Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Devir vakit birtakım besinler medyanın da tesiri ile abartılı bir formda öne çıkarılır ve büyük yararlar sağladığından kelam edilir. Bazen tersine o besinler gözden düşer, velev o eserlerin zararlı olduğu bile söylenir. Her devir bu usul tartışmaların dışında kalan ve vücuda gereksinim duyduğu protein, vitamin ve mineral üzere pek çok besin öğelerinin kazanılması için en düzgün kaynaklar arasında mahal alan süt bile son vakitlerde kimi kısımlar tarafından amaç gösterilmeye başlamıştır. Besleyici pahası epeyce yüksek olan sütler hakkında bilinmesi gereken kıymetli noktalar aşağıda mahal almaktadır:
Süt mikroorganizmaların üremesi için çok âlâ bir ortamdır. Bu nedenle çok kolay bozulur ve sıhhate hilâf bir duruma gelir. Mikroorganizmalar süte, sağıldığı hayvandan, sağılırken etraftan, sağıldıktan sonra saklama ve kullanma esnasında karışabilir. Ak olmayan sütle kişilere geçen marazların başında besin zehirlenmesi, tifo, bağırsak tüberkülozu, brusella ve kuduz taraf almaktadır. Bu nedenle katiyetle çiğ süt tüketilmemeli, pastörize yahut sterilize edilmelidir. Sokak sütünü içerebileceği zararlı mikroorganizmalardan arındırmak için 95 – 100˚C’de 15 dakika kadar kaynatmak gerekmektedir. Ama bu durumda B kümesi vitaminleri başta olmak üzere besin pahasında önemli kayıplar gerçekleşmektedir.
Homojenizasyonun ve UHT yüksek ısının süte tesiri var mı?
Devletimizde pastörize sütler 72 – 80˚C’de 14 – 16 saniye ısıtılıp 4˚C’ye soğutularak yapılır. Bu esnada mikropların tamamı yok olmaz. Kalan mikropların tekrar üremesini önlemek için sütün buzdolabında korunması ve en çok 3 ile 10 gün içerisinde tüketilmesi gerekir. Uzun ömürlü sütler ise 135 – 150˚C’de 4 – 6 saniye ısıtılarak mikropları öldürülür ve süratlice oda ısısına soğutulur. Bu ısıtma süreci, sütün besin kıymetini en yüksek kademede koruyacak formda yapılmaktadır.
Sütlere uygulanan homejenizasyon süreci ile sütün içindeki yağ parçacıklarının süte eşit olarak dağılması sağlanmaktadır. Bu durum sütün daha beyaz, daha kıvamlı ve daha lezzetli olmasını sağlar. Tıpkı devirde yağ parçacıklarının daha da küçülmesi sütün sindirimini de kolaylaştırmaktadır. Homojenizasyon esnasında uygulanan basıncın proteinlere zarar verecek seviyede olmadığı ve bu nedenle sütün bileşenlerine muhakkak zarar vermediği bilinmelidir.
Süt ile ilgili gerçek bilinen yanlışlar
• Pek çok kişi UHT sütlerin uzun müddet dayanmasının altında yatan sebebin içine katılan ek hususlarından kaynaklı olduğunu düşünse de bunun asıl sebebi; uygulanan ısıl süreç ve 6 katmandan oluşan şahsi ambalajdır.
• UHT sütlerin ambalajlarında kullanılan alüminyum, ışık ve oksijen geçişini önleyici bir ara katman olarak işlev görmektedir. Süte mutlaka temas etmediği için insan sıhhatine asla zarar vermemektedir.
• UHT sütler tıpkı hanelerde yapılan konserve besinler üzere ısı ile konserve edilmektedir. Açılmadığı sürece oda sıcaklığında 4 ay kadar saklanabilir. Fakat açıldığı takdirde güzel koşullarda buzdolabında saklanmalı ve 3 gün içerisinde tüketilmelidir.
• Probiyotik yani yararlı bakteriler yoğurt, peynir ve kefir üzere fermente olmuş süt eserlerinde bulunur. Gerek çiğ gerekse pastörize yahut steril edilmiş sütlerde probiyotik bakteri bulunmaz. Münasebetiyle UHT sürecinin sütte bulunan yararlı bakterileri öldürdüğü görüşü büsbütün yanlış bir tasavvurdur.
• UHT süt tüketmek, sokak sütü tüketmekten çok daha inançlı olduğu üzere UHT sütün besin bedellerinin sokak sütünden daha yüksek olduğu yapılan ilmî tahlillerle de desteklenmektedir.
• Süt, pek çok besin öğesi bakımından varlıklı olmasına karşın, kâfi orantıda demir minerali içermez. Öbür yandan kansızlığa da neden olmaz. Öte yandan sütün içerisine meyve yahut pekmez eklemek sütün besin kıymetinden bir şey kaybettirmez.
• UHT sütlerden de sağlıklı yoğurt yapılabilir. Yoğurt yapmak için sokak sütlerini kaynatmak gerekirke UHT süreç görmüş sütü yalnızca ısıtmak kafidir.
Ambalajlı süt içmeyin diyenler haklı mı?
Süt içme alışkanlığı olmayan bireylerde sütün içerisinde bulunan laktoz isimli karbonhidratın sindiriminden kaynaklanan gaz, şişkinlik yahut hazımsızlık üzere ezalar görülebilir. Bu durum, tüketilen sütün ambalajlı olup olmaması ile asla ilişkilendirilemez. Ama kişinin az ölçüde süt içerek ve devranla ölçüsü artırarak bu meseleden kurtulması mümkündür. Gayri bir alternatif de piyasada bulunan laktozsuz yahut laktazlı sütlerin tercih edilmesidir.
Çeşitli kimseler tarafından paketlenmiş sütlerin içerisinde büyüme hormonuna benzeri bir unsur bulunduğu, uzunluk uzamasına yardımcı olduğu üzere kişinin de süratle büyümesine, velev kansere bile sebebiyet verebileceği tarafında asılsız tezler ortaya atılsa da gerisinde hiçbir ilmî kanıt yoktur.
Açık sütler organik mi? Organiklik nedir?
Açık sütler organik değildir. Besinlerin organik olma kriterleri Azık, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliklerle belirlenmiştir. Sadece bakanlığın “Organik Tarım” logosunu taşıyan sütler organiktir.
Denetim edilemeyen hiçbir eser ve üretim bu sertifikayı taşıyamaz. Bu nedenle bilinçli tüketim için alınan eserlerde muhakkak bu logoya dikkat edilmelidir. Sokak sütleri de dahil olmak üzere sertifikası olmayan hiçbir eser organik değildir. Kaynağını bilmediğiniz sokak sütünün doğallığından emin olamazsınız. Ama ambalajlı sütler sağlıklı ve doğaldır.
UHT sütün geçirdiği teknolojik süreçler nedir? Süte zarar veriyor mu? Kutu süt zararlı mı?
Ambalajlı sütler, üretici firmalar tarafından devletimizdeki çiftlik ve kooperatiflerden toplanan, veteriner denetiminden geçmiş doğal sütlerdir. Pek çok kalite testlerinden geçirilmekte ve gelgelelim en âlâ kalitedeki çiğ sütler kabul edilmektedir. Sütü inançla tüketebilmemiz için uygulanan UHT süreci, sütün besleyiciliğini kaybetmeden içindeki zararlı mikroorganizmaları yok etmektir. Mikropları külliyen yok edilen ve besin pahası korunan sütler, 6 hususî katmandan oluşan steril ambalajlar sayesinde hiçbir ek unsuruna gerek duyulmadan tüm dış etkenlerden korunur.
UHT (Ultra High Temperature) yani yüksek ısıda sterilize edilen uzun ömürlü sütler ise açılmadığı takdirde oda sıcaklığında son kullanma tarihine kadar (yaklaşık 4 ay) bozulmadan kalabilir. Lakin açıldıktan sonra oksijen ile temasından dolayı buzdolabında saklanmalı ve 3 gün içinde tüketilmelidir.
UHT süt tüketmek, sokak sütü tüketmekten daha inançlı olduğu üzere UHT sütün besin kıymetlerinin sokak sütünden daha yüksek olduğu yapılan ilmî tahlillerle de desteklenmektedir. Öte yandan sokak sütünün kaynağı aşikâr değildir. Sokak sütlerinde hijyenik sağım, taşıma ve dağıtım koşullarına uyulmadığı takdirde kalite ve besin kıymeti açısından kasvetler meydana gelebilir. Başkaca çamaşır sodası, antibiyotik üzere zararlı kimyasallar ve karbonat, nişasta üzere yabancı hususlar içerebilir. Bu sütler kaynatılsa dahi içerisindeki kimyasallar yok edilemez. Binaenaleyh sokak sütünün doğallığından emin olunamaz.
Süt mikroorganizmaların üremesi için çok âlâ bir ortamdır. Bu nedenle çok kolay bozulur ve sıhhate hilâf bir duruma gelir. Mikroorganizmalar süte, sağıldığı hayvandan, sağılırken etraftan, sağıldıktan sonra saklama ve kullanma esnasında karışabilir. Ak olmayan sütle kişilere geçen marazların başında besin zehirlenmesi, tifo, bağırsak tüberkülozu, brusella ve kuduz taraf almaktadır. Bu nedenle katiyetle çiğ süt tüketilmemeli, pastörize yahut sterilize edilmelidir. Sokak sütünü içerebileceği zararlı mikroorganizmalardan arındırmak için 95 – 100˚C’de 15 dakika kadar kaynatmak gerekmektedir. Ama bu durumda B kümesi vitaminleri başta olmak üzere besin pahasında önemli kayıplar gerçekleşmektedir.
Homojenizasyonun ve UHT yüksek ısının süte tesiri var mı?
Devletimizde pastörize sütler 72 – 80˚C’de 14 – 16 saniye ısıtılıp 4˚C’ye soğutularak yapılır. Bu esnada mikropların tamamı yok olmaz. Kalan mikropların tekrar üremesini önlemek için sütün buzdolabında korunması ve en çok 3 ile 10 gün içerisinde tüketilmesi gerekir. Uzun ömürlü sütler ise 135 – 150˚C’de 4 – 6 saniye ısıtılarak mikropları öldürülür ve süratlice oda ısısına soğutulur. Bu ısıtma süreci, sütün besin kıymetini en yüksek kademede koruyacak formda yapılmaktadır.
Sütlere uygulanan homejenizasyon süreci ile sütün içindeki yağ parçacıklarının süte eşit olarak dağılması sağlanmaktadır. Bu durum sütün daha beyaz, daha kıvamlı ve daha lezzetli olmasını sağlar. Tıpkı devirde yağ parçacıklarının daha da küçülmesi sütün sindirimini de kolaylaştırmaktadır. Homojenizasyon esnasında uygulanan basıncın proteinlere zarar verecek seviyede olmadığı ve bu nedenle sütün bileşenlerine muhakkak zarar vermediği bilinmelidir.
Süt ile ilgili gerçek bilinen yanlışlar
• Pek çok kişi UHT sütlerin uzun müddet dayanmasının altında yatan sebebin içine katılan ek hususlarından kaynaklı olduğunu düşünse de bunun asıl sebebi; uygulanan ısıl süreç ve 6 katmandan oluşan şahsi ambalajdır.
• UHT sütlerin ambalajlarında kullanılan alüminyum, ışık ve oksijen geçişini önleyici bir ara katman olarak işlev görmektedir. Süte mutlaka temas etmediği için insan sıhhatine asla zarar vermemektedir.
• UHT sütler tıpkı hanelerde yapılan konserve besinler üzere ısı ile konserve edilmektedir. Açılmadığı sürece oda sıcaklığında 4 ay kadar saklanabilir. Fakat açıldığı takdirde güzel koşullarda buzdolabında saklanmalı ve 3 gün içerisinde tüketilmelidir.
• Probiyotik yani yararlı bakteriler yoğurt, peynir ve kefir üzere fermente olmuş süt eserlerinde bulunur. Gerek çiğ gerekse pastörize yahut steril edilmiş sütlerde probiyotik bakteri bulunmaz. Münasebetiyle UHT sürecinin sütte bulunan yararlı bakterileri öldürdüğü görüşü büsbütün yanlış bir tasavvurdur.
• UHT süt tüketmek, sokak sütü tüketmekten çok daha inançlı olduğu üzere UHT sütün besin bedellerinin sokak sütünden daha yüksek olduğu yapılan ilmî tahlillerle de desteklenmektedir.
• Süt, pek çok besin öğesi bakımından varlıklı olmasına karşın, kâfi orantıda demir minerali içermez. Öbür yandan kansızlığa da neden olmaz. Öte yandan sütün içerisine meyve yahut pekmez eklemek sütün besin kıymetinden bir şey kaybettirmez.
• UHT sütlerden de sağlıklı yoğurt yapılabilir. Yoğurt yapmak için sokak sütlerini kaynatmak gerekirke UHT süreç görmüş sütü yalnızca ısıtmak kafidir.
Ambalajlı süt içmeyin diyenler haklı mı?
Süt içme alışkanlığı olmayan bireylerde sütün içerisinde bulunan laktoz isimli karbonhidratın sindiriminden kaynaklanan gaz, şişkinlik yahut hazımsızlık üzere ezalar görülebilir. Bu durum, tüketilen sütün ambalajlı olup olmaması ile asla ilişkilendirilemez. Ama kişinin az ölçüde süt içerek ve devranla ölçüsü artırarak bu meseleden kurtulması mümkündür. Gayri bir alternatif de piyasada bulunan laktozsuz yahut laktazlı sütlerin tercih edilmesidir.
Çeşitli kimseler tarafından paketlenmiş sütlerin içerisinde büyüme hormonuna benzeri bir unsur bulunduğu, uzunluk uzamasına yardımcı olduğu üzere kişinin de süratle büyümesine, velev kansere bile sebebiyet verebileceği tarafında asılsız tezler ortaya atılsa da gerisinde hiçbir ilmî kanıt yoktur.
Açık sütler organik mi? Organiklik nedir?
Açık sütler organik değildir. Besinlerin organik olma kriterleri Azık, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliklerle belirlenmiştir. Sadece bakanlığın “Organik Tarım” logosunu taşıyan sütler organiktir.
Denetim edilemeyen hiçbir eser ve üretim bu sertifikayı taşıyamaz. Bu nedenle bilinçli tüketim için alınan eserlerde muhakkak bu logoya dikkat edilmelidir. Sokak sütleri de dahil olmak üzere sertifikası olmayan hiçbir eser organik değildir. Kaynağını bilmediğiniz sokak sütünün doğallığından emin olamazsınız. Ama ambalajlı sütler sağlıklı ve doğaldır.
UHT sütün geçirdiği teknolojik süreçler nedir? Süte zarar veriyor mu? Kutu süt zararlı mı?
Ambalajlı sütler, üretici firmalar tarafından devletimizdeki çiftlik ve kooperatiflerden toplanan, veteriner denetiminden geçmiş doğal sütlerdir. Pek çok kalite testlerinden geçirilmekte ve gelgelelim en âlâ kalitedeki çiğ sütler kabul edilmektedir. Sütü inançla tüketebilmemiz için uygulanan UHT süreci, sütün besleyiciliğini kaybetmeden içindeki zararlı mikroorganizmaları yok etmektir. Mikropları külliyen yok edilen ve besin pahası korunan sütler, 6 hususî katmandan oluşan steril ambalajlar sayesinde hiçbir ek unsuruna gerek duyulmadan tüm dış etkenlerden korunur.
UHT (Ultra High Temperature) yani yüksek ısıda sterilize edilen uzun ömürlü sütler ise açılmadığı takdirde oda sıcaklığında son kullanma tarihine kadar (yaklaşık 4 ay) bozulmadan kalabilir. Lakin açıldıktan sonra oksijen ile temasından dolayı buzdolabında saklanmalı ve 3 gün içinde tüketilmelidir.
UHT süt tüketmek, sokak sütü tüketmekten daha inançlı olduğu üzere UHT sütün besin kıymetlerinin sokak sütünden daha yüksek olduğu yapılan ilmî tahlillerle de desteklenmektedir. Öte yandan sokak sütünün kaynağı aşikâr değildir. Sokak sütlerinde hijyenik sağım, taşıma ve dağıtım koşullarına uyulmadığı takdirde kalite ve besin kıymeti açısından kasvetler meydana gelebilir. Başkaca çamaşır sodası, antibiyotik üzere zararlı kimyasallar ve karbonat, nişasta üzere yabancı hususlar içerebilir. Bu sütler kaynatılsa dahi içerisindeki kimyasallar yok edilemez. Binaenaleyh sokak sütünün doğallığından emin olunamaz.
