Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Taşları utandırdığın yetti; al kalbini, git cehenneme odun ol!

Taşları utandırdığın yetti; al kalbini, git cehenneme odun ol!
0
140

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Taşlar sozunde durur Nereye koyduysak, oylece kalır orada Yerinde ağırdırlar Hangi bicimi verdiysek, sadık kalır yonttuğumuz haline Beklerler bıraktığımız yerde bizi Kaypaklık etmezler Donmezler verdikleri sozden Ama senin kanlı dudağından cıkınca soz , sozolduğuna utanıyor

Donmekbile donuyor anlamından Caymakelimesi kendi yuzune bakamaz hale geliyor Senin durduğun yere ayakucuyla bile girmekten korkuyor vaadler Fırıldakların başı donuyor senin donekliğine bakınca

Guvenilir taşlara Emniyet verirler Yaslanırız kucaklarına Sırtımızı dayarız hic kuşkulanmadan Omuz verirler umutlarımıza Sert olmaya serttirler ama gulec yuzlerini gosterirler duvar oldukları odalara Olduğu gibi gorunur, gorunduğu gibi dururlar Ama senin yuzun duvardan da duvar Soğuk Isınmıyor Sırtımızı donmeye gelmiyor İnsafın kelimesine bile oda olamıyor kalbinin katılığı Aldatıyor aldanmayı bile Kancık kopeklerin kuyruğuna kuyruk oluyor kanla capaklanmış kirpiklerin

İnsaflıdır taşlar yine de Sular dokununca sırtına, eğilir, erir, yol olurlar İncecik kokler değince ayak uclarına, bolunur, dağılır, toprak olurlar Tazecik filizler dokununca omuzlarına, donup bakar, yol verir, catlayıverirler ortasından Goz goz pınarlaşır yumuşacık dudaklara değesice Dereler boyu yoldaşlık eder su serinliğine Ama senin şom ağzından kin ve nefret akıyor Senin yuzunu gorunce tebessumler donuyor, umutlar kaskatı kesiliyor Kalbin insafı un ufak ediyor, kovuyor, yok ediyor İnsaf yuzunun uğursuz kıvrımlarında boş yere yer arıyor kendine

Cocukla cocuk olur taşlar Kibirlenmezler Ele avuc a gelirler Hoplayıp zıplarlar Sapan taşı olup sevindirirler cocukları Cakıl gibi ufalanıp yastık olur cocukca koşmaların kıyısında Ama senin kalbinin olduğu yerde ufalanıyor cocukca mutluluklar Senin kalbine değen kibir de utanıyor, kin bile kirleniyor Kalbinden taşan ateş cocuk ellerini yakıyor, bebe yuzlerini parcalıyor Sevincleri doğduğuna pişman ediyor

Golgesi olur taşların Serinlik sunarlar yanı başına gelenlere Ateşi perdelerler Yangından uzak tutar evleri, odaları Soğurur alevleri Ama senin kalbinin golgesi bile yok Golgesinin değdiği yeri bile ateş topuna ceviriyor Azıcık serinlik vaad edec ek olsa, golgeleri bile kıskanıyor,kavuruyor Golgen bile alev alev yanıyor, yakıyor

Yapıcıdır taşlar Uste uste koyabiliriz onları Yerlerini bilirler Altta kalan ustteki kardeşinin hatırını bilir Ustteki alttakinin ustune en fazla kendi ağırlığını bindirir Ama senin kalbin utanmaz, arlanmaz yıkımlar pompalıyor kuruyasıca ellerine Altta kalmaya razı değilsin, nefret ustune nefret yığıyorsun Uste cıkınca hepten azıyorsun Ayak yoluna bile doşenmez senin kalbin Basmaya bile değmez ustune Daha ayakkabılarım değmeden kirletiyor, pislik puskurtuyor suratından

Hatır bilir taşlar Toprağımızı beklerler Kabrimizin başında nobet tutarlar Adımızı kazısak uzerlerine, unutmaz, unutturmazlar Yuzumuzu yontsak yuzlerine, kansız da olsa, cansız da olsa, gulumserler, bakarmış gibi yaparlar Enselerini donmezler yuzlerimize Tukurmezler Ama senin kalbin ne bebek ağlayışına kanar, ne anne cığlığına yanar Soğuğu bile titretir senin kalbin, buzları buz kestirir Balgam bile iğrenir taş kesilmiş kalbinin ifrazatından

Utanır taşlar Ceşme olup ağlarlar Kıvrana kıvrana yola duşerler Kaldırımlarda kimsesizlere yoldaşlık ederler Kopru altlarında yetimlere teselli sunarlar Cıplak ayakları yumuşacık, sıcacık okşarlar Ama senin kalbin taşları bile utandırır Senin kalbin taşların başını yarar, taşları korkutur Senin kandan heykelin, senin ateşe kesilmiş etin taşların kalbini catlatır, yuvalarından kacırır

Değil mi ki senin soyundan kimilerinin curumleri, katı taşlardan daha da katı etmişti kalpleri, soyun gibi sen de taş ol! Değil mi ki, taşın Yaradan'ı, kalplerin Yaradan'ı, senin ve kimi atalarının kalplerini ornek gosterdi katılıkta taşlara, o ataların gibi sen de defol! Değil mi ki, taşlar sağırlıkta, soğuklukta, duyarsızlıkta geri kaldı soydaşın zalimlerin kalplerinin yanında, sen de yok ol!

Kalbini uzak tut taşların başından Taş ol Kalbini sok ve al bizimkilere benzeyen bağrından Al , o caresiz cocukların attığı taşlardan birini de kalbinin yerine koy Def ol yeryuzunden, ufalanıp toz ol! Cek o utanc heykeli yuzunu aynalarımızdan Bizimkini andıran, insansanılan, kokuşmuş cesedinin icinden kac Yok ol!

Senin taş kalbinden merhamet umanlar taş olsun Senin alev kesilmiş dudağının ateşkesine inananlar ateş olsun Cekil aramızdan Uzak dur goğumuzden Al ,o tedavulden kalkmış insanlığını Al, o taşları utandıran kalbini de, git, goğsundeki taşınla, soyunu da utandıran kahrolası insanlığınla cehenneme yakıt ol!

İcim serinliyor ilk defa cehennemin varlığından Haykırdım kac kere: Seni seviyorum cehennemSayende Sayende Senin sayende
Senai DEMİRCİ
zaman
 
858,505Konular
982,705Mesajlar
33,054Kullanıcılar
yazsoyamanSon üye
Üst Alt