serveti Fünuncular aralarında görüş ayrılıkları başlamıştı Bazıları dergiden ayrıldılar Bir süre daha sonra Fikret de derginin sahibi ile anlaşamayarak yazı işleri yönetmeliğini bıraktı Bütün zamanını Robert Koleji'nde geçirmeye başladı 1901'de inzivadüşüncesini yapmak nedeniyle Rumelihisarı'nda Robert Koleji'nin yanına, planlarını kendisinin çizdiği Aşiyan adlı evi yaptırmaya başladı



Bugün Tevfik Fikret Müzesi olan Aşiyan, 1905'de tamamlandı Fikret, eşi ve oğlu Haluk'la birlikte buraya yerleşti Fazla eksik insanla görüşüyordu Sis, Sabah Olursa, Bir Lahzai Taahhurbu dönemin ürünleridir giderken babasının, ardından da, kızkardeşinin hayatlarını kaybetmesi onu fazla etkiledi Bu döneminde, serbest getireceğine inandığı İttihat ve Terakki'yi destekliyordu 1908'de de, IIMeşrutiyet'in ateşli savunucuları arasına katıldı Meşrutiyet'ten daha sonra inzivasından çıktı, eski arkadaşlarıyla barışarak, Hüseyin Kâzım ve Hüseyin Cahid'le birlikte Tanin Gazetesi'ni kurdu Ama, gazete İttihat ve Terakki'nin yayınlama organı durumuna getirilmek istenince buna karşı çıkıp, Hüseyin Cahid'le kavga ederek oradan da ayrıldı

Yeni yönetimin önerdiği maarif nazırlığı görevini de geri çevirdi Bu göreve getirilen Abdurrahman Itibar ’in çağrısıyla, Galatasaray Sultanisi'nin müdürü oldu ve bir zaman önce yanmış olan okulun onarımını üstlendi sırası gelmişken, görüşme salonunu mescitin üstüne yaptırdığı gerekçesiyle ağır eleştirilere uğradı O günlerde 31 Mart Olayı patlak verdi Fikret, olayı protesto nedeniyle önce kendini okulun kapısına zincirle bağlattı, ertesi gün de istifa etti Oysa öğrencilerin ve maarif nazırı Nail Bey'in ısrarlarıyla tam yetkili olarak göreve döndü Lakin sekiz ay daha sonra, yeni maarif nazırı Emrullah Efendi'yle anlaşamayarak bir daha dönmemek üzere Galatasaray'dan ayrıldı

Darülmuallim ve Darülfünun'daki görevlerinden de istifa etti ve tekrar Aşiyan'a çekildi Bundan Böyle, İttihat ve Terakki İktidarı'na da karşı taraf olmuştu 1912'de Meclis'in kapatılması üzerine, bu olayı Meclis'in 1878'de kapatılmasına benzeterek Doksan Beşe Içtenşiirini yazdı Bunu Hanı Yağma, Bayrak Şerif Huzurundagibi şiirler izledi İttihat ve Terakki'nin fedailerince izlenmeye başlandı Çağdaş pedagoji ilkelerine uygun bir okul başlamak, yeni bir edebiyat dergisi çıkartmak gibi tasarıları olduysa da bunları gerçekleştiremedi



O günlerde, ağır şeker hastalığına yakalanmış olduğu anlaşıldı 1914'te kolu şiştiği için bir ameliyat geçirdi Tedaviye yanaşmaması sonucunda hastalığı adamakıllı artarak ölümüne neden oldu 19 Ağustos 1915'te İstanbul ’da öldü *
 
858,536Konular
981,823Mesajlar
32,331Kullanıcılar
yunus091Son üye
Üst Alt