Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Sünnetler de, Kur’an-ı kerim gibi vahiy iledir.

Sünnetler de, Kur’an-ı kerim gibi vahiy iledir.

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Sual: Bazıları, Yalnız Kur’an sloganı ile, “Peygambere Kur’an harici başka bilgi verilmedi Vahiy haricindeki sözleri senet olamaz diyerek peygambersiz bir din meydana çıkarmak istiyorlar Kur’anda Peygamber efendimize Kur’an harici bilgi verildiğine dair âyet yok mudur?
CEVAP
Çok âyet var Kur’anda, (Yalnız Allah’a itaat edin) denmiyor, Resulüne itaati de şart koşuyor:
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) Ali İmran 32

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan Kur’andan ve Resulünden Sünnetten anlayın!) Nisa 59

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz) Ahzab 36

(Resulullahta sizin için uyulması gereken güzel örnekler vardır) Ahzab 21

Allahü teâlâ, Resulünü kendi ile beraber bildirirken şu âyetlerde de sadece Resulünü bildiriyor:
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulasınız!) Araf 158

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur) Nisa 80

(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) Haşr 7

(İhtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz) Nisa 65

Peygamber efendimizin Kur’an dışındaki, dini hükümlere ait bütün emir ve yasaklardaki sözleri de, vahye dayanır Bir âyet meali şöyledir:
(Resulüm, kendi arzusu ile konuşmaz Onun dini hükümlere ait her sözü vahiydir) Necm 3, 4
Demek ki dini emir ve yasaklarda hüküm bildiren her sözü vahiyledir Birkaç örnek verelim:

Birinci örnek:
Bir âyet meali:
(Hani, Allah size, iki taifeden Kervan veya Kureyş ordusundan birinin sizin olacağını vaat etmişti Siz de kuvvetsiz olanın kervanın sizin olmasını istiyordunuz Oysa, suçluların hoşuna gitmese de, hakkı ortaya çıkarmak ve batılı yıkmak için, Allah hakkı ortaya koymak ve Kureyş ordusunu yok edip kâfirlerin kökünü kesmek istiyordu) Enfal 7
Kervan kaçarak kurtuldu Fakat Kureyş ordusu birkaç misli çok olmasına rağmen Bedir’de yenildi Allahü teâlâ daha önce bunu bildirdiğini söylüyor Halbuki daha önce böyle bir şey söylediği Kur’anı kerimde yok Demek ki, Peygamber efendimize vahiy ile bildirdi

İkinci örnek:
Bir âyet meali de şöyle:
(Hani siz Rabbinizden yardım istemiştiniz de, O da, “Ben peş peşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim diyerek bu duanızı kabul etmişti) Enfal 9
Allahü teâlâ, (Bin melekle size yardım edeceğim) dediğini bildiriyor Bunu Kur’anı kerimde daha önce bildirmediğine göre, Kur’andan ayrı olarak Resulullaha vahiy ile bildirdiği ortaya çıkıyor

Üçüncü örnek:
Peygamber efendimiz Hazreti Hafsa’ya gizlice bir söz söylemişti Tefsirlerde bu gizli sözün Hazreti Ebu Bekir’in halife olacağına dair olduğu bildiriliyor O da, bunu, mahzur yok diye Hazreti Âişe’ye anlattı Allahü teâlâ da bunu Resulüne bildirdi İşte âyeti kerime meali:
(Peygamber, hanımlarından birine Hazreti Hafsa’ya gizlice bir söz söylemişti O, bunu Hazreti Âişe’ye haber verince, Allah da Resulüne durumu bildirdi, o da bir kısmını açıkladı, bir kısmını da söylemedi Hanımı Hafsa, “Bunu sana kim haber verdi? dedi, o da, “Bana, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah haber verdi dedi) Tahrim 3
Allahü teâlâ, Hazreti Hafsa’nın sözünü Resulüne bildirdiğini söylüyor Ama bu Kur’anda yok Demek ki, Allahü teâlâ, Kur’andan başka da, Resulüne vahiy ile bildiriyor

Dördüncü örnek:
Bir âyet meali de şöyle:
(Siz Hayber’den gelen ganimetleri almak için giderken, Hudeybiye seferinden geri bırakılanlar, «Biz de sizin arkanızdan gelelim» diyecekler Onlar böyle söylemekle Allah’ın Hudeybiye seferine katılmayan bedevileri, bundan böyle başka bir sefere çıkarma emrini değiştirmelerini isterler De ki: «Bizim arkamıza asla gelemezsiniz Allah, daha önce böyle buyurdu» Bunun üzerine de «Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz» diyeceklerdir Halbuki onlar pek az söz anlayan kimselerdir) Fetih 15
Burada Bedevilerin Hayber savaşına katılmalarının yasaklandığı, bu savaşa sadece Hudeybiye’de bulunanların katılacağı, bunun da, Resulullaha daha önce bildirildiği belirtiliyor Kur’anda bunu bildiren bir âyet yoktur Bu da gösteriyor ki, Resulullaha Kur’an harici vahiy de gelmektedir

Kur’anı kerimde hikmet ile ilgili bir çok âyet vardır Bir tanesinin meali şöyledir:
(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik) Bekara 151
İmamı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu (Risale s78)

Sünnetler de, Kur’anı kerim gibi vahiy iledir Dinimizdeki dört delilin ikincisidir
Üç hadisi şerif meali şöyledir:
(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirmiştir) Darimi

(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi) İ Ahmed

(Ben size ancak Allahü teâlânın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum) Taberani

Kur’an dışı gelen üç vahiy de şöyledir:
Bir gün Resulullah efendimizin devesi kayboldu Münafıklar bunu fırsat bilip, “Hani göklerden, Cennetten, Cehennemden bahsediyordu Kaybolan devesinin yerini bile bilmiyor dediler Münafıkların bu sözü Resulullaha ulaşınca, (Vallahi ben ancak Rabbimin bana bildirdiklerini bilirim Şu anda Rabbim, bana devemin nerede olduğunu bildirdi Devem, şu anda falanca yerdedir) buyurdu Tarif edilen yere gidip deveyi bir ağaca bağlı olarak buldular (Mevahibi ledünniyye)

(Üzeyrin ve Zülkarneynin Peygamber olup olmadığını bilmiyorum Hazreti Cebrail gelinceye kadar, oturulacak yerlerin en iyisi ve en kötüsünün ne olduğunu soranlara bilmiyorumdedim Cebrail de, bilmiyorumdedi Nihayet Allahü teâlâ bildirdi ki, Oturulacak yerlerin en iyisi camiler, en kötüsü de sokaklardır) Ebu Davud

Peygamber efendimiz, mestleri üzerine mesh edince, (Ya Resulallah, ayakları yıkamayı unuttunuz galiba dediler Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Hayır, ben unutmadım, Rabbim böyle yapmamı emretti) Ebu Davud

Resulullah efendimiz, bütün emir ve yasakları mesela namazın ve diğer ibadetlerin farzlarını, sünnetlerini, müfsitlerini vahye uygun olarak ümmetine bildirmiştir Hiçbir şeyi gizli bırakmamıştır İşte iki âyeti kerime meali:
(Eğer O Peygamber bize atfen, Kur’ana bazı sözler katsaydı, biz onu kuvvetle yakalayıp şah damarını koparır, helak ederdik, hiçbiriniz de buna engel olamazdınız) Hakka 4447

(O gayb hakkında cimri değildir) Tekvir 24
Müfessirler bu âyeti şöyle açıklıyorlar:
(Gaybdan yani kimsenin bilmediği vahiyle bildirilen bilgileri ümmetine açıklamak hususunda cimrilik yapmaz, hepsini bildirir Allah’ın bildirdiklerini niye gizledin diye töhmet altında bırakılamaz, itham edilemez)

Bu gayb bilgilerini de Resulullah ümmetine tebliğ etmiştir Namazın farzları, nasıl kılınacağı, diğer ibadet bilgileri hep bu gayb bilgilerdendir Bunları hâşâ bildirmemesi mümkün mü? İşte bir âyeti kerime meali:
(Ey Resulüm, Rabbinden sana indirileni tebliğ et Eğer bunu yapmazsan Onun elçiliğini Peygamberlik görevini yapmamış olursun) Maide 67

Netice:
Allah Resulüne düşmanlık, Peygambersiz din meydana çıkarma gayreti, İslamiyet’i içeriden yıkmanın başka yoludur Bu niyette olup, Yalnız Kur’an diyenler kesinlikle Kur’anı kerime de inanmıyorlar Halbuki, Resulüne karşı gelenlerin yapmak istediklerinin çirkinliğini ve akıbetlerini de Allahü teâlâ Kur’anı keriminde mealen şöyle bildiriyor:
(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır) Ahzab 36

(Kimi, Resule iman etti, kimi de, yüz çevirdi Bunlara çılgın ateşli Cehennem kâfi gelir) Nisa 55

Vahiysiz dine ait hüküm yoktur
Sual: Yukarıdaki yazıda (Peygamber efendimizin Kur’an dışındaki sözleri de, vahye dayanır) deniyor Az da olsa, ictihada dayanan sözleri yok mudur?
CEVAP
Evet vardır Bazı sözlerine, Allahü teâlâ, yanlış demiş ve affettiğini bildirmiştir Tevbe suresi, 43 âyetinde mealen, (Hay Allah seni affetsin iyiliğini versin; mazeretinde doğru olanlar ile, yalancı olanlar belli olmadan, niçin onlara izin verdin?) buyuruldu Demek ki ictihadla söyledikleri de var Eshabı kiram, Peygamber efendimizin Kur’anı kerim dışındaki mübarek sözlerini anlamak için, (Ya Resulallah, bu vahiy mi, yani Allahü teâlânın kesin emri mi, yoksa kendi ictihadınız mı?) diye sorarlardı Peygamber efendimiz de, vahiyse vahiy, değilse kendi ictihadı olduğunu bildirirdi

İctihad makamına varmış bulunan yüksek kimseler, kendi ictihadlarına göre hareket etmek mecburiyetindedir Başka müctehidlerin ictihadlarına tâbi olamazlar Hatta Peygamberlerin zamanlarında da, sahabeden biri, kendi Peygamberinin ictihadına uymayan ictihadda bulunursa, kendi ictihadına göre hareket ederdi Peygamberler de ictihad ederlerdi Fakat ictihadlarında hata ederlerse, Allahü teâlâ, derhal Cebrail aleyhisselamı göndererek, hataları vahiy ile düzeltilirdi Yani Peygamberlerin ictihadları hatalı kalmazdı Mesela, Bedir gazasında alınan esirlere yapılacak şey için, Serveri âlem bazı Sahabei kiram ile birlikte bir türlü, Hazreti Ömer ise, başka türlü ictihad etmişti Sonra, âyeti kerime gelerek, Allahü teâlâ, Hazreti Ömer’in ictihadının doğru olduğunu bildirdi

Peygamber efendimiz tarafından böyle ictihadla söylenenler, dini emir ve yasaklara ait hüküm ise, düzeltildiği için, neticede Peygamber efendimizin söyledikleri vahiy oluyor, yani son söylediği vahiy oluyor Âyet âyeti nesh edebiliyor, hadis hadisi nesh edebiliyor, hadis âyeti nesh edebiliyor Bunlar da vahiy ile oluyor, yani dine ait bir hüküm vahiy ile oluyor Vahiysiz dine ait hüküm yoktur

İctihadda Eshabı kiramdan biri, Peygamber efendimize uymayabilirdi Fakat bu ahkam, Peygamber efendimiz zamanında hatalı ve şüpheli olamazdı Çünkü, Cebrail aleyhisselam gelerek, yanlış olan ictihadlar, Allahü teâlâ tarafından hemen düzeltilir, hak ile bâtıl birbirinden hemen ayrılırdı Peygamber efendimizin vefatından sonra meydana çıkarılan ahkam ise, böyle değildir Bunun için, vahiy zamanında ictihad olunan ahkamı, hem yapmak, hem de inanmak lazımdır (c2, m36)
Düzeltildiği için Resulullahın yanlış olan, vahye dayanmayan bir ictihadı yoktur Hepsi vahye dayanır

Peygamber efendimizin zamanında eshabı kiramın ictihadı bile hatalı olmuyor, hemen vahiy gelip düzeltiliyor, düzeltilmiş hâli vahiy oluyordu Buradan, (Her birine Cenneti vaad ettim, Hepsinden razıyım, onlar da benden razıdır) mealindeki âyeti kerimelerle ve, sekiz muhaddis âlimin naklettiği (Eshabım gökteki yıldızlar gibidir Hangisine uyarsanız hidayete erersiniz Eshabımın ihtilafı farklı ictihadları sizin için rahmettir) mealindeki hadisi şerifle methedilen Eshabı kiramın derecesini de anlamalıdır Bu yüzden mezhep imamlarımız da onlardan gelen her haberi senet kabul etmiş, bunlara uymayan ictihadlarını bile hemen terk etmişlerdir Önemli olan neticedir Bunun için Peygamber efendimiz, (Yemin ederim ki, ben size ancak Allahü teâlânın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum) buyuruyor (Taberani)

Bu hadisi şerif de gösteriyor ki, dine ait, hüküm koyan sözler vahiyledir, yanlış olma ihtimali asla yoktur

Bir başka misal:
Kisra’nın gönderdiği iki elçi sakalsız ve uzun bıyıklı idi Resulullah, bu elçilere, (Size bunu kim emretti?) diye sordu Elçiler de, (Rabbimiz Kisra emretti) dediler Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Benim Rabbim de, bana sakalımı uzatmamı ve bıyığımı kısaltmamı emretti) Ebu Nuaym

Böyle açık bir emir, Kur'anı kerimde yoktur, Kur'anı kerim haricinde de vahiy geldiğini bu olay göstermektedir Demek ki, bu hadisi şerif de, Peygamber efendimizin dine ait sözlerinin vahye dayandığını gösteriyor

Resulullah'ın yetkisi
Sual: Bir hadis şöyledir:
(Koltuğuna kurulup, “Allah, Kur’an’dakilerden başka hiçbir şeyi yasaklamadı diyen bilsin ki, Allahü teâlâya yemin ederek söylüyorum ki, ben de bazı şeyleri emrettim, bazı şeyleri de yasakladım Bunların miktarı, Kur’an kadar veya sayıca daha fazladır) Ebu Davud, Tirmizî
Peygamberimizin dînî bir hüküm koyma veya bir şeyi yasaklama yetkisi var mı?
CEVAP
Bu hadisi şerifi bilip de, böyle bir sual sormak çok çirkindir Bu Ondokuzcu zındıkların sorusuna benziyor Sağlam kaynaklı yukarıdaki hadisi şerifte Peygamber efendimiz, (Emrettim, yasakladım) diyor (Yetkisi var mı?) diye onu yalanlamak çok yanlıştır, insanı küfre de sokar Bu sahih hadisi şerife uydurma demek de, mümkün değildir Bu hususta, sayısız başka kaynaklar da vardır

Alıntı
 

Similar threads

PEYGAMBERSİZ DİN,DİNSİZLİKTİR Sual: Bazıları, Yalnız Kur’an sloganı ile, “Peygambere Kur’an harici başka bilgi verilmedi Vahiy haricindeki sözleri senet olamaz diyerek peygambersiz bir din meydana çıkarmak istiyorlar Kur’anda Peygamber efendimize Kur’an harici bilgi verildiğine dair âyet yok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
94
Sual: Hadis inkârcıları, (Hadisler dinde delil olsaydı, din eksik olurdu; çünkü hiçbir hadis âlimi, bildiği bütün hadisleri kitaplarına yazmamıştır Mesela Müslim’de olmayan bir hadisin, Buhari’de olacağına dair bir garanti yoktur O zaman bu hadiste bildirilen hüküm dine girmemiş ve din de eksik...
Cevaplar
0
Görüntüleme
69
Kur’andan başka delil var mıdır? Sual: (Kur’andan başka kaynak tanımam, benim için sadece Kur’an delildir Meal okuyup onunla amel ederim) diyenler haklı değil midir? Allah’ın kitabı yetmiyor mu, başka kaynağa ne ihtiyaç var? CEVAP Bunu söyleyen kimsede, zerre kadar samimiyet yoktur Böyle...
Cevaplar
0
Görüntüleme
112
Sual: (Kur’andan başka kaynak tanımam, benim için sadece Kur’an delildir Meal okuyup onunla amel ederim) diyenler haklı değil midir? Allah’ın kitabı yetmiyor mu, başka kaynağa ne ihtiyaç var? CEVAP Bunu söyleyen kimsede, zerre kadar samimiyet yoktur Böyle söyleyenler Kur’anı kerime kesinlikle...
Cevaplar
0
Görüntüleme
106
Sual: 1 Müziğin haram olduğunu söylüyorsunuz Hangi âyete dayanarak, deliliniz nedir? CEVAP Dinimizde delil sadece âyet mi? Bu dinin Peygamberi yok mu? Hadisi şerifler delil olmaz mı? Resulullah efendimiz müziğin haram olduğunu bildirmiştir 2 Hud suresinin onuncu âyeti, Kur’anda her şeyin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
76
858,500Konular
982,382Mesajlar
32,977Kullanıcılar
spineless81Son üye
Üst Alt