Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Malûmdur ki, kesreti nesil (Neslin Çoğalması), herkesçe matluptur (İstenilendir) Hiçbir millet ve hükümet yoktur ki, kesreti tenâsüle (Nesil Artırmaya) taraftar olmasın Hattâ Resuli Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: İzaç ediniz, çoğalınız Ben kıyamette sizin kesretinizle (Çokluğunuzla) iftihar edeceğim
Halbuki tesettürün ref'i (Tesettrünü Kaldırılması), izacı teksir etmeyip (Çoğaltmayıp) çok azaltıyor Çünkü, en serseri ve asrî (Çağdaş) bir genç dahi refikai hayatını (Hayat Arkadaşını) namuslu ister Kendi gibi asrî (Çağdaş), yani açık saçık olmasını istemediğinden bekâr kalır, belki de fuhşa sülûk eder (Fuhuş Yoluna Girer)
Kadın öyle değil; o derece kocasını inhisar (Tekel) altına alamaz Çünkü kadınınaile hayatında müdiri dahilî (İç İşleri İdare Eden) olmak haysiyetiyle kocasının bütün malına, evlâdına ve herşeyine muhafaza memuru olduğundanen esaslı hasleti (Huyu) sadakattir, emniyettir Açık saçıklık ise, bu sadakati kırar, kocası nazarında emniyeti kaybeder, ona vicdan azâbı çektirir Hattâ erkeklerde iki güzel haslet olan cesaret ve sehâvet (Cömertlik) kadınlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakate zarar olduğu için, ahlâkı seyyiedendir (Kötü Huydandır), kötü haslet sayılırlar Fakat kocasının vazifesi, ona hazinedarlık ve sadakat değil, belki himâyet ve merhamet ve hürmettir Onun için, o erkek inhisar (Tekel) altına alınmaz, başka kadınları da nikâh edebilir
Memleketimiz Avrupa'ya kıyas edilmez Çünkü orada, düello gibi çok şiddetli vasıtalarla, açık saçıklık içinde namus bir derece muhafaza edilir İzzeti nefis (Şahsiyet) sahibi birisinin karısına pis nazarla bakan, boynuna kefenini takar, sonra bakar Hem memâliki bâride (Soğuk İklime Sahip) olan Avrupa'daki tabiatlar, o memleket gibi bârid ve câmiddirler (Soğuk ve Cansız) Bu Asya, yani âlemi İslâm kıtası, ona nispeten memâliki harredir (Sıcak İklime Sahiptir) Malûmdur ki, muhitin (Çevrenin), insanın ahlâkı üzerinde tesiri vardır O bârid (Soğuk) memlekette, soğuk insanlarda hevesâtı hayvâniyeyi (Hayvani His ve Duyguları) tahrik etmek ve iştahı açmak için açık saçıklık belki çok sûi istimâlâta (Kötüye Kullanmalara) ve isrâfâta (İsraflara) medar (Sebep) olmaz Fakat seriütteessür (Çabuk Müteeessir Olan) ve hassas olan memâliki harredeki (Sıcak İklime Sahip Ülkelerdeki) insanların hevesâtı nefsâniyesini (Nefsin Arzularını) mütemadiyen tehyiç edecek (Coşturacak) açık saçıklık, elbette çok sûi istimâlâta (Kötü Kullanmalara) ve isrâfâta (İsraflara) ve neslin zaafiyetine (Neslin Zayıflığına) ve sukutu kuvvete (Kuvvetten Düşmeye) sebeptir Bir ayda veya yirmi günde ihtiyacı fıtrîye (Yaratılıştan Olan İhtiyaca) mukabil (Karşılık), her birkaç günde kendini bir israfa mecbur zanneder O vakit, her ayda on beş gün kadar hayız gibi arızalar münasebetiyle kadından tecennüb etmeye (Uzak Durmaya) mecbur olduğundan, nefsine mağlûp ise fuhşiyata da meyleder
Şehirliler, köylülere, bedevîlere bakıp tesettürü kaldıramaz Çünkü köylerde, bedevîlerde, derdi maişet meşgalesiyle (Geçim Sıkıntısı Uğraşıyla) ve bedenen çalışmak ve yorulmak münasebetiyle, hem şehirlilere nispeten nazarı dikkati (Dikkatli Bakışı) az celb eden, mâsûme işçi ve bir derece kaba kadınların kısmen açık olmaları, hevesâtı nefsâniyeyi (Nefsin Arzularını) tehyice (Coşturmaya) medar (Vasıta) olmadığı gibi, serseri ve işsiz adamlar az bulunduğundan, şehirdeki mefâsidin (Fesatlıkların) onda biri onlarda bulunmaz Öyle ise onlara kıyas edilmez
Bediüzzaman Said Nursî
Halbuki tesettürün ref'i (Tesettrünü Kaldırılması), izacı teksir etmeyip (Çoğaltmayıp) çok azaltıyor Çünkü, en serseri ve asrî (Çağdaş) bir genç dahi refikai hayatını (Hayat Arkadaşını) namuslu ister Kendi gibi asrî (Çağdaş), yani açık saçık olmasını istemediğinden bekâr kalır, belki de fuhşa sülûk eder (Fuhuş Yoluna Girer)
Kadın öyle değil; o derece kocasını inhisar (Tekel) altına alamaz Çünkü kadınınaile hayatında müdiri dahilî (İç İşleri İdare Eden) olmak haysiyetiyle kocasının bütün malına, evlâdına ve herşeyine muhafaza memuru olduğundanen esaslı hasleti (Huyu) sadakattir, emniyettir Açık saçıklık ise, bu sadakati kırar, kocası nazarında emniyeti kaybeder, ona vicdan azâbı çektirir Hattâ erkeklerde iki güzel haslet olan cesaret ve sehâvet (Cömertlik) kadınlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakate zarar olduğu için, ahlâkı seyyiedendir (Kötü Huydandır), kötü haslet sayılırlar Fakat kocasının vazifesi, ona hazinedarlık ve sadakat değil, belki himâyet ve merhamet ve hürmettir Onun için, o erkek inhisar (Tekel) altına alınmaz, başka kadınları da nikâh edebilir
Memleketimiz Avrupa'ya kıyas edilmez Çünkü orada, düello gibi çok şiddetli vasıtalarla, açık saçıklık içinde namus bir derece muhafaza edilir İzzeti nefis (Şahsiyet) sahibi birisinin karısına pis nazarla bakan, boynuna kefenini takar, sonra bakar Hem memâliki bâride (Soğuk İklime Sahip) olan Avrupa'daki tabiatlar, o memleket gibi bârid ve câmiddirler (Soğuk ve Cansız) Bu Asya, yani âlemi İslâm kıtası, ona nispeten memâliki harredir (Sıcak İklime Sahiptir) Malûmdur ki, muhitin (Çevrenin), insanın ahlâkı üzerinde tesiri vardır O bârid (Soğuk) memlekette, soğuk insanlarda hevesâtı hayvâniyeyi (Hayvani His ve Duyguları) tahrik etmek ve iştahı açmak için açık saçıklık belki çok sûi istimâlâta (Kötüye Kullanmalara) ve isrâfâta (İsraflara) medar (Sebep) olmaz Fakat seriütteessür (Çabuk Müteeessir Olan) ve hassas olan memâliki harredeki (Sıcak İklime Sahip Ülkelerdeki) insanların hevesâtı nefsâniyesini (Nefsin Arzularını) mütemadiyen tehyiç edecek (Coşturacak) açık saçıklık, elbette çok sûi istimâlâta (Kötü Kullanmalara) ve isrâfâta (İsraflara) ve neslin zaafiyetine (Neslin Zayıflığına) ve sukutu kuvvete (Kuvvetten Düşmeye) sebeptir Bir ayda veya yirmi günde ihtiyacı fıtrîye (Yaratılıştan Olan İhtiyaca) mukabil (Karşılık), her birkaç günde kendini bir israfa mecbur zanneder O vakit, her ayda on beş gün kadar hayız gibi arızalar münasebetiyle kadından tecennüb etmeye (Uzak Durmaya) mecbur olduğundan, nefsine mağlûp ise fuhşiyata da meyleder
Şehirliler, köylülere, bedevîlere bakıp tesettürü kaldıramaz Çünkü köylerde, bedevîlerde, derdi maişet meşgalesiyle (Geçim Sıkıntısı Uğraşıyla) ve bedenen çalışmak ve yorulmak münasebetiyle, hem şehirlilere nispeten nazarı dikkati (Dikkatli Bakışı) az celb eden, mâsûme işçi ve bir derece kaba kadınların kısmen açık olmaları, hevesâtı nefsâniyeyi (Nefsin Arzularını) tehyice (Coşturmaya) medar (Vasıta) olmadığı gibi, serseri ve işsiz adamlar az bulunduğundan, şehirdeki mefâsidin (Fesatlıkların) onda biri onlarda bulunmaz Öyle ise onlara kıyas edilmez
Bediüzzaman Said Nursî
